AB TRANS-AVRUPA ULAŞIM AĞI

Avrupa Birliği - Doğu Ortaklığı Programı kapsamında süregelen işbirliği çerçevesinde 28 AB ülkesi ile Azerbaycan, Ukrayna, Belarus, Gürcistan, Ermenistan ve Moldova’nın ulaştırma bakanları, ulaştırma alanındaki işbirliğini görüşmek üzere 6 Haziran 2019 tarihinde Lüksemburg’da bir araya geliyor. Genişletilmiş Trans-Avrupa ulaştırma ağına (TEN-T) ilişkin yatırımları da içeren karayolu güvenliği ve altyapısı ile ilgili alanlarda görüşmeler gerçekleştiren bakanlar ortak bir bildiri onaylayarak kamuoyu ile paylaşıyor.  Karayolu ulaşımında güvenlik, geleceğe dönük yatırımlar, AB Komşuluk Politikası kapsamında Genişletilmiş Trans-Avrupa ulaştırma ağına (TEN-T) ilişkin olarak 6 Doğu Ortaklığı ülkesine teknik yardım sağlamak amaçlı bir mekanizma kurulması ve ulaştırma konusunda uluslararası gündem kapsamında iş birliğinin sürdürülmesi bakanların kabul ettiği ortak bildirge içerisinde yer alıyor.  

Avrupa Birliği, toplantıya katılan doğu ülkelerinin yol güvenliği iyileştirme girişimlerini teyit eden “Güvenlik Beyanı”nı kabul ediyor. Toplantıya katılan doğu ülkelerinin “TEN-T Çekirdek Ağı” diye adlandırılan “AB Trans-Avrupa Ulaşım Ağı”nın kurulumunun başarılması ve Avrupa Komşuluk Politikasının taraflarca içselleştirilmesi için yetkilendirilmiş bir komisyon kuruyor. Taraflar, TEN-T politikası kapsamındaki ülkelerde kaliteli altyapı ve intermodal taşımacılığının önemini vurguluyor. Katılımcılar, tarafların sınır ötesi bağlantılarının geliştirilmesi yoluyla insanların ve malların AB ile taraf doğu ülkeleri arasında daha yakın işbirliği ve diyalog kurularak tüm taşıma modlarını kapsayan ulaşım bağlantılarını daha güvenli, daha verimli ve sürdürülebilir hale getirmek için işbirliğinin önemini vurguluyor. Taraflar, standartlar, şeffaf ve güçlendirilmiş tedarik kuralları ve yozlaşma ile mücadele de dâhil olmak üzere sağlam bir çerçeve mevzuatının varlığının, AB tarafından anılan doğu ülkelerine yapılacak yatırımların ön şartı olduğunu kabul ediyor. 

Şüphesiz ki Avrupa Birliği’nin doğu Avrupa ülkeleri ile iyi ilişkiler geliştirmesi, Türkiye tarafından da desteklenmesi gereken bir girişimdir. Ancak, bu fotoğrafa tersinden de bakmak mümkün.

Fotoğrafı, Avrupa Birliği 8 yıldan beri “Suriye Belasını” başına saran, 5 yıldan beri her yıl seçim yenileyen, toplumu iki kutuplu olmuş ve içine kapanmış, neredeyse tüm komşuları ile sorunlu, yetmezmiş gibi ABD ve İsrail ile de sürekli didişen, AB müktesebatından, dolayısıyla AB tüm üyeliği hedefinden iyice uzaklaşmış Türkiye’nin bulunduğu güney hattı yerine, TRACECA projesinin kuzey hattını bir an önce devreye alma girişiminde bulunuyor şeklinde de okuyabiliriz.

Küresel ölçekte, üretimin Çin, Hindistan, Malezya, Güney Kore gibi ülkelerde gerçekleştiği büyük tüketici kesiminin ise batı Avrupa ülkelerinde yoğunlaştığı bilinen bir gerçek. Böyle bir coğrafyada doğu-batı taşımacılık hattının en kritik noktasında bulunan TRACECA ülkeleri intermodal taşımacılık ile bu hattaki yükün taşınmasından mümkün olan en büyük payı kapmaya çalışıyor.

Rekabetin böyle yoğun yaşandığı bir dünyada, TRACECA’nın güney hattında bulunan ülkemiz pastadan daha büyük pay kapmak yerine, içine kapandıkça kapanıyor, işletme kapattıkça kapatıyor, ekonomisini küçülttükçe küçültüyor.

Cahit Soysal/csoysal@uysen.com 

Önceki ve Sonraki Yazılar