Toplu taşıma ve Covid-19 ile ilgili merak edilen 7 soruya 7 cevap

Toplu taşıma ve Covid-19 ile ilgili merak edilen 7 soruya 7 cevap

ÖZEL RÖPORTAJ - Uluslararası Toplu Taşımacılar Birliği (UITP) Kıdemli Direktörü Kaan Yıldızgöz, koronavirüs (Covid-19) salgını sonrası toplu taşımalarda neler yapılması gerektiği ile ilgili 7 soruya 7 cevap verdi. İşte o sorular ve UITP Kıdemli Direktörü Kaan Yıldızgöz’ün yesillojistikciler.com'a verdiği cevaplar…

Dünya genelinde yaşanan koronavirüs (Covid-19) krizinin kentiçi toplu taşıma yolcu sayılarına etkisi nasıl oldu?

Halihazırda Hindistan, Ukrayna, İran Ürdün, Cezayir, Kuveyt, Katar ve Umman gibi bazı ülkelerde kentiçi toplu taşımacılığın tamamen veya kısmen durdurulması gibi uygulamalar görülmüş olsa da dünyanın birçok kentinde toplu taşımacılık hizmetleri halen devam etmektedir. Bu kentlerin tamamında yolculuk sayılarında ciddi bir azalma meydana gelmiş ve bununla paralel olarak toplu taşıma işletmecilerinde hem sefer sıklıklarının azaltılması hem de sosyal mesafenin sağlanmasına yonelik önlemler görülmektedir. Örneğin Londra’da metro yolcu sayısı bir önceki yıla göre yüzde 93 otobüs yolculuk sayısı ise yüzde 82 azaldı. Londra’da bazı raylı sistem hatları ve istasyonları ise geçici olarak kapatıldı.

Toplu taşıma hizmetleri sizce bu dönemde sürdürülmeli mi?

Bu hususta kararı krizin durumu ve alınması gereken önlemlerin düzeyine göre ilgili otoriteler verecektir. Toplu taşıma hizmeti COVID-19 krizi sırasında mümkün olduğunca uzun süre sürdürülmesi gereken temel bir hizmet olarak değerlendirilmelidir. Toplu taşımacılık kentler için çok önemli olup, talep çok azalsa dahi hala toplu taşıma kullanma zorunluluğu bulunan vatandaşlar bulunmakta ve özellikle sağlık gibi kritik hizmetleri sunan çalışanların ulaşım ihtiyaclarının sağlanması büyük önem taşımaktadır. Toplu taşıma hizmet seviyelerinin azaltılması bugün dünya genelindeki birçok kentte görülmektedir. Birçok kentte hafta sonu günleri tarife düzeni uygulanmaktadır. Buna gerekçe olarak personel mevcudiyetinin azalması, sosyal mesafe nedeniyle azalan yolculuk talebi ve azaltılmış kamu faaliyetleri ile otoriteler tarafından uygulanan seyahat kısıtlamaları gösterilebilir. İşletme tarifelerinde azaltılmaya gidilirken bu durumunun araç yoğunluklarını ciddi biçimde artırmaması  ve talepteki değişim ile paralel yapılması önem taşımaktadır. 

TOPLU TAŞIMA SEKTÖRÜNE DESTEK OLUNMALI

Özellikle Özel Halk Otobüsü gibi toplu taşıma işletmecileri mevcut durumda ciddi mali zorluklar yasamakta, bu konuda neler yapılabilir?

Toplu taşımacılık yerel ve ulusal ekonominin belkemiğidir ve otoritelerin kararları dahilinde mümkün olduğunca sürdürülmesi gereken önemli bir hizmettir. Yaşanan COVID-19 krizi sürecinde hem yerel hem de merkezi otoritelerin toplu taşıma kurumlarına yonelik destekleri büyük önem taşımaktadır. Bu destek yolcu ve personellerin sağlığının sağlanması için gerekli kritik ekipmanlarla ilgili olduğu gibi yaşanan krizin maddi sonuçlarının azaltılmasına yönelikte olmaktadır. Örnegin bu bağlamda ABD’de toplu taşıma kurumları tarafından kullanılmak üzere 25 milyar dolarlık desteği içeren yasa tasarısı onaylandı. Krizden en çok etkilenen Toplu Taşıma sektörüne yönelik devlet desteği sektörün kriz sonrası da ayakta kalabilmesi acısından büyük önem taşımaktadır.

TOPLU TAŞIMA KULLANIRKEN TEMİZLİK VE HİJYEN

Toplu taşıma hizmetleri sürdürülürken temizlik ve hijyen sizce nasıl sağlanabilir?

Tüm toplu taşıma işletmelerinde hem personelin hem de yolcuların güvenliğinin sağlanması için kişisel korunma ve hijyen önlemlerinin artırılması gerekmektedir. Bu noktada genel erişim için ortak personel tesislerinde el dezenfektanı ve kağıt mendillerin kullanıma sunulması, merkezden uzak yerlerdeki veya yolcuyla temasta olan personele ise kişisel kullanımları icin özel malzemeler dağıtılması düşünülmelidir. Genel bir önlem olarak personele talep edilen temel kişisel hijyen kuralları hatırlatılmalıdır, bunlara düzenli olarak el yıkamak, dirseğin içine öksürüp hapşırmak ve kağıt mendil kullanımı dahildir. Bilgilendirme bültenleri kolayca erişilebilir olmalı ve kurum içinde personel tarafından görülecek yerlere konulmalıdır. 

Maske kullanımının etkisi ise tartışmalıdır. Toplu taşıma işletmecileri maske kullanımı ve hangi tip maskenin tavsiye edildiği konularında yerel yetkililerden bilgi almalıdır. Bu konuda Dünya Sağlık Örgütü’nün genel tavsiyesi maskenin enfekte olmuş ya da enfeksiyon potansiyeli taşıyan kişiyle temas halindeyken takılmasıdır. Bu noktada yerel idarelerin tavsiyeleri dikkate alınmalı, Avrupa’da hala otoriteler personele maske dağıtılmasını hala tavsiye etmiş degillerdir. Ancak özellikle Asya ülkelerinde yolcuyla temas eden personelin, Pekin’de yolcuların da maske takması zorunlu hale getirilmiştir. Hong Kong metrosunda ise gerekli durumlarda personel tarafından koruyucu gözlük ve kıyafette kullanılmaktadır. 

Toplu taşıma tesislerinin ve araçlarının temizlik uygulamaları da ciddi olarak değişmektedir. Temizlik sıklığı isletme frekansına adapte edilebilir ve ortak kullanım yüzeylerinin dezenfeksiyonuna öncelik verilmelidir. Sürücülerin araçları teslim rutinleri gözden geçirilip; atıkların uzaklaştırılması ve yüzey dezenfeksiyonu sürücülerin bireysel sorumluluğun bir parçası haline gelecek şekilde düzenlenme yapılması degerlendirilebilir. Bu süreçte toplu taşıma işletmecilerinde temizlik personeliyle ilgili kapasite sorunları ortaya çıkmakta, bu noktada araçların dış temizliği yerine iç temizliğe öncelik verilmesi gerekmektedir. Temizlik görevlileri gibi daha fazla risk altındaki personel için tek kullanımlık eldivenler/ maskelerin dağıtılması düşünülmelidir. 

SOSYAL MESAFE

Sosyal mesafenin sağlanması ve temasın azalatılmasına yönelik önerileriniz var mı?

Temasın azaltılmasına yonelik önlemler risk seviyesinin arttığı bugünlerde büyük önem kazanmaktadır. Operasyonel olarak gerçekleştirilmesi zor olsa da, uygulanan farklı seçenekler toplu taşıma personelinin ve yolcuların temasa maruz kalmasını azaltabilmektedir.

Sürücüler için ayrı kabini olmayan toplu taşıma araçlarında sadece orta/arka kapıdan biniş sağlama ve sürücüyü separatör ile yolculardan ayırma, nakit yerine kart ile ödeme, kapı açma düğmelerinin devre dışı bırakılarak tüm kapıların otomatik olarak açılması, araçlara belirli sayıda yolcu alınması, yolcular arasında belirli boşlukların bırakılması bu önlemlere örnek olarak verilebilir.

Bazı kentlerde toplu taşıma tesislerinde sunulan tuvalet hizmeti kaldırılmış (Örneğin Hamburg’da yolcu feribotları) ve bazı kentlerde bu tesislerde olası durumlar için izolasyon odaları (Örnegin Lizbon metrosu) kurulmuştur.

TAKSİÇİLERE VE TAKSİLERİ KULLANANLARA TAVSİYELER

Türkiye’de İstanbul, Ankara ve İzmir’de taksi plaka numarasına göre (tek/çift) işletme başlatıldı. Taksilere yönelik özel tavsiyeleriniz var mi?  

Türkiye’de önlemleri genelde fazla sayıda yolcuların bulunduğu otobüs, metro vb gibi hizmetler ekseninde tartışıyoruz. Ancak taksi taşımacılığına yönelik önlemler de büyük önem taşımaktadır.

Bu kapsamda belirteceğim ek önlemlerin alınmasının değerlendirilebileceğini düşünüyorum: 

-Taksilerin I-Taksi, Bitaksi gibi mobil uygulamalar ile kullanılması teşvik edilmeli. Bu durum hem nakit alışverişini kısıtlar hem de ilgili araçta seyahat edenlerin takibini kolaylaştırır.

-Yoldan çevirerek taksi kullanım durumları icin QR Kodu uygulamasına gecilmelidir. Taksiye binen yolcu telefonuna QR Kodunu okutarak (yolcu isteğine bağlı) hem taksi ile ilgili bilgiye sahip olur, hem de merkezi sistem ile telefon numarasını paylaşır. Bu vesileyle daha sonra gerekli durumlarda ilgili yolcuya ulaşma imkanı da oluşur.

-Yolcular taksiye inip binerken kapılar şoför tarafından açılıp kapatılabilir.

-Yolcu koltukları sonraki yolcuların korunmasını sağlamak amacıyla her yolculuktan sonra şoför tarafından dezenfekte edilmelidir ve bütün araçlara dezenfektan dispanserleri yerleştirilmelidir. 

-Şoförleri yolculardan ayrı tutmak için şoförler ile yolcular arasına geçici şeffaf-paravanlar kurulmalıdır.

-Araçlar her gün şoför değişiminde tamamen dezenfekte edilmelidir.

-Tüm şoförlere yönelik COVID-19 surecinde dikkat etmeleri gereken hususlarla ilgili online olarak eğitim programı düzenlenmelidir.

-Kent genelinde belirli merkezler kurulmalı ve şoförlerin vücut sıcaklığı günlük olarak ölçülmelidir.

-İnsanların evden çıkmadığı ve online siparişlerin arttığı dönemde New York örneğindeki gibi taksicilerin adrese sipariş teslimat islerinde kullanılması değerlendirilmelidir. 

UITP, COVID-19 YÖNETİM KILAVUZU HAZIRLADI

UITP olarak bu kriz surecinde neler yapıyorsunuz? Toplu taşıma kurumlarına yönelik başka önerileriniz var mi?

COVID-19 krizi kapsamında Uluslararasi Toplu Taşımacılar Birliği (UITP) tarafından ‘Toplu taşıma işletmecileri için COVID-19 Yönetim Kılavuzu’ hazırlandı. Bu kılavuza ek olarak UITP tarafından temizlik, isletme planlama vb gibi birçok alanda farklı uygulama ornekleri raporlanarak UITP dijital kütüphanesinde kullanıma sunulmaktadır. Kılavuzun ve farklı uygulamaların daha iyi anlaşılabilmesi için farklı dillerde web seminerleri düzenlenmekte ve Linkedin’de bu konuya özel bir tartışma platformu açıldı. Benim bu kapsamda verdiğim bilgilerin büyük bir kısmı UITP tarafından hazırlanan raporlara dayanmaktadır. Bu süreç kapsamında toplu taşıma kurumları ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından verilen bilgileri yakından izlenmeli, ulusal sağlık kuruluşları ve yetkililerle yakın temas halinde olunarak onların yönlendirmelerini izlemek büyük önem taşımaktadır.

Kaan Yıldızgöz kimdir (Kıdemli Direktör, Uluslararası Toplu Taşımacılar Birliği - UITP)

Kaan Yıldızgöz halihazırda Brüksel’de UITP’nin dünya genelindeki tüm üyelik, konferans, fuar, eğitim, pazarlama ve diğer hizmetlerinden sorumlu olarak görev yapmaktadır. Kaan Yıldızgöz daha önce Brüksel’de UITP Eğitim Direktörü, Dubai’de UITP Orta Doğu ve Kuzey Afrika Ulaşım Mükemmeliyet Merkezi Direktörü, Türk Hava Yolları’nda Miles&Smiles Müşteri Sadakat Programı Müdürü, Metro İstanbul’da Kalite & Kurumsal Gelişim Müdürü ve Genel Müdür Danışmanı olarak görev yapmıştır. Star Alliance Loyalty Strateji Komitesi üyeliği, Uluslararası Yol Birliği IRU Eğitim Akademisi Danışma Kurulu üyeliği, Uluslararası Ulaşım İdareleri Birliği IATR Danışma Kurulu üyeliği görevlerinde bulunmuştur. Kaan Yıldızgöz İstanbul Üniversitesi ve Bahçeşehir Üniversitesinde part-time öğretim görevlisi olarak, Ecole Polytechnique Fédérale de Lausanne’da misafir eğitmen olarak yer aldı. İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği Bölümü’nü 2.5 yılda tamamlayarak mezun olan Kaan Yıldızgöz, yüksek lisansını Marmara Üniversitesinde Uluslararası İşletmecilik alanında yaptı. ABD Harvard Üniversitesinde Altyapı Yatırımlarının Yönetimi Üst Düzey Yönetici eğitim programını bitirdi. Kaan Yıldızgöz’ün doktora çalışmaları  Yeni Ulaşım Hizmetleri üzerinedir. Kaan Yıldızgöz, 2018 yılında yayınlanan ‘Dijitalleşme Çağında Taksiler’ kitabının da yazarıdır.  Kaan Yıldızgöz'e ait sosyal medya hesapları ise şöyle: Twitter.com/kaanyildizgoz ve https://be.linkedin.com/in/kaanyildizgoz

Etiketler :