Anadolu Isuzu’nun yönetim organizasyonunda bu yılın başında değişiklik yapıldı. Şirketin sürdürülebilir gelişimini desteklemek amacıyla yapılan bu değişiklik ile Genel Müdürlüğe bağlı “Ticari Fonksiyonlar Grup Direktörlüğü” ve “Operasyonel Fonksiyonlar Grup Direktörlüğü” oluşturuldu. “Ticari Fonksiyonlar Grup Direktörlüğü”ne 2015’ten bu yana İhracat Direktörü olarak görev yapan Hakan Kefoğlu getirildi. Yurtiçi Satış ve Uluslararası Satış Direktörlükleri, Pazarlama İletişimi ve Bayi Geliştirme Müdürlükleri de Ticari Fonksiyonlar Grup Direktörlüğüne bağlandı.

Anadolu Isuzu Ticari Fonksiyonlar Grup Direktörü Hakan Kefoğlu’na Anadolu Isuzu’daki yeni yapılanmayı, pazardaki konumunu ve gelecekle ilgili planlarını, alternatif yakıtlı otobüslerle ilgili çalışmalarını sorduk. İşte Hakan Kefoğlu’nun sorularımıza verdiği cevaplar…

“SATIŞ FONKSİYONLARINDA HER ALANDA SAHADA OLACAĞIM”

Anadolu Isuzu’da Genel Müdürlüğe bağlı iki yeni grup direktörlüğünün oluşturulmasına neden gerek duyuldu? Bu yeni yapılanmanın amacı nedir?

Anadolu Isuzu olarak şirketimizin sürdürülebilir başarıya ulaşması için yönetim yaklaşımı, yapısal bütünlüğü ve değerler zincirinin etkin bir planlama ve strateji ile yönetilmesi gerektiğine inanıyoruz. Şirket olarak uzun yıllar boyunca direktörlüklerden oluşan bir organizasyon yapısına sahiptik. Bu yapıda direktörlüklerin her biri farklı bir fonksiyondan sorumluydu. Ocak ayında biri Ticari Fonksiyonlar Grup Direktörlüğü diğeri ise Operasyonel Fonksiyonlar Grup Direktörlüğü olmak üzere iki ticari grup direktörlüğü kuruldu.

Ticari Fonksiyonlar Grup Direktörlüğü olarak müşteri ve saha tarafını daha iyi takip edebilmek ve onların sesini içeriye daha iyi yansıtabilmek amacıyla böyle bir yapılanmaya ihtiyaç duyuldu.

Ticari Fonksiyonlar Grup Direktörü olarak görev alanınız nelerdir?

Ben kendi alanım açısından uluslararası satış, yurtiçi satış ve pazarlama ve bayi geliştirme olarak üç departmanın yönetiminden sorumluyum. Bunların her birinde direktörlerimiz ve müdürlerimiz çalışmalarına devam edecek. İhtiyaç olan her alanda sahada olacağım. Her zaman müşteriye ve bayi ailemize yakın olmayı seviyorum.

Uluslararası satış da sizin sorumluluğunuzda olacak. Önceki görevinizde uluslararası satış ile ilgili çok önemli bir tecrübeye sahipsiniz. Anadolu Isuzu’nun yurtdışı yapılanması tamamlandı mı, yeni ülkeler yapılanmaya eklenecek mi?

Öncelikle her firmanın yurtdışı ve yurtiçi yapılanmasını sürekli yenilemesi gerekir. Çünkü bu tip yapılar çok dinamiktir ve hep zinde kalması gerekir. 2015 yılında “İhracat Direktörü” olarak göreve geldiğimde 26 ülkede 16 distribütörümüz vardı. Bunlardan bir kısmı tam olarak faal değildi veya pazarın gerektirdiği ölçüde hızlı hareket etmiyordu. Şu anda ise Anadolu Isuzu olarak yurtdışında 45 ülkeden sorumlu 35 distribütörümüz var. Yani 2015’ten sonra bayi sayımızı iki kat artırdık.

Avrupa Birliği (AB) ülkeleri işimizin büyük bir kısmını oluşturuyor. AB pazarında derinleşmeyi hedeflediğimiz ülkeler var. Örneğin 2021’de İspanya pazarında bu hedefimize ulaştık. Almanya’da büyük bir filo satışına imza attık.  Malta’ya ilk satışımızı 2020 yılında yaptık.

“1006 ADET ARAÇ İHRAÇ ETTİK”

Geçen yıl ne kadar araç ihraç ettiniz?

Anadolu Isuzu olarak Almanya’ya Türkiye’nin Türkiye’den tek seferde yapılan en büyük filo satışını gerçekleştirdik. ve 146 adet aracın satışını gerçekleştirdik. 2021’de ülkemizin otobüs-midibüs ihracatı yüzde 24 daralırken biz yüzde 100 büyüdük.

İyi distribütörlükler seçtik ve işlerimizi birlikte büyüttük. Pazarı çok yakından takip ediyoruz. Ekibimiz çok kuvvetli aynı zamanda saha ekibimiz ve distribütör ailemiz hedeflerini çok yakından takip ediyor. Geçen sene Moldova’ya 100, Gürcistan’ın Tiflis şehrine 224 ve İsrail’e ise 39 adet araç sattık. Bu satışlar ana kalem satışlar, bunların yanında irili ufaklı birçok satışımız oldu. Fransa pazarına satışlarımız devam ediyor ve bu konuda önemli çalışmalarımız var. Geçen yıl toplam 102,5 milyon Euro’luk ihracat gerçekleştirdik. Toplam ihracat satışlarımız ise 1006 adet oldu.

“TİFLİS, ISUZU ŞEHRİ OLDU”

Doğu Avrupa ülkeleri, Gürcistan, Litvanya gibi pazarlar da sizin için önemli satış adetlerinin yapıldığı ülkeler değil mi?

Doğu Avrupa’da birçok ülkeye satış yapıyoruz. 35 distribütörümüz ile 45 ülkede faaliyet gösteriyoruz. 2019 ve 2021 yıllarında Gürcistan’da önemli bir ihaleler kazandık ve teslimatlarımızı gerçekleştirdik. İhracat alanında her yıl aynı pazara satış yapamayabilirsiniz, ama bir frekans oluşur ve bir noktada markalaşırsınız. Bugün Tiflis’e giderseniz bu şehirde Isuzu markasının güçlü varlığını hemen fark edersiniz. Gürcistan’da 400 civarında aracımız var.

Litvanya’nın başkenti Vilnius’a ise bu yıl belediye otobüsü satışı gerçekleştirdik. Litvanya’ya 2017 yılında da 80 araç satmıştık. Sonrasında her sene yaklaşık 60 adet olmak üzere perakende satışlar yapmaya devam ettik.

“BU SENE İÇERİSİNDE ÖNCE 12 METRELİK DAHA SONRA DA 18 METRELİK ELEKTRİKLİ OTOBÜSÜMÜZÜ PAZARA SUNACAĞIZ”

Alternatif yakıtlar şu an tüm ticari araç üreticilerinin en önemli gündem maddesini oluşturuyor. Anadolu Isuzu olarak siz başta elektrikli araç olmak üzere alternatif yakıtlı araçların geliştirilmesi ve üretilmesi konusunda ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

Alternatifli araçlar alanında yaşanan dönüşümü çok yakından takip ediyoruz. 2020 yılında 8. metrelik otobüsümüzün elektrikli versiyonunun satışını yaptık. Bu sene içerisinde önce 12 metrelik daha sonra da 18 metrelik elektrikli otobüsümüzü pazara sunacağız. 12 metrelik elektrikli aracımızın Türkiye pazarı açısından bir fırsat oluşturacağını düşünüyorum. Çünkü bu araçların boyutunun küçük olması, kullanım ve şarj kolaylığı fırsat yaratacaktır.

Öte yandan elektrikli araçlara yönelik dönüşümle ilgili Avrupa’da çeşitli fırsatları takip ediyoruz. Belediye otobüslerinde menzil ve şarj istasyonu çözümleri belirlenirken şehirlerarası yolcu ve servis tipi araçlarda çözüm netleşmedi. Elektrikli araçlarda farklı pil teknolojileri ve pil kimyaları geliştiriliyor. İki yıl önce konuştuğumuz pil kimyaları bugün hiç konuşulmuyor, bambaşka bir yöne evrilmeye başladı. Biz teknolojik gelişimleri takip edip en ideal çözümleri uygulayacağız.

HİDROJEN YAKITLI ARAÇ

Elektrikli araç gibi bir de hidrojenli araç konusu çokça gündeme geliyor. Var mı Anadolu Isuzu’nun bu konuda çalışmaları?

Elektrikli ve hidrojen yakıtlı araçlar konusu günümüzde çok popüler ve markalar bu konuda önemli çalışmalar yapıyor. Alternatif yakıtlı araçların geliştirilmesi konusunda

Bu süreçte hidrojen yakıta yönelim olacağı kesin, ama geçiş için henüz erken. Yine, istasyon ve hidrojen yakıtın nasıl taşınacağı konusunda belirsizlikler var. Belli mesafeden öteye taşıyamıyorsunuz. CNG’ye de çok ciddi yönelim söz konusu ve CNG çok uzun bir süre ciddi bir ara çözüm olarak hayatımızda olacak. Ama hâlâ en “uygun” araçlar olmayı sürdüren dizel araçlara yönelik yüksek talep de devam edecek” dedi.

DİZEL ARAÇLAR HALA TOPLAM SAHİPLİK MALİYETİ AÇISINDAN EN FİZİBIL ARAÇLAR

Ya CNG’li araçlar…

Evet. CNG’li araçlara yönelik çok ciddi bir yönelim olduğunu görüyoruz. CNG’nin çok uzun bir süre ciddi bir ara çözüm olarak hayatımızda olacağına inanıyorum. Çünkü CNG, yolcu ve turist tipi taşımalarda önemli alternatifler ve önemli çözümler sunuyor. Firmaların tüm bu alternatif yakıtların hepsini hibrit şekilde kullanmaya devam edeceklerini söyleyebilirim. Tüm bunlar maliyetle alakalı.

Alternatif yakıtlı araçların ilk alım maliyetinin yüksek olması nedeniyle bu araçların alımı Avrupa’da teşvik ediliyor. Ancak bu teşvikler belirli adetlerle sınırlanıyor. Örneğin o yıl için 50 adet ya da 100 adet ile sınırlanıyor. Fakat şunu unutmayalım; dizel araçlar toplam sahiplik maliyeti açısından baktığınızda hala en ”uygun”  araçlar olarak karşımıza çıkıyor. Bugün Euro 6E’leri konuşuyoruz ancak dizel pazarı hâlâ ciddi seviyelerde ve bu durum uzun süre devam edecek. Tabii zamanla azalacak ama teşvik etkisi önemli bir konu. Pandemi etkisi elektrikli araç trendini büyük ölçüde hızlandırırken çevre duyarlılığını da çok artırdı. Öte yandan Batı Avrupa ülkelerine baktığımızda mesela elektrikli araçlara bu kadar hız vermediklerini görüyoruz. Örneğin, elektrikli araç segmenti Fransa’da bu kadar hızlı büyümüyor.

“OTONOMLA İLGİLİ PARTNERLERİMİZLE BİRLİKTE ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDİYOR”

Anadolu Isuzu Ar-Ge birimi yeni teknolojiler konusunda ve otomotiv teknolojisinin gelişimine yönelik ne gibi çalışmalar yapıyor? Ar-Ge için ne kadar kaynak ayırıyorsunuz?

Öncelikle şunun altını çizmek isterim: Anadolu Isuzu Ar-Ge birimi sektöründe patent lideri. Bu alanda oldukça üretken bir firmayız. Bizim gücümüzün en önemli kaynaklarından biri de Ar-Ge’deki yetkinliğimiz. İhtiyacımız olan her şeyi yapabileceğimize inanıyoruz. Ar-Ge birimimiz ihracatımızı büyüttü, ihracatımızın sağladığı fon da Ar-Ge’mizi büyüttü. Bu yıl ciromuzdan oldukça önemli bir payı Ar-Ge’ye ayırdık.

Alternatif yakıtlı araçlar dışında otomotiv sektöründe en çok gündemde olan konularından biri de otonom araç. Anadolu Isuzu olarak otonom araç geliştirme konusunda ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

Otonomla ilgili partnerlerimizle birlikte çalışmalarımız devam ediyor. Onunla ilgili de yakında sürprizlerimiz olacak,

ÇİP KRİZİ

Pandemi ile birlikte tedarik zincirinde önemli kopmalar yaşandı. Konteyner krizi, çip krizi gibi önemli krizler baş gösterdi. Çip krizi de otomotiv sanayi için çok önemli bir konu. Çip krizi ne kadar etkiledi?

Çip krizinin etkilemediği pazar yok. Talebi etkilemiyor ama bizi etkiliyor.  Otomotivde bazı komponentlerde daha önce pek dikkat edilmeyen tedarik sıkıntıları artık herkesi etkiliyor.

Baktığınızda, Türkiye gibi Avrupa’ya yakın konumdaki ülkeler açısından fırsatlar da doğuyor. Son dönemde Çin’in çok güvenli tedarik kaynağı olmadığı, bir takım emtiaları sizin üretmeniz gerektiği ortaya çıktı.

2021’DE TOPLAMDA 5 BİNE YAKIN ARAÇ SATTIK

2021 yılında otobüs, kamyon, kamyonet ve pick-up satışlarınız ne kadar oldu?

2021’de 6-16 ton kamyon pazarında yüzde 40 pazar payına ulaştık. Otobüste ihracatla nasıl büyümeyi çok hızlı yakalayıp pazarın tersine büyüme elde ettiysek; aynı şekilde 6-16 tonda da NPR ailemizle Türkiye pazarında yüzde 40 pay elde ettik. 3 bine yakın kamyon ve kamyonet, 806 adet pick-up ve 264 adet midibüs sattık. İhracat rakamlarını da dahil ettiğimizde, yaklaşık 5 bin aracın satışını gerçekleştirdik.

2022 sizin açınızdan nasıl başladı?

2022 turizm açısından iyi başladı ama sonrasında Rusya-Ukrayna savaşı başladı. Dünyada da Türkiye’de de gündem çok hızlı değişiyor. Pazarlarda yeni alternatiflerin çıkabileceğini ve mevcut pazarlardaki muhtemel sorunların farklı yönelimlerle çözülebileceğini düşünüyorum. Bazen belediye işleri, bazen de büyük otobüs işlerimiz, bazen de turizm ihtiyaçları diğerlerine göre daha hareketli olabiliyor.

Bu yıl artan enflasyon ve emtia fiyatları ile karşı karşıyayız. Dolayısıyla sizin otobüse ihtiyacınız olacaksa bunu öne çekmeniz de gerekecektir. Talebin ertelenmesinin kimse açısından gerçekçi bir çözüm olmadığını görüyoruz.

2022’nin nasıl başladığına dönecek olursak; yılın ilk 3 ayı beklentilerimiz doğrultusunda gelişti. Savaşın pazara etkilerini görmek için zamana ihtiyaç var. İç pazar açısından ise temkinli yaklaşım zaten her zaman var.

2022 için şimdiden rakamsal bazda öngörüler paylaşmak çok doğru olmayacaktır. 2015’lerden beri Euro 6 geçişi ile başlayan bir pazar daralması vardı ve bu 2020’ye kadar devam etti. Her sene yüzde 20 oranında daralma yaşandı. İlk kez 2020’den 2021’e doğru bir çıkış başladı ve bu sene bu çıkışın devam edeceğini düşünüyorum.