Avukat Egemen Gürsel Ankaralı 'TIR ŞOFÖRLERİNİN KIDEM TAZMİNAT HAKKI' üzerine yazdı...
TIR şoförüne ücret dışında verilen her türlü prim ve harcırah türünden ödemeler ücret olarak kabul edilmekte ve kıdem tazminatı hesabında bu ek ödemeler de katılmaktadır. Lojistik şirketleri hizmetin ifası için ağır vasıta şoförlerini istihdam etmektedirler. Genelde, asgari ücretle başlayan hizmet sözleşmesinde, aylık düzenli ödemeler yapılmaktadır. Ancak, bir müddet sonra hizmet sözleşmelerinin herhangi bir sebeple sonlandırılması sebebiyle ihtilaf çıktığında...
TIR şoförüne ücret dışında verilen her türlü prim ve harcırah türünden ödemeler ücret olarak kabul edilmekte ve kıdem tazminatı hesabında bu ek ödemeler de katılmaktadır. Lojistik şirketleri hizmetin ifası için ağır vasıta şoförlerini istihdam etmektedirler. Genelde, asgari ücretle başlayan hizmet sözleşmesinde, aylık düzenli ödemeler yapılmaktadır. Ancak, bir müddet sonra hizmet sözleşmelerinin herhangi bir sebeple sonlandırılması sebebiyle ihtilaf çıktığında mahkemelerde, TIR şoförlerinin ve özellikle uluslararası taşıma yapan TIR şoförlerinin asgari ücret ile çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve aldığı yol ödemelerinin (prim, avans vs.) de ücret olarak kabul edilmesi gerektiği kanaati hakim olmaktadır. Bu işletmelerin aleyhine olan yorum, lojistik iletmeleri işverenlerini, normalde ödemeleri gereken tazminatın birkaç kat fazlasını ödemek zorunda bırakmaktadır. Bu durumda ortaya iki sorun çıkmaktadır:
a) Asgari ücret tespit komisyonunca tespit edilen aylık asgari ücretin lojistik sektörü şoförlerini kapsayıp kapsamadığı,
b) Devamlılık arz etmeyen, sefer primi, gibi değişiklik arz eden iaşe ve insani giderleri karşılığı ödenen ödeme ve harcırahların kıdem tazminatı hesabında dikkate alınıp alınmayacağı. Her iki sorunun cevabını da Yargıtay işverenin aleyhine, çalışan (şoförlerin) lehine yorumlar getirmektedir.
Yargıtay 9.H.D.2004/22907E ve 2004/10458 sayılı kararında “Yaklaşık 9 yıldır çalışması olan TIR şoförünün asgari ücretle çalıştığının kabulü hayatın gerçeklerine uygun düşmemektedir. Aylık miktarı değişkenlik arz etse de harcırah yurt dışına sefer yapan TIR şoförü ile işveren arasında, aktin ücret unsurunun önemli bir bölümünü teşkil eder. Bu nedenle, sürekli bir ödeme olduğu için harcırahında tazminata esas ücrete yansıtılması gerekir.”
Yargıtay 9. H.D. 2007/11859 E ve 2008/4681 K. sayılı bir kararında ise, “Uluslar arası çalışan bir TIR şoförünün sadece sefer başına ücret ile çalıştığının kabulü hayatın olağan akışına yapılan işin gerekleri ile bu iş kolunda çalışan işçiler hakkında, genel ücret uygulamasına uygun düşmemektedir. İşveren yazılı belge ile bu durumun aksini ispat edememiştir. Sefer başına ödenen ücret TIR şoförü ile işveren arasında iş sözleşmesindeki ücret unsurunun önemli bir ekini teşkil ederse de bu ödemenin asgari ücrete ilaveten olduğunun kabulü dosya içeriği ve hayatın gerçeklerine daha uygun düşeceğinden ödenmeyene asgari ücretin kabulü gerekir.” Yargıtay Hukuk Genel Kurul Kararı 1998/9-622 ve 1998/681 sayılı kararı ise; “Davacı işçi 8 yıl kadar davalıya ait işyerinde TIR şoförü olarak çalışmış olup, dosya içeriğine göre ayda ortalama 1.5 yurtdışı seferine çıkmaktadır. Bir başka anlatımla her yurtdışı seferinden sonra Türkiye’de birkaç gün kalıp, sefere çıktığı konusunda tereddüt yoktur. Ayrıca belirtmek gerekir ki, dosya içindeki verilerde garanti asgari ücret, artı 8 yıllık süre boyunca her yurtdışı seferi için 600 DM ile çalışmaktadır. Bu çalışma işyerinde kararlılık kazanmış bir şekilde uygulana gelmiştir. Böyle olunca, 600 DM.lik ödemenin ne bir harcırah ne de taraflar söyleseler de prim olarak nitelendirilebilir.Bu açıklamalar karşısında kıdem tazminatı hesabında bu ek ödemenin de dikkate alınarak hüküm kurulması dosya içeriğine uygun düşer. Dairemizin benzer konularda verdiği kararlar arasında çelişkiden de söz edilmesi olanağı yoktur. Gerçekten emsal kararlar ilgili bulundukları olayların özelliklerine göre verilmiştir… ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Sonuç olarak, Kıdem tazminatına esas ücretin hesabında, işçiye sağlanmış olan para ve para ile ölçülmesi mümkün sözleşmesel ve kanundan doğan devamlılık arz eden ve sosyal yardım vasfı taşıyan ödemelerin dikkate alınması gerekmektedir. İşverenin bu ödemeleri prim, avans, önödeme vb. isimler vererek ödeme yapması sonucu değiştirmemektedir. Bunun dışında, fazla mesai, mamul yardımı, tahsil yardımı, primler, ücretli izin parası, çalışılan hafta tatili ücreti, yolluk, konaklama giderleri, geçici görev ödemesi, avans ödemesi gibi “arızi” yani devamlılık arz etmeyen ödemeler, iş veya toplu iş sözleşmelerinde aksine bir hüküm bulunmaması kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmayacaktır.