“Ağır ticari araç pazarında ilk 4’te yer almayı hedefliyoruz”

“Ağır ticari araç pazarında ilk 4’te yer almayı hedefliyoruz”

Iveco, üç önemli ürünü Stralis, Trakker ve Astra ile 16 ton ve üstü Türkiye ağır ticari araç pazarında güçlü bir konuma yükselmeyi amaçlıyor. Yeni kurulan ağır vasıta ekibiyle pazar payını yılsonunda bir önceki seneye göre iki katı kadar yükseltmek isteyen Iveco’nun hedefi ağır vasıtada pazarın en güçlü 4 markasından biri olmak. Iveco’nun bir diğer amacı da menzili 1600 kilometreye çıkan LNG’li Iveco çekici ve kamyonlar için Türkiye’de önemli bir pazar oluşturmak. Iveco Araç Ağır Vasıta Satış Müdürü Hakkı I

ÖZEL RÖPORTAJ - Iveco, geçtiğimiz yılın ikinci yarısında Türkiye’deki ağır vasıta ekibini yeniledi. Tüm ürün gamıda 3.5 tondan 72 tona kadar çok geniş bir ürün yelpazesine sahip olan Iveco, yeni ekibi ile 2018 yılında iddialı. www.yesillojistikciler.com’a özel açıklamalarda bulunan Iveco Araç Ağır Vasıta Satış Müdürü Hakkı Işınak, Iveco’nun sadece ticari araçlara yönelik ürünler geliştiren bir marka olduğunun altını çizdi ve şöyle devam etti: “Iveco olarak biz ticari araç sektöründe çok geniş bir ürün çeşitliliğine sahibiz. 16 ton ve üstü segmentte üç önemli ürüne sahibiz. Bu ürünler uzun yol için Stralis, inşaat için Trakker ve maden ve büyük altyapı işleri için ise Astra. Bu üç ürünümüz toplam sahip olma maliyetinde müşterilerimize büyük avantajlar sunuyor.”

“TİCARİ ARAÇTA EN GENİŞ ÜRÜN YELPAZESİNE SAHİBİZ”

Iveco’nun geçen yıl Türkiye’de ağır vasıtada bir organizasyon değişikliğine gittiğini kaydeden Hakkı Işınak, kendisinin Temmuz 2017’de ağır vasıtanın başına geldiğini anımsattı. Organizasyondaki yapısal değişimlerden dolayı Iveco’nun zaman kaybettiğini ifade eden Işınak, “Iveco, Türkiye’de çok daha yukarılara çıkabilecek potansiyele ve ürün çeşitliliğine sahip bir marka. Şunu belirtmek isterim ki, ticari araçta en geniş ürün yelpazesi bizde. 2018 yılı itibarıyla organizasyonumuzu da tamamladık. Yeni, genç, tecrübeli ve dinamik bir ekibe sahibiz. Türkiye genelinde 22 bayimiz var. Bunların 13 tanesi ağır vasıta satışı yapıyor. Bayilerimiz ve servislerimiz Türkiye’nin ana ulaşım noktalarında yer alıyor. Çok köklü ve vefalı bir bayi teşkilatına sahibiz. Bunun avantajını kullanıyoruz. Orhanlı’da bir ikinci el merkezi kurduk. Üretici finansımız yok ancak banka ile çalışıyoruz. Banka ile özel kampanyalar düzenliyoruz. Geçen sene son çeyrekte Euro’da 36 ay 0 faizle çıktık. TL’de piyasa faizinin yarısının altında çıktık. Bu yıl da daha farklı şartlarda bankalarla çalışacağız. Bunun için altyapımızı hazırladık, organizasyonumuzu tamamladık. Ekip olarak ana hedefimiz ağır ticari ile ilgili her hareketin içinde olmak” dedi.

“GENEL PAZARDA BİR MİKTAR DÜŞÜŞ BEKLİYORUZ AMA IVECO’NUN PAZAR PAYI ARTACAK”

16 ton ve üstü ağır vasıta pazarının geçen yılı 18 bin 500 adetlerde kapattığını belirten Işınak, bu pazarın da bu yıl geçen yıla oranla bir çıt daha düşük olacağını ve 17 bin 500 adetlerde kapanacağını tahmin ettiklerini belirtti. Işınak, genel pazarda düşüş beklediklerini ancak Iveco olarak pazar paylarını  artırmayı hedeflediklerini kaydetti.

“ÇEKİCİ DE ARTIŞ BEKLİYORUZ”

Euro 5 olan 2016 plakalı araçlardan dolayı 2017 yılında çekici satışlarında düşüş olduğuna inandığını vurgulayan Işınak, “Ancak çekicinin az satışında şu etken de önemli: Ekonomik nedenler ve bulunduğumuz coğrafyada yaşananlar uluslararası nakliyecilerin araç alımlarını azaltmasına, mevcut filo ile idare etmesine neden oldu. Ama bu yıl zamanı geldi. Bu yıl çekici de gerçek talep belli olacak. Geçen yıla oranla çekicide artış bekliyoruz. Bu artış müşterilerin yoğun ihtiyacından kaynaklı değil, olağan bir şekilde devam edecek” dedi.

“ÇEKİCİDE DE İNŞAATTA DA İYİ SEVİYEDE OLMAK TEMEL HEDEFİMİZ”

Geçen yıl inşaat segmenti ürünlerinde çok ciddi bir artış olduğunu söyleyen Işınak, Euro 5’lerin plakalanmasından kaynaklı olarak çekici satışlarının adetlerinde suni bir gerileme olduğunu vurguladı. Iveco olarak geçen yıl çekicide iyi olduklarını belirten Işınak şöyle devam etti: “İnşaat grubunda ise yapılanma aşamasındaydık. Bu yıl çekici ve inşaat ürünleri arasındaki mesafe kapanacak ve çekici satışları artacak. İnşaat grubu ürünlerinde pazarda çok iyi bir yere sahip olmak için stratejiler belirledik. Geçen yıl biz de çekici satışları kamyona göre daha iyiydi. Temel hedefimizde bunu dengelemek ve her ikisinde de iyi seviyede olmak. Bizim inşaat grubu araçlarının yanında madenler ve diğer çok büyük inşaat işleri için önemli ürünlerimiz de var.”

“EKİP OLARAK MÜŞTERİ ZİYARETLERİ EN ÖNEMLİ KONU OLARAK BELİRLEDİK”

Son dönemde döviz kurunda yaşanan yükselişin müşteriler de bir soru işareti yarattığını belirten Işınak, döviz kuru ve diğer ekonomik ve sosyal gelişmelere rağmen Türkiye ekonomisinin büyümeye devam ettiğini kaydetti. Döviz kurunda özellikle Euro’nun yükselmesinin TL ile iş yapan müşterilerini zorladığını kaydeden Işınak, “Bizim de bu tip durumlarda en çok yaptığımız şey sahada olmak. Bayimizle beraber müşterilerimizin yanında olmak. Onların isteklerini ve taleplerini dinlemek. Müşteri ziyaret adetlerimizi artırdık. Her müşteri ziyareti bizim için bir bilgi alışverişidir. Müşteri ziyaretlerinde karşı tarafa bir şeyler verirken bir şeyler de alıyorsunuz. Bu göreve geldiğimden bu yana ekibimizle birlikte sahada olmayı en önemli konu olarak belirledik. Böylece müşterilerimizin isteklerini ve ihtiyaçlarını yakından takip edebiliyor ve satış stratejilerimizi bu doğrultuda belirliyoruz” diye konuştu.

“BİR ÖNCEKİNE ORANLA YENİ STRALIS YÜZDE 10 DAHA AZ YAKIT TÜKETİYOR”

“Müşterilerimize sunduğumuz iki tane temel avantajımız var” diyen Işınak, Iveco’nun müşterilerine sunduğu bu avantajları şöyle anlattı: “Birinci, Stralis grubunda yeni çıkarttığımız 480 beygir araçlarımızın yürür aksamları yüzde 54 oranında değişti. Yeni motor, tork, beygir gücü, diferansiyel, şanzıman. Opsiyon olarak çok donanımlı araç sınıfndayız. Son 1.5 aydır yaptığımız testler ve teslimat sonrası müşterilerimizden aldığımız sonuçlara göre bir önceki Stralis modeli olan 460’a oranla yakıtta yüzde 10 avantaj sağlıyor. Bu fark çok önemli bir yakıt verimliliği miktarı. Yakın zamandan bir örnek vermem gerekirse; bizden bir araç alan bir müşterimiz bir ay sonra orta ölçekli filo siparişi verdi. Bu geri dönüşler bizim için gerçekten önemli. Biz Yeni Stralis’e bu anlamda çok güveniyoruz.

GENİŞ KABİNDEN ALANA 5 YIL BOYUNCA ARAÇ TAKİBİ HİZMETİ

2018 model araçlarımızın teslimatlarına Şubat itibarıyla başladık. Şunu söyleyebilirim ki, yakıt tüketiminde çok önemli avantajlar sunuyor. AS  kabinden alanlara 5 yıllık Smart Report (Akıllı Rapor) dediğimiz sistemi müşterimize ücretsiz veriyoruz. Nakliyeci bir araç için treyler dahil 100 bin euroyu geçen bir yatırım yapıyor ve bunu şoföre teslim ediyor. Bu aracın takip edilmesi gerekiyor. Bugün operasyonel maliyetlerde yakıtın payı yüzde 40-45 oranında. Bu yakıt tüketiminin takip edilmesi gerekiyor. Eğitim bu noktada çok önemli. Smart Report, uydu bağlantılı telematics dediğimiz bir raporlama sistemi. AS’larda en yüksek kabinli aracı alan müşterimizle 5 yıllık bir sözleşme imzalıyoruz. Bu 5 yıl içinde şoförün takograf numarasında kim olduğunu, aracı nasıl kullandığını, hangi yol şartında ve yükte kullandığını, tükettiği yakıt miktarını görebiliyor. Burada 20’ye yakın kriter bulunuyor. Tüm bunları merkezden takip eden bur yöneticimiz var. Sonuçları raporlar halinde müşterilerimize sunuyor. Burada dikkat çeken bir sonuç olursa da müşterilerimizle paylaşıyoruz ve verilerinde farlılıklar olan şoförün eğitime ihtiyacı olduğunu belirtiyoruz.

“İNŞAAT SEGMENTİNDEKİ ARAÇLARIMIZ 24 SAAT KESİNTİSİZ ÇALIŞABİLİYOR ÇÜNKÜ AKTİF REJENERASYONA İHTİYAÇ DUYMUYOR”

Diğer taraftan bir diğer önemli avantajımız da inşaat segmentinin çok önemli bir oyuncusu olan Trakker ile ilgili. Trakker rejenerasyona ihtiyaç duymuyor. Peki bu müşteriye ne avantaj sağlıyor? Tozlu ortamlarda çalışan bu araçlar araç rejenerasyon ihtiyacı duymuyor. Rejenerasyon ihtiyacı duyulmaması müşteriye ticari avantaj sağlıyor. Çünkü aracı kenara çekip yarım saat, 40 dakika aracın kendisini rejenerasyon yapmasına gerek kalmıyor. Trakker kullanan müşterilerimiz bu süreci de çalışarak değerlendiriyor. İnşaat segmentindeki araçlarımız bu özelliğinden dolayı araçlarımız 24 saat kesintisiz çalışıyor. Bu inşaat segmentide bizim en önemli farkımız. Yani rejenarasyondan bağımsız bir motorumuz var. Bu Iveco’nun kendi patentili teknolojisi. Hi SCR diye geçiyor. Bu teknoloji Iveco’nun  patentli teknolojisi. On-Road’da da Off-Road’da var. Off-Road’da On-Road’dan daha avantajlı. Bu tekloji sayesinde biz yakıt taşımalarında aranan bir marka haline geldik. Neden derseniz? Yeni Stralis ile LPG, LNG taşımalarında bizim araçlarımız rejenerasyon yapmadığı için tercihlerde ön sıraya çıkıyor.”

“İNŞAAT SEGMENTİNE AĞIRLIK VERECEĞİZ”

Iveco’nun ağır vasıtada üç tane kalesi olduğunu bunların birincisinin uzun yol, ikincisinin inşaat ve üçüncüsünün ise doğalgazla çalışan çekici ve kamyonlar olduğunu söyleyen Işınak, çekici satışlarında iyi gittiklerini ve bu yıl inşaat segmentine daha bir ağırlık vereceklerini kaydetti.   

“AĞIR VASITADA TÜRKİYE’NİN EN YÜKSEK TEST ARACI RAKAMINA SAHİBİZ”

Müşterilerin test aracı ile ilgili taleplerini karşılamak için geçen yıl bayilerinde 8 tane Stralis, 4 tane Trakker ve 1 tane de Astra test aracı bulundurduklarını belirten Işınak, “Sanırım ağır vasıtada Türkiye’nin en yüksek test aracı rakamına sahibiz. Test aracı bulundurmanın maliyeti gerçekten çok yüksek. Ancak test aracı bulundurmak satışlar için çok önemli. Çünkü test araçlarımızı kullanıp memnun kalan ve filosuna ekleyenler oluyor” diye konuştu.

IVECO LNG’Lİ ÇEKİCİ DE 1600 KİLOMETRE MENZİLE ULAŞTI, TÜRKİYE’DEN DE TALEP VAR

“Iveco bu zamana kadar 30 bin adet doğalgazlı motor üretti. Bu motorların önemli bir kısmı CNG’li yani sıkıştırılmış doğalgazlı. LNG’li yani sıvılaştırılmış doğalgazlı motordan ise şu ana kadar 700 ila 1000 adet civarında motor üreten Iveco, doğalgazlı motor üretimi konusunda en yüksek tecrübeye sahip ticari araç üreticilerinden biri konumunda bulunuyor. Doğalgazlı araçların en önemli sıkıntılarından biri menzil konusunda yaşanıyordu. Iveco’nun LNG’li doğalgazlı aracı 1600 kilometre menzile ulaşarak bu konudaki sıkıntıyı sonlandırdı. Bugün 1600 kilometrelik bir menzile sahip olan LNG’li çekici ile İstanbul’dan Antalya’ya bir gidip-gelebiliyorsunuz” diyen Işınak, Avrupa genelinde bu zamana kadar 700’ü aşkın LNG’yi Iveco aracının teslimatını gerçekleştirdiklerini kaydetti. Iveco olarak 2012 yılında Türkiye’de doğalgazlı (CNG) araç teslimatı geçmişte Bolu Belediyesi’ne yaptıklarını ve şu ana kadar kendilerinin çok memnun kaldığını belirten Işınak şunları anlattı: “Türkiye’de de LNG’li kamyon ve çekici almak isteyen müşterilerimiz var. Bir kısmından da sipariş aldık. 4-5 aya kadar LNG’li araçlarımızın Türkiye’deki teslimatlarını da gerçekleştireceğiz. LNG’nin ADR versiyonunun da siparişini alıyoruz. Türkiye pazarında LNG’li araçlara talep var. Çünkü giderlerin önemli bir kısmını yakıt oluşturuyor. LNG bu konuda kullanıcısına önemli avantajlar sunuyor. Bence sektör LNG’li çekicilere hazır ama istasyon konusunda bir altyapı sıkıntısı var. İstasyonlarla birçok marka ile görüşüyoruz. Bizim öncelikli amacımız mega koridorlar yani İstanbul-İzmir ve İstanbul-Antakya arasında istasyon kurulumu için planlar hazır. Ben bu yıl açılacağını düşünüyorum. Müşterilerimiz, Türkiye’de LNG’li araçların satışının Avrupa pazarından daha hızlı büyüyeceği belirtiliyor. Öte yandan yurtdışı ile ilgili de Avrupa’da yapılan bir çalışma var. Blue Corridoors adı verilen bir proje var. Gaz üreticilerinin ortak oluşturduğu bir koridor. Bu Avrupa’dan her 1000 ve 1500 km. bir istasyon oluşturma projesi. Blue Corridoors projesi sayesinde Gaziantep’ten çıkan bir nakliye aracı önümüzdeki 3-4 yıl içinde Almanya’ya kadar gidebilecek. Şunun da altını çizmek isterim. Türkiye’de 18 tane doğalgaz istasyonu (CNG) var ama Türkiye’de olmayan sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) istasyonu. Esas geleceği olan LNG çünkü menzil daha uzun.”

Etiketler :