SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTE 7 STRATEJİK TEMA
Omsan Lojistik’in sektöründe her zaman yol gösterici bir rol üstlenmeyi ilke edindiğini vurgulayan Osman Küçükertan, “2015 yılında Sürdürülebilirlik Raporunu yayınlayarak lojistik sektöründe örnek teşkil eden Sürdürülebilirlik Modeli’ni oluşturduk. Sürdürülebilirlik konusuna yönelik Omsan’ın bütünsel bakışını esas alan bu model; 7 stratejik temadan oluşuyor. Sürdürülebilir finansal büyüme, müşteri odaklılık, operasyonel mükemmellik, inovasyon, paydaşlarla iyi ilişkiler, çevre yönetimi ve Omsan DNA’sı. Omsan DNA’sı Omsan’ı rakiplerinden ayıran ve kopyalanması oldukça zor olan temel yetkinliklerimizi içeriyor. Uluslararası ve ulusal arenada aldığımız ödüller, Omsan Sürdürülebilirlik Modeli’nin olağanüstü iş sonuçlarına ulaşmada oldukça etkili olduğunu ortaya koydu. Sözkonusu Rapor, Türkiye’de lojistik sektöründe, GRI – G4 ilkelerine göre hazırlanmış ilk Sürdürülebilirlik Raporu olma özelliğini taşıyor” dedi.
ÜST ÜSTE GELEN ÖDÜLLER
MÜŞTERİ PORTFÖYÜNE YENİ MÜŞTERİLER EKLEDİ
Omsan Lojistik olarak 2015’te her biri kendi sektöründe öncü olan önemli firmaları müşteri portföyüne eklemenin yanı sıra bazı firmalara daha önce vermeye başladığı hizmet kapsamını genişlettiklerini kaydeden Küçükertan, “Ariston Thermo Group’un kombi, termosifon ve yedek parça ürünleri için depolama ve yurtiçi dağıtım hizmetleri vermeye başladık. Besler’in likit ve margarin ürünleri için serbest depolama, elleçleme, katma değerli hizmetler ve dağıtım hizmetleri sunmaya başladık. Denizli Çimento’yu müşteri portföyüne ekledik. Bosch’un ısıtma ve soğutma grubu ürünlerine ilave olarak, otomotiv yedek parça, el aletleri ve güvenlik ekipmanlarını kapsayan ürünleri için de serbest depolama, gümrüklü depolama, elleçleme ve diğer katma değerli hizmetlerini sunmaya başladık. Fransa merkezli Société Générale Grubu’nun bir iştiraki olarak operasyonel filo kiralama alanında hizmet sunan ALD Automotive Türkiye için araç taşıma hizmeti sunmaya başladık. EDAK için gerçekleştirmekte olduğumuz Adana ve Antalya’dan çeşitli illere ilaç dağıtım hizmetini genişleterek, Samsun, Ordu ve Giresun’a da hizmet vermeye başladık” dedi.
“2015’TE 241 KİŞİYİ İŞE ALDIK”
Omsan Lojistik olarak 2015 yılında 241 kişiyi işe aldıklarını ve bu alımlarla birlikte çalışan sayılarının 1700’e ulaştığını söyleyen Osman Küçükertan, 2016 yılında çalışan sayısını yüzde 8-10 arasında artırmayı planladıklarının altını çizdi.
2016 yılını yaklaşık yüzde 20’lik bir büyüme ile tamamlamayı hedeflediklerini söyleyen Küçükertan, “Müşterilerimizin değişen ihtiyaçlarına hızlı uyum sağlayabilmek için yeni depo yatırımları yapmayı ve mevcut depolarında kullanılan ekipmanları modernleştirmeyi hedefliyoruz. Sürdürülebilir büyümeyi esas aldık ve denizyolu ve demiryolu taşımalarının portföyümüzdeki ağırlığını artırmayı, gemi, lokomotif ve müşterilerimizin sektörlerine özel vagon yatırımları yaparak intermodal taşımacılığın avantajlarını kullanmak istiyoruz. Anadolu’nun her köşesindeki müşterilerimize Avrupa’nın tamamına en rekabetçi koşullarda ulaştırmayı hedefliyoruz. Yapılanma hedeflerimizi bölgesel dinamikleri göz önünde tutarak belirliyoruz. Malatya’da yeni bir bölge müdürlüğü kurmak amacıyla çalışmalarımız sürüyor. Türkiye’de veya Orta ve Doğu Avrupa’da sinerji yaratılabilecek şirket satınalma / stratejik ortaklıklar kurulması hedeflerimiz arasında yer alıyor” diye konuştu.
TÜRKİYE LOJİSTİK SEKTÖRÜNÜN YAŞADIĞI SORUNLAR
“Karayolu taşımacılığı kapsamında Gümrük Yönetmeliği ve Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği sisteminde yapılan değişikler, komşu ülkelerle yaşanan belirsizlikler 2015 yılı içinde karşılaşılan ve halen lojistik hizmeti sunan şirketlerin işini zorlaştıran konular olarak gündemde bulunuyor” diyen Küçükertan, Türkiye lojistik sektörünün diğer sorunlarını ise şöyle anlattı: “Yıllardır karşı karşıya olunan altyapı eksikliklerinden kaynaklanan verimsizlikler, hukuki altyapı eksiklikleri, mevzuatların getirdiği bürokratik engeller, lojistik konusunda eğitimli işgücünün azlığı ve teknolojinin yeterince etkin kullanılamaması, geçiş belgesi, kota, vize sorunları ve yüksek otoyol vergilerinin varlığı lojistik hizmeti sunan şirketlerin işini zorlaştırmaya devam eden konulardır.”