Şu bizim lojistik eğitimindeki yabancı dil meselemiz!
UND'nin Sesi dergisinin haberine göre, lojistik öğrencileri yabancı dil özellikle de İngilizce'yi tam olarak bilmedikleri için firmalar tarafından tercih edilmiyor
UND'nin Sesi dergisinin haberine göre, lojistik öğrencileri yabancı dil özellikle de İngilizce'yi tam olarak bilmedikleri için firmalar tarafından tercih edilmiyor. Konuyla ilgili hazırlanan dosya haberde UND’nin de desteklediği projeler arasında olan ULAKDER'in (Ulaştırma ve Lojistik Eğitim Kurumları ve Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği) 27 Haziran'da başladığı 'lojistik eğitimindeki dağınık yapıyı sonlandırma yolunda çalışması'na yer veriliyor. Ayrıca haberde İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Yüksekokulu Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr.A.Özgür Karagülle, İstanbul Aydın Üniversitesi Lojistik Bölüm Başkanı Murat Kuşçuoğlu, Doç.Dr.Erdal Nebol (Yeditepe Üniversitesi) ve Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu Hazırlık Sınıfları Koordinatörü Öğretim Görevlisi Rafet Kayalıoğlu'nun konuyla ilgili görüşleri yer alıyor. İşte derginin hazırladığı ve lojistik sektörünün sürekli gündeminde olan yabancı dil dosyası...
Lojistik kavramı 1980’lerde askeri bir terim olarak karşımıza çıkmıştı. İlerleyen süreçlerde bu terim dilimize yerleşti ve bir sektörün anahtar kelimesi oldu. Birbirinden farklı sektörlerin derinlemesine incelenmesini gerektiren lojistik, dünyada ve Türkiye’de büyümesini sürdürüyor. Turizm sektöründen sonra en önemli hizmet sektörümüz olan lojistik, artık eski kavramlarla ve anlayışlarla yönetilemeyecek kadar ilerlemiş durumda. Lojistik sektörünün aktörlerinin eğitimli ‘ana eleman’ bulamamaktan şikayeti üzerine üniversitelerimiz bu konuda kolları sıvadı ve birbirinden önemli eğitim kurumlarını sektörün hizmetine sundu.Sektörün gelişebilmesi için eğitimli ‘ana eleman’ sıkıntısının çözülmesi gerektiğini ve eğitimli elemanlarla sektörün başka bir boyuta geçilebilmesini her fırsatta dile getiren UND, eğitime çok büyük önem ve destek veriyor. Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND), eğitime ve sektörün eğitim kalitesi açısından gelişmesine uygulamalarıyla da büyük önem verdiğini gösteriyor. UND Başkanı Çetin Nuhoğlu, bundan yıllar önce yapılan akademik çalışmaların şimdilerde meyve verdiğini ifade ederek bu çalışmaların sektörel gelişim açısından ‘olmazsa olmaz’ değerde olduğunun altını çiziyor. İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Yüksek Okulu’nun 10. yılının kutladığı törende konuşan UND Başkanı Nuhoğlu İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Yüksek Okulu için ‘en gurur duyduğum proje’ ifadesini kullanarak eğitimin sektör için kaçınılmaz olduğunu ifade etmişti. UND, 10. Ulaştırma Şurâ’sı (Eğitim-Öğretim) Hedefleri doğrultusunda eğitimle ilgili görüşlerini ‘net’ bir şekilde de ortaya koyuyor.
LOJİSTİK YÜKSEKÖĞRETİMİNDE “ÖN-LİSANS” MÜFREDATI ANALİZİ
60 üniversite bünyesinde “lojistik” programı başlatmış görünen 79 meslek yüksekokulunun (tahmini en az) 15’inde “lojistik bölümler” kapalı veya atıl durumda görünüyor. Bunlar: Atatürk Üniversitesi (Erzurum) – Aşkale MYO, Bitlis Eren Üniversitesi – Hizan MYO, Dumlupınar Üniversitesi – Tavşanlı, Kütahya ve Domaniç MYO, İlke Eğitim ve Sağlık Vakfı (Nevşehir) – Lojistik bölümü (Sivil Havacılık bölümü altında), Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi- Kahramanmaraş MYO, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi – Bucak Zeliha Tolunay MYO, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi – Dalaman MYO, Namık Kemal Üniversitesi – Sosyal Bilimler MYO ve Çerkezköy MYO, Süleyman Demirel Üniversitesi – Senirkent ve Sütçüler Hasan Gürbüz MYO, Uludağ Üniversitesi – Sosyal Bilimler MYO..
60 ÜNİVERSİTEDEKİ 79 MYO’DAN 49’UNA AİT MÜFREDAT İNCELENDİĞİNDE İLK 10 ORTAK DERS
16 üniversitede “staj”, 7’sinde ise “işyeri uygulaması/ işyeri eğitimi” adı altında zorunlu staj uygulanıyor. Stajlar 3 okulda hem 1. yıl, hem 2. yıl uygulanıyor: Gümüşhane Üniversitesi, Nevşehir Üniversitesi ve İstanbul Ticaret Üniversitesi. 5 okulda “bitirme projesi” zorunlu. Yabancı dil /mesleki İngilizce incelenen 49 okuldan 43’ünde zorunlu ders olarak müfredatta yer alıyor. Ders başlıklarında, “aynı konular” işlense bile, farklılıklar olduğu görülüyor: Liman hizmetleri pazarlama, Pazarlama, Uluslararası Pazarlama, Pazarlama İlkeleri, Lojistikte Hizmet Pazarlaması, Depolama ve Tedarik Yöntemleri, Depolama Dağıtım Yönetimi, Depolama ve Stok Yönetimi, Envanter Yönetimi, İthalat-İhracat Uygulamaları, Dış Ticaret İşlemleri, Dış Ticaret Mevzuatı, Uluslararası Ticaret, Lojistikte Teknoloji Kullanımı, Lojistikte Bilgisayar Kullanımı, (Lojistikte) Bilgi Teknolojileri, Bilgisayar, Lojistik Bilgi Sistemleri. Türkiye’de lojistik ve ulaştırma branşı 27 üniversitede lisans eğitiminde, 60’tan fazla ön lisans programında, 12 yüksekokulda ve 3 doktora programında okutuluyor.
‘YABANCI DİL’ BİR SORUN OLARAK KARŞIMIZA ÇIKIYOR
Lojistik eğitimi veren üniversiteler incelendiğinde bu üniversitelerin yabancı dil dersleri olarak da öğrencilere eğitim verdiklerini görüyoruz. Fakat sektör ve öğrenciler yabancı dil(ler) konusunda üniversitelerin eğitimini yeterli bulmuyor. Ülkemizde yabancı dil eğitimi veren uzmanlar, yabancı dil eğitiminde dünya standartlarının yakalanamadığını, üniversitelerin eğitim sistemine bağlı olarak gramer dilini öğrettiklerini ve bu öğretim şeklinin artık demode halde olduğunu ifade ediyorlar.
YABANCI DİL KONUSUNDA ÖĞRENCİYE BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR
Üniversiteler, öğrencilere yabancı dil(ler) olarak eğitim verseler de asıl ve en büyük görev öğrencinin bizzat kendisine düşüyor. Eğitim uzmanları yurt dışı eğitimleri ile öğrencilerin yabancı dil sorununu çözmeleri gerektiğini dile getiriyor. Öğrenciler de yabancı dil konusunda kendilerine çok ciddi iş düştüğünü biliyor ve bu şekilde hareket ediyorlar. Günümüz rekabet ortamında aslında bir dil bilmek de öğrenciler ve sektör açısından yeterli değil. Sektör, öğrencilerden birden fazla işi yapabilme, sorumluluk alabilme, uygulayabilme yetkinliği istiyor. Özellikle yurt dışında alınacak yabancı dil eğitimleri öğrencilerin yabancı dil eğitimi almamış öğrenciler karşısında bir adım öne geçmelerini de sağlıyor.
ULAKDER, LOJİSTİK EĞİTİMİNDEKİ KARGAŞAYI BİTİRECEK
UND’nin de desteklediği projeler arasında olan ULAKDER (Ulaştırma ve Lojistik Eğitim Kurumları ve Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği), 27 Haziran 2014 tarihinde start vererek lojistik eğitimindeki dağınık yapıyı sonlandırma yolunda çalışmalarına başladı. Doç. Dr. Avni Zafer Acar (Okan Üniversitesi), Yrd. Doç. A. Özgür Karagülle (İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Yüksekokulu) ve Halim Yurdakul (Beykoz Lojistik MYO) liderliğinde Türkiye’de ulaştırma ve lojistik alanında lisans düzeyi öğretimde müfredatın iyileştirilmesi ve sektörün beklentileri doğrultusunda mezunların yetiştirilmesi amacıyla Ağustos 2013 tarihinden bu yana UND Lisans Müfredatı Çalışma Grubu tarafından yürütülen çalışmalar sonucunda Ulaştırma ve Lojistik Eğitim Kurumları ve Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği unvanıyla bir dernek kurulması kararlaştırılmıştı. ULAKDER adıyla kurulan dernek, ulusal ve uluslararası düzeyde ortak kabul görmüş belirli standartlar çerçevesinde:Ulaştırma ve lojistik öğretimi gerçekleştiren akademik eğitim kurumlarının eğitim-öğretim, araştırma faaliyetleri ile idari hizmetlerini değerlendirmek, akredite etmek ve bilgilendirme çalışmaları yapmak,Türkiye’de ulaştırma ve lojistik eğitim-öğretiminin uluslararası alanda rekabet edilebilir düzeyde kalitesinin geliştirilmesine katkıda bulunmak ve böyleceGüncel ve gelişmekte olan teknolojileri kavrayan, araştırma temeline dayalı bilgi ve beceri ile donanmış, etik ilke ve tutuma sahip ve yaşam boyu öğrenmeyi ilke edinmiş nitelikli ulaştırma ve lojistik uzmanları yetiştirilerek toplum refahının ileri götürülmesi amacıyla ve bu amacı gerçekleştirmek üzere faaliyetlerde bulunacak. ULAKDER, lojistik eğitimi veren üniversitelere projeler bazında da yardımcı olacak. ULAKDER bünyesinde hazırlanan kitaplar ise lojistiğin başucu kitapları arasında yer alacak.
İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Yüksekokulu Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr.A.Özgür Karagülle: “YABANCI DİLİ TÜRKÇE OLAN BİR SEKTÖRDE YAŞIYORUZ”
“Lojistik alanında eğitim veren bir kurumdan mezun bir çalışan adayının iş arayışı söz konusu olduğunda sorulan soruların başında “Yabancı dilin ne düzeyde?” soru gelmekte. Eğer başvurulacak pozisyon yönetim kademelerinin ilk adımlarını kapsıyorsa bu soru “Kaç yabancı dil biliyorsun?” şeklinde olmaya başlıyor. Lojistik sektörü dış ticaretle doğrudan bağlantılı bir sektör. İthalat ve ihracatta Dünya’nın tüm kıtalarından neredeyse tüm ülkelerle ilişki kurmaktasınız. Bu nedenle bırakın iyi yabancı dil konuşan, yabancı dili kötü kullanan biriyle bile telefonda konuşup anlaşmak, pazarlık yapmak ve ince detaylar üzerinde hakimiyet kurmak zorundasınız. Bu kadar çok ülke ve dilin yer aldığı bir ortamda başta İngilizce olmak üzere temel yabancı diller sektörün ana dili konumunda oluyor. Bizler ise Türkçe’yle sınırlı kaldığımızda tüm Dünya’da kısıtlı bir coğrafyaya bağımlı kalıyoruz. Bu durum da lojistik şirketlerinin yabancı dile bilen elemanları istihdam etmeye mecbur kılıyor.
BAZI DURUMLARDA YABANCI DİL, MESLEKİ EĞİTİMİN DAHİ ÖNÜNE GEÇEBİLİYOR
Açıkçası sektörde bazı durumlarda yabancı dil, mesleki eğitimin dahi önüne geçebiliyor. Bu nedenle sektörde çalışmayı düşünen adayların yabancı dil bilgisine sahip olması, mümkünse birden fazla yabancı dile sahip olması tercih edilebilirlik açısından önem kazanıyor. Lojistik sektöründe fark yaratmak için farklı alanlarda uzmanlık sahibi olmanın faydası düşünüldüğünde farklı yabancı diller biliyor olmak hem şirketler hem de bu şirketlerde görev almayı hedefleyen adaylar için önemli avantajları beraberinde getiriyor. Lojistik sektöründe her geçen gün sayıları artan eğitim programları yabancı dil sorununa köklü bir çözüm getiremedikleri sürece, bu programlardan mezun olanlar da iş bulma noktasında hayal kırıklığı yaşayabiliyor. Bir üniversitede yabancı dil eğitimini sağlamak ise oldukça karmaşık bir yapıyı gerektiriyor. Eğer köklü bir hazırlık sınıfı oluşumunuz yoksa bunu sağlamanız da pek mümkün görünmüyor. Çünkü yabancı dil eğitimi haftada 2-3 saatlik yabancı dil dersine takviye yapılıp haftada 4-5 saate çıkarılarak çözülebilecek basitlikte bir eğitim değil. Yoğun bir program tasarımı gerektiriyor. İsteğe bağlı ya da zorunlu hazırlık sınıfı uygulamasında da YÖK sisteminden gelen öğrencilerin farklı yabancı dil seviyeleri birden fazla düzeyde program açılmasını gerektiriyor. Bu durumda da 2-3 farklı düzey için açılacak sınıflarda eğitmen, fiziki ve maddi imkanlar kısıtlayıcı olabiliyor. Benim öğrencilerime tavsiyem okul eğitimleri süresince orta vadeye yayılacak şekilde, kurumsal düzeyde belirli bir gelişimi yakalamış dil okullarıyla bu sorunu çözmeleri. Okul eğitiminin mesleki eğitimin bir temel taşı olduğu, staj, part-time iş gibi yabancı dilin de bu dönemde tamamlanması gereken bir enstrüman olduğu bakış açısı daha uygulanabilir geliyor. Yabancı dil programlarında da günlük konuşmanın ötesine geçerek mesleki kavramlara yönelik, dış ticarete, yazışma tekniklerine odaklanılarak tasarlanmış dil programlarını seçmek de bu çabanın daha doğru sonuçlar vermesini sağlayacaktır.”
İstanbul Aydın Üniversitesi Lojistik Bölüm Başkanı Murat Kuşçuoğlu:“LOJİSTİK SEKTÖRÜNDE İYİ BİR YABANCI DİL ŞART”
“Lojistik firmaları nitelikli, eğitimli çalışana ihtiyaç duydukları konusunda aynı fikirde olmalarının yanı sıra, işe alım sırasında tercihlerini uluslararası deneyime istekli ve yabancı dil bilgisine sahip adaylardan yana kullanmaktadır. Firmaların insan kaynakları birimleri işe alım sürecinde adaylar ile görüşüp olumlu bulduğu adayları ikinci görüşme için ilgili birim yöneticisine yönlendirebilmektedir. Ayrıca pozisyona uygun olarak yetenek, yabancı dil testleri ve kişilik envanteri ile bu süreci destekleyebilmektedir. Bunun yanında, firmalar bazı pozisyonlar için vaka çalışması da uygulayabilmektedir ve değerlendirme sonuçlarını bütünsel olarak ele alarak işe alınacak adaya karar vermektedir. Lojistik sektörü genelde uluslararası faaliyetleri bünyesinde barındırdığından iletişim de bu duruma bağlı olarak çok daha önemlidir. İyi bir iletişim becerisi için lojistik sektöründe çalışan ya da çalışmayı düşünen öğrencilerin iyi bir yabancı dil bilgisine sahip olması gerekmektedir. Türkiye’de lojistik sektöründe hala eğitimli kişiler yoğun olarak çalışmamaktadır. Bu durum farklı nedenlerden kaynaklı gibi görünse de lojistik eğitimi veren üniversitelere ve meslek yüksekokullarına önemli görevler düşmektedir. İyi bir eğitimin yanı sıra; lojistik bölümünde okuyan öğrencilerin iş hayatına kendilerini hazırlamaları için yapmaları gereken birçok şey bulunmaktadır. Bunlardan biri de; iyi bir yabancı dil eğitimidir. Hatta günümüzde birkaç yabancı dil bilmek lojistik firmaları tarafından istenen bir özelliktir.
İŞ HAYATINDA YABANCI DİL BİLİYOR OLMAK HER KAPIYI AÇIYOR
İş hayatında yabancı dil bilmek her kapıyı açtığı gibi, kişilerin diğerlerinden bir adım olmasını sağlamaktadır. Lojistik sektöründe yabancı dil bilgisine sahip olan çalışanlar için daha geniş kariyer fırsatları bulunmaktadır. Ayrıca dil iletişim aracıdır. Bu yüzden, sektörel yabancı dil bilgisine sahip çalışanlar müşteriler ile daha iyi iletişim kurarak; olası sorunlara daha kolay çözümler üretebilmektedir. Bence, İngilizcenin öğrenilebildiği ve öğrenciler için önemi büyük olan; üniversitelerin hazırlık sınıflarıdır. İngilizce öğrenmek isteyen öğrenciler için üniversitelerin hazırlık sınıfları bir fırsattır. Genelde haftalık yoğun bir İngilizce ders programına tabi tutulan öğrenciler, dersleri düzenli takip etmeleri ve ders dışı etkinlikleri de titizlikle ve isteyerek yapmaları şartıyla, mutlaka başarıya ulaşabilirler. Ancak unutmamak gerekir ki; her zaman bireysel farklılıklar olacaktır ve her öğrencinin aynı eğitimle aynı başarı düzeyine gelmesi beklenmemelidir. Üniversitelerde teknik anlamda verilen ve sınırlı pratik imkânı sağlayan dersler, gerçek anlamda yabancı dil geliştirmek için yeterli olmadığı durumlarda; öğrenmek istenilen yabancı dil, o dilin ana dil olarak konuşulduğu ülkelerde öğrenilebilir. Böylelikle; öğrencilerin o yabancı dili kendi ana dilleri gibi konuşmaları bile mümkün olabilir. Aslında; yabancı dili, konuşulduğu ülkede ve kültürde öğrenmenin en faydalı yöntem olduğu söylenebilir. Kısacası; öğrenmek istenilen dilin konuşulduğu ülkede yaşayarak; o dile göre düşünüp hareket edilebilir, o kültürü yaşayan bir toplum içerisinde ve günlük hayatta yer alarak dili daha hızlı, akıcı ve o ülkede konuşulduğu şekilde öğrenmek mümkün olabilir. Küreselleşen dünyada, artık yabancı bir dil bilmenin birçok avantajı sayılabileceği gibi günümüzde neredeyse bir yabancı dil bilmek zorunluluk haline gelmiştir. Öncelikle, yabancı dil bilmek kişinin iletişim yeteneğini geliştirmektedir. Bunun yanında, daha iyi bir dinleyici olmaya yardımcı olur ve yabancı dil bilen kişi daha akılcı kararlar verebilmektedir. Özellikle lojistik sektöründe, iş hayatında yabancı dil bilmek, firmalar tarafından en önemli tercih edilme sebebidir. Lojistik öğrencilerine verebileceğim tavsiyelerden en önemlisi yabancı dil bilgisinin gerekliliğidir. Lojistik sektörü işe alımlarında ilk önce yabancı dil şartı aranmaktadır. Ayrıca; İngilizce'den sonra ikinci bir dil bilmek de işe alımlarda önemli bir artıdır. Özellikle günümüzde Çince gibi Uzak Doğu dillerinin önemi de gitgide artmaktadır.”
Doç.Dr.Erdal Nebol (Yeditepe Üniversitesi):“YABANCI DİL SADECE OKUMA YAZMA DEĞİLDİR”
“Genel olarak yabancı dilde eğitim konusunda bazı olumlu ve olumsuz görüşler olduğunu görüyoruz. Oysa yabancı dil bilmek son derecede önemlidir. ‘Yabancı dil’ kavramına yalnızca başka bir dilde yazılanları okuyup anlayabilmek, veya fikrimizi başka bil dil ile yazılı veya sözlü olarak ifade edebilmek olarak algılarsak eksik düşünmüş oluruz. Yabancı dil öğrenmek bize yalnızca o dilde okuma yazma becerisini kazandırmaz; başka bir kültürü de öğretmiş olur. Çünkü, bir kültürün en önemli öğesi ‘dil’dir. Yabancı dil öğrenen kişi aynı zamanda, farklı bir kültür yapısında da bilgi sahibi olur; O insanlar nasıl düşünür, nasıl davranır, hangi durumlarda nasıl hareket ederler, vb. gibi vasıfları da öğrenmiş ve anlamış olur. Diğer bir deyişle, insanın vizyonu genişlemiş olur. Eskileri “bir dil bir insan, iki dil iki insan” demelerinin ardında yatan anlam budur. Hafta sonları yayınlanan iş ilanlarına bakacak olursak, hemen her konuda en az bir yabancı dile hakim adaylar arandığını görürüz. Çünkü, yabancı şirketler ile iletişim kurabilme özelliği kadar vizyon genişliği de aranmaktadır. Genel olarak, eğitimin yabancı dilde olmasının sağladığı bir başka yarar ise, eğitimi yapılan alanda daha çok kaynaklardan yararlanabilmek ve öğrenme tabanını genişletmek, daha derinlemesine araştırma yapmak ve bilgi edinebilmektir.
İNGİLİZCE YAZILMIŞ KAYNAKLARDAN YARARLANAMAMIŞ BİR ÖĞRENCİNİN BİLGİSİ KISITLI KALABİLİR
Bir yabancı dili en iyi öğrenme yolu ise, eğitimin yabancı bir dilde yapılması ile yoludur. Yabancı dilde eğitim için seçilen diller, İngilizce, Almanca gibi, genellikle üniversal özellik kazanmış olan dillerdir. İngilizce gibi üniversal bir dilde eğitim öğrencilere vizyon genişliği yanında iki avantaj daha sağlar. Birincisi, daha geniş bir kitle ile iletişim kurabilme özelliğidir. Çünkü, ana dili İngilizce olmayan geniş bir nüfus bu dili yabancı dil olarak öğrenmekte ve kullanmaktadır. İkinci avantajı işe daha geniş bir bilgi kaynağına ulaşabilmek ve bu kaynaklardan yararlanabilmektir. Uluslararası değer kazanmış bilimsel eserler ile profesyonel yayınların çoğunun İngilizce dilinde yazılmış olduğu bir gerçektir. Yerel dillerde bu kadar geniş bir bilgi kaynağı yoktur. Lojistik eğitimi konusuna gelince; globalleşen dünyamızda, İngilizce’nin lojistik yönetimindeki önemi, daha da fazladır. Lojistik, evrensel bir iş alanıdır; bir ülke sınırları ile sınırlı değildir. Globalleşen dünyada, her ülke ile ticari ve ekonomik ilişkiler yürütülmektedir. Bu nedenle, yabancı dil bilgisi lojistik yönetimi için “olmaz ise olmaz” denilecek kadar gerekli bir özelliktir. Lojistik operasyonlardan ve yönetiminden sorumlu olanlarda “geniş vizyon” yanında operasyonların yürütülebilmesi için de yabancı dil bir zorunluluktur. Özellikle ulaştırma sektöründe kullanılan uluslararası kabul edilmiş terimlerin tamamına yakını İngilizcedir. Bu nedenle, İngilizce bilgisi, uluslararası ticari ve lojistik terimlerin kullanılabilmesi için zorunludur. Dahilde, Türkiye’de bile kullanılan terimlerin önemli bir bölümü İngilizce veya İngilizce kökenlidir. (Örneğin TEU, Konteyner). Yabancı dil, özellikle İngilizce bilgisi, öğrenme süreci için de çok önemlidir. Lojistik diğer birçok disipline kıyasla yeni bir eğitim alanıdır. Bu nedenle, Türkçe yazılmış eğitim aracı çok, ama çok kısıtlıdır. Yabancı dilde, üniversal bilgi kaynaklarının önemli bir kısmı da özellikle İngilizce dilinde yazılmış ve yayınlanmıştır. Bu nedenle, lojistik eğitiminde yeterli bilgi kaynaklarına ulaşabilmek, ve bu kaynaklardan yararlanabilmek için İngilizce bilgisi gerekir. Bugün İngilizce yazılmış kaynaklardan yararlanamamış bir lojistik öğrencinin bilgisi kısıtlı kalabilir. Globalleşen dünyada, pazar odakları yer değiştirmekte, buna bağlı olarak da malzeme akış yönleri değişmektedir. Üniversalleşen İngilizce yanında, gelişen pazarlarda kullanılan yerel dillerin öğrenilmesi de lojistikçilere çok büyük avantajlar sağlar. Bu avantajlardan biri, o ülkenin kültürü hakkında bilgi sahibi olmaktır. Diğeri ise yerel dilde konuşabilmek, müşterilere karşı psikolojik bir yakınlık, dolayısı ile bir rekabet üstünlüğü sağlar. Bu nedenle önerim, Lojistikçilerin İngilizce ile birlikte başka yabancı dilleri de öğrenmeleridir. Bu sektörde yabancı dil bilen ve yabancı dillere hakim olan kişi, uluslararsı operasyonlarda etkin biçimde görev alabilir.
Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu Hazırlık Sınıfları Koordinatörü Öğretim Görevlisi Rafet Kayalıoğlu:LOJİSTİĞİN “LINGUA FRANCA”SI: İNGİLİZCE
“Lojistik sektörü, tüm sektörlerle iş birliği yapan sektörler üstü diye düşünülebilecek bir alandır. Lojistiğin son yıllarda hızlı bir gelişim gösterdiği açıktır. Bu gelişim uluslararası lojistik platformunda rekabeti artırmaktadır. Bu rekabet içerisinde başarılı olabilmek ve dünya ile bütünleşmiş hale gelebilmek için yabancı dil yetkinliğini artırmak gerekmektedir. Son yıllarda lojistik sektöründe duyulan ihtiyaçtan dolayı yükseköğretim kurumlarında bu alana daha çok önem verilmeye başlanmıştır. Öğrenciler, yükseköğrenimlerini devam ettirirken yabancı dil eğitimi ile kendilerini donatmak durumundadır. Çağımızda yaygın olarak kullanılan dil İngilizce olduğundan, bu dil tüm ülkelerce kabul edilmiş bir dünya dili haline gelmiştir. İngilizce, çeşitli ekonomik, siyasi ve kültürel sebeplerle “Lingua Franca” olarak tabir edilen 20. yüzyıla hâkim dil haline gelmiştir. Uluslararası ve dış ilişkiler, ticaret, teknoloji, sanat, bilim gibi birçok alanda İngilizce tercih edilmektedir. Küreselleşmenin gereği olarak çağı yakalamak, uygar olabilmek, diğer ülkelerle teknolojik, siyasi, ekonomik ve kültürel açıdan iletişim sağlayabilmek için lojistik sektöründe de İngilizce vazgeçilmez hale gelmiştir. 21. yüzyılın başlarında, iletişim ve ulaşımda kullanılan araç - gereçlerin yenilenmesi ile birlikte, sektörün yurt içi ve yurtdışı ihtiyaçlarını karşılayabilmek, piyasanın önde gelen firmaları ile koordinasyon halinde çalışabilmek ve ortak iletişim araçlarını kullanabilmek için lojistik sektöründe yabancı dil hâkimiyeti önem kazanmaktadır. Sektörel yabancı dil, bireyin hem kendi alanını hem de yabancı dil bilgisini bir araya getirir. Bu hâkimiyet, personelin bireysel gelişimini desteklemesinin yanı sıra, çalışanların karşı firmadaki muhatapları ile ortak becerilerini, isteklerini ve birikimlerini paylaşabilmelerini kolaylaştırmaktadır.
ÖĞRENCİ ÖĞRENME SÜREÇLERİNİ SADECE OKUL ÇERÇEVESİNDE BIRAKMAMALI
Üniversitelerde yabancı dil eğitiminin yeterliliği ve başarısı göreceli bir kavramdır. Eğitim kurumlarının dil öğretimi ve uygulama alanlarında farklılıklar görülmektedir. Nihayetinde, yabancı dil eğitimi veren üniversitelerde, yabancı dil başarısını öğrencinin kendi özverisi, öz disiplini, bağımsız çalışması ve edindiği teorik bilgileri de uygulama çabalarını desteklemektedir. Öğrenme sadece okulda gerçekleşen bir eylem değil, hayatın tam olarak kendisidir. Dolayısıyla öğrenci öğrenme süreçlerini sadece okul çerçevesinde bırakmamalı, okul dışında da yabancı dil eğitimine katkı sağlayacak aktivitelerde bulunmalıdır. Biz, Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu Hazırlık Birimi olarak, yabancı dil gelişimi için her sene öğrencilerle birlikte birçok aktivite gerçekleştirmekteyiz. Bunlardan en önemlisi; diğer üniversitelerden gelen uluslararası konuk öğrencilerin katılımıyla yaptığımız Geleneksel Kültürler Arası İletişim Günü’dür. Bir diğeri ise her yıl eğitim süreci devam ederken öğrencilerin hazırladıkları sunumlar, ana dili İngilizce olan kişilerle yaptıkları röportajlardır. Bunun yanı sıra, her sene çıkardığımız öğrencilerin hazırladıkları haberleri içeren İngilizce dergimiz de bulunmaktadır. Yabancı dil öğrenmek, yetişkin bireyler için çıkmaz bir labirent gibi görülse de aslında gözden kaçırılan önemli bir unsur vardır ki o da amaca yönelik motivasyondur. Yetişkin bir birey, kariyer odaklı hedefler belirlerken yabancı dil öğrenmeyi bu listenin ilk sırasına yazar. Hem okul hayatı boyunca aldığı eğitimle hem de hizmet içi eğitimlerle sanılandan daha hızlı bir sıçrayışla bu anlamda kendine güvenini sağlayabilir. Yani birinci adım; bunu istemektir. İkinci adımsa, nitelikli eğitim almaktır ki bu da üniversiteler, sosyal yaşamda yaratılan imkânlar ve kariyer hayatında duyulan ihtiyaçla birlikte kendini gösterir. Bu noktada önemli olan şey teoride alınan eğitimin iş hayatında harmanlanmasıdır. Lojistik gibi evrensel hale gelmiş bir sektör, çalışanlarına bunu altın tepside sunar. Sektörde yabancı dil bilen, analitik düşünebilen, eğitimli eleman açığı çok fazladır. Üniversiteler beyaz yakalı eleman açığı ihtiyacını karşılamaya el atmış durumdadır. Birçok üniversite de lojistik bölümleri açılıyor ya da açılmış durumda. Bu noktada lojistik eğitimi alan öğrencilere tavsiyemiz; sektörde iyi bir yere gelebilmek için alan eğitimi alırken yabancı dillerini de olabildiği kadar geliştirmeli ve zorunluluktan çok gelişimleri için bir gereklilik olarak görmelilerdir.
”KAYNAK: UND’nin Sesi Dergisi