RANDEVULU SANAL SIRA SİSTEMİ

“Kapıkule Kuyrukları” Türkiye’de ihracata dayalı büyüme modelinin benimsendiği 1984’den beri baş ağrısı olmaya devam etmektedir. Bir taraftan ihracatçı yükünün termine   uygun olarak zamanında teslimini ister, bir taraftan nakliyeci hem ihracatçı ile olan navlun sözleşmesine uygun olarak yükünü zamanında ulaştırmak ister, bir taraftan da Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Teşkilatı, herhangi bir şikayet konusu olmadan yığılan ihraç yükü taşıyan araçların işlemlerini tamamlayarak, bunları bir an önce sahadan çıkarmak ister. Özetle, Kapıkule’deki oyunun tüm aktörleri görevlerini layık olduğu şekilde yerine getirmek ister.

1990’larda yaşanan Yugoslavya iç savaşı sırasında Kapıkule’den çıkılsa dahi savaş bölgelerinden, yani Sırbistan’dan, Hırvatistan’dan, Bosna-Hersek’ten, Slovenya’dan Almanya’ya Fransa’ya yol bulunamaz hale gelmişti. Zamanın başbakanı Turgut Özal’ın önerisi ve desteği ile Haydarpaşa – Trieste RO-RO seferlerine başlandı. Önce kiralık gemilerle ve amatörce yürütülen kombine taşımacılık hizmeti, zamanla kendi gemileri olan büyük bir şirket bünyesinde verilir bir yapıya kavuşmuştu. Ancak, işletme küresel sermaye tarafından satın alınınca nakliyeci ile olan duygusal bağlardan çok karlılık ön plana çıkmaya başladı. Bir gidiş – dönüş bileti karşılığında nakliyecinin kazancının yarısından fazlasının işletmeye bırakılması isteniliyordu.

Bu durumda, Bulgaristan kapılarına dayanma dışında alternatif kalmamış gibiydi. Istıranca Dağlarının tepesinde bulunan Dereköy Sınır Kapısı TIR trafiğine uygun bir coğrafyada değildi. Kapıkule’ye alternatif olarak 2004 yılında Hamzabeyli Sınır Kapısı açıldı. Ancak, 4 er peronu bulunan bu kapı da mevcut altyapısı ile yaraya merhem olmadı. Dolayısıyla Kapıkule’ye yaslanmak dışında seçenek kalmamıştı.

“Kapıkule Sınır Kapısı”nın bir de karşı kapısı “Kapitan Andreevo Sınır Kapısı” vardı. Bu kapı Avrupa Birliği’nin Asya’ya açılan kapısı kabul ediliyor ve kapının sıkı tutulması isteniliyordu. AB sadece yabancı menşeli eşyadan değil, uyuşturucu ve göçmen kaçakçılığından da korkuyordu. Türk hükümetlerinin on yıllarca süren girişimlerine karşın, bu kapının kapasitesini günlük 1200 araç çıkışının üzerine çıkarmak mümkün olamadı. 

Bir taraftan da, Kapıkule önlerinde oluşan TIR kuyrukları Edirne şehir merkezine dayanıyor, yerel basın ve ulusal basının klasik haberleri arasında “Kapıkule Kuyrukları” her zaman kendine yer bulabiliyordu.

Soruna çözüm arayışları hiç sona ermedi. Saha ziyaretleri, süreç analizleri, saha genişletmeleri, kanal sayılarının artırılması sorunu ortadan kaldırmadı.

Bulunan ilk estetik çözüm TOBB tarafından saha girişinin önüne “TIR Parkı” inşa etmek oldu. Böylece 10 – 15 kilometreyi bulun TIR kuyrukları kayboluyor, ancak araçlar bu kez Kapıkule’nin önündeki TIR Parkında çıkış için sıra bekliyordu. Ama hiç olmazsa sorun kamuoyunun gözünden uzaklaştırılmıştı.

Yakın tarihte yeni  bir estetik çözüm daha uygulamaya alındı: “Randevulu Sanal Sıra Sistemi” (RSS). Bu sistem; ihracat ve transit yükü taşıyan taşıyıcıların veya bireysel olarak sürücülerin web (www.rss.ticaret.gov.tr) , mobil (iOS ve Android İşletim Sistemi) ya da gümrük kapılarına ve TIR parklarına konumlandırılan kiosk uygulamaları üzerinden kayıt olarak belirleyecekleri gümrük kapısından çıkış yapmayı öngördükleri tarih ve saate randevu almaları, ülkemizden çıkış için aldıkları bu randevu saatinde ilgili gümrük kapısında bulunmaları esasına dayandırıldı. Sistemde “kurumsal hesap” açılabileceği gibi “bireysel kullanıcı” olarak da işlem gerçekleştirilebileceği belirtildi. Araç randevu aldıktan sonra Kapıkule’deki TIR Parkı’na girerken sistemin karekod içeren bir bilet ekranı üretmesi ve bu bilet ekranını cep telefonlarına da aktarılması sağlandı.

Bir ayı aşan pilot uygulama sonrasında gelinen nokta şudur:

-RSS, Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü (YYS) edinen firma araçlarına öncelik vermekte, bu durum anılan statüde olmayan firmaların yakınmalarına yol açmaktadır.

-Aynı şekilde, RSS yaş meyve ve sebze taşıyan araçlara öncelik verdiğinden, kuru yük taşıyan taşıt sahiplerinin yakınmaları sona ermemektedir.

-Sistemin algoritmaları tam olarak bilinmemekte; Kapıkule TIR Parkına giriş yaptığı anda RSS’den sıra almamış olan bir araç 48 saat bekleyen araçların önünden sıra numarası alarak, Kapıkule Sınır Kapısı’na yönelebilmektedir.

-Yabancı plakalı araç için RSS’den randevu alan araçların sürücülerinin Türkiye’de yerleşik olmayan operatörlere bağlı cep telefonlarına karekod gönderilememektedir.

-RSS’den randevu aldığı halde, ihraç yükü taşıyan TIR kamyonlarının Bulgaristan’a geçişi yine 72 saati bulabilmektedir.

Kısaca belirtmek gerekirse, Ticaret Bakanlığı’nın sorunun çözümüne yönelik iyi niyetine karşın, RSS de “estetik çözüm” paketinde kendine iyi bir yer bulacak gibi görünmektedir. 

Ne yapılırsa yapılsın, Kapıkule’nin kapasitesi maksimum günlük 1200 aracın üzerine çıkamıyor ve 1200 araç da 24 saatten fazla süre TIR Parkında çıkış sırası bekliyor ise, daha uzun süre “Kapıkule Kuyrukları” sorununun çözümünden bahsetmek mümkün olamayacaktır.

Cahit Soysal (cahit.soysal@gmail.com)

 

Önceki ve Sonraki Yazılar