TEHLİKELİ MADDE TAŞIMACILIĞI

Karayolu ile taşımacılığın geliştiği 1950’li yıllardan beri “tehlikeli madde” diye gruplandırılan eşyanın taşıması için ayrı bir düzenleme yapılması ve bu tür eşyanın daha etkili önlemler alınarak taşınması esası benimsendi. Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu tarafından hazırlanan ve “ADR Konvansiyonu” diye adlandırılan “Tehlikeli Mallların Karayolu ile Uluslararası Taşımacılığına İlişkin Avrupa Anlaşması”nın 30 Eylül 1957 tarihinde yürürlüğe girmesinden çok sonra, Türkiye de 5 Aralık 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5434 sayılı Kanunla anlaşmaya katıldı. 

Çok hızlı gelişen teknoloji sürekli olarak bu sözleşmeye ekli listelerde değişiklik yapılmasını zorunlu kılıyor. Nitekim, “Tehlikeli Malların Karayolu ile Uluslararası Taşımacılığına İlişkin Avrupa Anlaşması”nın son versiyonu 1 Ocak 2013 tarihinde yürürlüğe girdi.

24 Nisan 2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınması Hakkında Yönetmelik” ile anılan Anlaşmanın uygulama hükümleri Türkiye’de de yürürlüğe sokuldu.

Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki, tehlikeli madde taşımacılığında kullanılan taşıt, ambalaj ve yük taşıma birimlerinin tip onay sertifikalandırılması, bu faaliyetleri sürdürenlerin eğitimi, gerek yerli plakalı gerekse yabancı plakalı araçlarla yapılan tehlikeli madde taşımalarının denetimi, hepimizin her gün kullandığı karayollarının güvenliği açısından son derece önem arz ediyor. Bu yönden, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın bu yöndeki çabalarını içtenlikle desteklemek gerekiyor.

Bu desteği vermekle birlikte, aşağıda belirteceğimiz soruları da sormadan edemiyoruz:

-Yönetmelikte 11 genel kural belirlenmiş. TMGD eğitimi de dahil olan bu genel kurallar hemen nasıl yürürlüğe sokulacak ve nasıl denetlenecek? C1, C2, C3, K1, K2, K3, L1, L2, M1, M2, N1, N2, P1, P2, R1, R2 belgesi olmayan taşıtlarla tehlikeli mal taşındığı nasıl tespit edilecek?

-ADR’ye taraf olan ülkelerle tehlikeli madde taşımacılık faaliyetinde kullanılacak taşıtları (EX/II, EX/III, FL, AT VE MEMU) ile yurt içinde tehlikeli madde taşımacılık faaliyetinde kullanılacak 2015 ve sonrası model yılına sahip taşıtlar yıllık ADR uygunluk belgesi almak zorunda kalacak. Yönetmeliğin geçici 1 inci maddesinde ise 2014 ve öncesi model yılına sahip olup daha önce yetkilendirilen kuruluştan Taşıt Durum Tespit Belgesi almış olanların 31.12.2019 tarihine kadar ADR/Taşıt Uygunluk Belgesini almaları zorunlu tutulmuş. Bu tarihe kadar eski araçların devre dışına çıkarılabileceğine inanan var mı?

-“Taşıtlar için geçerli ADR/Taşıt Uygunluk Belgesi” bu taşıtlarda bulundurulması zorunlu belgeler arasında sayılmış. Anılan belge de “Taşıt Kartı” gibi elektronik ortama taşınamaz mı?

-Gönderenin yükümlülükleri 11 bent halinde, paketleyenin yükümlülükleri 5 bent halinde, yükleyenin yükümlülükleri 6 bent halinde, dolduranın yükümlülükleri 12 bent halinde, taşımacının yükümlülükleri 16 bent halinde, taşıt sürücüsünün ve araçta bulunan diğer görevlilerin yükümlülükleri 15 bent halinde, alıcının yükümlülükleri 4 bent halinde, boşaltanın yükümlülükleri 8 bent halinde, tank-konteyner/portatif tank işletmecisinin yükümlülükleri 3 bent halinde sayılmış. Bana söyler misiniz, toplam 80 yükümlülüğü on binlerce kilometre karayolunda hangi trafik polisi veya jandarma denetleyebilecek? Bu personel ne zaman ve kaç derslik bir eğitim programından geçirilecek? Bakanlık “her tehlikeli madde taşıyacak aracın yüklemesinden, hareketinden varış yerine ve taşıtı boşaltmasına kadar üzerinde birer ‘drone’ uçurarak denetim yapacağız” derse teslim olurum.

-Yönetmeliğin 22’inci maddesinde yetkilendirilmiş Bakanlık personeli, trafik polisi ve trafik polisinin görev alanı dışında kalan yerlerde rütbeli jandarma personelinin ceza tutanağı düzenleyeceği belirtilmekte, 24 üncü maddenin 2 inci fıkrasında ise “Tutanak düzenleyenlerin bağlı olduğu kurum ve kuruluşlar; idari para cezası karar tutanaklarını, kararın kesinleşmesini takip eden yedi iş günü içinde takip ve tahsil edilmek üzere borçlu gerçek kişi ise ikametgâhının, tüzel kişi ise kanuni veya iş merkezinin bulunduğu yerdeki vergi dairesine, birden fazla vergi dairesi bulunması halinde süreksiz vergileri tahsil ile görevli vergi dairelerine göndermekle yükümlüdürler” hükmüne yer verilmiş.

-6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un “Takibata salahiyetli tahsil dairesi” başlıklı 5’inci maddesinde “Takibat, alacaklı amme idaresinin mahalli tahsil dairesince yapılır. Borçlu veya malları başka mahallerde bulunduğu takdirde, tahsil dairesi borçlunun veya mallarının bulunduğu mahalde yapılacak takipleri o mahaldeki aynı neviden amme idaresinin tahsil dairelerine niyabeten yaptırır” hükmü yer aldığına göre, neden ilgili “Tehlikeli Madde ve Kombine Taşımacılık Şube Müdürlüğü”, ya da taşıt başka bir “Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bölge Müdürlüğü Tehlikeli Madde ve Kombine Taşımacılık Şube Müdürlüğü” alanına gitti ise niyabeten o şube müdürlüğü tahsil dairesi olarak para cezalarını tahsil görevini yerine getirmiyor da Hazine ve Maliye Bakanlığı’na görev yükleniyor?

Anlamakta güçlük çekiyorum.

Cahit Soysal/csoysal@uysen.com 

Önceki ve Sonraki Yazılar