"Lojistikte Elektrikli Araçlar Çoğalacak"

"Lojistikte Elektrikli Araçlar Çoğalacak"

ÖZEL RÖPORTAJ - Borusan Lojistik Bilgi Teknolojileri, İnovasyon ve Ar-Ge Genel Müdür Yardımcısı ve İcra Kurulu Üyesi Anıl Gül: “Lojistik, 8.1 trilyon dolarlık büyüklüğe sahip bir sektör. Bu sektörün çok daha iyi yönetilmesi gerekiyor. Teknolojiyi iyi kullanmak gerekiyor. Teknoloji, lojistik firmalarının kılcal damarlarına kadar sirayet etmesi gerekiyor. Başka yolu da yok, aksi takdirde var olamazlar.” Röportaj: Şenel Özdemir / senel.ozdemir@yesillojistikciler.com

Borusan Lojistik olarak 2 yıl önce Ar-Ge departmanını kurduklarını söyleyen Borusan Lojistik Bilgi Teknolojileri, İnovasyon ve Ar-Ge Genel Müdür Yardımcısı ve İcra Kurulu Üyesi Anıl Gül, finans dışında kullandıkları tüm yazılımları bu birimin geliştirdiğini söyledi. Ar-Ge departmanı olarak bugüne kadar 25 projeye imza attıklarını vurgulayan Anıl Gül, Borusan Lojistik’in ana hedeflerinden birinin filolarını elektrikli araçlardan oluşturmak olduğunu kaydetti. Avrupa’dan 5 ülkenin içinde bulunduğu Elektrikli Araç Platformu Projesi’nin Türkiye ayağını İTÜ ile birlikte Borusan Lojistik olarak kendilerinin temsil ettiğini belirten Gül, gelecekte lojistik firmalarının filolarını elektrikli araçlardan oluşturmak zorunda kalacağını ve bunun kaçarının olmadığını vurguladı.

www.yesillojistikciler.com olarak Borusan Lojistik Bilgi Teknolojileri, İnovasyon ve Ar-Ge Genel Müdür Yardımcısı ve İcra Kurulu Üyesi Anıl Gül ile Borusan Lojistik’in elektrikli araçlarla ilgili hedeflerini, lojistik sektörü için elektrikli araçların önemini ve Borusan Lojistik Ar-Ge departmanının çalışmalarını konuştuk.

ELEKTRİKLİ ARAÇ PLATFORMU PROJESİ

Elektrikli Araç Platformu Projesi hakkında biraz bilgi verebilir misiniz? Borusan Lojistik olarak projenin neresindesiniz?

Bildiğiniz gibi elektrikli araçlar dünya genelinde yaygınlaşıyor. Lojistik de elektrikli araçlardan en yoğun şekilde fayda sağlayacak sektörlerin başında yer alıyor. Elbette bunun bir takım zorlukları var. Bu zorluklardan birincisi ilk günden filonuzdaki araçların tamamının elektrikli yapmak zor. Bu olmayacak. Bu sürece hibrit bir filo yapısıyla başlanılması gerekiyor. Burada tabi elektrikli araçların yönetimi, şarj edilme süreleri ve menzilleri önemli yer tutuyor. Öncelikle bu araçları mikro seviyede yani lokal operasyonlarda kullanmak gerekiyor, gerekecek. Şehirlerarası taşımacılıkta ise fosil yakıtlı araçlar kullanılmaya devam edilecek. Demem o ki, buradaki belirsizlik çok fazla.

Elektrikli Araç Platformu Projesi’nin temel amacı da elektrikli aracı filolarına dahil etmek ve operasyon yapmak isteyen kurumlara operasyonlarını optimize ve farklı iş modelleri geliştirebilecekleri bir açık kaynak kodlu bir platform sağlamak. Bu projeye 5 ülkeden katılımcı var. Platformun Türkiye ayağını ise Borusan Lojistik olarak biz ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) temsil ediyor.

Biz Borusan Lojistik olarak günde ortalama 4 bin sefer yapan bir operasyona sahibiz. Bu operasyonları şu an fosil yakıtlarla çalışan araçlarla yapıyoruz. Bu operasyonların elektrikli araçlara dönmesi halinde nasıl bir fotoğraf ortaya çıkacak? Aynı operasyonlar elektrikli araçlarla yapılabilecek mi? Ya da farklı iş modelleri ile mi yapılacak? Tüm bunlar bu projenin çıktısında yer alacak.

Borusan Lojistik olarak tüm filonuzu elektrikli araçlardan mı oluşturmayı hedefliyorsunuz?

Bir gün mutlaka tüm araçlarımız elektrikli olacak. Lojistik, içerisinde çok farklı operasyon tiplerini barındırıyor. Bu operasyonların bazılarında just in time (tam zamanında) çalışan bir fabrika üretim bandını besliyorsunuz. Araçlar bir çıkıyor 1000 kilometre yol yapıyor, 15 farklı tedarikçiden farklı parçaları topluyor ve üretim bandına yetiştiriyor. Mesela böyle bir operasyon aynı zamanda elektrikli araçlarla da yapılabilir, yapılamaz mı?

Bu projede fosil araçların verileri kullanılıp, elektrikli araçlara mı örneklenecek?

Projede, fosil yakıtlarla çalışan araçlarda yapılan araştırmaların üretmiş olduğu verileri kullanarak ben günde ortalama kaç kilometre yapıyorum, kaç tane uğrak yapıyorum, hangi noktalara giriyorum, nerelerde yakıt alıyorum bunlara bakıyor olacağız. Daha sonra aynı operasyonu elektrikli araçlarla gerçekleştiriyor olsam, ne yapmam gerekiyor? Bu sorunun cevabını arayacağız. Burada simülasyon olacak. Yani bugünkü operasyonumu elektrikli araçlarla yapıyor olsaydım, operasyon aynı şekilde yapılabilir miydi, yapılamaz mıydı? Ben bunu görüyor olacağım.

Filonuzda elektrikli TIR’lar olduğu gibi elektrikli kamyonlar ve hafif ticari araçlar da olacak değil mi?

Olacak. Bizim şu anda operasyonlarımızda kullandığımız elektrikli aracımız var. Mobilya operasyonu yaptığımız bir müşterimizin İstanbul’daki şehir içi taşımalarını şu anda elektrikli araçlarımızla taşınmasını test ediyoruz. Tabi şarj süresi ve şoförlerin eğitilmesiyle bir takım zorluklar var. Ama daha farklı bir deneyim.

ELEKTRİKLİ ARAÇLAR İLE LOJİSTİK FİRMALARI YAKIT GİDERLERİNDEN KURTULACAK

Filo sahibi lojistik firmalarının en önemli gider kalemlerinden birini yakıt oluşturuyor. Bir lojistik firmasının filosunun tamamı elektrikli olduğu zaman yakıt gideri sıfırlanmış olacak mı?

Sıfırlanmış olmayacak. Baktığınızda o elektriğin de bir maliyeti var.

Elektrikli araçları tamamen kullanmaya başlandığı, araçların güç ve menzillerinin uzadığı zaman lojistik firmaları yakıt giderlerinden kurtulacak diyebilir miyiz?

Kurtulmuş olacak. Yatırım maliyetleri biraz daha artacak. Ancak araçların ilk alım maliyeti yüksek olacak. Ondan sonra operasyonel giderleri tabi mekanik parça da azaldığı için elektrikli araçlarda servis giderlerinde de ciddi bir iyileşme olacak. Bildiğiniz gibi araçlar çok kilometre yapınca ciddi bir bakım maliyeti de oluyor?

“2021’DE AVRUPA YOLLARINDA 16 MİLYON ELEKTRİKLİ ARAÇ OLACAK”

Şu anki teknolojiye göre elektrikli araçların hangi yönlerinin geliştirilmesi gerekiyor? Menzil, şarj süresi, şarj yerleri…

Aynen menzil, şarj süresi, şarj istasyonlarının yaygınlaştırılması elektrikli araçların ve kullanımının yaygınlaştırılmasında önemli unsurları oluşturuyor. Burada tabi bir de ilk satın alma maliyetinin yüksekliği konusu var. Bu konuda da iyileşmeler oluyor. Diğer yandan menzil ve bataryanın hafifliği konusunda çok pozitif yönde ilerlemeler var. Yani menzil artıyor batarya hafifliyor ve ilk satın alma maliyeti de düşmeye başlıyor. 2021’de Avrupa yollarında 16 milyon elektrikli araç olacak. Bu sektörün ciddi anlamda büyüyeceği anlamına geliyor.

“DİZELİN FİŞİNİ ÇEKTİLER”

Dizel yakıt kullanımını Almanya’da bazı şehirlerde yasaklanmaya başlandı. Sizce dizel yakıt kullanımı biter mi?

Elektrikli Araç Platformu Projesi ile ilgili düzenlendiğimiz panelde Prof. Dr. Nejat Tuncay, “dizelin fişini çektiler” dedi. Birkaç yıl içinde muhtemelen çoğu firma dizel araçları ürün portföyünden çıkaracak. Belki dizel hibritler olabilir belki de dizel motorlarla şarj edilen bataryalarla çalışan araçlar. Değişik segmentlerde türemeler başlıyor. Ancak salt dizel araçlar muhtemelen birçok firmanın ürün portföyünden 3-4 sene içerisinde çıkacak.

OTONOM ARAÇLAR KONUSU

Şu an elektrikli araçlar kadar çok konuşulan bir diğer önemli konu da otonom araçlar. Sizin otonom araçlarla ilgili görüşleriniz nelerdir?

Otonom araçlara biraz daha zaman var gibi görünüyor. Denemeler olacak, çok kontrollü yerlerde üniversite kampüsleri gibi, belki belli sitelerin içlerinde gibi. Belirli ve kontrollü alanlarda otonom araçları görebileceğiz. Fakat tamamen araçların etrafımızda ağırlıklı olarak sürücüsüz olduğu bir şey için biraz daha uzun zamana ihtiyacımız var düşüncesindeyim. Ama belli bir sırayla onlar da olgunlaşıyor. Otonom araçlar ile ilgili dünyada çok sayıda testler yapılıyor. Teknolojik anlamda da çok ciddi gelişmeler oluyor. Bağlantı artıyor, daha hassas bir şekilde konumunu belirleyebiliyorsunuz, işlemci güçleri arttığı için etrafı daha iyi anlayıp daha hızlı yorumlayabiliyorsunuz. Bunlar hep pozitif gelişmeler, çok uzak değil ama elektrikli araçların ilk önce bir yaygınlaşmasını takiben otonom araçları daha sonradan görmeye başlayacağız.

Tekrar elektrikli araçlar konusunda dönecek olursak; bütün araçlar elektrikli olduğu zaman sizce çevremiz tertemiz mi? Sıfır karbon yakın mı?

Kuyudan şarj istasyonuna kadar olan karbon emisyonunu da hesaplamak gerekiyor. Esasında araç en son noktada şarj edildikten sonra karbon emisyonu söz konusu değil. Ama burada bataryaların üretiminde kullandığımız enerji ve oradaki karbon emisyonu, bir de o şarj ettiğiniz elektriği üretirken yarattığınız karbon emisyonunu da hesaba katıyor olmak lazım. Fotoğrafın bütününe baktığımızda elektrikli araçları dizel yakıtla karşılaştırılınca daha iyi bir çevre olacağı kesin.

2 YILDA 25 PROJEYE İMZA ATTI

Biraz da Borusan Lojistik Ar-Ge biriminden bahsedebilir misiniz? Bu zamana kadar kaç projeye imza attınız?

Borusan Lojistik, Ar-Ge birimini kuralı 2 yıl oldu. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından tanınan bir Ar-Ge merkezi olmamızın ikinci yılı kasım ayında doldu. Bakanlığa beyan ettiğimiz aşağı yukarı 25 proje var. Biz öncelikle ithal yazılım kullanmamayı tercih eden bir kurumuz. Bundan dolayı da biz kendi iç lojistik yönetim yazılımlarımızı, mobil uygulamalarımızı, iot çözümlerimizi, eTa gibi yeni iş modelleri çözümlerimizi ve kendi içimizde öz kaynaklarımızla ya da iş ortaklarımızla geliştiriyoruz. Finans dışındaki bütün uygulamalar tamamen Ar-Ge birimimiz tarafından geliştiriliyor. Kullandığımız yazılımlar Türkiye’de Türk mühendisleri tarafından yazılan uygulamalar. Kendi ekiplerimiz ya da iş ortaklarımız da var.

İhraç ettiğiniz bir yazılım var mı?

Bu işler şöyle başlıyor: İlk önce kendi iş modeliniz varsa kendi iş modelinizin gerektirdiği yazılımı yazarsanız o yazılım iş modelinizle birlikte olgunlaşır ve kendini ispat eder. Ondan sonra eğer size bir avantaj sağlayacaksa onu ürünleştirilebilir. Bu yoldan geçen firmalar ilk önce kendileri kullanıyorlar, kendileri zaten çok iyi bir noktaya getirdikten sonra ürünü bir software bir cloud service olarak farklı firmalara satabiliyorlar. Ama önceliğimiz şu anda o değil. Ancak farklı ülkelerde kendi yazılımlarımızı kullanarak operasyon yapma gibi bir isteğimiz var. Bunu da yapıyoruz. Almanya’da yapıyoruz, Kazakistan’da yapıyoruz, Çin’de yapıyoruz, dolayısıyla bunu yapıyoruz. Bu ülkeler artacak.

“TEKNOLOJİ, LOJİSTİK FİRMALARININ KILCAL DAMARLARINA KADAR SİRAYET ETMESİ GEREKİYOR”

Son olarak lojistik sektöründe bir slogan gibi kullanılan ‘lojistik firmaları ileride yazılım firmaları olmak zorunda” sözü doğru bir tespit mi?

Bunu sadece yazılımla sınırlamamak lazım. Lojistik firmalarının teknolojinin hakkını vermeleri gerekiyor. Lojistik firmaları için teknoloji ikinci sırada kalmış. Fakat enerji bu kadar maliyetli olunca, kâr marjları bu kadar düşünce, finansmanın bu kadar zorlaştığı bir dünyada sizin artık kaynaklarınızı en iyi en verimli şekilde kullanmanız gerekiyor. Bunu da ancak veriyi iyi kullanarak yapabilirsiniz. Veriyi iyi kullanmanın yolu da teknolojiyi iyi kullanmaktan geçiyor. Lojistik firmaları teknoloji alanında her geçen gün daha fazla yatırım yapmaya başlıyor. Teknolojiyi bankalar ve telekomünikasyon firmaları domine ediyor. Ancak Türkiye’de artık bu tarz üniversite-sanayi işbirliklerinde, araştırma projelerinde ve Avrupa Birliği projelerinde çok daha fazla lojistik şirketini görüyoruz. Lojistik, 8.1 trilyon dolarlık büyüklüğe sahip bir sektör. Bu sektörün çok daha iyi yönetilmesi gerekiyor. Teknolojiyi iyi kullanmak gerekiyor. Teknolojinin, lojistik firmalarının kılcal damarlarına kadar sirayet etmesi gerekiyor. Başka yolu da yok, aksi takdirde var olamazlar.

Etiketler :