Yurtiçi lojistik hizmeti veren Akca Lojistik, faaliyetine 2007 yılında başlıyor. Lojistiğin depolama, nakliye ve mikro dağıtım alanlarında hizmet veren Akca Lojistik’in ikinci nesil temsilcisi ve Genel Müdürü Enes Akça ile bir araya geldik. Yeşil Lojistikçiler’e özel açıklamalarda bulunan Akca Lojistik Genel Müdürü Enes Akça, firmanın sektördeki şu anki konumunu, çalışmalarını, gelecekle ilgili hedeflerini anlattı.

“2 BİNE YAKIN ÇALIŞMA ARKADAŞIMIZ VAR”

Akca Lojistik’ten biraz bahseder misiniz? Lojistiğin hangi alanlarında hizmet veriyorsunuz?

2007 yılından bu yana yurtiçinde lojistik hizmeti veriyoruz. Sektörde üç alanda hizmetlerimizi yoğunlaştırdık. Bunlar; depolama, nakliye ve mikro dağıtım. Yaklaşık 2 bin çalışma arkadaşımız var.

“350 BİN METREKARE KAPALI DEPOLAMA ALANINA SAHİBİZ”

Depolamadan başlayayım. Toplam kaç metrekare depolama alanına sahipsiniz?

Türkiye'nin birçok ilinde, 30’dan fazla noktada depolama alanımız bulunuyor. Toplam kapalı depolama alanımız ise 350 bin metrekare.

Bu depolarda hangi sektörlere hizmet veriyorsunuz?

Birçok sektöre hizmet veriyoruz. Gıda, perakende, kırtasiye, inşaat malzemeleri gibi birçok sektörden müşterilerimiz bulunuyor.

“DEPOLAMADA KİRALAMA YÖNTEMİYLE BÜYÜMEYİ HEDEFLİYORUZ”

Depolar öz mal mı?

Depolarımızın tamamı kiralık. Öz mal depomuz ve aracımız yok. Nakliye tarafında işin yönetimi açısından bence öz mal ve kiralığın pek bir farkı yok. İkisinin de belli bir oranda olması lazım. Çünkü nakliye işine baktığınızda, nakliye işi sezonlara göre iniş çıkışları yüksek olan bir iş. Bu nedenle, sektörün yoğun olduğu dönemde müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamak için belli bir araç filosuna sahip olmanız gerekiyor. Piyasadan her zaman istediğiniz fiyatta ve şartlarda araç bulamıyorsunuz. Bu sıkıntıyı aşmak ve dar boğazdan çıkabilmek için kendi filonuz bir araç gücümüzün olması gerekiyor. Projelerde buna dikkat ediyoruz. Bir projeye başlarken, aylık ne kadar araç ihtiyacı var, bunun ortalama günlük araç ihtiyacı nedir gibi birçok soruya cevap arıyoruz. Örneğin, günde 10 birim sevkiyat olacaksa, bunun 3 biriminin sabit filo ile yönetilmesi gerektiğine karar veriyoruz.

“GÜNDE 500’ÜN ÜZERİNDE ARACIMIZ HAREKET HALİNDE”

İkinci iş kolunuzun nakliye olduğunu söylediniz. Biraz da nakliye ile ilgili çalışmalarınızı anlatır mısınız?

Nakliyede komple araç (FTL), palet bazlı taşımalar (LTL) yapıyoruz. Türkiye'nin her yerine taşıma hizmeti veriyoruz. Günde 500'ün üzerinde aracımız hareket halinde. Kendi öz mal filomuz yok. Bir kısmı kendi portföyümüzde bulundurduğumuz kiralık araçlardan, diğer kısmı ise piyasadan tedarik ettiğimiz araçlarla oluşuyor.

“MİKRO DAĞITIMDA B2B VE B2C HİZMETLERİ SUNUYORUZ”

Ya mikro dağıtım…

Mikro dağıtım kapsamında şehir içinde son nokta teslimatlar gerçekleştiriyoruz. Özellikle perakende ile e-ticaret firmalarına hizmet veriyoruz. Bu hizmeti iki başlık altında ele alıyoruz. Birincisi, marketlerin ya da firmaların ana dağıtım merkezlerinden ve bölge depolarından mağazalara teslimatlar yapıyoruz. Bu bizim geleneksel dediğimiz dağıtım modelini oluşturuyor.  Mikro dağıtımdaki ikinci işimiz ise e-ticarete yönelik. Bu alanda daha küçük araçlar kullanarak ev teslimatlarına odaklanıyoruz. Yani son noktaya hızlı teslimatlar  yapıyoruz. Mikro dağıtımda B2B (işletmeden işletmeye) ve B2C (işletmeden tüketiciye) hizmetlerinin ikisini de sunuyoruz. B2C hizmetini yaklaşık 3 yıldır yapıyoruz. Bildiğiniz gibi pandemi ile birlikte e-ticarette önemli bir artış odu. O dönemdeki artışı gördük ve e-ticaret platformlarının ya da online kanalda işlerini büyüten firmaların son nokta teslimat işlerine başladık. B2C organizasyonunu panelvan araçlarla ve moto kuryelerle gerçekleştiriyoruz. Piyasada gördüğümüz yemek ya da hızlı teslimat hizmeti veren moto kuryelerin bir kısmı o firmalarda bizim adımıza çalışarak, hizmet veriyorlar. Burada biz sadece lojistik hizmet sağlıyoruz. Firmalar ürünlerini kendileri satıyorlar. Bizim bazı belli başlı KPI'larımız var. Bu KPI'lar çerçevesinde ürünlerin hızlı ve eksiksiz bir şekilde teslimatına aracılık ediyoruz.

“SÜREÇ YÖNETİMİ YAPIYORUZ”

Yani lojistik süreci organize ediyorsunuz…

Evet. Biz lojistik süreçlerin yönetimini üstleniyoruz.. Sistemimizin tamamında alt tedarikçilerle çalışıyoruz. Dağıtımda ise, şu anda 200 civarında panelvan ve daha küçük araçlarımız var. 250-300 civarında da 10 paletten 18 palete kadar kasalı, frigolu, liftli kamyonlarımız var. Yani toplamda 500 civarında aracımız var. Bu araçlar şehir içi teslimat yapıyor. Toptancıların bölge depolarından mağazalara sevkiyat yapıyoruz. Ayrıca bu araçlarla palet, kasa iadelerini de toplayarak bölge depolarına geri getiriyoruz. Türkiye genelinde faaliyet gösteriyoruz, ancak ekonomik ağırlık ve yoğunluk İstanbul ve Marmara bölgesinde. Faaliyetlerimizin önemli bir kısmı Silivri'den Sakarya'ya kadar olan alanda yoğunlaşıyor. İstanbul dışında Karaman, Adana, İzmir, Diyarbakır, Afyon, Bursa gibi birçok ilde de operasyonlarımız var. Biz esasen asset-light bir firmayız. Operasyonlarımızda ağırlıklı olarak kiralık araçlar ve alt tedarikçilerle çalışıyoruz. Bu esnek yapı, müşterilerimizin taleplerine göre daha hızlı organize olabilmemizi sağlıyor. Ayrıca, finansman ve bakım maliyetleri gibi faktörleri de göz önünde bulunduruyoruz. Bu yöntem daha rekabetçi bir avantaj sağlıyor.

“ÖZ MAL ARAÇ YATIRIMINI STRATEJİK OLARAK TERCİH ETMİYORUZ”

Gelecekte bir karayolu filosu kurmayı düşünüyor musunuz?

Öz mal araç yatırımı yapmayı stratejik olarak tercih etmiyoruz. Bunun yerine, kiralık filo ile büyümeyi hedefleyen bir yapıyı benimsiyoruz. Bu yaklaşımın daha doğru ve rekabetçi olduğuna inanıyoruz. Alt kiralama yaptığımız firmalarla olan iş birliğimizi de performansa dayalı sözleşmelerle yürütüyoruz. Bu sözleşmelerde, belirlenen KPI'lar (anahtar performans göstergeleri) ile performans takibi yaparak, yüksek performans gösteren firmalara daha yüksek ücretlendirme sağlıyoruz. En azından orta vade için böyle bir planımız yok.

AKCA LOJİSTİK, SEKTÖRE NASIL GİRDİ?

Lojistik işine nasıl girdiniz?

Yönetim kurulu başkanımız (Ahmet Akça), profesyonel iş hayatından sonra yani 30 yıl önce kendi işini kurdu. Farklı farklı işler yaptık, dış ticaret, alım satım faaliyetleri, distribütörlük, ithalat, ihracat gibi. 2005-2006 yıllarına geldiğimizde lojistikte önemli bir fırsat gördük ve bu işe bir yatırım yapma kararı aldık. Bugün geldiğimiz noktaya baktığımızda doğru karar verdiğimizi görüyoruz. 2007 yılında bir depoyla başladık. Antrepomuz da vardı. Samandıra’da Erenköy gümrüğüne bağlı bir antrepomuz vardı. Diğer işlerimizi zaman içerisinde tasfiye ederek tamamen lojistiğe odaklandık şu anda tek işimiz lojistik. Amacımız lojistikte daha da büyümek.

“2024 YILINDA ÖNCEKİ YILLARA KIYASLA BİR YAVAŞLAMA HİSSEDİLİYOR”

2024 yılı Akca Lojistik açısından nasıl geçti, geçiyor?

2024 yılı Türkiye'nin genel ekonomik durumu ile paralel ilerliyor. Biz de bu durumdan farklı değiliz. Pandemiyle birlikte lojistik sektörü büyük bir hareketlilik kazandı. 2020'de gıdaya erişimin önemi ve e-ticaretin hızlı büyümesi, lojistiğin de bu süreçte büyük bir ivme kazanmasını sağladı. Ardından, 2021, 2022 ve 2023 yıllarında yüksek enflasyon ve artan ekonomik hareketlilik, sektördeki talebi daha da artırdı. Ancak, seçim sonrası oluşturulan yeni makroekonomik politikalarla ekonomide bir yavaşlama ve soğuma süreci gözlemliyoruz. Bu durum, doğal olarak lojistik sektörünü de etkiliyor. 2024 yılı genel olarak kötü gitmese de, önceki yıllara kıyasla bir yavaşlama hissediliyor. Lojistik sektörünün en büyük avantajı, yalnızca tek bir sektöre hizmet vermemesi. Birçok farklı sektöre hizmet sunduğumuz için, bir sektörde yaşanan kriz ya da sıkıntı bizi büyük ölçüde etkilemiyor. Eğer hizmet çeşitliliğinizi doğru bir şekilde kurguladıysanız, bir sektörde kaybettiğinizi başka bir sektördeki hareketlilikle telafi edebiliyorsunuz. Bu da sektörde esnek olma imkanı sağlıyor. Çeşitlilik lojistik sektörünün en büyük gücü.

Bu süreç sizce ne kadar daha sürecektir?

2024 yılı, 2023'e kıyasla maliyetlerin daha sıkı kontrol edilmesi gereken bir dönem olarak öne çıkıyor ve bu dikkatli yaklaşımın önümüzdeki birkaç yıl boyunca devam edeceğini öngörüyorum. Firmalar için lojistik önemli bir maliyet kalemi oluşturuyor. Firmaların lojistik maliyetleri yüzde 5 ila 15 arasında değişiyor. Ekonomide daralma yaşandığında bu maliyetler müşteriler tarafından daha fazla sorgulanır hale geliyor.

Bu nedenle, lojistik sağlayıcıları olarak bizim proaktif olmamız ve müşterilerimizin maliyetlerini azaltacak, işlerini kolaylaştıracak verimlilik çözümleri sunmamız gerekiyor. Maliyetlerin bu kadar önemli olduğu bir dönemde, müşterilere onların önünü açacak yenilikçi yaklaşımlar ve çözümler sunmak çok önemli. 2024 yılı, işimizi daha dikkatli ve detaylı bir şekilde ele almamız gereken bir dönem ve bu sürecin bir süre daha böyle devam edeceğini düşünüyorum.

Mevcut ekonomik zorluklar nedeniyle bu dönemde işlerimizde belirgin bir büyüme sağlamak zor olabilir. Bu nedenle, yatay büyüme stratejisine yönelmek gerekiyor. Biz de bu doğrultuda adımlar atıyoruz ve yeni müşterileri portföyümüze katmak için çalışmalar yürütüyoruz. 2024 yılı için bu amaçla hayata geçirdiğimiz yeni projelerimiz bulunuyor. Bu projeler bize büyüme sağlıyor. Bir yandan da mevcut müşterilerinizin işlerinde bazı daralmalar da söz konusu oluyor. Bu nedenle, kayıplarımızı yeni sektörler ve müşterilerle telafi etmeye çalışıyoruz.

“SOĞUK ZİNCİR ALANINDA ETKİLİ BİR LOJİSTİK FAALİYET YÜRÜTMEYE ÖZEN GÖSTERİYORUZ”

Ya yatırımlar… Hangi yatırımları yaptınız?

Depolama faaliyetimiz, işimizin en önemli alanlarından birini oluşturuyor. Bu alanda büyümek istiyoruz. Ancak, depolama yatırımları oldukça dikkatli bir şekilde yapılması gereken bir süreç. Çünkü belli bir müşteri potansiyeline sahip olmadan yeni bir depo açmak doğru bir yaklaşım değil. Bu nedenle, bu yıl yeni depo açma çalışmalarına başladık, ancak bu sürecin 2025 yılına sarkabileceğini öngörüyoruz. Bazı müşterilerimizle prensipte anlaşmalar yaptık; onların bazı faaliyetlerini yeni açacağımız depolarda gerçekleştireceğiz. Bu adımlarla hem yatay büyümemizi sürdürecek hem de yeni istihdam olanakları yaratmış olacağız. Ayrıca, ekipman yatırımları da gerçekleştirerek depolama kapasitemizi artırmayı planlıyoruz.

Ayrıca, soğuk zincire de çok önem veriyoruz. Soğuk zincir kırılmadan gıdanın son kullanıcıya ulaşması sağlık, hijyen ve israfın önlenmesi açısından çok önemli. Bu nedenle, soğuk zincir alanında etkili bir lojistik faaliyet yürütmeye özen gösteriyoruz. Yatırımlarımızla, soğuk zincir kapasitemizi de artırmış olacağız. Bununla ilgili birkaç yatırımımız var. Konuyla ilgili özellikle İzmir, İstanbul ve Marmara Bölgesi’ndeki diğer şehirlerde görüşmeler yapıyoruz. Bu projelerin sonuçları henüz netleşmemiş olsa da 2024 yılında başlattığımız çalışmaların meyvelerini 2025'te toplayacağımızı düşünüyoruz.

“OTONOM ARAÇLAR KONUSUNDA DA ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜYORUZ”

Depolarınızdaki sürdürülebilirlik uygulamaları hakkında bilgi verir misiniz?

Depolarımızın tamamı, yazılım ve sistem altyapısıyla takip ediliyor. Hiçbir manuel operasyonumuz yok. Tüm depolarımızda, WMS (Depo Yönetim Sistemi) dediğimiz sistemimizle operasyonlarımızı yönetiyoruz. Şu anda 300 bin paletten fazla kapasitemiz var. Dijital altyapımız sayesinde, sistemi açarak, hangi paletin hangi depoda, hangi koridorda ve hangi rafın hücresinde olduğunu kolaylıkla görebiliyoruz. Tüm operasyonumuzu bu sistem üzerinden takip ediyoruz. Ayrıca, sistemimizin müşterilerimizin ERP'leriyle entegrasyonu var. Onlarla real-team online bir şekilde çalışıyoruz. Bu durum, işimizi daha izlenebilir ve takip edilebilir hale getirirken, raporlama süreçlerimizi de daha etkin bir şekilde yürütmemizi sağlıyor ve verimlilik oluşturuyor.

Bunun yanı sıra depolarımızda tamamen elektrikli makine ve ekipmanlarla çalışıyoruz. Reach trucklarımız, forkliftlerimiz ve elektrikli transpaletlerimiz ile a'dan z'ye depo içerisinde kullanılan bütün lojistik makine ekipmana sahibiz. Bu ekipmanları, işin ehli ve deneyimli operatör arkadaşlarımız kullanıyor. Ayrıca, sistemimiz, altyapımız ve iş süreçlerimizle birlikte çalıştığımız algoritmalar ve ABC analizleri sayesinde depo içindeki işlemleri daha hızlı gerçekleştirebiliyoruz. Bu hem enerji tasarrufu sağlıyor hem de işin daha hızlı yapılmasına katkıda bulunuyor. Otonom araçlar konusunda da çalışmalar yürütüyoruz. Gıda ve perakende sektörleri, hızlı ve detaylı işlemler gerektirdiğinden, buralarda insan aklı ve inisiyatif gerektiren durumlar fazlaca söz konusu. Ancak, bazı tanımlı işlerde, özellikle üretim tesislerinde malın sadece bir yerden bir yere hareket ettirilmesi gereken durumlarda ya da insan müdahalesinin minimum seviyede olduğu yerlerde otonom araçlarla süreçlerimizi yürütme potansiyelini araştırıyoruz. Şu anda bu konuda devam eden projelerimiz var.  2025 yılı içerisinde sonuçlandırmayı hedefliyoruz. Bu projeler kapsamında, üretim tesislerinde ve mamul depolarında yönetim süreçlerini ele alıyoruz. Bu süreçte, mamul depo ve üretim tesislerinden çıkan paletin teslimini yapıyoruz ve ürünün mamul depoda bizim tanımlı alanımızda adreslenmesi, lokasyona koyulması faaliyeti var. Bu süreçleri otonom şekilde yürütebilmek üzere çalışma halindeyiz. Bununla ilgili yerli mühendisler tarafından üretilen makine ve ekipmanlarla çalışmayı planlıyoruz. Şu anda bir firma ile görüşme halindeyiz. Belirli bir A noktasından alınan ürünlerin, sistem emriyle tanımladığımız teslim alanına bırakılması sürecini otonom sistemler kullanarak hayata geçirmeyi umuyoruz.

YAPAY ZEKA VE AKCA TEKNOLOJİ

Sizce gelecekte sektörde güçlü olmak için hangi alanlarda var olmak önemli?

Günümüzde yapay zekâ ve yüksek teknoloji, lojistik sektöründe rekabet edebilmek için gereklilik haline geldi. Bu konularda çalışmalar yapmazsanız sektörün geleceğinde var olmanız çok da mümkün değil. Bu nedenle, bu konulara büyük ilgi gösteriyoruz ve kendi iç yapımızda güçlü bir IT departmanına sahibiz. IT ekibimiz, sistemimizi sürekli olarak geliştiriyor ve her müşterimizin farklı taleplerine göre kişiselleşmiş çözümler üretiyor. Bazı müşteriler farklı gereksinimlerle geliyor; bu çeşitlilik, sistemimizi daha fazla probleme yanıt verebilir hale getirmemize yardımcı oluyor. İçeride, bu süreçleri iyileştiren yaklaşık 10 kişilik bir IT ekibimiz var.  Bu noktada, Akca Teknoloji'den de bahsetmemde fayda var. Bu departmanımız, Ar-Ge odaklı çalışmalarla benzer bir işlev görüyor ve sürekli olarak yeni çözümler geliştirerek, operasyonlarımızı iyileştirmek için çaba sarf ediyor. Amacımız, teknolojik yeniliklerle iş süreçlerimizi optimize etmek ve müşteri taleplerine daha hızlı yanıt verebilmek.

Akca Teknoloji’den biraz bahseder misiniz?

Akca Teknoloji, 2023 yılında oluşturduğumuz ve lojistik alanında dijital çözümler üreten bir marka. Bu ihtiyacı geçtiğimiz yıllarda fark ettik ve harekete geçtik. Dediğim gibi yüksek teknoloji, yazılım gerektiren bir iş yapıyoruz. Bu ölçekte işimizi manuel olarak yürütmek mümkün değil. Hem işimizin gereklilikleri hem de müşterilerimizin talepleri, operasyonlarımızın dijitalleşmesini zorunlu kılıyor. Akca Teknoloji, bu ihtiyaçlara yanıt vermek için hayata geçti ve süreçlerimizi daha verimli, izlenebilir ve sürdürülebilir hale getirmek amacıyla yenilikçi çözümler sunuyor.  Verimlilik de bu işin önemli bir kısmı. Biz bu tarafta da çok kafa yoruyoruz. Dedik ki bunu bir marka haline getirelim. Lojistik sektörüne özel dijital çözümler sunalım hem yazılım hem de donanım odaklı çözümler geliştirelim istedik.  Bu doğrultuda Akca Teknoloji'yi kurduk. Amacımız işimizi nasıl daha verimli hale getirebiliriz, nasıl daha izlenebilir ve raporlanabilir kılabiliriz sorularına yanıt bulmak. Sadece kendi operasyonlarımızda değil, aynı zamanda lojistik süreçlerini kendi yöneten firmalara da yazılımsal ve donanımsal destek sağlıyoruz. Amacımız, Akca Teknoloji'yi tamamen bağımsız bir yapıya dönüştürerek, lojistik sektöründe yazılımsal ve donanımsal hizmetler sunan bir marka haline getirmek. Kendimize özel yazdırdığımız TMS (Nakliye Yönetim Sistemi) gibi çözümlerimiz var. Bu sistemle hem kendi nakliye operasyonlarımızı hem de müşterilerimizin süreçlerini yönetiyoruz.

DEPO ARZI VE DEPO KİRALARI

Depo yönetiminden bahsettiniz; depo eksikliğinin ve depo kiralarının çok fazla olduğu söyleniyor. Sizin konuyla ilgili düşünceleriniz nelerdir?

İstanbul’un hem Avrupa hem de Anadolu yakasında, özellikle Hadımköy'den Çorlu'ya kadar olan bölgede ve Gebze'den Sakarya'ya kadar uzanan alanda, lojistik standartlarına uygun, "A+" diyeceğimiz kaliteli depo arzında bir eksiklik olduğunu söyleyebilirim. Nitelikli lojistik tesis bulmak oldukça zor. Bunun birkaç temel sebebi var. Son 5-6 yıldır kira bedellerinin sabit kalması ve ardından paranın değer kazanması, finansman maliyetlerinin yükselmesiyle yatırımcılar depo yapımına yönelmediler. Bu durum günümüzde bir sıkışıklık yaratmış durumda. Son 6 aydır bu alanda bir hareketlenme olduğunu gözlemlesek de genel olarak ciddi bir arz sorunu devam ediyor. Depo kiralamada da konut piyasasındaki gibi "eski kiracı-yeni kiracı" problemi söz konusu. Eski tesislerdeki kira maliyetleriyle yeni tesislere girmek isteyenler arasında büyük farklar oluşuyor ve bu durum sektörde fiyatlama ve rekabet konusunda sıkıntılar yaratıyor. Örneğin, bir ihaleye girdiğinizde elinizde yeni bir tesis varken, başka birinin eski bir tesisi olması, depolama bedelleri hesaplanırken ciddi farklar yaratabiliyor. Bu da sektörde rekabeti zorlaştırıyor. Ancak bu durumun zamanla dengelenmesini bekliyorum; bu süreç devam ederken sancılar yaşanmaya devam edecek diye düşünüyorum.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Başka şeyler yapıyoruz dediniz açabilir misiniz?

Sürdürülebilirlik çok önemsediğimiz bir konu. Depolarımızda kullandığımız paletlerin geri dönüşüm süreçlerine dikkat ediyoruz. Her palet, ağaç kesilerek elde edilen bir ürün olduğu için, bunların tamir edilip tekrar sisteme kazandırılması büyük bir önem taşıyor. Sıfır palet yerine dönüştürülmüş paletler kullanarak hem ağaç kesimini azaltıyoruz hem de atık yönetimini optimize ediyoruz. Bu sayede her yıl 3 binden fazla ağacın kesilmesini önlüyoruz.

Bu süreç hem maliyet etkinliği sağlıyor hem de sürdürülebilirlik açısından önemli bir katkıda bulunuyor. Ayrıca, operasyonlarının tamamında, açık saha dahil, elektrikli istif makineleri kullanarak karbon salınımının azaltılmasına katkı sağlıyoruz. Gürültü kirliliği de dikkate almamız gereken bir diğer önemli faktör.

Rota optimizasyonlarıyla yakıt tasarrufu sağlamaya çalışıyoruz. Müşterilerimizden gelen talepler doğrultusunda bazı projelerde rotaları kendimiz belirliyoruz. Bu süreçte, yazılımımızın sunduğu algoritmalar sayesinde hem iş verimliliğimizi artırıyor hem de yakıt tüketimini minimum seviyede tutmaya çalışıyoruz. Bu sayede önemli ölçüde yakıt tasarrufu elde ediyoruz. Ayrıca çevre projelerimiz de mevcut. Önümüzdeki dönemde Tema Vakfı ile iş birliği yaparak fidan bağışında bulunacağız ve bu tür çalışmaları sürekli hale getirmek istiyoruz. Her sektörün yaptığı işlerde sürdürülebilirliği merkeze alması gerektiğine inanıyoruz.

“1 depoyla başladık, bugün Lojistik denince akla ilk gelen lojistik firmalarından biri olmayı hedefliyoruz”

5 yıl ya da 10 yıl içerisinde hangi hedeflere ulaşmak istiyorsunuz?

Amacımız, Türkiye’de kaliteli ve güvenilir bir lojistik firması olarak bilinirliğimizi artırmak ve itibarımızı sürdürmek. Bu işi Türkiye’de en iyi yapan firmalardan biri olduğumuzu iddia ediyoruz. Bu iddiamızın sürekliliği bizim için son derece önemli. Depolama, nakliye ve mikro dağıtım alanlarında büyüme hedeflerimiz var. Bugün sahip olduğumuz 350 bin metrekare kapalı alanı, önümüzdeki beş yıl içinde kat kat artırmayı planlıyoruz. İşimizi yatayda ve derinlemesine büyütmeyi amaçlıyoruz. Nakliye, bir malı bir yerden bir yere taşımaktan ibaret olsa da bunu etkili raporlamalar, proaktif bilgilendirme, sigorta yönetimi ve çevre dostu uygulamalarla daha temiz ve daha yeşil bir şekilde yaparak farklılaşabiliriz. Akca Lojistik olarak, herkes gibi çalışan bir firma olmak istemiyoruz. İşimizi özel yapan, teknoloji ve sürdürülebilirliği ön planda tutan bir şirketiz. 1 depoyla başladık, bugün Lojistik denince akla ilk gelen lojistik firmalarından biri olmayı hedefliyoruz.