Prof. Dr. Okan Tuna
Tedarik Zincirlerinde Şeffaflık Mümkün mü ?
Tedarik zinciri yönetimi süreçleri, hızla dijitalleşen ve küreselleşen bir yapıya dönüşürken, uçtan uca izlenebilirlik (end-to-end visibility) işletmeler için kritik bir ihtiyaç haline gelmeye başladı. Tedarik zincirinde uçtan uca izlenebilirlik, ürünlerin ve ilişkili süreçlerin kaynağından son tüketiciye kadar hareketlerinin ve durumlarının takip edilmesi yeteneği olarak tanımlanırken; ürünlerin kökeni, üretim aşamaları ve nihai teslimatıyla ilgili tüm bilgilerin (ulaştırma, depolama, aktarma) şeffaf bir şekilde kaydedilmesini ve ilgili taraflarla gerektiği zaman gerçek zamanlı olarak paylaşılmasını içermektedir. İzlenebilirlik, çok geniş anlamda bakıldığında; üretim kalitesinin iyileştirilmesi, hatalı ürünlerin geri çağrılması, ulaştırma süreçlerinde maliyetlerin azaltılması, güvenlik standartlarının sağlanması ve sürdürülebilirlik gibi çeşitli faydalar sağlamaktadır.
Araştırmalar; izlenebilirliğin işletme performansı, maliyet etkinliği ve müşteri yönlülüğü doğrudan olumlu etkilediğini ortaya koymaktadır. Örneğin, Holcomb ve arkadaşları (2011), tedarik zinciri izlenebilirliğinin müşteri tatminine bağlı olarak pazar payını artırarak firmaların gelirlerini yükselttiğini ortaya koymuşladır (Holcomb et al., 2011). Her ne kadar, 2012 yılında yapılmış bir çalışma da olsa, son dönemde yapılan çalışmalar da bu bulguları hem doğrudan hem de dolaylı olarak desteklemektedir. Singagerda ve arkadaşları (2022) tarafından yapılan çalışmada, izlenebilirliğin iş performansını önemli ölçüde artırdığı ve stok kontrolü ile öngörü yeteneklerini geliştirdiği ifade edilmiştir (Singagerda et al., 2022). Kalaiarasan ve arkadaşları (2020), üretim lojistiğinde izlenebilirliğin atıkları azaltıp süreç verimliliğini artırdığını tespit etmişlerdir (Kalaiarasan et al., 2020).
Genel çerçeveyi ve tanımları yaptıktan sonra tedarik zincirlerinde uçtan uca izlenebilirliğin faydalarını aşağıdaki gibi özetleyebiliriz;
Müşteri Memnuniyeti: Gerçek zamanlı bilgi paylaşımı, müşterilerin siparişlerini anlık olarak takip edebilmesini sağlar. Bu, güven ve sadakati artırır. Sadece perakende sektöründe değil endüstriyel pazarların bir çoğunda müşterilere gerçek zamanlı bilgi paylaşımının sağlanması müşteri hizmetinin önemli bir parçası haline gelmiştir.
Operasyonel Verimlilik: Süreçlerin izlenebilir olması, darboğazların ve gecikmelerin tespit edilmesini kolaylaştırır. Özellikle, tedarik zincirlerinin inbound (tedarik) süreçlerinde karşılaşılan darboğaz ve gecikmelerin anlık tespiti üretim süreçlerinin sürekliliği açısından kritik bir önem taşımaktadır. Böylece maliyetler düşürülür ve verimlilik artar.
Risk Yönetimi: Sorunlu noktalar erken tespit edilerek kayıpların önüne geçilir. Örneğin, geciken bir teslimatın nedenleri analiz edilerek gelecekteki sorunlar önlenebilir. Geçmiş izlenebilirlik kayıtlarının veri tabanında tutulması ve analizi burada çok önemli bir unsur olarak ortaya çıkmaktadır.
Yasal Uyum ve Şeffaflık: Özellikle gıda ve ilaç sektörlerinde, izlenebilirlik regülasyonlara uyum için kritik bir rol oynar. Soğuk zincirin ve raf ömrünün önemli olduğu bu iki sektör için, izlenebilirlik yaptıkları işin bir vazgeçilmezi olarak değerlendirilmektedir.
Sürdürülebilirlik Hedeflerine Katkı: İzlenebilirlik sayesinde elde edilen verilerin analizi ile daha verimli rotaların öngörüleri sayesinde daha az gereksiz sevkiyatlar kapsamında karbon emisyonları azaltılabilir.
İzlenebilirliğin faydaları çok açık ortada iken uygulanmasında ise bir çok zorluk ve engel bulunmaktadır;
Karmaşıklık ve Maliyet: Uçtan uca izlenebilirlik uygulamaları, tedarik zincirlerinin giderek daha karmaşık hale gelmesiyle birlikte, entegrasyon ve yönetim süreçlerini zorlaştırmaktadır. Küreselleşme ve farklı coğrafyalarda bulunan tedarikçilerle iş birliği yapma gerekliliği, lojistik ağlarını daha da karmaşıklaştırır. Bu tür bir karmaşıklık, taşımacılıkta kullanılan farklı modların (kara, deniz, hava vb.) birleştirilmesi, her bir süreç için ayrı sistemlerin yönetilmesi anlamına gelir. Özellikle çok sayıda uluslararası tedarikçi ve taşıyıcı ile çalışan şirketler için, tüm bu verilerin uyumlu bir şekilde entegre edilmesi büyük bir zorluk teşkil eder. Örneğin, her bir tedarikçi ve taşımacılık şirketi kendi takip ve veri sistemlerine sahiptir, bu da veri bütünlüğünü sağlamak için güçlü entegrasyon çözümleri gerektirir
Bunun yanında, eski sistemlerin dijital platformlarla değiştirilmesi, ciddi maliyetlere yol açabilir. Dijitalleşmeye geçiş için altyapı yatırımları yapmak, eğitim süreçlerini başlatmak ve yeni yazılımlar için yüksek lisanslı teknik destek almak, başlangıçta büyük bir sermaye gerektirir. Bununla birlikte, doğru uygulandığında bu dijital yatırımlar uzun vadede tasarruf ve verimlilik sağlar. Ancak bu geçiş süreci, küçük ve orta ölçekli işletmeler için büyük bir engel teşkil edebilir
Sistem Entegrasyonu Yetersizliği: Lojistikte uçtan uca izlenebilirliğin sağlanması için kullanılan çeşitli taşımacılık modları (kara, deniz, hava) ve sistemlerin entegrasyonu büyük bir zorluk oluşturur. Her modül, farklı teknolojiler kullanabilir, ve her biri farklı veri türleri ve protokollerine sahip olabilir. İzlenebilirlik platformları, API destekli çözümlerle bu entegrasyonu kolaylaştırmayı vaat etse de, bu tür çözümleri uygulamak ve yönetmek için büyük bir uzmanlık gereklidir. Ayrıca, tedarik zincirinin her bir parçasının dijitalleşmeye uyum sağlaması ve birbirleriyle veri paylaşabilmesi için zaman ve çaba gerekir. Bu tür bir entegrasyon, taşımacılık şirketlerinin sistemleri arasında veri paylaşımı yapılmasını sağlar, ancak her bir yeni taşıyıcı veya sistemin entegrasyonu, mevcut altyapı üzerinde yeni bir yük oluşturabilir
Teknolojik Yetersizlik ve Bilgi Eksikliği: Birçok küçük ve orta ölçekli işletme, uçtan uca izlenebilirlik teknolojilerinin sunduğu imkanların farkında değildir ve bu nedenle bu alanda yatırım yapmaktan çekinir. Genellikle, bu şirketler mevcut manuel sistemlere bağımlıdırlar ve dijitalleşmeye geçişin karmaşıklığından ve maliyetinden korkarlar. Bununla birlikte, yeni teknolojiler, veri analitiği, yapay zeka ve IoT cihazları gibi araçlarla sağlanan faydalar, bu şirketlerin farkındalık seviyelerini arttırabilir. Ancak bu geçiş, sadece yazılımlar ve sistemler değil, aynı zamanda şirket kültürünün de değişmesini gerektirir. Teknolojik çözümleri benimsemek, sadece yazılımın uygulanması değil, aynı zamanda çalışanların yeni teknolojilerle nasıl verimli çalışacaklarını öğrenmeleri anlamına gelir
Sonuç olarak en başta sorduğumuz soruya dönelim; Tedarik zincirlerinde şeffaflık mümkün mü? Evet, tedarik zincirlerinde şeffaflık mümkündür, ancak bu, belirli engellerin aşılmasını gerektirir. Dijitalleşmeye geçiş, veri entegrasyonu ve uyumlu sistemlerin kurulması, teknolojik çözümler ve çalışan eğitimi gibi unsurlar şeffaflık için gereklidir. Bu zorluklara rağmen, doğru teknolojiler ve stratejiler kullanıldığında, tedarik zincirlerinde izlenebilirlik ve şeffaflık sağlanabilir. Bu, sadece işletmelerin verimliliğini artırmakla kalmaz, aynı zamanda müşteri memnuniyetini yükseltir ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olur.
Prof. Dr. Okan TUNA
ShipsGo, Kurucu Ortak