ÖZEL HABER - Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türk – Bulgar İş Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi ve aynı zamanda Temel Transport Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kınacı, www.yesillojistikciler.com ’a Türkiye ile Bulgaristan arasında yaşanan transit belgesi krizi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. İşte Mustafa Kınacı’nın aklamaları…“Bulgaristan taşımacısı için Türkiye önemli bir pazar durumundadır. Özellikle AB üyesi olduktan sonra sahip oldukları avantajları da kullanarak ülkemiz taşımacılık sektörünün payından önemli bir kısmına sahip olmaya başlamışlardır. Bulgaristan taşımacıları bugüne kadar hep daha fazla istemiş, ancak Türk taşımacısına ise sürekli olarak sorun yaşatmaya çalışmışlardır. Geçtiğimiz yıllarda transit geçişlerin serbestisini sağlayan anlaşmanın Bulgaristan tarafından feshedilmesi ve yerine kota getiren anlaşmanın tesis edilmesi de bunun bir göstergesidir.  Ayrıca Bulgaristan, Türk taşımacısının AB’ne açılan en önemli kapısı olma özelliğini de sürekli şekilde koz olarak kullanmıştır.Bugün gelinen noktaya baktığımızda ise, her yılsonunda veya yeni yılın başında ülkeler daha önce protokollerle belirledikleri belgeleri teslim ederler. Mevcut kotanın altında belge verilmesi ancak ve ancak belgelerin basımında yaşanan gecikmeler sebebiyle olabilir. Oysa Bulgaristan bu yıl vermesi gereken belge miktarını kendi inisiyatifini kullanarak kısıtlamış ve Türk taşımacısının önüne önemli bir engel oluşturmuştur. Aslında bu engel taşımacılık sektörümüz kanalıyla ihracatçımıza getirilen bir engeldir.DEİK geçmişten bu yana gerek ihracatçılarımız, üreticilerimiz gerekse onların ürünlerini taşımakta olan taşımacılık sektörü ile sürekli işbirliği halindedir. Hemen her platformda taşımacılık sorunları dile getirilmektedir. Bu çerçevede, yaşanan krizin çözümü için gerekli girişimler sürdürülmektedir. Bulgaristan’daki muhataplarla görüşmeler yapılmakta, çözüm arayışları yönünde yoğun çaba sarf edilmektedir.Sorunun en kısa sürede çözüme kavuşturulması en büyük arzumuzdur. Ancak, Bulgaristan tarafının tutumuna bakıldığında anlaşma sürecinin çok kısa sürede gerçekleşmesi muhtemel gözükmemektedir.”