Karbon Zirvesi’nde YEŞİL LOJİSTİK konuşuldu

Karbon Zirvesi’nde YEŞİL LOJİSTİK konuşuldu

İstanbul Karbon Zirvesi’nde birçok sektörle ilgili paneller düzenlendi. Bu panellerden birinde de lojistik sektörü ve karbon konusu ele alındı. Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Başkanı Turgut Erkeskin’in yönettiği panele İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Kentleşme ve Çevre Sorunları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sevim Budak, Ekol Lojistik Yönetim Sistemleri Geliştirme Yöneticisi Enise Ademoğlu, DHL...

İstanbul Karbon Zirvesi’nde birçok sektörle ilgili paneller düzenlendi. Bu panellerden birinde de lojistik sektörü ve karbon konusu ele alındı. Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Başkanı Turgut Erkeskin’in yönettiği panele İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Kentleşme ve Çevre Sorunları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sevim Budak, Ekol Lojistik Yönetim Sistemleri Geliştirme Yöneticisi Enise Ademoğlu, DHL Express Türkiye Pazarlama Müşteri İlişkileri ve İletişimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nil Keskin Keleş ve Bureau Veritas İş Geliştirme Müdürü Burcu Mutman konuşmacı olarak katıldı. LOJİSTİK VE KARBONDİOKSİT İLİŞKİSİ [caption id="attachment_2685" align="alignright" width="300"] UTİKAD Başkanı Turgut Erkeskin[/caption]

Panelin açılışında konuşan  UTİKAD Başkanı Turgut Erkeskin, 13-18 Ekim tarihleri arasında yapılacak olan FIATA 2014 İstanbul Kongresi’nde sürdürülebilir büyüme konusunun ele alınacağını söyledi. Sürdürülebilirlik denince akla küresel ısınma, sera gazı etkisi ve buzulların erimesi konularının akla geldiğini belirten Turgut Erkeskin, bunların maalesef dünyadaki ekolojik sistemin bir uzantısı olduğunu kaydetti. NASA’nın araştırmasına göre sera gazı etkisine sebep olan en önemli etkenin fosil yakıtlar olduğunu ifade eden Erkeskin, “Fosil yakıtlar dediğimizde petrolü, kömürü, doğalgazı anlıyoruz. Bunların kullanımından çıkan karbondioksit sera gazı etkisini ortaya çıkartıyor. Karbondioksiti en çok çıkartan sektörlerden birisi de aslında lojistik” dedi.

“Lojistik gelişimin kaçınılmaz bir parçası. Globalleşme ile beraber ticaret ve buna paralel olarak da taşımacılık servislerine ihtiyaç her geçen gün artırıyor” diyen Erkeskin, bu büyüme ile beraber karbondioksit salınımının da arttığının altını çizdi.YEŞİL LOJİSTİK KAVRAMISon yıllarda Avrupa Birliği’nde (AB) ve ABD’de Yeşil Lojistik kavramının geliştiğine dikkat çeken Erkeskin şunları söyledi: “Yeşil Lojistik, tedarik zinciri süreçlerinde çevreye verilen zararın minimuma indirilmesi anlamına geliyor. Bu zararların minimuma indirilmesinde değişik yöntemler kullanılıyor. Burada taşıma araçlarında yeni nesil motorların ve çevreci yakıtların kullanılması öne çıkıyor.”HASSAS KONU ÇEVREİstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Kentleşme ve Çevre Sorunları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sevim Budak ise yaptığı sunumda, Avrupa’da karbondioksit salınımının azaltılması konusunda ulaştırmanın hedef sektörlerden biri olduğunu belirtti Yapılan çalışmalarda AB’de de taşımacılık ve ulaştırmada karbondioksit salınımının azaltılamadığı hatta biraz yükselme eğilimi gösterdiğinin anlatan Sevim Budak, “AB Komisyonu çevre konusunda çok hassas ve bu konuda önemli kararlar alınıyor. Komisyon yaptığı çalışmalarla bu alandaki karbon emisyonunu ve yakıt tüketimini kontrol altına almaya çalışıyor. Ancak o kadar kolay olmuyor” dedi.AB’NİN 2020, 2030 VE 2050 STRATEJİSİSektörde son yıllarda öne çıkan Yeşil Lojistik ve Yeşil Taşımacılık kavramlarını çok ciddiye aldığını vurgulayan Budak şu bilgileri verdi: “AB iklimle ilgili olarak 2020 formülü geliştiriyor. AB, 2020 yılına kadar sera gazını 1990 seviyesinin yüzde 20 altına indirmeyi hedefliyor. Öte yandan AB’nin 2030 ve 2050 için de iki ayrı stratejileri bulunuyor. Bu konuda bizden çok daha ileride olduğunu görüyorsunuz. Bu Türkiye’nin bu alanda ne kadar geri kaldığını da ortaya koyuyor. AB, 2030’da sera gazı emisyonlarını 1990 seviyesinin yüzde 40 altına çekmeyi hedefliyor. AB’nin 2050 stratejisi ise iklim değişikliğindeki sıcaklık değişimini 2 santigrat derece sınırlandırmak. Bunu yapmak için de emisyon seviyesini 1990 yılının yüzde 80.90 altına çekmeyi taahhüt ediyorlar. Bu çok büyük bir rakam ve AB bu konuda öncü olduğu için diğer ülkeleri de peşinde sürüklemek istiyor.”DÜNYADAKİ 750 MİLYON ARACIN ÜÇTE BİRİ AVRUPA’DA Dünyada bugün 750 milyon aracın kullanıldığını ve üçte birinin AB’de olduğunu kaydeden Budak, araç sayısının 2050 yılında 2.2 milyara ulaşmasının beklendiğini söyledi. Bu rakamın korkunç olduğunu ifade eden Budak, ulaştırmanın enerjiden sonra en fazla sera gazı emisyonu çıkartan bir sektör olduğunu belirtti. AB’nin sera gazının dörtte birinden sorumlu olduğunun bilgisini veren Budak, “Karayolu tek başına AB sera gazının beşte birini oluşturuyor. Diğer sektörlerdeki emisyonlar düşerken ulaştırmadan kaynaklanan emisyonlar 1990 yılından bu yana yüzde 36 artış gösterdiği görülüyor” dedi.[caption id="attachment_2671" align="alignleft" width="300"] Ekol Lojistik Yönetim Sistemleri Geliştirme Yöneticisi Enise Ademoğlu[/caption]“EMİSYONU YÜZDE 36 AZALTTIK”Ekol Lojistik Yönetim Sistemleri Geliştirme Yöneticisi Enise Ademoğlu, yaptığı konuşmada, Ekol Lojistik için çevreci olmanın değerlerinin en başında yer aldığını söyledi. Ekol Lojistik olarak çevrecilik konusunda önemli çalışmalar yürüttüklerini anlatan Enise Ademoğlu, “Bu çalışmalarımızdan birisini intermodal projemiz oluşturuyor. Intermodal projemiz ile 2013 yılında 31 milyon dizel tasarrufu sağladık, 61 milyon kilogram karbon emisyonun önüne geçtik ve emisyonumuzu yüzde 36 azalttık. Türkiye karbon izini takip eden lojistik şirketlerinden biriyiz. Kaynaklarımızı oldukça etkin kullanıyoruz. Filomuzun hepsi Euro 5 araçlardan oluşuyor” dedi.“GOGEEN PROJESİNİ 220 ÜLKEYE YAYMAYI HEDEFLİYORUZ”[caption id="attachment_2672" align="alignright" width="300"] DHL Express Türkiye Pazarlama Müşteri İlişkileri ve İletişimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nil Keskin Keleş[/caption]DHL Express Türkiye Pazarlama Müşteri İlişkileri ve İletişimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nil Keskin Keleş ise yaptığı sunumda özetle şunları anlattı:DHL’in karbon salınımına karşı en geliştirdiği en büyük proje GOGREEN. Bugün bu projeyi 30’u aşkın ülkede uyguluyoruz. Önümüzdeki süreçte faaliyet yürüttüğümüz 220 ülkeye bu projeyi yaymayı hedefliyoruz. Binalarımızda enerji tasarrufu sağlıyor, elektrikli araç kullanıyoruz. Dünyada 8 tane yüksek kaliteli iklim koruma projesine destek veriyoruz.”

Etiketler :