“Geciken ödemeler lojistik sektörünü tehdit ediyor!”

“Geciken ödemeler lojistik sektörünü tehdit ediyor!”

Avrupa Birliği’nde diğer sektörlerde olduğu gibi lojistik hizmet üretenlere yönelik ödeme vadelerinin kanunlarla belirlendiğinin altını çizen UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Erkeskin, “Sektörümüzde rekabet koşullarının dengeli dağılımı ve sürdürülebilir büyümenin devamı açısından geciken ödemelere ilişkin mevcut yasa maddesi uygulanmalı” dedi.

Dünyanın tüm ülkeleri için verilen lojistik ve taşımacılık hizmetlerinde, 140 günlere varan navlun ve hizmet bedellerini ödeme sürelerinin, lojistikte sürdürülebilir büyümenin önünde ciddi bir engel oluşturduğunu belirten Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Erkeskin, “Düşük kar marjları, sektöre dayatılan uzun ödeme vadeleri, öngörülemeyen navlun dalgalanmaları ile her geçen gün yenisi eklenen yasal düzenlemelerle artan yükümlülükler ve maliyetler altında sektör oyuncularının ayakta kalması, kendilerini yenileyebilmeleri, yatırım yapmaları her geçen gün zorlaşıyor’’ dedi.

LOJİSTİK SEKTÖRÜNDEKİ KOBİ’LER TEHDİT ALTINDA

Özellikle lojistik sektöründeki KOBİ’lerin tehdit altında olduğunu belirten Erkeskin, Avrupa Birliği’nde yaşanan benzer sorunların mevzuat değişiklikleri ile aşıldığının altını çizdi. Erkeskin, “Vadeler nedeniyle oluşan finansal maliyetin karşılanması gerekiyor. Bu finansal maliyetin hem lojistik hizmeti üretenler hem de hizmetten yararlanan ihracatçı ve sanayiciler için dikkatle değerlendirilmesi gerekir” diye belirtti.

SEKTÖR KISA VADELERLE ÇALIŞMALI

Sektörün 30 gün gibi kısa vadelerle çalışması gerektiğini vurgulayan Erkeskin çoğu KOBİ niteliğindeki işletmelerin vade konusunda baskı altına alınmasının lojistik zincirindeki tüm paydaşları olumsuz etkileyeceğini belirtti.

AB yönergesi sonrası iç hukukumuza aktarılan bu maddeye işlerlik kazandırılmasının önemini vurgulayan UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Erkeskin, “Lojistik sektörü olarak, uzun ödeme vadelerini önlemek üzere, bir yandan sektör firmalarımızın bu haklarına sahip çıkmalarını beklerken diğer taraftan da ödemelerin mevzuatımızda belirtilen çerçevelerde, tüm taraflarca yeknesak biçimde uygulanmasını sağlayacak önlem ve kontrollerin hayata geçirilmesini bekliyoruz” dedi.

AB GEÇ ÖDEMENİN ÖNÜNE NASIL GEÇTİ

Avrupa Birliği ülkelerinde, 2011 yılına kadar firmalar sağlamış oldukları mal ve sundukları hizmetlerin bedelini 100 günleri aşan gecikmelerle tahsil edebiliyorlardı. Her dört iflastan birinin bu sebeple gerçekleşmesi, sorunun her yıl 450 bin kişiyi işsiz bırakması ve toplamda 25 milyar euroluk zarara yol açması sonucunda yasal düzenlemeye gidildi. 23.02.2011 tarihinde Avrupa Birliği Resmi Gazetesi’nde yayımlanan 2011/7/EU Yönergesi ile konu hakkında düzenlemeler yapıldı. Bu yönerge konu hakkında tüm üye ülkelerin iç hukuklarına aktarmak zorunda olduğu emredici hükümler içeriyordu.

TÜRKİYE’DE YASAL ÖDEME SÜRESİ 30 GÜN

Nitekim Avrupa Birliğinin bu Yönergesi Türk Ticaret Kanunu ile iç hukukumuza aktarıldı. Bu çerçevede Türkiye’de de aslında 30 günlük ödeme süresinin tanımlandığı ve hukuki güvenceye alındığı görülmektedir. Türk Ticaret Kanunu’nun “Ticari hükümlerle yasaklanmış işlemler ile mal ve hizmet tedarikinde geç ödemenin sonuçları” başlıklı 1530’uncu maddesi, belirli koşullar haricinde ödeme sürelerinin 30 gün olduğunu, sözleşmelerde buna aykırı maddeler olması veya bu sürenin uygulanmaması durumlarında, geç ödeyen borçlunun alacaklıya ödemekle yükümlü olacağı faiz oranlarıyla alacağın tahsili masrafları için borçludan talep edilebilecek asgari giderim tutarının her yıl ocak ayında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından belirleneceği hükümlerini içermektedir. Merkez Bankası 2016 yılı için, mevzuatta belirtilen sürelerden daha geç tarihlerde ödeyen borçluların ödemekle yükümlü olacağı temerrüt faiz oranını yüzde 11.50 ve borçludan talep edilebilecek asgari giderim tutarını 130 TL olarak belirlemiştir. 

Etiketler :