“Lojistik devleri startuplara milyarlarca dolar yatırım yapıyor”

“Lojistik devleri startuplara milyarlarca dolar yatırım yapıyor”

ParkPalet Satış ve Operasyon Müdürü Gökhan Demircioğlu, lojistikte startupların önemine dikkat çekerek, “Yeni iş modelleri ve dijitalleşmeye adapte olamayan Türk lojistik firmaları sürdürülebilir olmayan bir fiyat rekabeti içerisinde kaybetmeye devam edecekler. Tüm bu gelişmeleri okuyup adapte olabilen az sayıda lojistik firmasının şimdiden fark yaratmaya başladıklarını görebiliyoruz” diyor.

ParkPalet Satış ve Operasyon Müdürü Gökhan Demircioğlu, “Lojistik Teknoloji Startupları ve Dijital Platformlar” ile ilgili soruları cevaplandırdı. “Lojistik firmalarının birçoğu dijitalleşmeyi gündemine aldı” diyen Gökhan Demircioğlu, Türkiye lojistik startuplarının girişimcisinin de yatırımcısının da sektör dışından olduğunu vurguladı.

Dijitalleşme lojistiği nasıl etkiliyor?

Lojistik firmalarının birçoğu dijitalleşmeyi gündemine aldı. Yeni teknoloji, yazılım ve otomasyon süreçlerinin devreye alınması sektörü dönüştürmeye başladı. Dijitalleşme sadece teknolojik donanım ve yazılımları kullanmak anlamına gelmiyor dijitalleşme aynı zamanda teknolojinin getirdiği imkanlarla mevcut iş modellerini analiz ederek yeni iş yapış biçimleri geliştirmek ve yeni verimlilikler yaratma sürecidir. Lojistikte dijitalleşme yüklerin uçtan uca görünürlüğünü sağlayan servisler, depo otomasyon ve robotik uygulamaların başlaması ve otonom teknolojilerdeki gelişmelerle birlikte ilerlerken yepyeni bir hızlandırıcı gündeme geldi, bu da lojistik teknoloji girişimleri yani Startuplardır.

gokhan-demircioglu.jpgSTARTUP GİRİŞİMLERİ LOJİSTİK DÜNYASINI DA DEĞİŞTİRMEYE BAŞLADI

Dünya ve Türkiye’deki lojistik teknoloji girişimlerinden bahsedebilir misiniz?

Dünya ticaretindeki yapısal değişimler ve teknolojinin baş döndürücü gelişimi bir bütün olarak yeni iş modellerine duyulan ihtiyacı artırdı. Uberleşme, dijitalleşme, pazaryeri platformları, talep üzerine hizmet, paylaşım ekonomisi gibi sosyolojik ve ekonomik kavramlar büyük bir hızla yeni hizmet alanlarının ve yeni hizmet sağlayıcıların doğmasına imkân sağladılar. Genel olarak startup olarak ifade edilen bu girişimler lojistik dünyasını da değiştirmeye başladı.

Dünyada Uber Freigt, Flexe, Cainiao, Convoy, Flexport, Lyft, Delhivery, gibi şirketler isimlerinden söz ettiren önemli girişimler haline geldiler. Türkiye’de ise Tırport, ParkPalet, Yolda, Shipsgo, Navlungo, Dijitalis, Carrtell.co, İletmen, Octovan, Optiyol, Ulak, SpeedyMarket, PackUpp  gibi girişimler teknoloji tabanlı platformlarıyla sektöre büyük bir dinamizm getirdiler.

DEV LOJİSTİK ŞİRKETLERİ RİSK SERMAYESİ ŞİRKETLERİ KURDULAR VE LOJİSTİK STARTUPLARA MİLYARLARCA DOLARLIK YATIRIM YAPIYORLAR

Kurumsal lojistik şirketler bu değişimin neresindeler?

Lojistik firmaları bu değişimi görüyor ve değişime adapte olmak gerektiğinin farkındalar ancak kurumsal yapılarındaki dikey hiyerarşi, vizyon eksikliği, mevcut yapıyı sürdürmeye odaklı korumacı yaklaşım, genç yeteneklerin vizyon ve enerjisini süreçlere dahil edememe gibi yapısal sorunlar nedeniyle  bu değişime adapte olmakta zorlanıyorlar.

Bu nedenle DHL, FedEx Maersk, CEVA, XPO,CMA CGM gibi dev lojistik şirketleri risk sermayesi şirketleri kurdular ve lojistik startuplara milyarlarca dolarlık yatırım yapıyorlar.

Türkiye’de ise durum biraz daha farklı, lojistik şirketleri maalesef değişimi anlamakta zorlanıyorlar bu nedenle risk sermayesi oluşturma, startupları inceleme, proje ortaklığı geliştirme gibi konularda gerekli adımları atamıyorlar. Öyle gözüküyor ki yeni iş modelleri ve dijitalleşmeye adapte olamayan Türk lojistik firmaları sürdürülebilir olmayan bir fiyat rekabeti içerisinde kaybetmeye devam edecekler. Tüm bu gelişmeleri okuyup adapte olabilen az sayıda lojistik firmasının şimdiden fark yaratmaya başladıklarını görebiliyoruz.

Türkiye’deki Lojistik Girişimcilik Ekosistemini Geliştiren Startuplar Hangi  Alanlarda Hizmet Üretiyorlar?

Lojistik teknoloji girişimleri ve dijital platformların hizmet odaklarını incelediğimizde başlıca alanları aşağıdaki şekilde belirtmek mümkün:

-Dijital Araç/Yük Tedarik Platformları: Yükü olanlar ile yük taşıyanları dijital bir platform aracılığıyla bir araya getiren iş modelidir.

-Dijital Yük Taşımacılığı Platformları: Bu platformlar kurmuş oldukları teknolojik ve operasyonel altyapı sayesinde komple ya da parsiyel yüklerin taşınması işlerini organize ederler.

-Depolama Pazaryeri Platformları: Hizmet sağlayıcı depolar sektör uzmanlarınca incelenerek platforma eklenir. Depolama talebi olan firmalar hızlı, kolay ve ekonomik bir biçimde oluşturdukları alternatifler arasındaki en uygun depodan hizmet almaya başlarlar.

-Son Kilometre Teslimatı: Türkiye’de en fazla sayıda lojistik teknoloji girişiminin faaliyet gösterdiği alandır. Özellikle geleneksel kargo şirketlerinin operasyon ve hizmet iletişiminde yetersiz kalması ve e-ticaret hacimlerindeki büyük artış bu alanda yeni hizmet sağlayıcılara duyulan ihtiyacı artırmıştır.

-Konteyner Taşımacılığı Platformları: Hizmet olarak yazılım modeliyle çalışan girişimler, izleme, sorgulama yeni pazar ve iş geliştirme platformlarıdır.

-Teknoloji Tabanlı Kurye Hizmetleri: Teknoloji ve konum bildirim tabanlı altyapıları, kişiselleştirilmiş müşteri deneyimine imkan veren esnek hizmet anlayışları ve sundukları ekonomik alternatiflerle hem bireyler hem de kurumlar açısından önemli birer iş ortağı olma yolunda ilerliyorlar.

-Otonom Robot Kurye: Kuryelerin yaşadığı kazalar, mesafeli teslim gibi konular ve sipariş yoğunluğu yaşanan dönemlerde dalgalanan işgücü ihtiyacı nedeniyle otonom kuryeler gündeme gelmeye başladı.

-Dağıtım Ağı Tasarımı ve Rota Optimizasyonları: Bu hizmet malzeme hareketlerinin gerçekleştiği tüm alanlarda rota, uygun araç ve sipariş optimizasyonu yapılmasını sağlar. Böylece doğru sıralamayla en verimli en hızlı ve en düşük maliyetli olacak şekilde teslimat ve araç planlamaları gerçekleştirilebilir.

-Tedarik Zinciri Optimizasyonu ve Lojistik Veri Analitiği: Tedarik zinciri stratejisinin belirlenmesinden, dağıtım merkezi ve depo tasarımına, tesis lokasyon seçiminden, yükleme planlama optimizasyonuna ve kapasite iş gücü planlamasına kadar tüm bu süreçlerin optimize edilmesi için tasarlanmış iş modelleridir.

LOJİSTİK GİRİŞİMLERİ FON BULMAKTA ZORLANMIYORLAR

Türkiye’deki lojistik startupların kurucuları ve yatırımcıları hakkında bilgi verebilir misiniz?

İlginç bir şekilde Türkiye lojistik startupların girişimcisi de yatırımcısı da sektör dışından! Bu durumu ben iki şekilde okuyorum, birincisi lojistik firmalarına yerleşmiş olan işletme körlüğü diğeri ise sektörün geleceğini yeterince inanmıyor olmaları. Geleneksel yapıyı koruma kaygısı, pazarın gittikçe fiyat odaklı rekabete dönmesi, yüksek yatırım maliyetleri olmasına rağmen çok düşük kârlılıklarla çalışmak sektörün lider lojistik firmalarını yormuş gözüküyor. Oysa ki tüm dünyadan girişimciler lojistiğin geleceğine, gelişimine dair he zamankinden daha büyük bir inanç duyuyorlar. Tabi ki bu gelecekte akıllı algoritmalar, yapay zekalar, yeni taşıma modları, akıllı depolar, robotik sipariş hazırlama merkezleri ve yeni girişimcilik alanları var.

Startup girişimcileri çoğunlukla tedarik zinciri süreçlerinde yer almış profesyoneller, akademisyenler, genç girişimciler ve teknoloji profesyonellerinden oluşuyor. Bu girişimcilerin en önemli ortak özellikleri dünyadaki gelişmeleri okuyabilmeleri, teknoloji ve yeni iş modellerini yakından takip etmeleri, açık fikirli olmaları, gerekli kaynakları bir araya getirebilme kabiliyetleri ve harekete geçme konusunda gösterdikleri cesaret olarak öne çıkıyor.

Yatırımcılar ise birçok farklı alandan geliyorlar. Endüstriyel üretimden finans kuruluşlarına, gayrimenkul gruplarından uluslararası fonlara, melek yatırımcılardan risk sermayedarlarına kadar birçok farklı oluşum lojistik startuplara yatırım yapıyor. İş modelini doğru belirlemiş, nitelikli bir ekibe sahip ve güven veren lojistik girişimleri fon bulmakta zorlanmıyorlar.

Türkiye’de lojistik hizmeti alan birçok işletme var bu işletmeler neden yeni girişimlerle çalışmalılar?

Geçtiğimiz birkaç yılda yaşananlara ve gelecek öngörülerine bakıldığında artık yeni normalin ve yeni iş yapış biçimlerinin birçok keskin dönüşümü içerisinde barındırdığı açıkça görülmektedir. Bu dönüşüme adapte olabilmek için şirketlerin iş yapış biçimlerini ve tedarik zinciri yapılanmalarını yeniden tasarlamaları gerekiyor.

Tedarik zincirlerinde çeviklik, esneklik, süreklilik, yerelleşme ve tedarikçi geliştirme gibi kavramların çok daha önemli hale geldiği görülüyor. Lojistik teknoloji girişimleri ve dijital platformlar dinamik ve teknolojik yapıları sayesinde bu ihtiyaçları karşılama konusunda oldukça başarılılar.

Yakın gelecekte modern tedarik zincirlerinin en önemli iş ortaklarının bugünün teknoloji girişimleri olacağı öngörülüyor. Hizmet alan ve hizmet veren tarafta bugünden geliştirmeye başlanılacak iş ortaklıkları şirketlerin daha esnek, çevik ve dijitalleşmiş olmalarına imkan sağlayacaktır.

Etiketler :