2018'de Lojistik Sektörünü Neler Bekliyor?

2018'de Lojistik Sektörünü Neler Bekliyor?

Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) InterContinental İstanbul Otel’de düzenlediği bir basın toplantısı ile Türkiye lojistik sektörünü değerlendirdi ve sektörün önemli gündem maddelerini paylaştı.

UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener’in lojistik sektörü ile ilgili değerlendirme yaptığı basın toplantısına UTİKAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Turgut Erkeskin, Nil Tunaşar, Yönetim Kurulu Üyeleri İbrahim Dölen, Mehmet Özal, Serkan Eren, Koral Karşılıklı, Rıdvan Haliloğlu, Cihan Yusufi ve Genel Müdür Cavit Uğur katıldı.

TÜRKİYE’NİN LOJİSTİK BÜYÜKLÜĞÜ 300 MİLYAR TL

Lojistik sektörünün küresel büyüklüğü yaklaşık 7.5 trilyon dolar olduğunu belirten UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener, “2023 yılında küresel lojistik sektörünün büyüklüğünün 15 trilyon doları aşması beklenmektedir. Ülkemizde lojistik sektörünün büyüklüğü ise 300 milyar TL’ye tekabül etmekte olup GSYH’nin yaklaşık yüzde12’sini oluşturmaktadır. Lojistik sektöründeki faaliyetlerin yaklaşık yüzde 50’si doğrudan lojistik firmaları tarafından, diğer yüzde 50’si sanayi ve ticaret firmalarının kendileri tarafından gerçekleştirilmektedir” diye konuştu.

DEMİRYOLUNUN PAYI YÜZDE 1

Lojistik sektörünün dış ticaretten bağımsız olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını belirten UTİKAD Başkanı Eldener, “Dış ticaretin taşıma modlarına göre dağılımını değer bazında incelediğimizde taşımaların yüzde 62’sinin denizyoluyla, yüzde 23’ünün karayoluyla, yüzde 14’ünün havayoluyla yapıldığını görüyoruz. Önemini her noktada belirttiğimiz demiryolu taşımacılığı sadece yüzde 1’lik bir orana sahip ne yazık ki. Bu oranları ağırlık bazında incelediğimizde ise tablo çok büyük bir farklılık göstermiyor. Denizyolu yüzde 88’lik bir oranla ilk sırayı alırken karayolu yüzde 10, havayolu ve demiryoluyla yapılan taşımaların sadece yüzde 1’lik bir paya sahip olduklarını gözlemliyoruz” dedi.

KÜRESEL REKABETÇİLİK ENDEKSİNE GÖRE…

Lojistik sektörünün 2017 yılı değerlendirmesini yaparken uluslararası endeksleri de göz önünde tuttuklarının altını çizen Eldener; “Dünya Ekonomik Forumu tarafından hazırlanan Küresel Rekabetçilik Endeksi’ne göre Türkiye 137 ülke arasında 2016-2017 yıllarında 55. sırada yer alırken; 2017-2018 yılında 53. sıraya yükseldi. Ancak 2013-2014 yılarında yer aldığı 45. sıraya geri dönemedi. Küresel Rekabetçilik Endeksi Raporu, Türkiye için şunları söylüyor: ‘Kurumsal yapısını güçlendirmeli, iş gücü piyasasına girişi kolaylaştırmalı, finansal pazarların verimliliği ve kararlılığı sağlanmalı.’ Ayrıca çalışmada idari politikalardaki istikrarsızlık, finansmana erişim, eğitimsiz iş gücü ve döviz politikaları, iş yapma ortamına olumsuz etki eden faktörler olarak belirtilmiş. Bu tabloya bakıldığında serbest piyasa koşullarında rekabetçiliği engelleyen uygulamaların ve kamu müdahalelerinin Türkiye’nin küresel arenada rekabetçi yapısını zedelemekte olduğunu söylemek herhalde yanlış olmaz” dedi.

YABANCI SERMAYE YURT DIŞINA KAÇAR!

The Heritage Foundation ve The Wall Street Journal tarafından hazırlanan Ekonomik Özgürlük Endeksi’ne de değinen UTİKAD Başkanı; “Dünya Bankası ve IMF gibi kuruluşlardan elde edilen veriler ile 4 ana kriter göz çerçevesinde hazırlanan çalışma bir nebze olsun yüzümüzü güldürüyor. Çünkü 2016 yılında yaşanan olaylar neticesinde 79. Sıraya gerilediğimiz bu endekste 2017 yılında 170 ülke arasında 60. sıraya yükselmiş durumdayız. Ancak Ekonomik Özgürlük Endeksi 2017 Raporu’na göre Türkiye’de; girişimciliği kısıtlayan ciddi engeller bulunuyor, çeşitli hizmet ve ürünlerde fiyatlar devlet tarafından belirleniyor ve iş gücü pazarının esnek olmaması dinamik bir ekonominin ortaya çıkışını engelliyor. Geçtiğimiz aylarda ordino belgesine getirilen tavan ücretle ilgili tüm açıklamalarımızda bu konunun altını çizmiştik. Kamunun serbest piyasa dinamiklerine müdahale etmesi ve yüksek belge ücretleri gibi girişimciliği engelleyen yaptırımlar, yatırım ortamını bozarak yerli ve yabancı sermayeyi yurt dışına kaçırma tehlikesi taşıyor ve ayrıca endeksteki yerimizin düşmesi söz konusu olacak” diye konuştu.

LOJİSTİK PERFORMANS ENDEKSİ

Sunumunda Türkiye’nin Lojistik Performans Endeksi’ndeki durumuna da değinen UTİKAD Başkanı Eldener, “Dünya Bankası’nın Lojistik Performans Endeksi kamuoyu tarafından biliniyor. 2 yılda yapılan bu çalışmanın sonuçları sektörümüz açısından büyük önem taşıyor. 2012 yılında 27. Sırada yer aldığımız bu endekste ne yazık ki 2016 yılında 34. sıraya geriledik. Bu endeksin içeriğinde yer alan ‘Domestic Performans’ bölümü incelendiğinde ise ortaya çarpıcı sonuçlar çıkıyor. Yurtiçi değerlendirme çalışmasının sonucuna göre ‘Taşıma İşleri Organizatörleri’nden yüzde 64 oranında memnuniyet mevcut. Buna rağmen Lojistik Performans Endeksi yurtiçi puanlamasında hizmet yeterliliği ve kalitesi yönünden yüzde 64 oranda çok yüksek ve yüksek oy alan taşıma işleri organizatörleri yeni bir yönetmelikle kısıtlanmaya ve yüksek belge ücretleri ödemeye zorlanıyor” dedi.

DOING BUSINESS RAPORU DOĞRU VERİLERE DAYANMIYOR

Konuşmasının devamında Dünya Bankası’nın Doing Business Raporu’yla ilgili de açıklamalarda bulunan Eldener, “Dünya Bankası tarafından hazırlanan Doing Business: Trading Across Borders çalışmasında belirli senaryolar dahilinde ithalat ve ihracatta zaman ve maliyetler ölçülüyor. Anket yöntemi ile hazırlanan raporu UTİKAD olarak biz de inceledik. Sonuçta çok ciddi hatalar saptadık. Rapor hazırlanırken 3 farklı süreç inceleniyor. Bunlar evraksal uyum süreci, gümrük hizmetleri ve iç taşıma. Ancak incelemelerimizde gördük ki; Türkiye için belirlenmiş ithalat ve ihracat senaryoları ile uyuşmayan belge ve işlemler raporda yer alıyor. Ayrıca rapordaki ordino bedelleri ile işlem süreleri piyasa ortalamalarını ve şartlarını temsil etmiyor. Bununla beraber ankete katkı sağlayarak isminin açıklanmasına rıza gösterenlerin listesi içerisinde tek bir Lojistik veya Taşıma İşleri Organizatörü firma yer almıyor” dedi.

Doğru verilere dayandırılarak hazırlanmayan raporlara dayanarak ülkemizde mevzuat düzenlemeleri ve tarife kısıtlamaları yapıldığını da vurgulayan Eldener, sözlerine şöyle devam etti: “UTİKAD Dünya Bankası, TOBB ve YOİKK ile iş birliği yaparak Doing Business anket sonuçlarının doğru veriler içermesi için çalışmaktadır. Bu konuda geçtiğimiz aylarda Başbakan Yardımcımız Sayın Recep Akdağ ile de bir araya gelerek değerlendirmelerimizi kendilerine aktardık.”

MEVZUAT DÜZENLEMELERİ SEKTÖRÜ DESTEKLEYİCİ OLMALI

Türkiye’nin 2023 hedefleri arasında dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girilmesi, ihracatın 500 milyar dolara ulaşması ve dış ticaret hacminin 1 trilyon dolara yükselmesi ile kişi başı milli gelirin 25 bin dolara yükselmesi hedeflerinin yer aldığını hatırlatan Eldener, “Türkiye’nin 2023 hedeflerine yaklaşabilmesi için lojistik faaliyetlerin güçlendirilmesi gerekmektedir. Bu amaçla; lojistik sektörünün ihtiyaçlarının doğru belirlenmesi, belirlenen ihtiyaçların giderilmesi için sektör ve kamu idaresi arasında koordinasyon, iş birliği ile ortak anlayışın sağlanması gerekiyor. Aynı zamanda mevzuat düzenlemelerinin sektör faaliyetlerini destekleyici ve güçlendirici nitelikte yapılması büyük önem taşıyor. Sektörün çalışma barışını ve yatırım ortamını bozacak, girişimciliği engelleyecek tarife kısıtlamaları, kamu müdahalesi, yüksek maliyetli belge ücreti yaklaşımlarından vazgeçilmesi gerekiyor” diye konuştu.

2018 YILINDA LOJİSTİK SEKTÖRÜNÜ NELER BEKLİYOR?

2018 yılı Yatırım Programı’na göre 88.1 milyar TL kamu yatırımı bütçesinin 21.4 milyar TL’lik kısmının Ulaştırma Sektörü’ne ayrılmasının umut verici olduğunu belirten UTİKAD Başkanı Emre Eldener, “Altyapı hizmetlerinin yerine getirilmesi için kamu yatırımları gereklidir. Ancak ‘Bir Kuşak Bir Yol’ ve diğer taşımacılık koridoru projelerinden daha büyük payların alınabilmesi için altyapı hizmetlerinin süratle tamamlanması şart. Doğu-batı ve kuzey-güney hatlarında kesintisiz demiryolu hattımız ne yazık ki mevcut değil. Çoğu limanımızda demiryolu bağlantılarının olmaması ülkemiz üzerinden geçecek transit yük trafiğinin alternatif rotalara kaymasına sebep oluyor. Lojistik merkezler modlar arası yük entegrasyonunu kolaylaştırıcı şekilde planlanmıyor” dedi.

Eldener, “Transit yüklerin çevre ülkelerden daha rekabetçi koşullarda taşınması gerekiyor” diyen Eldener; “Özelikle bölge ülkelerine yönelik taşımalarda modlar arası denge karayolu lehine bozulmuş durumda. İntermodal taşımacılık teşvik edilerek karayolu üzerindeki ağırlık öncelikli olarak demiryoluna kaydırılmalıdır” dedi.

Eldener sözlerini şöyle noktaladı: “Sektörü ilgilendiren idari kararlar sektör paydaşları ile birlikte alınmalıdır. Doing Business Raporu gibi yararlanılan verilerin yanlış olduğu ortada olan çalışmalara istinaden serbest rekabet ortamını zedeleyen kararlar iç pazar dinamiklerini bozacağı gibi yabancı yatırımcılar için de teşvik edici olmayacaktır. Çerçevesi kanunlar ile zaten belirlenmiş Taşıma İşleri Organizatörlüğü mesleği tekrar düzenlenmek istenmektedir. Taşıma İşleri Organizatörlüğü Yönetmeliği ile getirilen düzenlemeler, lojistik sektörünün dinamikleri ile uyumsuz bir işleyiş getirmekte, sektöre giriş yüksek belge ücretleri ile zorlaştırılmaktadır. Tüm bu gelişmeler çerçevesinde UTİKAD olarak 31 yıldır olduğu gibi çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz. 2018’de sektörümüzün gelişmesini sağlayacak adımlar atılacağını umuyoruz. Sadece endekslerde yükselmek değil, sektörün kendi bileşenleri ile daha kalıcı çözümler üreteceği bir yıl geçireceğimizi düşünüyorum.”

Etiketler :