Lojistik, Endüstri 4.0’ın Kalbi

Lojistik, Endüstri 4.0’ın Kalbi

“Günümüzde gelişmiş ülkelerde lojistik, Endüstri 4.0’ın motoru olarak görülüyor” diyen Jacobs Üniversitesi Lojistik Mühendisliği Başkanı Prof. Dr.  Yılmaz Uygun, Endüstri 4.0 bir devrim değil, bir evrim. Burada da lojistik, Endüstri 4.0’ın kalbini oluşturacak diyebiliriz” dedi.

ÖZEL RÖPORTAJwww.yesillojistikciler.com olarak Jacobs Üniversitesi Lojistik Mühendisliği Başkanı Prof. Dr.  Yılmaz Uygun ile lojistik merkezleri, Almanya’daki lojistiği ve Endüstri 4.0’ın lojistik üzerindeki etkisini konuştuk. 

PROF. DR. YILMAZ UYGUN KİMDİR?

Almanya doğumlu Prof. Dr. Yılmaz Uygun, Bremen Jacobs Üniversitesi Lojistik Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanlığını yürütüyor. Südwestfalen Üniversitesi’nde Endüstri Mühendisliği’nden mezun olan Prof. Dr. Yılmaz Uygun, Duisburg-Essen Üniversitesi’nde lojistik üzerine yüksek lisans yapıyor. Doktora için Dortmund Teknik Üniversitesi ve Fraunhofer Lojistik Enstitüsü’nde lojistik ve tedarik zinciri yönetimi alanında farklı çalışmalar yapıyor. Daha sonra Massachusetts Institute of Technology’ye (MIT) kabul edilen Uygun, ABD’de başladığı Endüstri 4.0 ve ekosistem üzerine çalışmalarını yürütmek için Almanya’ya geri dönüyor. 

Şu an Almanya’da Endüstri 4.0’ın çalışanlara yönelik etkisi nedir, ne tür teknolojiler geliştirilmesi gerekir gibi konularda çalışmalar yürüttüğünü söyleyen Prof. Dr. Yılmaz Uygun, şirketlerin desteklediği projelerde çalıştıklarını belirtti. Yılmaz Uygun, “Genel olarak Almanya’daki şirketlere nasıl destek olabiliriz ki, Endüstri 4.0’da ilerleyebilsinler. Ağırlıklı olarak bu yönde çalışmalar yürütüyorum” dedi. 

TÜRKİYE’DEKİ LOJİSTİK MERKEZLERLE İLGİLİ BİR ÇALIŞMA YAPTIK 

Farklı ülkelerde farklı bakanlıklara proje danışmanlığı ve hakemlikler yaptığını anlatan Uygun, geçen yıl Türkiye’de de lojistik merkezler üzerine Ticaret Bakanlığı’na çalışmalar yaptığını söyledi.

Türkiye’de geçen yıl kurulmak istenen lojistik merkezlerinin usül ve esaslarını belirlediklerini anlatan Uygun, “20’nin üzerinde lojistik merkez var veya kurulma aşamasında. Ticaret Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı ile ortaklaşa bu projeyi yürütüyor ve bu konuda bizleri görevlendirdi. Yaptığımız çalışmada lojistik merkezlerinin en iyi şekilde nasıl kurulabileceği ve işletilebileceğine yönelik çalışmalar yaptık. Burada Avrupa ve Almanya’daki örneklerden yola çıkarak yaptığımız çalışmada Türkiye için stratejik bir plan oluşturduk. Buna parelel olarak lojistik merkezlerle ilgili mevzuat metinleri geliştirdik ve Ticaret Bakanlığı’na sunduk. Çalışmada nereler lojistik merkez olabilir, lojistik merkez olabilmek için ne tür kriterler gerekir gibi konuların sorularına cevaplar oluşturduk. Umarım yakın zamanda çalışmayı hayata geçirirler” dedi. 

ALMANYA’DA LOJİSTİK MERKEZLER GENELLİKLE ORGANİK BÜYÜMÜŞTÜR

Türkiye’ye lojistik merkezlerle ilgili hazırladığımız raporda bir yerin lojistik merkez olabilmesi için bir dizi şartların yerine getirilmesi gerektiğinin, örneğin en az iki modda hizmet veriyor olması gerektiğinin, altını çizdiklerini ifade eden Uygun, raporu hazırlarken ağırlıklı Almanya örneklerinden yola çıktıklarını kaydetti. Uygun, “Raporu hazırlarken Almanya’daki lojistik merkezler dışında İtalya ve İspanya’daki merkezleri de yerinde inceledik. Almanya’daki lojistik merkezler genellikle kamu-özel ortaklığı ile yapılmıştır. Almanya’daki lojistik merkezler genellikle organik büyümüştür. Lojistik merkezler sanayiye hizmet eder. Almanya’da da sanayi bazlı lojistik merkezler ortaya çıkıyor. Örneğin otomotivin geliştiği noktalarda otomotiv endeksi lojistik merkezleri oluşuyor. Kimya sektörünün geliştiği yerde kimya lojistik merkezleri oluşuyor” diye konuştu. 

"Lojistik merkezler birbirine yakın kurulursa ve aynı hizmeti verirlerse birbirlerinin müşterilerini kapmaya başlarlar ve yüksek rekabet her iki merkeze de zarar verir” diyen Uygun, lojistik merkezlerin yerlerinin seçilmesinde çok iyi çalışma yapmak gerektiğini vurguladı. Bu olumsuz örneğin benzerinin Almanya’da yaşandığını kaydeden Uygun, birbirine yakın ama pazarı iyi paylaşmış örneklerin de varolduğunu belirtti. 

BİR NOKTA LOJİSTİK MERKEZ OLACAKSA ORADA BİR SANAYİNİN OLMASI YA DA OLUŞTURULMASI GEREKİR

Türkiye’de lojistik merkezlerinin kurulması bir nevi kalkınma metodu veya kalkınmayı destekleyen bir yatırım gibi görüldüğünü söyleyen Uygun, bu şekilde bakmanın bir sıkıntı oluşturabileceğini ifade etti. Lojistik merkezlerinin ekonomiye, sanayiye ve çok ciddi şekilde istihdama katkı sağladığını anlatan Uygun, fakat arz-talep dengesinin gözetilmesi gerektiğini aksi taktirde sıkıntılar oluşturabileceğini sözlerine ekledi. Uygun şöyle devam etti: “Bir noktayı lojistik merkez yapmak istiyorsanız orada itici bir gücün yani bir sanayinin oluşması ya da oluşturulması gerekiyor. O noktanın bir şirketi çekmesi gerekiyor. Bunun bir örneğini biz Zaragoza’da gördük. Zaragoza Lojistik Merkezi, Avrupa’nın en büyük ve en başarılı lojistik merkezlerinden biri. Bu merkez ‘tepeden inme’ şeklinde istihdam aracı olarak kuruluyor. İlk yıllar fazla yürümüyor ama ne zaman Zara (Inditex Grubu) oraya giriyor, merkez büyümeye başlıyor. Böylece hem kendisi ciddi bir şekilde büyüme gösteriyor hem de başkalarını yatırım için buraya çekiyor. Türkiye’de de benzer şekilde merkezler kurulacaksa bir büyük sektör firmasının bu merkezi üs olarak kullanması gerekiyor. Bu da diğer sektör oyuncularına ciddi bir referans oluşturuyor.”

LOJİSTİK MERKEZDE ÖNEMLİ OLAN SUNDUĞU KATMA DEĞER

Bir lojistik merkezinin çok büyük olmasının şart olmadığını vurgulayan Uygun, büyüklükten ve hacimden ziyade o bölgeye sunduğu katma değerin önemli olduğunu belirtti. 

ENDÜSTRİ 4.0’IN EN ÖNEMLİ ETKENLERİNDEN

Lojistik, Endüstri 4.0’ın en önemli etkenlerinden biri olduğunu ifade eden Uygun, “Günümüzde ürün akışı merkezi ve insan tarafından koordine ediliyor. Bunun zamanla otonom yani kendi kendine giden araçlar ve makineler tarafından yapılması bekleniyor. Şu an belirli raylar ve belirli güzergahlar üzerinde giden otonom sistemler var ama tam o akıl derecesinde değil” dedi. 

LOJİSTİK, ENDÜSTRİ 4.0’IN MOTORU

“Günümüzde gelişmiş ülkelerde lojistik, Endüstri 4.0’ın motoru olarak görülüyor” diyen Uygun, Endüstri 4.0’ın şirket içi ürün akışlarında önemli olacağını belirterek, “Endüstri 4.0 ile birlikte makineler sadece ürün ile haberleşmeyecek forklift ve diğer taşıyıcı araçlarla da haberleşecek ve onları yönlendirecek. Bununla birlikte şirketler arası taşımacılıkta da önemli değişimler olacak. Bilhassa taşımacılıkta ürünler buluta atılıp A noktasından B noktasına gidecek ürünüm var denilecek. Yeni taşımacılık imkanları ile karşı karşıya olacağız. Kendi giden TIR’lar ve araçlar olacak. Tüm bu gelişmelerin hepsi beraberinde veri de oluşturacak. Takip ve buna binaen bir optimizasyon söz konusu. Belki 20 yıl sonra geriye dönüp bakacağız ve ‘vay be’ diyeceğiz. Şu anda işin ortasındayız. Nereye gideceğimizi tam kestiremiyoruz. Bu devrim değil, bu bir evrim. Burada da lojistik, Endüstri 4.0’ın kalbini oluşturacak diyebiliriz” dedi. 

ALMANYA’DAKİ ARGÜMAN: LOJİSTİK YOKSA ENDÜSTRİ DE YOK

Almanya’da lojistiğin 3. büyük sektör olduğunu ifade eden Uygun, lojistiğe Almanya’da ciddi bir şekilde destek verildiğini kaydetti. Almanya’da ‘lojistik yoksa endüstri de yok’ argümanının çok fazla öne çıktığını belirten Uygun şöyle devam etti: “Lojistik elle tutulur bişey üretmiyor ama ürünlerin üretilmesi ve müşteriye ulaşması lojistiksiz olmuyor. Yani lojistik yoksa ürün de üretemezsiniz. Almanya, Endüstri 4.0’a öncülük etti. Şu anda Endüstri 4.0 ile ilgili masada lojistikçiler de var.”

Etiketler :