"Çok yakında üniversite olacağız ve Türkiye’nin ilk ve tek Lojistik Fakültesi'ni kuracağız"

"Çok yakında üniversite olacağız ve Türkiye’nin ilk ve tek Lojistik Fakültesi'ni kuracağız"

Mars Logistics'teki hisselerini satarak lojistik sektöründeki faaliyetlerine son veren ve zamanının tamamını eğitime ayırdığını söyleyen Beykoz Lojistik MYO Mütevelli Heyet Başkanı Ruhi Engin Özmen, Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu’nun çok yakın bir zamanda üniversite olacağını açıkladı. RÖPORTAJ: ŞENEL ÖZDEMİR / senel.ozdemir@yesillojistikciler.com

ÖZEL RÖPORTAJwww.yesillojistikciler.com olarak Uluslararası Nakliyeciler Derneği’nin (UND) eski başkanı ve Mars Logistics’in eski ortaklarından Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu (MYO) Mütevelli Heyet Başkanı Ruhi Engin Özmen ile bir araya geldik. 2008 yılından bu yana faaliyetine Meslek Yüksekokulu olarak devam eden Beykoz Lojistik’in üniversiteye dönüşüm sürecini konuştuk. Biz sorduk Beykoz Lojistik MYO Mütevelli Heyet Başkanı Ruhi Engin Özmen cevapladı. İşte o röportaj…

EĞİTİM DIŞINDA BAŞKA İŞ DÜŞÜNMÜYORUM

Mars Lojistik’teki hisselerinizi satarken esas amacınız artık eğitime ağırlık vermek miydi?

Şirkette üç ortaktık ve hepimizin zaten farklı yatırımları da vardı. Ben zaten şirketteki hisselerimi satmadan önce yani 2008 yılında eğitim işine girmiştim. O zamanki şartlarda eğitime ciddi yatırım yaptık, sektörden çıkışım ile birlikte eğitime yapacağımız yatırımlar da doğal olarak artış trendine girdi. Zaten bundan sonraki hedefim de eğitim sektöründe büyümek, Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinden biri olmak.

YILSONUNA DOĞRU ÜNİVERSİTE OLACAĞIZ, ANA KAMPÜS 2018’DE BİTECEK

Beykoz Lojistik MYO’nun üniversite olma hedefi vardı. Şu an hangi aşamadasınız?

Okul inşallah bu yılın sonlarına doğru üniversite olacak. Zaten YÖK’ten geçti, Meclis’ten onayını bekliyoruz.

Yine lojistik üzerine mi olacak bu üniversite?

Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu Türkiye’nin ilk tematik yüksekokulu. Elbette üniversitemizin omurgasını da Lojistik Fakültesi oluşturacak. Bizim hedeflerimizden biri Türkiye’de ilk ve tek Lojistik Fakültesi'ni kurmak. Bunun dışında başka fakülteler ve bölümler de olacak elbette. İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi, Sosyal Bilimler Fakültesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi gibi. Ayrıca bu çatı altında açmayı arzu ettiğimiz yeni yüksekokullar da var.

Beykoz Üniversitesi’nin ilk 5 yılında ne hedefliyorsunuz?

İlk 5 yıllık hedeflerimiz içinde beş fakülte, bir yüksekokul ve iki meslek yüksekokulu var ki bunlardan biri zaten Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu. Ayrıca Beykoz Üniversitesi’nde lisansüstü eğitim için bir lisansüstü programlar enstitüsü de kurulacak.

Merkez kampüs Kavacık’taki yeriniz mi olacak?

Hayır. Biz şu anda üç ayrı binada faaliyet gösteriyoruz, ikisi Kavacık’ta biri Çubuklu’da olmak üzere. Beykoz Üniversitesi olduğumuzda da ilk iki yıl bu binaları kullanacağız daha sonra kampüsümüze geçeceğiz. Kampüs alanımız Kavacık’a 8 kilometre mesafedeki Mahmut Şevket Paşa Köyü’nde olacak. Burada 100 dönümlük bir arazide planları, projeleri her şeyi bitmiş imara müracaat edilmiş bir kampüs alanımız var. Yaklaşık 80 bin metrekarelik bir kampüs binasına taşınacağız. Hedefimiz 2018’de buraya taşınmak.

SABAH-AKŞAM İŞİMİZ EĞİTİM

Peki… Şu anda sadece eğitim sektöründe mi faaliyet gösteriyorsunuz?

Evet. Sabah akşam işimiz burada.

SEKTÖRÜN YARISI YABANCI YATIRIM BEKLİYOR

Yabancı sermayenin Türkiye lojistik sektörüne ilgisinin sebebi sizce nedir?

Türkiye gerçekten lojistik konusunda istikbal vaat eden bir ülke. Karayolu ayağında ülkelerle ve yabancı araçlarla ilgili bazı sıkıntılar yaşansa da lojistik sektörünün bütününe baktığınız zaman limanlara gelen gemi sayısı, içeride taşınan mal hareketleri, uçak seferleri her geçen gün artıyor ve lojistik sektörü ciddi manada büyüyor. Türkiye’deki nitelikli yetişmiş insan gücü de bana göre sektörü artık Avrupa standartlarında iş yapabilir seviyeye getirdi. İş hacmi de büyük. Tüm bunlardan dolayı da yabancıların bu sektöre ilgisi artıyor.  Sektör de aslında bekliyor yabancı yatırımı. Bizim Lojistik Uygulamaları ve Araştırma Merkezi (BLUARM) ve Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) ile 2013 yılından bu yana yaptığımız bir araştırma var “Lojistik Sektöründe Eğilimler Araştırması”. Bu araştırma sonuçlarına göre de sektör yöneticilerinin 2015 yılının ilk üç ayındaki yabancı sermaye yatırım beklentisi yüzde 54. Sektörün yarısı yabancı yatırım bekliyor yani.

LOJİSTİK AKADEMİK DÜNYANIN İLGİSİNİ ÇEKTİ

Türkiye’de insan kaynağı kalitesi özellikle lojistik sektöründe gerçekten yeterli düzeye ulaştı mı?

Oluşuyor her gün. 10 yıl önce akademik camiada lojistik sektörü ile ilgili yetişen insan kaynağı ve bölüm sayısına bakacaksınız, bir de bugün bakacaksınız. Bu konudaki eğitim ihtiyacı görüldü, lojistik akademik dünyanın da ilgisini çekti. Sırf işletme alanında değil, işletmenin alt dalları olarak lojistik, tedarik zinciri yönetiminin eğitimi verilir hale geldi. Ve insanlar artık bu sektöre gireceklerse yabancı dilinin olması gerektiğine inanıyorlar. Kendilerine pozisyon yaratacaklarını düşünüyorlar. Özellikle İngilizce öğrenerek sektöre girenlerin iş bulma olasılığı daha yüksek.

LOJİSTİKTE ÇOK ÇEŞİTLİ İNSANA İHTİYAÇ VAR

Yabancı dil bilmeyen ama lojistik eğitimi alanların sektörde iş bulma şansı hiç yok diyebilir miyiz?

Hayır, hayır. Öyle diyemezsiniz. Siz şirketinize bir çalışan almak istiyorsanız ve lojistik işi yapıyorsanız; depolama, gümrükleme, sigortacılık, elleçleme, mal sevkiyatı yapacaksınız. Ayrıca bunun uluslararası boyutu olacak yani bu malları kamyonla, gemiyle, uçakla ya da trenle getirip götüreceksiniz. Böyle bir yelpazeye baktığınızda yabancı dil bilen adam da lazım, bilmeyen de lazım. İşini iyi yapan insana ihtiyaç her zaman var. Yani lojistikte çok çeşitli insanlara ihtiyacınız var.

SEKTÖRÜN BEKLENTİSİNİ VE İSTEĞİNİ BİLİYORUZ BU BEYKOZ LOJİSTİK MYO’NUN EN BÜYÜK AVANTAJI

Türkiye’de onlarca üniversitede lojistik eğitimi veriliyor. Beykoz Lojistik MYO’nun en büyük avantajı nedir?

Bizim okulumuzun farkı sektörle olan diyalogu çok iyi olması. Benim 30 yılı aşkın bir süre sektörün içinde yer almam ile ivmelenen bu durum çok gurur verici ki, mezun olan öğrencilerimizin alanlarında çalışması ile pekişiyor. Şimdi görüyorum mezun öğrencilerimiz okulları ile irtibat halinde, birlikte ne yapabiliriz konuşuluyor. Nitekim okulumuz sektörle birlikte sektörün faydasına olacak araştırmalar, Avrupa Birliği projeleri ve çeşitli ortak projeler yapıyor. Yaptığımız her işte, her projede sektöre değiyor, dokunuyoruz. Doğrusu da bu zaten, hem sektör hem de öğrencilerimiz bu projelerden maksimum seviyede faydalanıyor.Bir yandan da, biliyorsunuz bizim okulumuzun amacı, “Her işten anlayan değil, yaptığı işi en iyi bilen ve doğru yapan nitelikli insan gücü” yetiştirmek. İşte bu yüzden, 'Yaparak Öğren!' Yüksekokulumuzun eğitim modeli. Biz okulumuzda her şeyi yaparak, deneyimleyerek öğrenir, öğretiriz. Neden derseniz çünkü insanlar okuduklarının yüzde 10’unu, yaptıklarının yüzde 90’ını hatırlıyor. Biz de bu çatının altında her şeyi yaparak öğretiyor ve iş yaşamına öğrencilerimizi bilerek, işinin uzmanı olarak gönderiyoruz. Mesleksel Beceriler Merkezimiz var okulda ve bünyesinde birçok laboratuvar ve atölyeler var. Örneğin Sivil Havacılık Kabin Hizmetleri Programı'nda okuyan öğrencilerimiz okulumuzdaki Kabin İçi Eğitim Ünitesi'nde gerçek bir uçağın kesitinde eğitim alırlar. İç tasarımı, bussiness ve ekonomi sınıfı koltukları, servis alanı, koridoru, aydınlatmaları, emniyet kemerleri ve anons sistemi ile uçağın aynısı. Öğrenci kabin hizmetleri kapsamında bu ünitede tüm senaryoları yaşar, görür, öğrenir ve öyle iş yaşamına gider. Böyle beş laboratuvar ve çeşitli simülasyonlar var okulda kullandığımız ve öğrencilerimize fark yarattığımız. Okulumuzun en bürük avantajlarından biri de bu.

Öğrenciler nasıl faydalanıyor sektör avantajından?

Okulumuzda Endüstriye Dayalı İlişkiler Koordinatörlüğümüz var. Bu Koordinatörlük aracılığı ile öğrencilerimize staj konusunda destek oluyoruz. Hatta mezun öğrenci bilgi sistemimiz ile mezun öğrencilerimizin çalışma durumlarını izleyebiliyoruz, buradan da görüyoruz ki, biz gerçekten bu sektöre insan yetiştiriyoruz. Mezunlarımız tıpkı okulu kurarken hedeflediğimiz gibi alanlarındaki uzmanlıkları ile iş hayatında yer buluyorlar. Staj yerini bulmalarına yardımcı oluyoruz ve birçoğu daha staj bitmeden staj yaptığı yerde işe yerleşiyor. Dediğim gibi bu okulun en büyük avantajı sektörden gelen insanlar olan bizlerin sektörle olan ilişkilerinin öğrenciler üzerindeki pozitif etkisi. Sektörün beklentisini ve istediğini bildiğimiz için bu da bir avantaj oluyor. Kariyer Günlerimiz bile farklı bizim, tematik bir okul olmamız sebebi ile sektör temsilcileri ile öğrenciler, buluşuyor. Staj ve iş olanaklarını doğrudan sektör firmalarından dinliyorlar.

Etiketler :