“Türkiye’de Çevre Sorumluluk Sigortasına Yönelik Talep Artıyor”
[caption id="attachment_1670" align="alignleft" width="300"]
[caption id="attachment_1670" align="alignleft" width="300"] ACE Çevresel Risk Mühendisi Nicolas Givelet[/caption]ACE Group, şirketlerin gitgide daha fazla çevresel riskle karşılaşması, dünya çapında kanun ve mevzuat kapsamlarının giderek genişlemesi ve uyumluluk zorunluluklarının artması sonucunda, Türkiye’de çevre sorumluluk sigortasına yönelik talebin de arttığına dikkat çekti.Çevresel riskler ACE’in EMEA 2013 Artan Riskler Barometresi’nde ikinci sırada yer alıyor. Buna göre Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (EMEA) bölgesindeki şirketlerin yüzde 42’si çevresel riskleri, ticari işlemlerini mali anlamda olumsuz etkileme ihtimali en yüksek yeni risklerden biri olarak görüyor. Şirketlerin yaklaşık dörtte üçü (yüzde 73), hissedarlarının çevresel riskleri daha fazla ciddiye almaya başladığını belirtirken, Türkiye ile Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgelerinde ise, şirketlerin yüzde 38’i çevresel riskleri en önemli artan riskler listesinde üçüncü sırada gösteriyor.İstanbul’da bu yıl ikincisi düzenlenen Reactions Turkey Sigorta ve Reasürans Konferansı’nda sigorta sektörü profesyonelleri ile bir araya gelen ACE Çevresel Risk Mühendisi Nicolas Givelet, çevresel risk sigortasının Türk şirketler için hem varlık değerlerini korumak hem de itibar riskini yönetmek açısından uzun vadede çok önemli olduğunu vurguladı.Givelet, deniz kirliliğinin, Türkiye gibi 8. bin kilometreden fazla sahil şeridine sahip bir ülkede faaliyet gösteren şirketler için oluşturduğu hassasiyete ve pek çok şirketin karşı karşıya olduğu çevre sigortası açıklarına dikkat çekti. Givelet, uygun çevre sigortası kapsamı sağlamak için en iyi stratejinin, Türk şirketlerin maruz kaldıkları potansiyel çevresel risklere dair kapsamlı bir risk analizi yapması ve mevcut sigorta kapsamının yeterli olup olmadığını dikkatli bir şekilde değerlendirmesi gerektiğinin altını çizdi.ACE Çevresel Risk Mühendisi Nicolas Givelet, konuyla ilgili yorumunda: “Türkiye ve EMEA bölgesindeki farklı alanlarda faaliyet gösteren şirketlerde, çevresel risklerin finansal gelecekleri açısından getirdiği risklere dair bilinç artıyor. Ancak, müşteri araştırmalarımız, şirketlerin şu anda sahip oldukları çevre sigortası kapsamının boyutu hakkında yeterince bilgi sahibi olmadığını da gösteriyor. Türkiye ekonomisi büyüme ivmesini sürdürdüğü ve Türk şirketlerin operasyonları uluslararası alanda genişlediği sürece, bu pazara piyasadaki en iyi çevresel sigorta kapsamını sunmayı ve uluslararası ağımız ile bilgi birikimimize erişim sağlamayı sürdüreceğiz” dedi.