Türkiye’de E-Ticaret Lojistiğinin Güncel Durumu

Türkiye’de E-Ticaret Lojistiğinin Güncel Durumu

ParkPalet Satış ve Operasyon Müdürü Gökhan Demircioğlu, “Türkiye’de şehiriçi fulfillment merkezlere ihtiyaç var. 1.000 – 5.000 m² büyüklüğünde, yüksek nüfus ve sipariş yoğunluğuna sahip şehir merkezlerinde aynı gün teslimata yönelik depolara ihtiyaç bulunmaktadır” diyor.

ParkPalet Satış ve Operasyon Müdürü Gökhan Demircioğlu, Türkiye’deki e-ticaret lojistiğini değerlendirdi. İşte Gökhan Demircioğlu’nun konuyla ilgili değerlendirmesi…

E-ticaret lojistiğinde çok özel bir kavram var o da “Fulfillment” genel olarak sipariş hazırlama olarak kullandığımız bu kelime ürünlerin uygun şartlarda depolanması, sipariş içerisindeki ürünlerin verimli şekilde toplanması, paketlenmesi, sevkiyata hazır hale getirilmesi ve iade süreçlerinin yönetilmesini ifade ediyor.

Fulfillment hizmetler geleneksel depolamaya göre çok yönlü harekete imkân vermesi, parçalı yapısı ve daha düşük stok miktarlarıyla daha yüksek adetlerde sipariş çıkabilmeyi sağlamasıyla klasik depo operasyonlarından ayrışıyor.

Tübisad 2021 raporuna göre 2020 yılında dünyada internet kullanan her 5 kişiden 4’ü e-ticareti deneyimledi.

E-ticaret aynı zamanda alışveriş yapmayı da demokratikleştiren bir sistem. Bu sayede yeni işletmelerin, farklı bölgelerden konumu ve ölçeği farketmeksizin satıcıların e-ticaret ile tanışması söz konusu olmuştur. Alışveriş yapanlar Anadolu’nun bir köyünde üretilen üstün lezzet ödüllü bir salçaya ya da bal ürününe doğrudan ulaşabilme imkanına sahip oldular aynı şekilde kaliteli üretim yapan yerel bir üretici de büyük yatırımlar yapmadan yeni müşterilere ulaşabilir hale geldi.

Bu süreçte en kritik görev yine lojistiğe düşmektedir. E-ticaret yeni tüketiciler, yeni işletmeciler, yeni ürünler ve yeni iş modelleri yaratıyor. Bu kadar yeniliğin bir arada olduğu bir alanda lojistiğin mevcut altyapı ve anlayışlar ile sürdürülebilmesi de olası gözükmüyor. Bu nedenle e-ticaret lojistiği birazda bu yeniliklere uyum sağlama sancılarıyla birlikte doğuyor ve gelişiyor.

2020’de tüm gönderiler içerisinde e-ticaretin payı %60’a ve kargo sektöründeki istihdam artışı %65’e ulaştı. Buna rağmen dağıtım tarafındaki tüm Türkiye altyapısına sahip kargo şirketlerinin sayısı artmıyor. Yeni nesil dağıtım şirketleri e-ticaret dinamikleri ve ruhuna sahip olmalarına rağmen hizmeti İstanbul dışarısına taşımakta zorlanıyorlar.

Sistemsel açıdan ise e-ticaret yazılımlarının müşteri satış kanallarıyla, kargo ve muhasebe programlarıyla entegre olması WMS yapılarının OMS modülleriyle eş zamanlı olarak çalışması gerekiyor.

Dünya’da kent lojistiği, şehir içi lojistik hızla ilerliyor. Kentsel e-ticaret lojistik merkezleri kuruluyor. Walmart, Amazon, Target gibi dev şirketler şehir içi depolarını devreye alıyor, dikey depolar gündeme geliyor. Şehirler uyurken merkezdeki bu depolarda siparişler toplanıyor, paketleniyor ve sabahın ilk ışıklarıyla sevkiyat başlıyor. Aynı depodan gün boyu birden fazla seferde sipariş çıkışları sağlanıyor, ürünlerin iade yönetimleri gerçekleşiyor.

Türkiye’de şehiriçi fulfillment merkezlere ihtiyaç var. 1.000 – 5.000 m² büyüklüğünde, yüksek nüfus ve sipariş yoğunluğuna sahip şehir merkezlerinde aynı gün teslimata yönelik depolara ihtiyaç bulunmaktadır.

Bölgesel olarak ise 5.000 m² den büyük ana ulaşım akslarına bağlantılı, önceliği verimli, hızlı, kaliteli, ve yüksek sayıda sipariş çıkışı olan e-ticaret lojistik merkezlerine ihtiyaç duyulmaktadır.

E-ticaret lojistik hizmet sağlayıcılarının mevcut durumuna bakıldığında ise E-ticaret sipariş hazırlama hizmetleri ile son kilometre teslimat çözümlerinin Türkiye'nin e-ticaret kapasitesine göre oldukça düşük seviyede olduğunu görebiliyoruz. Bu alanda daha fazla kapasite ve firmaya ihtiyaç olduğunu söyleyebiliriz.

E-ticaret lojistiği hizmet sağlayıcıları sınıflandırırsak;

  • 3PL lojistik hizmet sağlayıcılar kendilerini adapte etmeye başladılar ve hizmet çeşitliliğine e-ticaret lojistiğini de eklediler. Hatta bazı firmalar e-ticaret lojistiği depolarını geleneksel depolarından ayırmaya başlayarak yeni tesis yatırımları gerçekleştiriyorlar.
  • Ana iş modeli e-ticaret lojistiği olan sipariş hazırlama merkezleri hizmetin gelişmesinde önemli bir rol oynuyorlar. Sayı, lokasyon ve hizmet ölçeğinde yeterince esnekliğe sahip olmasalar da belirli bir sipariş sayısı üzerinde nitelikli hizmete ulaşmak mümkün
  • Pazaryeri fulfillment hizmetleri yeni gelişmeyi başladı. Özellikle e-ticaret satış platformlarının satıcıları için geliştirdiği bu hizmet genel olarak fulfillment ihtiyaçları karşılamış oluyor
  • Teslimat çözümleri hızla gelişiyor ve sayıları artıyor, hizmeti tüm Türkiye’ye yaymak konusu en önemli gelişim alanlarının başında geliyor

Türkiye’de e-ticaret lojistiğinin gelişmesi için;

  • Şehiriçi ve bölgesel depoların oluşturulması
  • Uçtan uca hizmet anlayışının gelişmesi (Satış kanalı - sipariş hazırlama merkezi –teslimat entegrasyonu)
  • Yüksek hız ve doğrulukta hazırlanan siparişlerin yurtiçinde farklı noktalara alternatif dağıtım çözümleriyle teslim edilebilmesi
  • E-ihracat lojistiği konusunda uzman mevzuata hakim yurt içi ve yurt dışı iş ortakları ile süreç ve teknoloji entegrasyonlarının gerçekleştirilmesi.
  • Farklı teslimat modellerinin gelişmesi (Click&Collect modeller, Teslimat noktası otomatları)
  • Lojistik eğitim ve bilgi standartlarının artırılması, nitelikli personelin istihdam edilmesi gerekiyor.

Tüm bu değerlendirmeler doğrultusunda söyleyebilirim ki; E-ticaret lojistiği ciddi bir büyüme potansiyeli sahip. Bu alandaki mevcut hizmet sağlayıcıların e-ticaret lojistiği hizmetini hızlı bir şekilde özelleştirmeleri ve yeni nesil hizmet sağlayıcıların sahneye çıkması gerekmektedir. Kamu kuruluşlarının ve özel sektörün gelişim alanlarını doğru tespit ederek hızlı bir şekilde harekete geçmeleri hizmet kabiliyetini önemli ölçüde artıracaktır.”