Prof. Dr. Okan Tuna

Prof. Dr. Okan Tuna

TESLA BAŞARABİLİR Mİ?

Tesla, geçtiğimiz hafta itibariyle “elektrikli kamyon” lansmanı ile gündeme oturma başarısını gösterdi. Tesla’nın elektrikli kamyonu (Tesla Semi) tek şarj ile tam yüklü olarak yüksek hızda 300 ve 500 millik iki alternatifi kullanıcılarına sunuyor. 500 mil hedefli elektrikli kamyonun fiyatı ise 180.000 dolar olarak belirlenmiş durumda. İçerisinde Wal-Mart’ında olduğu birçok firma şimdiden ön siparişlerini vermiş durumdalar. 16 Kasım da ön siparişe açılan Tesla Semi’nin ön sipariş fiyatı da 5.000 dolardan 20.000 dolara çıkarak pazarın üst düzeyde ilgisini çekmiş durumda.

Her ne kadar Tesla Semi’nin lansmanı yapılmış olmasına rağmen gündemde birçok soru yer almakta. Bunlardan ilki, kamyonun standart paketinde hangi özelliklerinin olduğu ve hangi özelliklerin ekstra kapsamına gireceği.  Diğer bir konu ise, bataryaların ağırlığı ile ilgili. Bataryaların ağırlığı doğal olarak satın alacak lojistik firmalarının bilmesi gereken en önemli konulardan biri olarak karşımıza çıkmakta. Buna göre lojistik işletmelerinin taşıyabileceği maksimum yük miktarı belirlenebiliyor.

Ama asıl en önemli konu ise, Tesla Model 3 (binek otomobil) ile hala sorunlar yaşayan firmanın söz verdiği gibi 2019 yılında ürüne piyasa sunup sunamayacağı. Pazarın en çok ilgisine çeken soru/sorun bu aslında. Model 3 hala nakit harcayan ve firmanın önemli sorunlar yaşadığı bir konu. Bu sorunların başında da tedarik zinciri yönetimi geliyor.

Teknoloji mi ? Tedarik Zinciri mi?

Otomotiv sektörünün son 20 yılda gerçekleştirdiği hızlı dönüşüm tedarik zinciri yönetimindeki gelişime önemli derecede dayanmakta. Özellikle, müşterilerin farklılaşan ihtiyaçlarını düşük maliyetler ile çevik metodları kullanarak karşılama olgusu otomotiv sektörünün vazgeçilmez bir unsurudur. Bu çerçevede, otomotiv sektörünün bilinen markalarının özellikle 1980’li yıllardan sonra bu konuda kaslarını geliştirdiğini ve kendi sistemlerini çok etkin işlettiklerini biliyoruz. Volkswagen, Ford, Mercedes gibi markaların sadece teknoloji temelli değil aynı zamanda tedarik zinciri temelli uygulamalarının da pazar başarılarının önemli bir unsuru olduğu çok açık.

Bu kapsamda Tesla örneğini incelediğimizde ise çok ciddi aksamaların ve know-how eksikliklerinin olduğunu tespit etmekteyiz. Kasım ayı içerisinde, firma tarafından binek arabası Model-3 için üretim hedefini düşürme kararı açıklaması da bunun en temel göstergesi. Tesla, Model-3 kapsamında şu ana kadar 14 yılda sadece 250 bin araç üretmiş durumda ve 2020 yılında da yılda 1 milyon araç üretmeyi hedeflemekte.

Otomotiv sektörünün tedarik zinciri başarısının en önemli göstergelerinden biri, tedarikçilerden temin edilen girdilerin çok hızlı bir şekilde fabrikada montajının yapılması ve stokta girdilerin bekletilmemesidir. “Work in progress” adını verdiğimiz stokta bekleyen girdilerin yarattığı maliyet BMW’de toplam satışların yüzde 2’si, Volkswagen’de yüzde 4’ü olarak hesaplanmaktadır. Tesla’da ise bu oran yüzde 14’e kadar çıkmaktadır.

Sonuç, teknolojiniz ve ürününüz konusunda ne kadar geliştirme yaparsanız yapın eğer tedarik zinciri konusunda etkin bir kurgu ortaya koyamazsanız pazarda başarı şansınız çok düşüktür. Tesla’nın yaptığı işlere  bir de bu gözle bakmanın gerekli olduğunu düşünüyorum.

Prof.Dr. Okan TUNA

Dokuz Eylül Üniversitesi  DETTO Koordinatörü

 otuna@deu.edu.tr

Önceki ve Sonraki Yazılar