"ADR, lojistik zincirindeki tüm sektörleri ilgilendiriyor"
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın paketlerin, araçların ve tankların sertifikasyonu için TSE’ye, taşınabilir basınçlı kapların sertifikasyonu ve CSC sözleşmesi kapsamında konteynerlerin sertifikasyonu için ise Türk Loydu’na yetki vermiş olmasının sektörün yabancılara bağımlılığını ortadan kaldıracağını düşünüyoruz
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın paketlerin, araçların ve tankların sertifikasyonu için TSE’ye, taşınabilir basınçlı kapların sertifikasyonu ve CSC sözleşmesi kapsamında konteynerlerin sertifikasyonu için ise Türk Loydu’na yetki vermiş olmasının sektörün yabancılara bağımlılığını ortadan kaldıracağını düşünüyoruz. Türk Loydu’nun yetkilendirildiği alanlar için mevcut teknik altyapımız ile oluşacak iş hacmini karşılamakta bir problem yaşamayacağımızı öngörüyoruz. Ancak şu an sadece TSE’ye verilen araç sertifikasyonu yetkisi alanında hem yeni üretilen araçların sertifikasyonu hem de 2018 yılına kadar mevcut 20 bin aracın tamamının kademeli olarak ADR gereklerini karşılamak zorunda olması nedeniyle pratikte bazı sıkıntılar oluşabileceği düşüncesindeyiz. Türk Loydu olarak, tankların sertifikasyonu konusundaki uzun yıllara dayalı deneyimimizi, ADR kapsamındaki araç üstü tankların sertifikasyonu ve sektörde oluşabilecek darboğazın aşılması için kullanmak amacıyla yetki alma talebinde bulunduk.”[caption id="attachment_4314" align="alignright" width="366"] Türk Loydu Endüstri ve Belgelendirme Bölüm Başkanı Ayfer Adıgüzel[/caption]ÖZEL HABER - Tehlikeli maddelerin taşınması konusunda; ambalajlama, dolum, nakliye, boşaltma hizmetleri gerçekleştiren firmalar ile tanker, konteyner, taşınabilir basınçlı kap üretimi ve işletmesini yapan kuruluşlara bir dizi yaptırım, eğitim, belgelendirme ile periyodik muayene zorunluluğu getiren Tehlikeli Malların Karayolu İle Uluslararası Taşımacılığına İlişkin Avrupa Anlaşması (ADR), Türkiye’de 30 Kasım 2005 tarihli ve 5434 sayılı kanun gereği, 24 Ekim 2013 tarihinde yürürlüğe giren Tehlikeli Maddelerin Karayolu ile Taşınması Yönetmeliği uyarınca 1 Ocak 2014 tarihinde tam olarak uygulanmaya başlandı.Türk Loydu, bu kapsamda eğitim ve belgelendirme hizmetlerini gerçekleştirmek üzere 26 Aralık 2013’te Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile yapmış olduğu protokol gereğince, 1 Ocak 2014 tarihinden itibaren tehlikeli maddelerin taşınmasında kullanılan tank konteynerler ile (Araca sabitlenen her türlü tank, basınçlı kap ve ekipman, tank vagonlar, metal olmayan tanklar, tüplü gaz tankerleri hariç olmak üzere) taşınabilir basınçlı kaplar ve CSC Konvansiyonu kapsamına giren dökme yük konteynerlerin onay, sertifikalandırma ve muayene hizmetlerini gerçekleştiriyor.TÜRK LOYDU, BİN 700’DEN FAZLA KİŞİYE IMDG CODE EĞİTİMİ VERDİAyrıca UDH Bakanlığı’ndan 2013 yılında almış olduğu eğitim kuruluşu yetkisi ile Türk Loydu, tehlikeli madde taşıyan şoförlere SRC5 eğitimleri veriyor. Diğer yandan, Türk Loydu, “Denizyoluyla Taşınan Tehlikeli Yüklere İlişkin Uluslararası Kod” (IMDG Code) kapsamında eğitim kuruluşu olarak Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’ndan 2012 yılında almış olduğu yetki ile bugüne kadar bin 700’den fazla kişiye eğitim düzenledi ve bu eğitimlerde başarılı olanları belgelendirdi.TEHLİKELİ MADDE GÜVENLİK DANIŞMANLIĞI EĞİTİCİ EĞİTMENLERİNİN DE HİZMET KAPSAMLARINA DAHİL EDİLMESİNİ HEDEFLİYORADR ve Türk Loydu’nun ADR ile ilgili çalışmalarını anlatan Türk Loydu Endüstri ve Belgelendirme Bölüm Başkanı Ayfer Adıgüzel “Hedefimiz, ADR yönetmeliği uyarınca 1 Eylül itibarı ile zorunlu olarak istihdam edilmesi/hizmet alınması gerekli tehlikeli madde güvenlik danışmanlığı eğitici eğitimlerinin de hizmet kapsamımıza dahil edilmesi suretiyle, eğitim, belgelendirme ve muayene hizmetlerimizin tüm taşıma disiplinlerinde bütünsel olarak sektörün hizmetine sunulması” diyor.Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından muayene kuruluşu ve eğitim kuruluşu olarak yetkilendirilen Türk Loydu’nun deneyimli uzman ekibiyle muayene ve belgelendirme hizmetleri ile SRC5 ve Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanı eğitimleri gerçekleştirdiğini söyleyen Türk Loydu Endüstri ve Belgelendirme Bölüm Başkanı Ayfer Adıgüzel www.yesillojistikciler.com’un sorularını cevaplandırdı.“BİRKAÇ YIL İÇİNDE SEKTÖRDE CİDDİ GELİŞME YAŞANACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ”Sizce Türkiye ADR’ye hazır mı? Değilse başka neler yapılmalı?ADR, 1968 yılında yürürlüğe girdi ancak Türkiye’nin bu anlaşmaya taraf olması 2010 yılında gerçekleşti. Karayolu lojistiğinde vazgeçilmez bir üs olan Türkiye’nin ADR anlaşmasına taraf olma sürecinin bu kadar uzun yıllar sürmesinin sektörün problemleri kendi imkanlarıyla çözmek zorunda kalmasına ve Türkiye’nin kaynaklarının bazı noktalarda yurt dışına akmasına neden olduğunu düşünüyoruz. Can, mal ve çevre emniyeti konusunda faaliyet göstermek üzere 1962 yılında kurulmuş olan Türk Loydu da ADR anlaşmasına yönelik çalışmalarını ve teknik yeterliliğini yıllar önce tamamlamış olmasına rağmen uzun süren taraf olma sürecinden olumsuz etkilenen sektör bileşenlerinden biri. 2011 yılında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın tehlikeli madde lojistiğinin önemini dikkate alarak Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık Düzenleme Genel Müdürlüğü’nü kurmasını ise, bu yolda atılan en önemli adım olarak görüyoruz. Kurulan bu Genel Müdürlük ile birlikte tüm taşımacılık modlarındaki tehlikeli madde taşımacılığı konuları birbiriyle uyumlaştırılmaya başlandı, denizyolu ve havayolunda zaten sağlanmış olan uluslararası kurallara uyumun getirdiği tecrübe karayolu tarafı için de ivme sağlandı ve ADR’ye uyum sürecine yönelik çalışmalar hız kazandı. Bugün gelinen noktada, ulusal mevzuatların düzenlenerek yayınlanması, uygulamalara yönelik yetkilendirmelerin yapılması ve eğitmenlerin yetiştirilmesi konularında çok yol kat edildiğini düşünüyoruz. Ulusal mevzuatın uygulanması aşamasında ortaya çıkabilecek problemlerin ise zaman içinde çözülebileceği ve birkaç yıl içinde sektörde ciddi gelişme yaşanacağı düşüncesindeyiz.“TÜM TARAFLARIN 1 EYLÜL’E HAZIR OLMALARI GEREKİYOR”ADR mevzuatları ve eğitimleri yönünden oldukça hareketli geçen son iki yıllık süreci ve sekörün durumunu dikkate aldığımızda:1 Eylül’den itibaren tehlikeli maddelerle ilgili faaliyet gösteren; dolduran, paketleyen, yükleyen, gönderen, alıcı, boşaltan ve tank-konteyner/taşınabilir tank işletmecilerinin Tehlikeli Madde Faaliyet Belgesi almaları, çalışanlarına genel farkındalık eğitimi vermiş olmaları ve bu kuruluşların tehlikeli madde güvenlik danışmanı (TMGD) istihdam etmeleri veya TMGD’den hizmet almaları gerekiyor. Ayrıca tehlikeli madde taşıyan sürücülerin de SRC 5 belgesine sahip olmaları gerekiyor. Yayınlanan“Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlığı Hakkında Tebliğ’deki hükümler nedeniyle bazı taşımacılık firmalarının TMGD ile ilgili yükümlülüğünde öteleme olsa da, tehlikeli madde lojistik zincirinde yer alan diğer tüm tarafların 1 Eylül’de hazır olmaları gerektiği için sektörde çok ciddi bir eğitim ihtiyacı oluşacağını düşünüyoruz. Buradaki temel problemin, “ADR’nin sadece nakliye firmalarını değil lojistik zincirinde bulunan tüm sektörleri ilgilendirdiği hususunun tam kavranamamış olması” olduğu görüşündeyiz. Bugün hala Türk Loydu olarak sektörü bilgilendirme amacıyla yaptığımız görüşmelerde kimyasal madde üreticisi veya kullanıcısı olan büyük işletmelerin dahi ADR kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak bilmedikleri durumlarla karşılaşıyoruz. Türk Loydu olarak, sektörü bilgilendirmek ve oluşacak eğitim ihtiyaçlarını karşılamak üzere, dört deneyimli, yüksek nitelikli teknik personelimizin TMGD eğitimleri dahil olmak üzere ADR ile ilgili tüm eğitim alanlarında eğitmen olmasını sağladık ve yetki talebimize ilişkin başvurularımızı yaptık. Şu anda TMGD eğitimleri ve ADR ile ilgili eğitimler konusunda en çok sayıda eğitmene sahip olan kuruluş durumundayız.GÜVENLİK BİLGİ FORMLARI İLE İLGİLİ SIKINTILARHenüz önemi tam algılanmamış olmakla birlikte, Türk Loydu olarak endüstriyel alandaki faaliyetlerimiz nedeniyle karşılaştığımız diğer bir sorun da “Güvenlik Bilgi Formları” (Safety Data Sheets) ile ilgili sıkıntılar. ADR’ye uygun taşımacılığın temelinde Güvenlik Bilgi Formlarının Kısım 14’ünde bulunan sınıflandırma yer alıyor. Ancak Türkiye’deki ulusal mevzuatta henüz Kısım 14’ün doldurulması ile ilgili tam bir sorumluluk ve yetki tanımı yapılmamış olmasının çok yakın gelecekte ciddi sorunlar yaratacağını düşünüyoruz. 1 Eylül 2014 tarihinden itibaren başlayacak olan denetimlerde bu durum tüm tarafları olumsuz etkileyeceği gibi, hizmet verecek olan TMDG’leri de çok güç durumda bırakacak.“TANKLARIN SERTİFİKASYONU İLE İLGİLİ YETKİ ALMA TALEBİNDE BULUNDUK”ADR yükümlülükleri gereği taşıma sürecinde kullanılan tüm paketlerin yetkilendirilmiş kuruluşlarca test edilmiş olması ve sertifikalandırılmış olması gerekiyor. Paketlerin yanı sıra taşımayı yapan araçlar için de sertifikasyon gerekliliği mevcut. Türkiye’nin ADR anlaşmasına taraf olmadığı yıllarda, hem paket üreticilerinin hem de araç üreticilerinin test ve sertifikalar için yaşadığı sıkıntıların test ve muayene yetkilerinin uzman kuruluşlara verilmesi nedeniyle artık son bulacağı görüşündeyiz. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın paketlerin, araçların ve tankların sertifikasyonu için TSE’ye, taşınabilir basınçlı kapların sertifikasyonu ve CSC sözleşmesi kapsamında konteynerlerin sertifikasyonu için ise Türk Loydu’na yetki vermiş olmasının sektörün yabancılara bağımlılığını ortadan kaldıracağını düşünüyoruz. Türk Loydu’nun yetkilendirildiği alanlar için mevcut teknik altyapımız ile oluşacak iş hacmini karşılamakta bir problem yaşamayacağımızı öngörüyoruz. Ancak şu an sadece TSE’ye verilen araç sertifikasyonu yetkisi alanında hem yeni üretilen araçların sertifikasyonu hem de 2018 yılına kadar mevcut 20 bin aracın tamamının kademeli olarak ADR gereklerini karşılamak zorunda olması nedeniyle pratikte bazı sıkıntılar oluşabileceği düşüncesindeyiz. Türk Loydu olarak, tankların sertifikasyonu konusundaki uzun yıllara dayalı deneyimimizi, ADR kapsamındaki araç üstü tankların sertifikasyonu ve sektörde oluşabilecek darboğazın aşılması için kullanmak amacıyla yetki alma talebinde bulunduk. İlerleyen dönemlerde gerekli yetkileri alarak bu konuda da hizmet verebileceğimizi umuyoruz.“ASIL YATIRIM ARAÇ VE TANKLARIN SERTİFİKASYONU İLE İLGİLİ OLACAK”ADR’nin Türkiye’de tam olarak uygulanabilmesi için özel sektör ve kamunun ne kadar yatırım yapması gerekir?Tehlikeli madde lojistik zincirinde bulunan kuruluşlar için çalışanların eğitimi, TMGD bulundurma yükümlülüğü, onaylı paketlerin kullanımı, Güvenlik Bilgi Formları’nın uygun hale getirilmesi ve benzeri nedenlerle oluşacak mali külfetler olacak ancak asıl yatırım gerektiren alanların araç ve tankların sertifikasyonu ile ilgili olacağı düşüncesindeyiz. Özellikle mevcut durumda çalışan ve ADR’ye uygun olmayan araçların/ tankların uyumlu hale getirilmesi veya bunların kullanım dışı kalması nedeniyle yeni satın almalar için özel sektörün ciddi yatırımlar yapmak zorunda kalacağı anlaşılıyor. Mevcut 20 bin araç için 2018 yılına kadar kademeli olarak tanınan uyum sürecinin de özel sektörün zarar görmesini engellemek amacıyla planlandığı görüşündeyiz.“CİDDİ BİR EĞİTİM ALTYAPISI GEREKİYOR”Türkiye’de şu an yeterli sayıda ADR uzmanı var mı? Sizce bu sayı ne kadar olmalı? Bu sayıya ulaşabilmek için yeterli eğitim kurumlarına ve eğitimcilere sahip miyiz?Sayısı Tehlikeli Madde Faaliyet Belgesi sayısı ile netleşecek olmakla birlikte, yaklaşık olarak 10 bin civarında kuruluşun tehlikeli maddelerle ilgili faaliyet yürüttüğü tahmin ediliyor. Tüm bu kuruluşlarda çalışan ilgili personelin eğitimi, sürücülerin eğitimi, TMGD’lerin eğitimi söz konusu olduğu için ciddi bir eğitim altyapısı gerekiyor. Sürücü eğitimleri konusunda Bakanlık tarafından gerçekleştirilen eğitici eğitimleri ile piyasada oluşacak ihtiyacı tüm Türkiye çapında karşılayabilecek sayıda eğitmen yetiştirilmesi sağlandı. TMGD eğitimleri açısından ise, her bir TMGD’nin 5 işletmeye hizmet verebilmesinin mümkün olması nedeniyle Bakanlık tarafından yetkilendirilmiş TMGD eğitici sayısının ilk etapta oluşacak eğitim ihtiyacını karşılayacak düzeyde olduğu düşüncesindeyiz.AMBALAJLARIN ADR HÜKÜMLERİNE UYGUN ÜRETİLMİŞ OLMASI ZORUNLULUĞU GELDİTehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlığı Hakkındaki Tebliğ geçtiğimiz haftalarda yayınlandı. Bu tebliği taşımacılara, üreticilere ne gibi yükümlülükler getiriyor?1 Eylül’den itibaren tehlikeli maddelerle ilgili faaliyet gösteren; dolduran, paketleyen, yükleyen, gönderen, alıcı, boşaltan ve tank-konteyner/taşınabilir tank işletmecilerinin Tehlikeli Madde Faaliyet Belgesi almaları, çalışanlarına genel farkındalık eğitimi vermiş olmaları ve bu kuruluşların TMGD istihdam etmeleri veya TMGD’den hizmet almaları gerekiyor. Ayrıca tehlikeli madde taşıyan sürücülerin de SRC 5 belgesine sahip olmaları gerekiyor. Karayoluyla taşımada kullanılan araçların ve basınçlı kapların belli periyotlarda yetkili kuruluşlar tarafından muayenelerinin yapılması ve ambalajların ADR hükümlerine uygun üretilmiş olması zorunluluğu geldi.TAŞINACAK YÜKÜ TAŞIYICIYA ADR ŞARTLARINA UYGUN ŞEKİLDE TESLİM ETMEKTehlikeli madde üreticilerinin yükümlülüklerini ise üreticileri ADR kapsamında "gönderen" olarak değerlendirdiğimizde; "Tüm ürünler için Güvenlik Bilgi Formlarını eksiksiz ve doğru hazırlayarak ADR'ye uygun sınıflandırma yapmış olmak, taşınacak yükü taşıyıcıya ADR şartlarına uygun şekilde teslim etmek, taşıma ile ilgili gerekli ise izin belgelerini temin etmek, taşıyıcıya ilgili tüm dokümantasyonu sağlamak (taşıma evrakı, yazılı talimat, sertifikalar, izinler ve benzeri) yüke uygun paketlerin ve araçların kullanılmasını sağlamak olarak özetleyebiliriz.“TMGD EĞİTİMLERİNE HAZIRIZ”TMGD sayısı çok az. Türkiye’de TMGD sertifikası verilebilir mi? Türk Loydu olarak böyle bir girişimde bulunmayı düşünüyor musunuz?Türk Loydu olarak, 1962 yılından bu yana can, mal ve çevre emniyeti konularında, hem deniz hem de endüstri alanında ulusal ve uluslararası çapta faaliyetler yürütüyoruz. Bu faaliyetlerimiz denizcilik alanında tehlikeli maddelerin paketli, katı dökme, sıvı dökme ve benzeri şekillerde taşınması için uluslararası kurallara uygunluğun değerlendirilmesi ve eğitimler verilmesi konularını da kapsıyor. Türk Loydu hem deniz, hem de endüstri alanında Türkiye’de teknik gelişimin sağlanmasına destek verme misyonu ile kurulmuş bir vakıf olarak, teknik ihtiyaçların oluştuğu her noktada hizmet veriyor. Kuralların oluşturulduğu Birleşmiş Milletler toplantılarına düzenli katılım sağlayan ve 2011 yılından bu yana IMDG kod kapsamında bin 700’den fazla kişiyi eğitmiş olan ve Türkiye’de teknik gelişme için çok önemli bir misyonu olan bir kuruluş olarak; ADR sürecine destek vermememiz düşünülemezdi. Bu nedenle hem sertifikasyon alanındaki teknik personelimizi, hem de TMGD eğitimi başta olmak üzere, sürücü eğitimi, yükleme güvenliği eğitimi, temel farkındalık ve göreve yönelik eğitimler gibi tehlikeli madde taşımacılığı ile ilgili (radyoaktif ve patlatıcı taşımacılığı da dahil olmak üzere) tüm konularda tüm seviyelerde eğitim verecek şekilde teknik eğitmenlerimizi yetiştirdik. 4 kişilik TMGD eğitmen kadrosu ile şu anda piyasada en fazla sayıda eğitmeni bulunan kuruluş olarak TMGD eğitimlerine hazır olduğumuzu ve sektöre ADR’ye uyum sürecinde ihtiyaç duyulacak tüm alanlarda tam destek vereceğimizi açıkça ifade etmek istiyoruz.ADR ANLAŞMASI NEDİR?ADR Anlaşması, Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu tarafından düzenlenmiş bir konvansiyon olup, taraf ülkelerde veya sınırları arasında gerçekleştirilen tehlikeli madde taşımalarını kapsamaktadır. ADR Konvansiyonu 30 Eylül 1957 tarihinde Cenevre'de imzalanmış ve 29 Ocak 1968 tarihinde yürürlüğe girdi. 21 Ağustos 1975 tarihinde New York'ta Madde 14 (3)'1e değişiklik öngören bir protokolün imzalanmasıyla değişikliğe tabi olmuştur. Söz konusu protokol 19 Nisan 1985 tarihinde yürürlüğe girdi. Anlaşmayı kabul ederek yürürlüğe koyan 48 ülke bulunuyor. Almanya, Avusturya, Azerbaycan, Beyaz Rusya, Bosna Hersek, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Fransa, Hollanda, İngiltere ve Kuzey İrlanda, İspanya, İsviçre, İtalya, Norveç, Kıbrıs, Romanya ve daha birçok ülkede ADR Anlaşması yürütülüyor. Türkiye’de ise 1 Ocak itibarı ile bütünüyle yürürlüğe girdi.ADR BELGESİ NEDİR? ADR, tehlikeli maddelerin, insan sağlığına ve çevreye zarar vermeden, güvenli ve düzenli şekilde kamuya açık karayolu ile taşınmasını sağlayan bir mevzuat, Bu mevzuat, taşıma faaliyetinde yer alan gönderenlerin, alıcıların, dolduranların, yükleyenlerin, boşaltanların, ambalajlayanların, taşımacıların, işletmecilerin ve tehlikeli madde taşıyan her türlü aracın operatör ve sürücülerinin sorumluluk, yükümlülük ve çalışma koşullarını belirliyor. Bu kapsamda alınan belgelere ADR belgesi deniyor. ADR BELGESİ NASIL ALINIYOR?ADR belgesinin alınması için mevzuatta yer alan şartların karşılanması gerekiyor. Bu şartlar, taşınan tehlikeli maddenin yer aldığı sınıfa göre (radyoaktif, gaz, benzin ve benzeri) değişebiliyor. Tehlikeli maddenin yer aldığı sınıfın gerektirdiği taşıma koşulları, her aşamada görev alan personelin eğitimi, yeterlilik sertifikaları gibi belgelerin yanı sıra taşımacılığın yapıldığı tanker, konteyner, taşınabilir basınçlı kap ve benzeri ürünlerde ADR gerekliliklerine uygun şekilde üretilmiş olmalı. ADR gerekliliklerini yerine getiren kamu ya da özel kuruluşların belgeleri Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından yetkilendirilen muayene kuruluşları tarafından veriliyor. Ayrıca taşıma faaliyetinde yer alan dolum ve boşaltma hizmeti gerçekleştirenlerin, yükleyenlerin, ambalajlayanların, taşımacıların, işletmecilerin ve tehlikeli madde taşıyan her türlü aracın operatör ve sürücülerinin ADR yönetmeliğine uygun olarak Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından eğitim kuruluşu olarak yetkilendirilmiş kuruluşlar tarafından eğitilmeleri ve taşınan tehlikeli maddenin özelliğine uygun ve geçerli Tehlikeli Mal Taşımacılığı Sürücü Eğitim Sertifikası (SRC5)/ADR Şoför Eğitim Sertifikasına sahip olmaları gerekiyor. Ayrıca Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından 22 Mayıs’ta TMGD Tebliği ile Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanı görev yetki ve sorumlulukları belirlenmiş olup, 24 Ekim 2013 tarihinde yürürlüğe giren Tehlikeli Maddelerin Karayolu ile Taşınması Yönetmeliği gereği 1 Eylül'den itibaren TMGD istihdamı veya hizmet alımı Türkiye’de de zorunlu hale geliyor.