Biyoenerji Derneği Başkanı 2. Başkanı Sedat Akar, Türkiye’nin biyoenerji potansiyelinin çok yüksek olduğunun söyledi. Sedat Akar, ‘’Bitkisel ve hayvansal atıkların ortak adı organik maddelerdir. Bu organik maddelerin oksijensiz şartlarda fermentasyonu sonucu biyogaz üretiliyor. Biyogaz, içindeki karbondioksit ayrıştırıldığında ise doğalgaza dönüşüyor. Ülkemizde kurulan biyogaz santralleri ağırlıklı olarak elektrik ve gübre üretimi yapıyor. Türkiye potansiyel olarak doğalgaz tüketiminin yüzde 6’sını karşılayabilir ama hali hazırda bu rakam yüzde 2. Kendi doğalgazımızı ürettiğimizde ise ülke ekonomisine yaklaşık 1 milyar dolarlık katkı sağlayabiliriz” diye konuştu.
Yükselen bir sektör olan çevre teknolojileri her geçen gün önem kazanıyor. Teknolojinin doğru kullanımının çevreye olduğu kadar ekonomiye de olumlu etki yapacağını söyleyen IFAT Eurasia Proje Müdürü Namık Sarıgöl ise, “Çevre teknolojilerine yapacağımız yatırım aynı zamanda ekonomik anlamda da katkı sağlayacaktır. Türkiye tarım, hayvancılık ve gıda sektörlerinde önemli bir üretici statüsünde ama burada çıkan atıkları değerlendirme konusunda yetersiz kalıyoruz. Doğru hamleler ile doğalgaz ithalatını azaltabiliriz “ dedi.