ÖZEL HABER - SGS, 2007 yılında Ro-Ro Gemi İşletmecileri ve Kombine Taşımacılar Derneği (RODER) ile birlikte Türkiye’deki nakliyecilere T1 hizmeti sunuyor. SGS, bu sistemi zaten Avrupa Birliği (AB) üyesi 6 ülkede (Romanya, Fransa, İtalya, Almanya, Bulgaristan ve Polonya) uyguluyor.  RODER’in Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) ile birleşmesinden sonra bu SGS bu hizmeti UND ile birlikte vermeye devam etti. Ancak, bir süre sonra yani Mart 2012’de SGS, Türkiye’deki hizmetlerini kendi bünyesinde kurduğu SGS TransitNet ile sürdürmeye başladı. Şirketin Genel Müdürlük görevine de Hüseyin Kıyak getirildi. SGS TransitNet Genel Müdürü Hüseyin Kıyak, www.yesillojistikciler.com’a şirketin çalışmaları ve nakliyecilere sundukları avantala ilgili önemli açıklamalar yaptı.  İşte Hüseyin Kıyak’ın açıklamaları…

T1’İN DİĞER TRANSİT TEMİNAT SİSTEMLERİNE GÖRE AVANTAJLARI

Birincisi T1 nakliyecileri kağıttan kurtarıyor. İkincisi de TIR sisteminde karne gümrüğe gidiyor ondan sonra farkına varıyor. Karneyi şoför ya da firmanın gümrükteki iş takipçisi ya da personeli görüyor ve onlar doldurabiliyordu. Ama burada firmanın her hangi bir yetkilisi dünyanın herhangi bir yerinden bilgisayarını açarak beyannameyi doldurabilir. Üçüncüsü ise taşımada zaman kazandırıyoruz. Sınır kapılarından barkodu okutuyorsun, bütün bilgiler ekrana geliyor ve geçiyorsun. Yani araç sınır kapılarında beklemiyor.

NEDEN TERCİH EDİLİYORUZ?

Bizim verdiğimiz hizmeti yani AB’de 6-7 ülkede kefil kuruluş olarak veren kimse yok. Bizim işimizin zor tarafı var. Bizi insanlar niye tercih ediyorlar? Bizi tercih etmelerinin birinci sebebi kalitemiz. Neden? Örneğin, biz Konya Gümrüğü’nden yola çıkan bir aracı Helsinki Gümrüğü’ne varana kadar takip ediyoruz. Elektronik ortamla takip ediyoruz, geçtiği tüm gümrüklerden mesajlar sistemimize düşüyor. Ayrıca yol boyu gümrük idarelerinde ya da varış gümrük idaresinde herhangi bir şeyle karşılaşırsa AB’de çalışan hazır bir personelimiz var. Bunların 7 tanesi Polonya’da çalışıyor. Bulgaristan’da 7 gün 24 saat açık bir ofisimiz var. Hem beyan açıyorlar hem de araçları takip ediyorlar. Bulgaristan’ın Romanya tarafındaki sınır kapısına bir büro kurduk. Cenevre’deki koordinatörümüz var. Romanya’daki personelimiz var. Fransa ve İtalya’da da partnerlerimiz var. Böyle bir ağ işliyor. Ben sana sattım aldım şu kadar euro paranı değil bu. Sonra da o mesajlar düşüyor. Helsinki Gümrüğü diyor ki bana gelen malın ithalat vergileri ödendi diye ben buradan görüyorum.

SİSTEMİ KAÇ ÜLKEDE UYGULANIYOR?

Sistem Avrupa ülkeleri başta olmak üzere 32 ülkede başarıyla uygulanıyor. Türkiye’de de 250 kullanıcımız bulunuyor. Ama Türkiye’deki potansiyel 2 bin firma. Amacımız bu 2 bin firmayı 10 yıl içinde müşteri portföyümüze katmak. Bizim rakiplerimiz de var. Bu bizim 10 yıllık hedefimiz ama doğacak rekabeti öngörmeden bu hedefi koyduk. Yarın birisi çıkar benden daha iyi hizmet veriri o pazarı 5 yılda ele geçirir.

YURTİÇİ TAŞIMACILARA DA HİZMET VERİYORUZ

Biz sadece uluslararası taşımacılara değil, yurtiçi taşımacılara da hizmet veriyoruz. Yurtiçinde,  limanlara ya da antrepolara getirilmiş millileşmemiş malı millileşeceği gümrüğe götürüyoruz. Yani daha da basit anlatımıyla Haydarpaşa Limanı’na gelmiş bir konteynır Hakkari Gümrük Müdürlüğü ise bir teminat gerekiyor. Haydarpaşa Limanı ile Hakkari arasındaki yolculuk için bir TR beyanı açıyoruz yurtiçi taşımacıya ve ona da kefil oluyoruz.

BİZİMKİSİ BİR SİGORTA SİSTEMİ DEĞİL

Kefil oluyoruz derken, bizim uyguladığımız sistem bir sigorta sistemi değil ama bir yönü ile sigorta sistemine de benziyor. Biz aslında taşınan malın taşıma esnasında herhangi bir zayie durumunda devlete ödeyeceği gümrük vergilerini garanti altına alıyoruz. Biz malı garanti altına almıyoruz. O yüzden sigorta sisteminden biraz farklıyız. Biz devletin alacağını garanti altına alıyoruz. Devletin alacağı da katma değer, ÖTV ve benzeri…

KEFİLİN BİR LİMİTİ VAR MI?

İlk etapta başlar başlamaz firmaya şu garantiyi veriyorum: “Gümrük vergileri 100 bin euroya kadar olanların hepsine kefil olurum”  diyorum. Bu takriben taşıtta 500 bin euroluk malın olması demek. Araçtaki yükün değeri yükseldiği taktirde, gümrük vergileri 100 bin euroyu aştığı zamanlarda sigortacıma danışıyorum. Onun onayıyla alıyorum. Bazen öyle yüklerimiz var ki bizim 1.5 milyon euroluk vergisi oluyor. 1.5 milyon euroyu teminat altına alıyoruz bir taşımada.

200 EURO KAZANDIRIYORUZ

Biz müşterilerimize bir kere para kazandırıyoruz. Nasıl mı? Örneklerle anlatayım. Sırbistan yolundan gidip gelen bir araca bir gidiş dönüş seferinden ortalama 210 euro para kazandırıyoruz. Bunu nasıl kazandırıyoruz? 14 yaprak karne parası 80 euro, 80 euroda gelişi toplamda eder 160 euro. Karneli taşıma yaptığınızda AB’ye girmeden önce o karnedeki bilgileri elektronik ortamda göndermeniz gerekiyor. Buna ya da TIR’ın beyanı derler. Arzuhalciye gider gibi orada bir 10 euro ödüyorsunuz.  Sonra Bulgaristan’dan çıktınız Sırbistan’a giriyorsunuz. Sırbistan’dan yeniden AB’ye gireceğiniz zaman Hırvatistan diyor ki bir daha TIR beyanı ver bana. Bu defa Hırvatistan’ın bedeli 25 euro. AB’ye bir daha giriyor ya, birlik dışından birliğe geliyorsan, beyan vereceksin diyor. Araç gitti Almanya’dan boşaltı bu defa diyor ki benim karneyi yazar mısın? Senin karneyi yazarız 53 euro para alırız, diyorlar. Etti, 248 euro etti. Bu defa şoför geliyor Sırbistan’dan geri Bulgaristan’a girmek için beyanı yaptıracak. Bulgarlar 18 euro alıyor. Karneli gittiğinde 266 euro para harcar. Bizimle giderse eğer ihracatta 18 euro bize T1 parası öder ortalamadan bahsediyorum. 15 euro biz onu Sırbistan için ayrıca bir T1 yaptırırız, eder 33 euro. Dönüşle birlikte toplam 66 euro eder. TIR karnesi kullanana bir araç 266 harcarken T1’li araç 66 euro harcar. Aradaki 200 euroluk fark nakliyecinin cebine girer.

200 MİLYON LİRALIK TEMİNAT MEKTUBU

Biz 7 ayrı ülkede kefil kuruluşuz. Toplamda bu 7 ülkede vermiş olduğumuz para teminat mektubu 200 milyon lira. 200 milyon liraya bağlamışız. 200 milyonun 70 milyonunu Türkiye için bağladık.