Bir Türk Modeli: Lojistik Alışveriş Merkezleri

Bir Türk Modeli: Lojistik Alışveriş Merkezleri

“Türkiye Cumhuriyeti’nin 2023 dış ticaret hedefleri ışığında yapılan bu girişimlerin yüksek bir önem arz ettiği düşünülmektedir

Türkiye Cumhuriyeti’nin 2023 dış ticaret hedefleri ışığında yapılan bu girişimlerin yüksek bir önem arz ettiği düşünülmektedir. 1.2 trilyon dolarlık dış ticaret hedefinin mevcut lojistik altyapısı ile karşılanamayacağı tüm ilgili taraflarca defalarca dile getirilmiştir. Küresel lojistik sistemlerine entegre olabilecek ve yük akışının mümkün olduğunca hızlı bir şekilde yönlendirileceği lojistik düğüm noktaları, limanlar, havalimanları ve diğer sınır kapıları ile de desteklendiği takdirde, Türkiye’nin rekabetçi gücü artacak ve dış ticaret faaliyetleri küresel pazarlara sürdürülebilir şekilde entegre olacaktır. Ancak bu yatırımların atıl kalmasını önlemek için, kurulacak olan lojistik merkezlerin müşteri ihtiyaçlarını ve sektör beklentilerini karşılayacak şekilde tasarlanması gerekmektedir.”[caption id="attachment_5435" align="alignright" width="500"] Yaşar Üniversitesi (Meslek Yüksekokulu) Deniz ve Liman İşletmeciliği Programı Öğretim Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ceren Altuntaş Vural[/caption]Yaşar Üniversitesi (Meslek Yüksekokulu) Deniz ve Liman İşletmeciliği Programı Öğretim Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ceren Altuntaş Vural, Türkiye’nin son yıllarda sürekli gündeminde olan Lojistik Köyler ve Lojistik Kümeler konusunda bir değerlendirme yazısı kaleme aldı. İşte Yrd. Doç. Dr. Ceren Altuntaş Vural’ın “Lojistik Kümeler, Lojistik Köyler Ve Türkiye’de Müşteri Beklentileri”başlıklı yazısı…LOJİSTİK KÜMELENME: Üretimin ve ticaretin farklı alanlarında kümelenme yaklaşımı uzun bir süredir gözlemlenmekte ve değişik alanlarda hayata geçirilmektedir. Teknoloji ve bilişim firmalarının aynı bölgede yer aldığı Silikon Vadisi, İsviçre’de kümelenmiş olan saat endüstrisi veya Güney Fransa’da konumlanmış olan bağcılık ve şarap endüstrisi bu kümelenme stratejisinin en bilinen örnekleridir. Yoğun olarak somut ürünlerin üretimini gerçekleştiren farklı firmaların aynı coğrafi bölgelerde konumlanmasıyla gerçekleşen kümelenme faaliyetlerinin, son yıllarda üretimin tüm aşamalarını destekleyen ve bir endüstriyel hizmet üreten lojistik sektörü tarafından da benimsendiği görülmektedir.ANKARA LOJİSTİK ÜSSÜ VE MOS LOJİSTİK ÖRNEKLERİLojistik kümelenme lojistik sektöründe faaliyet gösteren kurumların veya bu kurumları çeşitli mal ve hizmetlerle destekleyen diğer işletmelerin coğrafi olarak aynı noktada toplanması ile oluşmaktadır. Kümelenmenin ana amacı, tekil işletmeler için yüksek yatırımlar gerektiren ortak altyapıyı kullanarak ölçek ekonomisinden faydalanmak ve böylece birim maliyetleri düşürmektir. Avrupa’da, ABD’de ve Uzakdoğu’da başarılı örnekleri görülen lojistik kümeler ile ilgili Türkiye’de de gerek devlet, gerekse de özel sektör aracılığıyla yeni yatırımlar yapılmaya başlanmıştır. TCDD tarafından kurulmakta olan lojistik merkezler (köyler), Ankara’da özel sektör girişimi ile faaliyete geçmiş olan Ankara Lojistik Üssü, Manisa’da Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan firmaların yatırımları ile kurulmuş olan MOS Lojistik bu yatırımlara birer örnek teşkil etmektedir.MEVCUT LOJİSTİK ALTYAPISI VE 2023 HEDEFLERİTürkiye Cumhuriyeti’nin 2023 dış ticaret hedefleri ışığında yapılan bu girişimlerin yüksek bir önem arz ettiği düşünülmektedir. 1.2 trilyon dolarlık dış ticaret hedefinin mevcut lojistik altyapısı ile karşılanamayacağı tüm ilgili taraflarca defalarca dile getirilmiştir. Küresel lojistik sistemlerine entegre olabilecek ve yük akışının mümkün olduğunca hızlı bir şekilde yönlendirileceği lojistik düğüm noktaları, limanlar, havalimanları ve diğer sınır kapıları ile de desteklendiği takdirde, Türkiye’nin rekabetçi gücü artacak ve dış ticaret faaliyetleri küresel pazarlara sürdürülebilir şekilde entegre olacaktır. Ancak bu yatırımların atıl kalmasını önlemek için, kurulacak olan lojistik merkezlerin müşteri ihtiyaçlarını ve sektör beklentilerini karşılayacak şekilde tasarlanması gerekmektedir. Mevcut durumda müşterilerin kendi özel yatırımları veya dış kaynak kullanımıyla karşıladıkları ihtiyaçlarını bu merkezlere kaydırmalarını sağlamak için öncelikle onların beklentileri ortaya çıkarılmalı ve hizmet tasarımı bu doğrultuda yapılmalıdır.LOJİSTİK KÜMELER: Lojistik hizmetlerinin bir arada yer aldığı coğrafi bölgeler sundukları hizmetlere göre farklı terimlerle adlandırılmakta olsa da ülkemizde çoğunlukla “lojistik köy” kavramı tanınmaktadır. Bilimsel sınıflandırmalar ise çoğunlukla lojistik kümelerin tarihsel oluşumuna ve hiyerarşik yapılanma düzenlerine dayanmaktadır. İlk lojistik kümelerin farklı kullanıcılara açık depolar veya konteyner sahaları tarafından oluşturulduğu görülmektedir. Lojistik hizmet ihtiyaçları arttıkça ve bu hizmetleri karşılayan işletmeler çeşitlendikçe kümelenme faaliyetleri de genişlemiştir.LOJİSTİK KÜMELER BEŞ ANA SINIFA AYRILIYORUNESCAP (2009) sınıflandırmasına göre lojistik kümeler beş ana sınıfa ayrılmaktadır. Bunlar konteyner sahaları, iç bölgelerde bulunan konteyner depoları, intermodal terminaller, kuru limanlar ve lojistik köyler olarak adlandırılmaktadır. İsim çeşitliliği bölgesel olarak farklılaşabildiği gibi, kullanılan ulaştırma moduna, coğrafi kapsama veya ait olduğu hiyerarşik seviyeye göre de değişim göstermektedir. Genel sınıflandırmaya bakıldığında daha çok yüksek hacimli yük transferini hedefleyen intermodal terminaller, kısıtlı liman sahalarını iç bölgelerde genişletmeyi hedefleyen kuru limanlar ve katma değerli lojistik hizmetlerini intermodal yük transferi ve diğer lojistik hizmetler ile birleştirmeyi hedefleyen lojistik köylerin (veya lojistik merkezlerin) kümelenme yatırımlarına konu olduğu görülmektedir. Türkiye’de adını sıklıkla duyduğumuz lojistik köy yatırımlarına liman işletmecileri birer kuru liman alanı, demiryolu ile taşımacılık yapan firmalar ise bir yük transfer merkezi gözüyle bakmaktadır. Türkiye modelinde tüm bu fonksiyonların birleştiği bir lojistik alışveriş merkezi (AVM) arandığı söylenebilmektedir.LOJİSTİK KÖYLER VE MÜŞTERİ BEKLENTİLERİ: Türkiye’deki mevcut girişimler ve ekonomik hedefler, lojistik kümelenme yatırımlarının hız kazanacağını göstermektedir. Ancak bu yatırımların atıl kalmaması için öncelikle müşteri beklentilerine uygun tasarlanmaları ve potansiyel müşterilerinin bu tasarım aşamasına dahil edilmesi yüksek önem arz etmektedir. Bu doğrultuda 2013 yılı sonunda gerçekleştirilen bir akademik çalışmada UTIKAD üyesi olan lojistik hizmet sağlayıcılara bölgelerinde kurulması muhtemel bir lojistik merkezden neler bekledikleri sorulmuştur. Veriler odak grup oturumu, içerik analizi, bire bir görüşmeler ve anketler aracılığı ile toplanmıştır. Sonuçlar Türkiye’de faaliyet gösteren lojistik hizmet aracılarının lojistik köylere bakış açılarını ve farklı görüşleri yansıtmaktadır.Öncelikle tüm araştırma aşamalarında yanıt veren lojistik hizmet sağlayıcıları yetkilileri kendilerine bu konuda görüşlerinin sorulmasını ve aynı sektörde faaliyet gösteren diğer işletmelerle bu doğrultuda bir araya gelmelerini oldukça olumlu bulmuşlardır. Şimdiye kadar yapılan yatırımlarda kendilerinin görüşlerine hiç başvurulmadığını belirtmişler ve bilgi paylaşımının eksikliği sebebiyle bu girişimlere çekimser kaldıklarını söylemişlerdir. Bundan sonraki aşamalarda lojistik köy ve benzeri lojistik küme işletmeleri kurmayı hedefleyecek kuruluşların öncelikle potansiyel müşterileri bilgilendirmeleri, onların istek ve beklentilerini de göz önünde bulundurarak bir hizmet tasarlamaları, hedef pazara ulaşabilmeleri doğrultusunda gerekli olacaktır.ÖZEL SEKTÖR YÖNETMELİ!Anket sorularına verilen yanıtlar incelendiğinde ise lojistik hizmet sağlayıcıların, lojistik köylerin yönetimi hususunda kesin yargıları olduğu görülmektedir. Örneklemi oluşturan 81 şirketin yöneticileri, böyle bir işletmenin kesinlikle özel sektör tarafından yönetilmesi gerektiğini vurgulamış, kamu yönetiminin ve hatta Avrupa’da yaygın olan kamu-özel sektör ortaklığının lojistik hizmet sağlayıcılar tarafından uygun görülmediği ortaya çıkmıştır. Bu da Türkiye’de bürokratik süreçlerin lojistik sistemlerin talep ettiği hızlı akışı yavaşlattığı yönündeki yaygın algıdan kaynaklanmaktadır.Yine anket sonuçlarına göre yanıt veren lojistik hizmet sağlayıcıların büyük çoğunluğu faaliyet gösterdikleri bölgede kurulacak bir lojistik köyün gerekli olduğunu düşünmektedir. Böyle bir merkez kurulursa çoğunluğu buradan hizmet alacaklarını, özellikle de müşterileri olan ihracatçı ve ithalatçı firmaların kendilerini bu bölgelere yatırım yapmaya yönlendireceğini belirtmişlerdir. Ancak yanıt veren lojistik hizmet sağlayıcıların çok az bir kesimi tüm tesis ve operasyonlarını yeni kurulacak bu bölgelere aktarmayı düşünmektedir. Çoğunluk, mevcut tesis ve yatırımlarının değerlerini kaybetmesinden çekinmekte ve bu yatırımlarının işlerliğini koruma stratejisini sürdürmektedir.LOJİSTİK KÖYLER VE REKABETLojistik köyler konusunda bire bir görüşmelerde ve odak grup oturumunda en çok tartışılan konu rekabet konusudur. Bu bölgelerde rakipleriyle aynı yerde bulunacak olan lojistik hizmet sağlayıcılar, yıkıcı rekabete coğrafi yakınlığın da etki etmesi sonucu pazar paylarını kaybedeceklerine yönelik çekinceler duymaktadır. Burada özellikle vurgulanan konular Türkiye’de lojistik sektörünün henüz gelişmiş ülkelerdeki doygunluğa ulaşmamış olması, ölçek ekonomisinden faydalanmayı sağlayacak iş hacimlerinin bulunmaması, çok düşük kar marjları ve buna bağlı olarak düşük hizmet seviyeleri, sektördeki genel rekabet algısı şeklinde sıralanmaktadır. Bire bir görüşmeler bu sonuçları verse de, anket sonuçlarına göre lojistik hizmet sağlayıcılarının çoğunluğu için rakipleriyle aynı yerde bulunmak, yukarıda sayılan çekincelerine rağmen, lojistik köye yatırım yapmalarını tamamen engellemeyecektir. Bu doğrultuda politika üretenlerin ve lojistik köy girişimcilerinin sektörün çekincelerini gidermek için lojistik köylerin iş geliştirme özelliklerini ve lojistik endüstrisini olumlu yönde etkileyebilme potansiyelini doğru bir biçimde aktarmaları önem teşkil etmektedir.Kaynak: UNESCAP (United Nation’s Economic and Social Commission for Asia and the Pacific). (2009). Review of Developments in Transport in Asia and the Pacific. 26 Economic and Social Commission for Asia and the Pacific. Thailand: United Nations Publications.Not: Bu makale, Yrd. Doç. Dr. Ceren Altuntaş Vural’ın Prof. Dr. Okan Tuna danışmanlığında yazmış olduğu Prioritization of Industrial Service Dimensions in Logistics Centers: An Industrial Marketing Approach başlıklı doktora tezinden üretilmiştir. Sorular için: ceren.altuntas@yasar.edu.tr

Etiketler :