2004 yılında 3 Türk girişimci ortak tarafından Almanya’da (Köln) kurulan AFS Transport, havayolu ile tüm dünyaya taşımacılık hizmeti sunuyor. Tamamen Türk sermayeli bir kargo firması olan AFS Transport’un amacı e-ihracat ekosistemi denilince akla gelen ilk ve tek lojistik firması olmak. Mevcut pazar paylarını 5 yıl içinde yüzde 150 artırmayı hedeflediklerini söyleyen AFS Transport CEO’su Ahmet Saatçi, Yeşil Lojistikçiler’in sorularını cevaplandırdı. İşte AFS Transport CEO’su Ahmet Saatçi’nin sorularımıza verdiği cevaplar…

“E-İHRACAT EKOSİSTEMİ DENİLİNCE AKLA GELEN İLK VE TEK LOJİSTİK FİRMASI OLMAYI AMAÇLIYORUZ”

AFS Transport ne zaman kuruldu? Kuruluş hikayesini anlatır mısınız?

AFS Transport, 2004 yılında 3 Türk girişimcisi tarafından kuruldu. Merkezi Almanya Köln’de bulunan tamamen Türk sermayeli bir kargo firması olan AFS Transport olarak havayolu ile tüm dünyaya taşımacılık hizmeti sunuyoruz. Avrupa’nın önemli global ve öncü lojistik firmalarındanız. Faaliyetlerimizde yüksek teknolojimiz, deneyimli ekibimizle ve geniş iş birliği ağıyla gönderileri dünyanın her noktasına en hızlı, en kolay ve en güvenilir şekilde ulaştırıyoruz. E-ihracatı sahiplenerek Türkiye’de başta B2C ve B2B olmak üzere uluslararası gönderim yapmak isteyen herkese hızlı, ekonomik ve güvenilir çözümler geliştiriyoruz. AFS Transport olarak e-ihracat ekosistemi denildiğinde akıllara gelen ilk ve tek lojistik firması olmayı amaçlıyoruz. Havayolu ile tüm dünyaya taşımacılık hizmeti sunuyoruz.

E-ticaret lojistiğine yönelik iş modelinizden biraz bahsedebilir misiniz?

Son dönemlerin yükselen trendi olan e-ticaret lojistiğinde Almanya ofisimiz, sektörünün öncüleri arasında bulunuyor. Köln merkezimiz üzerinden e-ticaret lojistiğinde economy ve express dağıtım, gümrükleme, kolay iade, depolama, yeniden dağıtım sürecini daha hızlı ve hizmet sağlanan firmaların kolay yönetebileceği bir süreç haline getirdik. Başta e-ticaret (B2C) lojistiği olmak üzere hava taşımacılığında faaliyet gösteriyoruz.

Merkez ofisimiz Almanya ve şubemiz İstanbul üzerinden tüm dünyaya hizmet veriyoruz. Sunduğunuz hizmetleri ise Economy Express Dağıtım Hizmeti, Express Dağıtım Hizmeti, Gümrükleme Hizmetleri, Fullfilment, İade Yönetimi, Entegrasyonlar On Board Kurye ve Sigorta oluşturuyor.

2023 yılı sizin için nasıl geçiyor? 2023 yılını ne kadarlık bir büyüme oranı ile kapatmayı hedefliyorsunuz?

Altyapımızı güçlendirme ve hizmet kalitemizi artırmaya yönelik çalışmalar nedeniyle bu sene hedefimizi yüzde 10 ila yüzde 15 aralığında tuttuk. İlk yarı sonuçlarına bakarak yıl sonunda bu hedefimize kolaylıkla ulaşacağımızı söyleyebiliriz.

“MEVCUT PAZAR PAYIMIZI 5 SENE İÇERİSİNDE ORTALAMA YÜZDE 150 ARTTIRMAYI PLANLIYORUZ”

Kısa ve orta vadede hedefiniz nedir?

Teknolojik altyapı ve hizmet kalitesi artırma çalışmalarımızı 2024 yılına kadar tamamlayıp gelecek yıllarda pazar payımızı daha yukarılara çıkartmayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda 2024 yılından sonra yapmayı planladığımız yeni personel ve araç alımlarıyla birlikte dünya genelindeki ekonomik koşulları da göz önünde bulundurarak mevcut pazar payımızı 5 sene içerisinde ortalama yüzde150 artırmayı planlıyoruz.

Ya e-ihracat lojistiği özelinde…

E-ihracat alanında Türkiye’de başta B2B ve B2C olmak üzere uluslararası gönderim yapmak isteyen herkese AFS Transport olarak hızlı, ekonomik ve güvenilir çözümler sunuyoruz. Avrupa ve dünyadaki 20 yıllık tecrübemizle Türkiye’nin e-ihracat hedeflerini gerçekleştirebilmesi adına yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Ticaret Bakanlığı tarafından e-ihracatın büyümesine yönelik atılan adımlarla, lojistik sektöründe de bu gelişmelere paralel olarak önemli bir atılım bekliyoruz. Özellikle e-ihracatın hızla yaygınlaşması hem lojistik faaliyetlerini arttıracak hem de yerli üreticilerin kendini globale tanıtabilmesi imkanını beraberinde getirecek. AFS Transport olarak biz de teknolojik altyapı ve hizmet kalitesi arttırma çalışmalarımızı 2023 yılında tamamlayıp Türkiye’nin e-ihracat hedeflerine paralel olarak pazar payımızı artırmayı hedefliyoruz.

“LOJİSTİK SEKTÖRÜ DAHA TEMİZ BİR GELECEK İÇİN İŞ BİRLİĞİ YAPIYOR”

Sürdürülebilirlik ve yeşil lojistik konusunda neler yapıyorsunuz?

Son dönemde yaşanan lojistikteki gelişmeler, sürdürülebilirlik kavramına katkı sağlayarak çevresel, ekonomik ve sosyal açıdan daha dengeli ve uzun vadeli bir lojistik sisteminin oluşturulmasına yardımcı oluyor. Özellikle Avrupa bölgesindeki iş ortaklarımız “Yenilenebilir Enerji ve Elektrikli Taşıtların Kullanımı”, “Daha Az Zararlı Ambalaj”, “Geri Dönüşüm ve Atık Yönetimi” konularında geçmiş dönemlere oranla hükümetler ile çalışarak daha güçlü bir yatırım bütçesi ayırıyor. Özellikle Avrupa’nın büyük şehirlerinde uygulanan kurallar ve büyük firmaların çevreci araç kullanma zorunlulukları sayesinde lojistik sektörü daha temiz bir gelecek için iş birliği yapıyor.

“E-TİCARETİN HIZLA YAYGINLAŞMASI LOJİSTİK FAALİYETLERİNİ ARTIRIYOR”

Türkiye'nin lojistik üssü olma hedefi ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?

Türkiye, coğrafi konumu, ulaşım altyapısı, serbest ticaret anlaşmaları ve genç işgücü gibi avantajlarıyla lojistik sektöründe yatırım yapılacak bir coğrafi konum olarak değerlendirilebilir. Avrupa, Asya ve Orta Doğu'nun kesişim noktasında stratejik bir coğrafi olmamız uluslararası ticaret için önemli bir geçiş noktası olmamızı sağlıyor ve kara, deniz, hava yoluyla lojistik faaliyetler için ideal bir konum sunuyor. Özellikle e-ticaretin hızla yaygınlaşması hem lojistik faaliyetlerini artırıyor hem de yerli üreticilerin kendini globale tanıtabilmesi imkanını beraberinde getiriyor. Böylece globale açılan yerli üreticiler hem ülke hem de dünya ekonomisine büyük katkılar sağlıyor.