DHL Küresel Bağlantılılık Endeksi 2018 sonuçları açıklandı

DHL Küresel Bağlantılılık Endeksi 2018 sonuçları açıklandı

Uluslararası ticaret, sermaye, bilgi ve insan akışları 2007 yılından beri ilk kez ciddi oranda yoğunluk kazandı. Türkiye’nin GCI skoru iki yıl öncesine göre 2 puan düşerken, sıralamada 6 basamak geriledi. Daha hızlı ekonomik büyüme ile ilişkili olduğu düşünülen uluslararası bağlantıların derinliği sıralamasındaki skoru ise 1 puan arttı. En bağlantılı ülkeler sıralamasında Hollanda, bölgeler sıralamasında Avrupa ilk sırayı alırken, aralarında Kamboçya, Malezya, Singapur ve Vietnam’ın bulunduğu Güney Asya ülk

DHL, küreselleşmenin detaylı bir analizini içeren ve uluslararası ticaret, sermaye, bilgi ve insan hareketleri ile ölçülen DHL Küresel Bağlantılılık Endeksi’nin (GCI) dördüncüsünü yayımlandı. Rapor, İngiltere’nin Brexit Referandumu ve ABD’deki 2016 başkanlık seçimlerinden bu yana 169 ülke ve bölge genelinde küreselleşme sürecinde yaşanan gelişmeleri değerlendiren ilk kapsamlı araştırma olma niteliği taşıyor.

Rapora göre pek çok ülkede küreselleşme karşıtlığının yükselmesine karşın ticaret, sermaye, bilgi ve insan hareketleri 2007 yılından bu yana ilk kez ciddi oranda yoğunluk kazandı ve “bağlantılılık” 2017 yılında tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. ABD gümrük tarifelerindeki artış gibi temel politika değişikliklerinin henüz uygulamaya koyulmadığı bu dönemde güçlü ekonomik büyüme uluslararası dolaşımı teşvik etmiş görünüyor. 

Türkiye en bağlantılı 65’inci ülke

Ülkeler sıralamasında 2015 endeksinde 59’uncu sırada yer alan Türkiye, 2017 yılında 169 ülke arasında 65’inci sıraya yerleşti. Türkiye’nin, küresel bağlantılılığın mutlak verilere göre değerlendirildiği GCI skoru ise 2 puan geriledi.

Küresel ilişkilerin ne kadar geniş bir alana yayıldığını gösteren uluslararası bağlantıların genişliği sıralamasında çok daha başarılı bir performans gösteren Türkiye, 32’inci sırada yer aldı. Bu skorun alt kırılımlarına bakıldığında ticaret genişliğinde 169 ülke arasında 16’ncı olması dikkat çekti. Bu başarıda Avrupa ve Asya kıtaları arasındaki jeopolitik konumunun yanı sıra Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleriyle bağlantıları olumlu rol oynadı. 

Türkiye, uluslararası bağlantıların derinliği açısından ise 169 ülke arasında 129’uncu sırayı aldı ancak derinlik skoru bir önceki araştırma dönemine göre 1 puanlık artış gösterdi. Bu durum, derinlik bazındaki daha yüksek skorların daha hızlı ekonomik büyümeyle ilişkili olması nedeniyle Türkiye adına olumlu bir gelişme. 

En bağlantılı ülke Hollanda, en bağlantılı bölge Avrupa

2017 yılı küresel bağlantılılık sıralamasında Hollanda, Singapur, İsviçre, Belçika ve Birleşik Arap Emirlikleri ilk beş sırayı aldı. En bağlantılı ilk 10 ülkeden 8’inin Avrupa’da olması, kıtayı özellikle ticaret ve insan hareketleri açısından dünyanın en bağlantılı bölgesi yapıyor. Bölgeler sıralamasında ikinci Kuzey Amerika olurken, üçüncü sırada Ortadoğu ve Kuzey Afrika yer aldı. 

John Pearson: “Küreselleşme büyüme ve refah açısından belirleyici bir faktör”

DHL Express CEO’su John Pearson, rapora ilişkin değerlendirmesinde, “Dünya küreselleşmeye devam ederken bile hala açığa çıkarılmamış büyük bir potansiyel var. GCI raporu, gördüğümüz hareket ve alışverişlerin çoğunun hala uluslararası düzeyde değil ülkelerin içinde gerçekleştiğini ortaya koyuyor. Ancak biz küreselleşmenin büyüme ve refah açısından belirleyici bir faktör olduğunu biliyoruz. Giderek artan uluslararası iş birlikleri istikrara katkıda bulunmayı sürdürüyor. Dolayısıyla küreselleşmeye kucak açan ülkeler ve şirketler ciddi avantajlar elde ediyor” dedi. 

Küresel ekonomik çıktının sadece yüzde 20’si ihraç ediliyor

GCI raporu, tüm dünyada elde edilen ekonomik çıktının yalnızca yaklaşık yüzde 20’sinin ihraç edildiğini, telefon görüşmelerinin (internet üzerinden yapılan çağrılar da dahil olmak üzere) dakika bazında yaklaşık yüzde 7’sinin uluslararası olduğunu ve insanların sadece yüzde 3’ünün doğduğu ülke dışında yaşadığını ortaya koyuyor. Rapor aynı zamanda mesafenin artık geçerli olmadığı yönündeki inancı da çürütüyor. Ülkelerin büyük çoğunluğu, daha çok komşu ülkeleriyle bağlantı içinde görünüyor. 

Gelişmiş ülkeler sermaye akışlarına 3 kat, bilgi akışına 9 kat daha entegre

Gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerin küreselleşme seviyeleri arasındaki derin farklar da raporla açığa çıkıyor. Gelişmekte olan ekonomiler, neredeyse gelişmiş ekonomiler kadar yoğun ticaret yapıyor olsa da gelişmiş ekonomilerin uluslararası sermaye akışlarına 3 kat, insan hareketliliğine 5 kat, bilgi akışına yaklaşık 9 kat daha fazla entegre olduğu görülüyor. Ayrıca gelişmekte olan büyük ekonomilerin liderleri her ne kadar dünya sahnesinde küreselleşmenin destekçileri olsalar da GCI raporu bu ekonomilerin küresel bağlantılılık açısından ilerlemesinde duraklama olduğunu ortaya koyuyor. 

Güney Asya ülkeleri beklentileri aşıyor

Uluslararası hareketlerin beklentileri aştığı ilk beş ülke arasında Kamboçya, Malezya, Mozambik, Singapur ve Vietnam yer alıyor. Bu ülkelerin dördünün Güneydoğu Asya’da yer alması dikkat çekiyor. Güneydoğu Asya ülkeleri, daha geniş Asyalı tedarik zinciri ağları ile bağlantılarından ve ekonomik entegrasyonu teşvik eden ASEAN politika girişimlerinden yararlanıyor. 

Araştırma hakkında

2018 DHL Küresel Bağlantılılık Endeksi Raporu, DHL adına New York Üniversitesi Stern İşletme Fakültesi ve IESE İşletme Okulu Öğretim Üyeleri Steven A. Altman, Pankaj Ghemawat ve Philip Bastian tarafından kaleme alınmıştır. Endeksin oluşturulmasında uluslararası ticaret, sermaye, bilgi ve insan hareketleri hakkında 3 milyondan fazla veri noktasından yararlanılmıştır. Rapor hem global düzeyde hem de dünya GSH’nın yüzde 99’unu ve nüfusunun yüzde 97’sini oluşturan 169 ülke ve bölge düzeyinde küreselleşmeyi detaylı olarak analiz etmektedir. 

Endeks ticaret, sermaye, bilgi ve insan hareketlerini derinlik ve genişlikleri açısından ayrı ayrı değerlendirmektedir. Derinlik, bir ülkenin uluslararası hareketlerinin yurtiçi ekonomik büyüklüğüne orantısını; diğer bir deyişle iş ve günlük yaşamında dünyanın geri kalanıyla etkileşiminin ne kadar önemli ya da yaygın olduğunu ifade ediyor. Genişlik ise bir ülkenin uluslararası hareketlerinin ortak ülkeler arasındaki dağılımının aksi yöndeki aynı hareketlerin küresel dağılımıyla ne kadar eşleştiğini ölçüyor. Örneğin bir ülkenin ürün ihracatının derinliği, hedef ülkelerde ihracatının dağılımıyla dünyanın geri kalanının ürün ithalatı dağılımı arasındaki fark temel alınarak belirleniyor.