İstanbul dünya toplu ulaşım otoritelerine  ev sahipliği yaptı

İstanbul dünya toplu ulaşım otoritelerine ev sahipliği yaptı

Uluslararası Toplu Taşımacılar Birliği (UITP) tarafından düzenlenen, sivil toplum örgütleri, akademisyenler ve uluslararası platformlardan 300’ü aşkın temsilcinin katılımı ile “Avrasya Bölgesi’nde Pandemi Sonrası Mali, İş ve İşletme Sürekliliği” temalı UITP Konferansı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraklerinden Metro İstanbul’un ev sahipliğinde İstanbul’da gerçekleşti.

uitp-konferans-genel-2.jpg

Türkiye’nin en büyük kent içi raylı sistem işletmecisi Metro İstanbul, uluslararası toplu taşımacılık sektör temsilcileri, sivil toplum örgütleri, akademisyenler ve uluslararası platformlardan temsilcilerin katıldığı UITP Konferansı’na ev sahipliği yaptı. 300’ü aşkın katılımcı ile gerçekleşen “Avrasya Bölgesi’nde Pandemi Sonrası Mali, İş ve İşletme Sürekliliği” temalı konferansın açılış konuşmalarını; Metro İstanbul Genel Müdürü Özgür Soy, UITP Genel Sekreteri Mohamed Mezghani ve İBB Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökce gerçekleştirdi.

“Raylı sistemlerin, ulaşımın omurgası olması hedefi ile çalışıyoruz”

Kıtalar arasında köprü konumundaki İstanbul’un toplu taşıma konusunda geçmişten gelen birikimini yansıttığını ve geleceğe yön veren pek çok uygulama ile dünyada referans olarak görüldüğünü belirten İBB Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökce, “İstanbul’da toplam günlük yolculuk sayısı yaklaşık 12 milyon iken, raylı sistemlerin günlük yolculuk sayısı 3 milyonu geçmiş durumdadır. Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun Raylı Sistemlerde Büyük Hamle vizyonunda belirttiği gibi, raylı sistemlerin İstanbul’da ulaşımın omurgası haline gelmesi hedefi ile çalışıyoruz. İBB olarak gerçekleştirdiğimiz yeni raylı sistem yatırımları ve bütçemizden ödemesini yaparak Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan devralacağımız hatlar ile raylı sistemlerin yolculuk sayısı günlük 6 milyon seviyelerine çıkacak. Lastik tekerlekli taşıma araçları ve deniz ulaşımını da raylı sistemleri besleyecek ve tamamlayacak şekilde planlıyor ve geliştiriyoruz. Minibüs ve otobüs güzergahları metrobüs ve raylı sistem hatlarını besleyecek şekilde revize edilirken, minibüsler ve taksi dolmuşlar İstanbulkart entegrasyonuna dahil edilerek daha etkin ve verimli hale getirilecek. Vatandaşlarımız elektronik biletle kesintisiz olarak bu araçlar ile yolculuk yapabilecek. Ayrıca İstanbul bir deniz kenti olmasına rağmen, deniz yolu ulaşımının toplu ulaşım içindeki payı düşük. Bunu artırmak için; kara yolu ulaşım türleri ve raylı sistemler ile entegre yeni toplu ulaşım ve arabalı feribot hatları ile ekonomik ve hızlı yeni deniz araçları sisteme dahil edilecek. Bunun dışında İstanbul’da ilk etapta ihtiyaç duyulan 5.000 taksinin en az 500 adedi engelli erişimine uygun olacak şekilde taksi sayısı artırılacak” dedi.

“Toplu ulaşımda 0 karbon salımı hedefliyoruz”

İBB’nin hazırladığı Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planı’nın (SKHP) sadece Türkiye’de değil, dünyada bir ilk olduğunu belirten Buğra Gökce, “İstanbul, öngörülen iklim krizinden en çok etkilenecek şehirler arasında yer almaktadır. Buna bağlı tedbirlerin alınması için merkezi ve yerel yönetimlerin tüm alanlarda olduğu gibi toplu ulaşım alanında da önemli çalışmaları bulunmaktadır. İBB İklim Değişikliği Eylem Planı çerçevesinde 2040 yılında raylı sistem kullanım oranının %47'ye çıkarılması hedeflenmektedir. Lastik tekerlekli toplu ulaşım modlarından otobüs ve metrobüslerin hibrit ve nihayetinde elektrikli araçlara dönüştürülmesi ile 2040 yılında karbon salımının %60 azaltılması, 2050 yılında ise toplu ulaşımda 0 karbon salımı hedeflenmektedir” diye konuştu.

“Pandemide toplu ulaşımı İBB sübvanse etti”

Pandemi nedeniyle İstanbul’da yolcu sayılarında yüzde 90’a varan kayıp yaşanan dönemler olduğunu hatırlatan Gökce, “Buna rağmen tüm toplu ulaşımda seferler salgın koşulları da göz önünde bulundurularak merkezi otorite tarafından alınan kararlara uygun bir şekilde gerçekleştirildi. Bu süreçte toplu ulaşım sektörünün giderleri artmışken, yolcu gelirlerinde ciddi oranda düşüş yaşandı. Tüm dünyada salgın döneminde merkezi otoriteler toplu ulaşım operatörlerini sübvanse ederek ayakta tuttu. İstanbul’da ise bu sübvansiyonu İBB öz kaynakları ile sağladı” dedi.

“Toplu taşıma en verimli ulaşım şeklidir”

UITP Genel Sekreteri Mohamed Mezghani, İstanbul’un toplu taşımadaki gelişmelerle tanınan bir şehir olduğunu ifade etti ve pandemi ile birlikte kentsel hareketlilik, toplu taşıma paydaşları ve politika yapıcılar için yeni önceliklerin ortaya çıktığına dikkat çekti. İklim ve petrol sorunlarının, toplu taşımayı çözümün önemli bir parçası haline getirdiğini söyleyen Mezghani “Yalnızca karbon emisyonu ve enerji açısından değil; güvenlik, sosyal kapsayıcılık, ekonomiye getirdiği hareketlilik, istihdam ve sağlık açısından da toplu taşıma en verimli ulaşım şeklidir. Özellikle enerji ithalatını azaltmak için bireysel araçlardan toplu taşımaya geçmek son derece önemlidir” diye konuştu. Mezghani, UITP’nin ana odak noktasının toplu taşımayı ilerletmek ve şehirler, üyeler, paydaşlar, çevre için değer yaratmak olduğunu belirtti.

“Salgın döneminde tam kapanmalarda dahi kesintisiz hizmet verdik”

Metro İstanbul Genel Müdürü Özgür Soy, İstanbul’un 16 milyonu aşan nüfusu ile iki yakayı birleştirmenin yanı sıra ulaşım türlerinin çeşitliliği ile de özel bir kent olduğunu belirtti. Tüm dünyayı derinden etkileyen pandemi sürecinin toplu taşımacılık alanında da sarsıcı etkiler yarattığını kaydeden Genel Müdür Soy, “İnsanlara sağlıklarını korumaları için ‘evde kal’ çağrıları yapılan dönemde tüm dünyada olduğu gibi Türkiye genelinde de toplu taşıma sayılarında ciddi düşüşler yaşandı. İnsanların evden çalışması ya da bireysel ulaşım araçlarına yönelmesi ile Metro İstanbul olarak biz de bu düşüşten payımıza düşeni aldık ve süreç boyunca zaman zaman %90’lara dayanan oranda yolcu kayıpları yaşadık. Ancak tedarik zinciri ve sağlık çalışanları başta olmak üzere belirli sektörlerde ara vermeden çalışan kentlilerimizi mağdur etmemek için kesintisiz hizmet sunmaya devam ettik.

Pandemi süreci hem organizasyonel hem de finansal açıdan oldukça zorlu bir süreçti. Türkiye’nin en büyük raylı sistem işletmecisi olarak ülkemizde raylı sistemlerde seyahat eden her iki yolcudan birini biz taşıyoruz. Bu durum pandemi ile birlikte çok büyük sorumlulukları beraberinde getirdi. Bildiğiniz gibi, Türkiye’de ilk Covid-19 vakası Mart ayının ortasında görüldü. Ancak biz proaktif olarak 2020 yılının Şubat ayında salgınla mücadele konusunda önlemler almaya başladık. Operasyonel yetkinliğimiz sayesinde öngörülü ve hızlı hareket ederek salgın sürecini başarılı bir şekilde yürüttük” diye konuştu.

“Pandemiye rağmen istihdam sağlamaya devam ettik”

Metro İstanbul olarak bir süredir kentin insanlarını günlük koşuşturma arasında zaman yaratamadıkları etkinlikler ile metro alanlarında buluşturduklarını hatırlatan Özgür Soy, “Metroları yaşam alanlarına dönüştürebilmek ve İstanbulluların metrolarda hayattan kopmadan seyahat etmeleri için çalışıyoruz. Hiçbir bahane gözetmeksizin yolcu memnuniyetinde çıtayı daha yükseltmek için gece gündüz çalıştık. Bunun sonucunda da şirket olarak 2014 yılından bu yana katıldığımız COMET’in Müşteri Memnuniyet Araştırması’nda 2021 yılında İstanbulluların oylarıyla bugüne kadarki en yüksek memnuniyet oranına ulaştık. Tüm bu olumsuzluklara rağmen pandeminin başladığı tarihten bu yana 3 yeni hat açılışı yaparak istihdam sağlamaya devam ettik. İşletmemizin yaşadığı mali açmazlara farklı enstrümanlar ile çözümler bulmaya çalışırken çalışanlarımızın ödemelerinde aksama yaşamadık” dedi.

“Elektrik birim fiyatımız en üst seviyeden faturalanıyor”

Pandemi hızını kaybederken gündemin yine ekonomi altını çizen Özgür Soy, “Ülkemizde özellikle enerji fiyatlarındaki yükselmenin yarattığı maliyet artışları işletmelerimizin sürdürülebilirliği açısından ciddi riskler yarattı. Şaşırtıcı ve üzücüdür ki kamuya hizmet veriyoruz ama Türkiyedeki en yüksek elektrik birim fiyatına sahibiz. Maalesef dünyanın birçok ülkesinde merkezi otoriteler toplu taşıma sektörüne büyük destekler verirken, bizler tasarruf tedbirleri ve belediyelerimizin destekleriyle ayakta kalmaya çalışıyoruz.” diye konuştu.

“2025 ve 2027 UITP Summit için son dörde kaldık”

UITP’nin bölgesel toplantıların dışında iki yılda bir dünya çapında bir organizasyon olan UITP Summit’i düzenlediği bilgisini veren Soy, “130 yıldır, farklı şehirlerde düzenlenen Summit’in 2025 ve 2027 yılları organizasyonuna geçtiğimiz aylarda başvurduk ve gururla duyuruyorum ki final four’a kaldık. Cenevre, Hamburg ve Viyana ile yarıştığımız bu organizasyona en çok İstanbul’un yakışacağını düşünüyoruz. Sizleri 2025 ve 2027 UITP Summit’te de misafir etmekten memnuniyet duyacağımızı bilmenizi isterim” dedi.

Açılış konuşmalarının ardından İBB Genel Sekreter Yardımcısı Pelin Alpkökin, İBB Ulaşım Dairesi Başkanı Utku Cihan, İstanbul Şehir Hatları Genel Müdürü Sinem Dedetaş gibi isimlerin katılımı ile düzenlenen panelde;

-Pandemi Sonrası Dönemde Toplu Taşımacılık,

-Sürdürülebilir Ulaşım için İnovasyon,

-Toplu Taşımacılıkta Finansman Kaynakları

-Krizden Fırsata: Yasal, Kurumsal ve İdari Yapılanma konuları, dünyanın çeşitli şehirlerinden gelen toplu taşıma sektörü temsilcileri tarafından ele alındı.

Etiketler :