2021’de Türkiye lojistiğin neler bekliyor?

2021’de Türkiye lojistiğin neler bekliyor?

ParkPalet Satış ve Operasyon Müdürü Gökhan Demircioğlu, yesillojistikciler.com'a 2021 yılında lojistik sektörünü nelerin beklediğini yazdı. İşte Gökhan Demircioğlu’nun yazısı…

ALGISAL VE SÖYLEMSEL BOYUTTA İYİ BİR YIL GEÇİRDİ

Algısal ve söylemsel boyutta lojistik sektörü çok parlak bir yıl geçirdi. Özellikle pandemi sürecinde lojistik hizmetlerinin ne kadar önemli olduğu bir kez daha anlaşıldı ancak bu durum lojistikçilere ne yazık ki ihtiyacı olan katkıları sağlayamadı. Bireysel taşıyıcı sayısında önemli ölçüde bir düşüş, 3PL hizmet sağlayıcılarda ise operasyon maliyetlerinde ciddi artışlar yaşandı. Orta ve küçük ölçekli lojistik hizmet sağlayıcılar, forwarderlar hem talebin düşmesi, hem yeni talep yaratma konusundaki zorluklar hem de konteyner krizi gibi gelişmeler nedeniyle büyük zorluklar yaşadılar.

Lojistik hizmeti alan firmalar özellikle pandemi başlangıcında sözleşme maddelerinde bazı esneklikler gösterdiler, cezai maddeleri işleme almadıkları görüldü. Buna rağmen lojistik hizmet sağlayıcıların operasyonlarını desteklemek konusunda gerekli adımlar atılamadı. Destek paketleri sunulması, vadelerin kısaltılması, ön ödemeler yapılması gibi konular gündeme gelmedi.

FİYAT REKABETİ YERİNE FAYDA VE YARATICILIĞA ODAKLANILMALI

2021 yılı ve devamında ise lojistiğin önemine ilişkin algıyla birlikte, dirençli tedarik zincirleri, esnek operasyonel modeller ve tedarik zincirlerinin kısalması gibi gündemler bir bütün olarak lojistik sektörünü destekleyecek. Bu süreçte lojistik hizmet sağlayıcılarında fiyat rekabeti yerine fayda ve yaratıcılığa odaklanmaları gerekiyor bunu yapabilen firmalar fiyat rekabetine sıkışmış sektör için soluk alma imkânı sağlayabilecekler.

TEKNOLOJİK YATIRIMLAR

Başta teknolojik yatırımlar olmak üzere tüm alanlarda bekle, izle, gör ve adım at şeklinde bir anlayışın hakim olacağını göreceğiz. Yılın özellikle ilk yarısında hem lojistik firmaları hem de hizmet alan üretici ve ithalatçı firmalar lojistiğe yatırım yapmak konusunda tutucu davranacaklar.

STOK YAKLAŞIMINDA DEĞİŞİM

Pandeminin devam eden etkisiyle birlikte stok yaklaşımlarında değişimler gözlenecek. Acil durum stokları, hammadde stokları ve bölgesel stok alanları oluşturmak tedarik zincirlerinin gündeminde yer almaya devam edecek. Bu stok artışları mevcut depolama alanlarında kapasite artışlarını beraberinde getirecek ayrıca yeni depolama alanlarına ihtiyaç duyulacak.

Firmalar bu ihtiyaçlarını dinamik depolama çözüm platformları sayesinde hızlı ve kolay bir şekilde karşılayabilecekler.

DEPOLARA TALEP ARTACAK AMA DEPO YATIRIMLARINDA DURGUN BİR YIL GEÇİRECEĞİZ

Depo yatırımları konusunda ise durgun bir yıl geçireceğiz. Depolara olan talep bu yıl da artacak ancak mevcut boş depo rezervleri bu talebi karşılamaya yetecek. Artan yatırım maliyetleri, genel ekonomik koşullar ve sözleşme süreleri gibi nedenlerle yeni depo yatırımı yapmak konusunda yatırımcılar temkinli davranmaya devam edecek. Mevcut rezervlerin yıl boyunca dolmasıyla birlikte yeni yatırımları ancak 2022 başlarında görmeye başlayacağız.

YENİ SÖZLEŞMELER

Hizmet alan tarafta firmaların sözleşme sürelerini kısaltma ve hacimsel taahhütleri mümkün olduğunca esnek hale getirme eğilimleri devam edecek diğer taraftan artan maliyetler, talep belirsizlikleri ve arz tarafındaki gelişmeler nedeniyle yeni sözleşmelerde mevcut hizmet koşullarını sağlamakta zorlanacaklar bu nedenle genellikle mevcut sözleşmelerin güncellenerek devam edeceği bir ya da iki yıl daha yaşayacağız.

Sektör içi geçişlerin, farklı taşıma modlarında hizmet çeşitlendirmelerinin olduğu bir yıl yaşanacak. Mevcut ve yeni talepte hem sınırlı bir artış hem de yeni gelir yaratmadaki zorluklar nedeniyle sektör oyuncuları hizmet türü verimlilikleri, kârlılıkları ve mevcut kaynaklarını analiz ederek bu kaynakları kullanabilecekleri farklı modellerin arayışına girecekler. Komple taşımacılıktan parsiyele, geleneksel depo hizmetlerinden, e-ticaret fulfillment çözümlerine doğru geçişler yaşanacak.

Türkiye’nin kurumsallaşmış aile şirketlerindeki ikinci ve üçüncü kuşaklar genç yöneticiler yönetim kurullarındaki aile büyüklerini ve kemikleşmiş şirket kadrolarını dönüşüm yönünde ilerletmeye çalışacak, yeni bakış açıları ve yeni iş modellerini gündeme getirecekler ancak yeterince başarılı olamayacaklar. Bu durumda kendilerini e-ticaret lojistiği, talep üzerine depolama, kitle kaynaklı lojistik, pazaryeri modelleri, son kilometre teslimatı gibi yeni alternatif alanlarda farklılaştırıp daha rahat ifade edecek ve bu alanlarla ilgili fizibilite çalışmalarını artıracaklar.

YETENEKLİ ÇALIŞAN İSTİHDAM ETMEK

Yetenekli çalışan istihdam etmek her zamankinden daha önemli hale gelecek ancak burada ciddi anlamda zorluklar yaşanacak. Lojistik firmaları yetişmiş insan kaynağına ulaşmakta zorlanacaklar çünkü insan kaynağının yetişmesi konusunda yatırım yapılmayan bir ekosistem söz konusu. Çalışanların şirketleri tarafından eğitilmediği bir ekosistemde deneyimli, eğitimli ve vizyon sahibi çalışanın kendiliğinden gelişmesi beklenecek ancak mümkün olmayacak. Firmanın ismi ve büyüklüğü yetenekli gençleri tutmaya yetmeyecek yeni jenerasyon aldığı ücret ve o kurumda çalıştığı sürece hangi yetkinlikleri elde edeceğine ve yaşayacağı deneyime odaklanacak. Bekledikleri deneyimi yaşayamadıkları durumlarda iş değiştirme konusundaki hız ve kararlılıkları daha da artacak.

HAREKETLİ BİR KARGO PAZARINA TANIK OLACAĞIZ

E-ticaret hacmi arttıkça lojistik ihtiyaçlar daha da büyüyecek. Bu doğrultuda e-ticaret lojistiğinde başta son nokta teslimatı olmak üzere önemli gelişmeler yaşanacak. 2020 yılında son nokta teslimatı alanına hem yenilikçi hem de geleneksel kargo modeliyle yeni girişimler olduğunu görmüştük. Bu girişimlerin bir kısmı hem ülke çapında hizmet ağı kurmakta ve yönetmekte zorlanacak hem de sektörün belli hacimlere ulaşana kadar beklenen kârları yaratmadığını kısa sürede anlayıp geri çekilecekler yine de bu yıl yeni girişimler özellikle üretici, dağıtıcı firma ekseninde gerçekleşecek. E-ticaretin boyutlanması, sektöre giriş çıkışlar ve mevcut kargo oyuncuların hamleleriyle bu yıl da hareketli bir kargo pazarına tanık olacağız.

Mevcut e-ticaret operasyon merkezleri kapasitelerini artıracak ve yeni e-ticaret sipariş hazırlama merkezleri kurulacak. İstanbul ve Kocaeli dışında alternatif şehirlerde yeni sipariş hazırlama merkezleri oluşacak. Özellikle aynı gün teslimat ya da siparişi online verip ürünleri AVM, süpermarket ya da diğer belirlenmiş noktalardan teslim almak gibi yeni alternatifler gelişecek.

STARTUPLAR BÜYÜYECEK

2021, lojistik startupların büyümelerini devam ettirdikleri, yeni yatırımlar aldıkları ve yeni startupların kurulduğu bir yıl olacak. Yatırımcıların ilgisi artarak devam edecek, pandemiyle birlikte lojistik sektörünün ne denli önemli olduğunu ve gelişim alanları bulunduğunu önce yatırımcılar fark edecek ve doğru modellere yatırım yapmak konusunda istekli olacaklar.

Konteyner krizinin yıl ortasına kadar azalarak devam etmesi bekleniyor. Hem genel dünya konjonktürü hem de Türkiye’nin ithalat ihracat dengeleri nedeniyle bu süreçten olumsuz etkilenmeye devam edeceğiz. Özellikle orta ölçekli ithalatçılar, üretim firmaları ve ihracat yapan tüm firmalar bu süreçten oldukça olumsuz etkilenecekler.

DEMİRYOLU YÜKLEMELERİNİN SAYISI ARTACAK

Sınır geçişlerindeki problemler, gümrük mevzuatları sektörün sırtında yük olmaya devam edecek. İntermodal yüklemeler artacak, İpek yolu orta hat güzergahından doğuya ve batıya doğru çift yönlü ithalat ve ihracat hareketleri ile demiryolu yüklemelerin sayısı artacak. Yeni hatlarda firma, sektör bazlı deneme yüklemeleri gerçekleşecek.

CEP DEPOLAR

Sanal market hizmeti sunan firmalar şehirdışlarındaki 10-15 bin m2’lik büyük depolarında faaliyetlerini devam ettirirken şehir merkezlerinde 1000-1500 m2’lik cep depolar oluşturacak. Bu depolara ürün teslimatı ve sipariş teslim saat aralıklarının artması mesai saatlerini değiştirecek, yeni dağıtım optimizasyonları gelişmesini sağlayacaktır. Tüketicinin hız beklentisi de bu adımlarla karşılanmış olacak.

SÜRÜCÜSÜZ ARAÇLAR

Lojistik firmaları bu yıl yatırım yapmak konusunda temkinli davransalar da dijitalleşmeyle birlikte hızı artırıp maliyeti düşürecek birçok yeni teknoloji gelişecek. Tedarik zincirini uçtan uca takip ve analiz eden kontrol kuleleri, talep ve tedarik tahminleri yapabilen yapay zeka yazılımları, özellikle tamamen otomasyon ve robotların çalıştığı karanlık depolar, tırların ve kamyonların sürücüsü olmadan malzeme hareketlerini sağlayacağı otonom sürüş  teknolojileri ve şehir içi dağıtımı yapacak sürücüsüz araçlar üzerindeki çalışmalar hızlanacaktır.

Yakın gelecekte yeni salgınların, iklim krizinin, su kaynaklarına ve gıdaya ulaşma konusunda yetersizliklerin yaşanabileceği bir dünya bizi bekliyor. Lojistik sektörünün de kullandığı kaynakları, ekosistemle olan ilişkisini, toplumların beklentisini bu gözle değerlendirmesi ve operasyonlarını temiz, sürdürülebilir ve ekolojik iş yapış biçimlerine doğru dönüştürmesi gerekmektedir. Aslında pandemi bize gösterdi ki 2021 ve devam edecek tüm yılların en önemli gündem ve sorumluluklarından biri de bu olacak.

Etiketler :