“Blokzincir teknolojisinin iyi bir okuryazarı olmak gerekiyor”

“Blokzincir teknolojisinin iyi bir okuryazarı olmak gerekiyor”

ÖZEL RÖPORTAJ - “Disiplinlerarası Yaklaşımla Blokzincir Teknolojisi ve NFT’ler” kitabının yazarı ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisiliği Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Çağla Gül Şenkardeş, “Eskiden finansal okuryazarlık vardı, sonra dijital okuryazarlık oldu. Şimdi bunları yapabilmek için blokzincir teknolojisinin iyi bir okuryazarı olmak gerekiyor” diyor.

cagla-gul-senkardes-2.jpg

Günümüzde herkesin dilinde dijitalleşme konusu var. Herkes dijitalleşmeye önem veriyor ve geleceğin dijitalleşmeden geçtiğini vurguluyor. O kadar ki, dijitalleşmenin nüfuz etmediği sektör yok gibi. Dijitalleşme ile birlikte hayatımıza giren birçok kavram var. Bunların belli başlıları; blockchain (Blokzincir) teknolojisi, NFT, avatar, sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik, endüstri 4.0, metaverse, Web2.0, Web3.0, kripto para, e-ticaret…

“Yeni ekosistemde…” diye başlayan cümlelerin devamında dijitalleşmenin armağan ettiği kavramlar arka arkaya sıralanıyor. Hepsini öğrenmek hepsini uygulamak gerekiyor mu bilmem ama dünyanın yönü oraya gidiyor. Bu bir gerçek. O kadar gerçek ki, uzağa gitmeye gerek yok, bundan 10-15 yıl önceki teknoloji ile şu andaki arasında “dünyalar kadar” fark var. Adeta bir çağ kapanmış yeni bir çağ açılmış gibi. Ama hemen hemen her yıl bir çağ kapanıyor, diğer bir çağ açılıyor. O kadar hızlı değişim oluyor ki, “baş döndürücü” diyebiliriz. Örneğin; bugün cep telefonu ile neler yapabiliyorsunuz, 10-15 yılı önce neler yapabiliyordunuz?

Örneğin bugün sosyal medya olmadan yaşayamayan insanlar çok yakın gelecekte dijitalleşmenin oluşturduğu başka bir dünyada yerlerini alacak. Almak zorunda kalacak. Çünkü hayatın yönü o tarafa doğru gidiyor. O tarafın bir cazibesi de ekonomisinin olması. Bilindiği gibi ekonominin döndüğü yer insanoğlu için her zaman cazip olmuştur.

Dijitalleşmenin getirdiği yeni dünyada gardımızı nasıl almamız gerekiyor? İş yapış şekillerinin sürekli değiştiği bu yeni dünyayı öğrenmek ve anlamak için işin uzmanlarından Dr. Çağla Gül Şenkardeş ile konuştuk. Dr. Çağla Gül Şenkardeş’in “Disiplinlerarası Yaklaşımla Blokzincir Teknolojisi ve NFT’ler” isimli kitabı çıktı. Kitapta Blokzincir, Kripto Para, Kripto Para Piyasası, NFT’ler, NFT’lerin sanatla ilişkisi, Blokzincir ve enerji ilişkisi… gibi konular ele alınıyor. Kitapta bir de Kriptofeminizm konusu var ki, özellikle kadınlar tarafından mutlaka okunması gerekiyor.  Kitap yalın bir dille yazılmış, okuyucuyu bu yeni kavramlar arasında sağa sola savurmuyor.

İşte yesillojistikciler.com olarak “Disiplinlerarası Yaklaşımla Blokzincir Teknolojisi ve NFT’ler” kitabının yazarı ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisiliği Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Çağla Gül Şenkardeş ile yaptığımız söyleşi…

blokzincir-teknolojisi-ve-nft.jpg

“BLOKZİNCİR ÜZERİNDE ÇALIŞIYORSANIZ, MUTLAKA BİTCOİNİ ANLAMANIZ GEREKİR”

En baştan başlayalım blokzincir nedir? Neden önemli?

Blokzincir, verilerin internet üzerinden zaman damgalı olarak, dağıtık bir yapıda, şifrelenerek, değiştirilemez bir şekilde kaydedilmesine imkan veren; güvenli, şeffaf ve dijital işlem defteri sağlayan teknolojidir.

Blokzincir teknolojisi yeni değil. Blokzincir sistemin iyi bir örneğini gördüğümüz Satoshi Nakamoto’nun bitcoin makalesi aslında bu teknoloji ile neler yapılabildiğini gördüğümüz önemli bir çalışan örnek olarak bir köşetaşıdır.

Blokzincir teknolojisinde en çok ilgi çeken ve hızla büyüyen uygulama alanlarının başında ödeme sistemleri geliyor. Bu noktada belki öncelikle kripto paralardan bahsetmek gerekiyor. Birçok insan kripto ve blok zinciri birbirinden çok bağımsız gibi düşünüyor. Bu doğru bir yaklaşım değil ve blokzincir üzerinde çalışıyorsanız, mutlaka bitcoini anlamanız gerekir. Bitcoin ile ilgili temel şey ise token dediğimiz paranın kendisi değil fakat kripto para olması fikri.

BLOCKCHAIN TEKNOLOJİSİ VE TOKEN EKONOMİSİ

O zaman kripto para alıp satanlar blokzinciri biliyor diyebilir miyiz?

Kripto para konusu önemli ama kripto paraların finansal bir yatırım enstrümanı olarak kullanımı aslında tam anlamı ile blokzincir teknolojisini kullanmak anlamına gelmiyor. Ben “Blockchain Teknolojisi ve Token Ekonomisi” dersmde öğrencilerime ilk olarak bitcoin makalesini okutuyorum. Herkesin Bitcoin’in alınıp satılan bir kripto paradan çok daha büyük birşey  olduğunu anlamak için 8-9 sayfalık Satoshi Nakamoto’nun makalesini okumasını önemli buluyorım. Bitcoin teknolojisini hem çalışma prensibi olarak yani veri yönetişimi  modelini hem de felsefesini anlamak çok önemli. Zaten bitcoini anladığınız zaman meseleyi anlıyorsunuz. Bitcoin bir sandalye ise dört bacağından üçü daha önce bulunmuş araştırmacıların üzerinde çalıştığı konulara dayanıyor. Ama çok kıymetli son bacak işte bugün bu kadar yaygınlaşmış bir kripto ekosisteminin olmasının sebebi.

SATOSHİ NAKAMOTO

Satoshi Nakamoto’nun makalesinde bitcoini nasıl tanımlıyor?

Satoshi Nakamoto makalesinde; bitcoinin, blokzincir üzerinde geliştirilen, merkez bankaları ve hükümetlerden bağımsız alternatif ödeme aracı olarak tasarlıyor. Yine makalesinde elektronik para sisteminin altyapısını açıklıyor ve bu sistemi mümkün kılan teknolojik altyapıyı tarif ediyor. Bitcoin sistemi iş ispatı yönetimine dayalı çalışan bir sistemdir. Satoshi Nakamoto bunu ‘iş ispatı’ tabirini kullanarak açıklıyor.

“TÜRKİYE BLOKZİNCİR EKONOMİSİNDEN PAY ALSIN İSTİYORUM”

Kitabı yazarken ve “Blockchain Teknolojisi ve Token Ekonomisi” adlı dersi anlatırken ne amaçladınız ya da amaçlıyorsunuz?

Blokzincir teknolojisinde çok büyük ekonomi var. Benim amacım da bu teknolojiyi insanlara anlatmak. Türkiye bu ekonomiden pay alsın istiyorum. Bizim gençlerimiz de blokzincir üzerinde kendi projelerini geliştirsinler, küresel girişim ekosisteminde bu teknolojinşn erken zamanlarında yer alsınlar istiyorum. Sadece kitap yada derler değil, kurucu üyelerinden olduğum İstanbul Blockchaşn Women derneği, danışma kurulu üyesi olduğum Blockchain Türkiye Platformunda da yaptığım tüm çalışmaların ortak amacı bu. Tek dileğim ve tek çabam bu.

TAŞ TABLETLERDEN BLOKZİNCİRE

Blokzincir teknolojisi ne kadar güvenli?

Biz fikren verinin dijital ortamda ve sahibinin hakları yenmeden güvenilir ve değiştirilemez bir şekilde kaydedilmesini öğreniyoruz. İnsanlar blokzincir teknolojisinden önce de verinin değiştirilmeden kayıt altına alınmasını sağlıyordu. Ama bu verilerin yok olma riski vardı. İnsanların verileri kayıt altına aldığı ilk icat taş tabletlerdir. İkinci icat ise blokzincir teknolojisidir. Taş tabletlerdeki verilerin zamanla yok olma riski vardı ama blokzincir teknolojisinde verilerin yok olma riski yok. Blokzincir teknolojisi; şeffaf, güvenilir, değiştirilemez, dağıtım yapıda, merkezi olmayan ve kriptografi temelli dijital bir veri yönetim altyapısı. Ayrıca veri ile ilgili bize sıkıntı çıkartmaya başlayan mevcut modeller, sistemler ve mekanizmalara göre anlayışların ötesinde bir sistem olan blokzincir en güvenilir teknolojidir.

Şirketler için de insanlar için de veri en önemli değer olmaya başladı…

Evet. Artık önemli olan bu veriyi doğru bir şekilde yönetmek. İşte burada blokzincirin önemi anlaşılıyor. Artık veri üretimi durmayacak ve veri tüketmeden de işimizi daha iyi yapamayacağız. Bu veriyi nasıl sağlıklı yönetirizi ararken blokzincir teknolojisinin katma değerini anladık. Siber fiziksel sistemlerin dijital teknolojilerle birbirleri ile iletişim kurup operasyonunu devam ettirdiği bir dönemde yaşıyoruz. Lojistik de dahil olmak üzere bu her yerde böyle. Doğal olarak bu sürecin sonucunda da çok fazla veri üreterek ve tüketerek hayatımıza devam etmek zorundayız. Bu durum bir makine için de bir şirket için de bir insan içinde aynı şekilde geçerli.

“İNSANLARIN BİLGİYE ULAŞABİLME İMKANINI SAVUNAN İNTERNET HAYALİ GERİ GELİYOR”

Günümüz internet teknolojisi ile bunu sağlamak mümkün mü? Bu noktada da bir değişim var mı?

Bütün bu süreçte kullandığımız internet teknolojisi Web2.0. Bütün veri ile ilgili sistemlerin güvenirliği ile ilgili yaptığımız Web2.0. sorgusu. Bütün bunlar olurken bir yandan da Web3 denilen bir sonraki faz devreye giriyor. Aslında bu bugün hayatımızda olan bir durum. Web3 denen internet teknolojisine de kendimizi hazırlıyoruz. Internet mucitlerinin ortaya koyduğu o meşhur, demokratik olarak bütün insanların bilgiye ulaşabilme imkanını savunan internet hayali geri geliyor.

Oyun sektörünün tüm bu teknolojileri tetiklediği ve gelişmesinde önemli katkı sağladığı ifade ediliyor. Bu doğru mu?

Oyun herkesin örnek alması gereken çok büyük bir sektör. Çünkü insanları topluluk haline getirmeyi dünyada ilk başaran sektördür oyun. Bu konuda oyun arkasından blokzincir ekosistemi geliyor. Bir yandan oyunun bir yandan da blokzincirin tetiklediği metaverse. “Coğrafya kaderdir” diye bir söz var ama metaverse platformalarında doğmak gibi bir zorunluluğumuz yok. Metaverse platformlarında bize uygun değerleri olan toplulukları seçip onların olduğu platforma katılma ve orada var olma imkanımız var. Burada bir topluluk gücü var, iki ekonomi var. Bu ekonominin altyapı sağlayıcısı da blokzincir teknolojisi.

METAVERSE, 1992 YILINDA TANIMLANDI

Metaverse’e de geçiş yapmış olduk…

Metaverse yeni bir kavramsal tanım değil. Kelimenin kendisinden bahsetmiyorum. Kavramsal olarak metaverse’ün ne olduğu yeni bir şey değil. Metaverse, 1992 yılında tanımlanmış bir olgu aslında. 1992 yılında bunun tanımı yapıldığı zaman yazılım parçaları, interaktif illüzyonlar, bizim avatar dediğimiz şeyler. Tek bir metaverse yok. Metaverse, içinde etkileşime geçtiğimiz bir kod parçası, bir yazılım aslında. 1992 yılında bulunmuş, bir bilim kurgu olarak olsa da hayal edilmiş, adına metaverse konulmuş bir büyük ve basit yazılım.

Dijital dünyada bir anda metaverse platformları hızla büyüyen bir ekosistem olmaya başladı. Neden?

Şu an yaşadığımız 4. Sanayi Devrimi’nin iki tane temel direği var. Birincisi üretimde dijital teknolojilerin tam olarak entegrasyonu. Yani dijital teknolojilerin hayatımıza çok girmesi. Hem üretimde hem de sosyal yaşamımızda. İkincisi ise veri. Dijital teknolojilerin hayatımıza girdiği bu devirde makinanın kavramı değişti. Normalde makine denince gözümüzün önüne çoğunlukla metalden bir üretime destek olan kütlesel şeyler gelirdi. Artık makine dediğimiz şey küçücük bir kod parçası veya yazılım da olabiliyor. Bunu öğrendik.

Metaverse’ün bir ekonomisi de oluştu. Bu platformalarda arsa satın alanlar…

Neden biz metaverse’ü bu kadar çok konuşmaya başladık? Çünkü metaverse platformlarında zaman geçirmenin, interaksiyona girmenin veya işimizi oraya taşımanın bir anlamını bulduk. Anlamını nerede bulduk? Ekonomide. İnsanlar metaversede ekonomisini yaratabildiğini fark edince ilgi çeken bir endüstri haline geldi. 1992 yılında bize anlatılan metaverse Snow Cash kitabındadır. Şu an 1992 yılındaki metaverse tanımını alıp bugün kullanmak mümkün. Fakat bugün o yıllarda olmayan ekonomik boyutu var. Metaverse’de bir oyun, bir zaman geçirme, bir deneyim yaşama, bir coğrafi bariyerlerden sıyrılıp sosyalleşme var. Tüm bunların yanında bu işin ekonomisi var.

“BLOKZİNCİR TEKNOLOJİSİNİN İYİ BİR OKURYAZARI OLMAK GEREKİYOR”

Ekonomi nasıl mümkün oldu?

Blokzincir teknolojisi ile. Bugün tamamen dijital dünyada yaşam kurmak ve iş yapmaktan bahsediliyor. Metaverse’de yatırım için ve üretim için arsa alınabiliniyor. NFT’ler ile sanat ve oyun ekosisteminde yer yerinden oynadı. Çok da iyi oldu.

Tüm bu süreçleri bilmek için ne yapmalıyız?

Eskiden finansal okuryazarlık vardı, sonra dijital okuryazarlık oldu. Şimdi bunları yapabilmek için blokzincir teknolojisinin iyi bir okuryazarı olmak gerekiyor.

“KRİPTO EKOSİSTEMİNDE DE KADIN ÇOK FAZLA YOK”

Kitapta bir de “Kripto Feminizm Teorisi” konusu var. Bu konudan biraz bahsedebilir misiniz?

Ben yıllardır blokzincir tekonolojisi üzerine makaleler yazıyorum. 6 tane bilimsel kongrede sunulmuş bildirim akademik bilimsel yazılarım var. 3 yılı geçkin süredir üniversitede bu konunun dersini açtık ve anlatıyorum. Kitap, hiçbir şekilde ağır değil. Akademik ve teknik bir dili yok. Her okuyanın en basit hali ile bu teknolojiyi anlayabileceği bir dil ile kripto varlıkları, NFT’leri ve blokzincirleri anlattım. Kitapta ayrıca KriptoFeminizm Teorisi’ni çalıştım. Kripto ekosisteminde de kadın çok fazla yok. Uluslararası Kadın Kongresi’nde bu çalışmam bildiri olarak kabul edildi. Teknoloji ekosisteminde olduğu gibi kripto ekosisteminde de üretici kadın çok fazla yok. Biraz bunun neden olmadığını anlamaya çalışıp gözle görülmeyen bariyerleri nasıl kaldırabilirizi anlattım. Burada kapsayıcı bir şekilde ekosisteme herkes katılsın ve üretim yapsın diye bir tartışmam var.

Son olarak bir lojistik firması blokzincir teknolojisini kullanarak ne tür faydalar elde edebilir?

Ben birebir lojistik sektörü için çalışmıyorum ama danışmanlık yaptığım projeler var. Lojistik o kadar büyük bir sektör ki, her firma lojistiğin belli bir noktasında çalışıyor olabilir. Bir kere yaptığı işi iyi analiz edip nerelerde iyileştirme imkanı var bunu sorgulaması gerekiyor. Elindeki teknoloji ve bilgi ile işini neden daha verimli hale getiremiyor? Hangi blokzincir ağınını sunduğu çözümlerle bir iyileştirme yapılabilir ona bakmak çok önemli. Lojistik sektöründe şunu biliyoruz: Dünyadaki “Top 10” projelere bakıldığında hep dünya devi lojistik şirketlerinin olduğunu görüyoruz. Bunun üzerinde bir sürü bilimsel yayın da yapılıyor. Hepsi en başta verimlilik artışından bahsediyor. Blokzincir ile iyileştirme imkanı olan ama mevcut teknoloji ile iyileştirilemeyen küçük alanlarda verimlilik artıyor. Bu imza sürecinde yaşanan zaman kaybı da oluyor, insan yönetimi de.

cagla-gul-senkardes.jpg

Dr. Çağla Gül Şenkardeş Kimdir?

Dr. Çağla Gül Şenkardeş Yıldız Teknik Üniversitesi'nde Makine Mühendisliği Lisans ve Yüksek Lisans eğitiminin ardından İstanbul Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi ve Stockholm School of Economics eğitim kurumlarında İşletme Yüksek Lisans eğitimi ve sosyal bilimler alanlarında eğitimler alan Gül Şenkardeş, İletişim üzerine Doktora eğitimini Bilgi Üniversitesi'nde tamamlamıştır. 20 yılı aşkın profesyonel tecrübesi lojistik, otomotiv, medya, ve venture capital sektörlerinde dijital dönüşüm ve veri yönetimi çalışmaları üzerinedir. 2015 yılından bu yana akademik çalışmalar yapan ve halen İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde Dr. Öğretim Görevlisi olarak görev yapmakta olan Gül Şenkardeş, Durugörü Danışmanlık şirketinin kurucusu, İstanbul Blockchain Women Derneği’nin kurucu Yönetim Kurulu Üyesi, Yeniden Biz Derneği’nin Yönetim Kurulu Üyesi, Tomorrow Danışma Kurulu Üyesi ve Blockchain Türkiye Platformu Danışma Kurulu Üyesidir. Disiplinler arası bir araştırmacı olan Gül Şenkardeş, teknoloji ve insanı odağına almakta ve blokzincir teknolojisi, toplumsal cinsiyet eşitliği ve sürdürülebilirlik alanlarında akademik çalışmalar yapmaktadır. Yayınlanmış bilimsel araştırma makaleleri ve kitapları bulunan Gül Şenkardeş 2022 yılında Uluslararası Dünya Kadın Kongresinde literature yeni bir feminizm teorisi olan Kriptofeminizm’i kazandırmıştır.

 

Etiketler :