“Frigoda lideriz, perdelide de pazar payımızı artıracağız”
ÖZEL RÖPORTAJ - Schmitz Cargobull Türkiye Satış Direktörü Nihat Ö. Ayhan, “Schmitz Cargobull olarak 36 ülke genelinde frigoda yüzde 53, perdelide yüzde 31, damperde de yüzde 19 pazar payı ile lider konumda bulunuyor. Schmitz Cargobull Türkiye olarak biz de bu ortalamanın altında kalmamak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 2018 verilerine göre Türkiye’de frigoda yüzde 28.4, perdelide de yüzde 13.4 pazar payına sahibiz. Geçen yıl frigodaki pazar liderliğimizi pekiştirdik. Perdelide pazar payımızı yüzde 4 artı
Nisan 2017’de Adapazarı’nda üretime başlayan Schmitz Cargobull, perdeli, frigorifik ve açık platform treyler üretimi yapıyor. Avrupa’nın en önemli treyler üreticilerinden Schmitz Cargobull, Türkiye pazarında özellikle frigorifik satışlarında önemli bir başarı gösterdi. Ne var ki, son yıllarda Türkiye treyler pazarında önemli oranda düşüşler yaşanıyor. 2015 yılında Avrupa’nın 2. büyük treyler pazarı konumunda olan Türkiye, bugün sıralamada çok gerilere düştü. www.yesillojistikciler.com olarak Schmitz Cargobull Türkiye Satış Direktörü Nihat Ö. Ayhan ile bir araya geldik ve Türkiye treyler pazarı ve Schmitz Cargobull’un pazardaki konumu ve gelecek ile ilgili hedeflerini konuştuk.
TREYLER PAZARINDA YAŞANAN DARALMANIN ETKİSİ
“Schmitz Cargobull olarak Türkiye pazarında perdeli, frigorifik ve açık platform treylerde varız ve pazarda bu üç ürünü dikkate alıyoruz” diyen Schmitz Cargobull Türkiye Satış Direktörü Nihat Ö. Ayhan, kendilerinin Türkiye pazarını bu üç ürünü baz alarak değerlendirdiklerini söyledi. Perdeli, frigorifik ve açık platform treylerde 2018 yılında yüzde 35 daralma olduğunu vurgulayan Nihat Ö. Ayhan, bu üç ürün grubuna ikinci çeyrekten itibaren bakıldığında ise daralmanın yüzde 49 olduğunu belirtti. Ayhan, “Türkiye pazarında satışını yaptığımız bu üç ürün grubunu tek tek değerlendirecek olursak sonuçlar şöyle: Perdelideki daralma yüzde 41, frigoda yüzde 3, platformda yüzde 60 daralma var. 2018 ikinci çeyrekten itibaren ise perdelide yüzde 56, frigoda yüzde 13, platformda ise yüzde 78 oranında daralma yaşandı” dedi.
“FRIGODA PAZARI LİDER KAPATTIK”
Schmitz Cargobull’un Türkiye frigo pazarını geçtiğimiz yıl lider kapattığını söyleyen Ayhan, “Geçen yıl Türkiye’de 645 adet frigo satışı oldu. Tabii burada verilerini raporlayanları konuşuyoruz, yani diğerlerini bilmiyoruz. Verilerini düzenli olarak raporlayanların oranı yüzde 95. Bu 645 adet frigonun 183’ünü biz sattık. Oran olarak yüzde 28.4 yapıyor. 2017’yi olduğu gibi 2018’i de pazar lideri olarak kapattık” diye konuştu.
“PERDELİ TREYLERDE PAZAR PAYIMIZ YÜZDE 13.4”
Perdeli treylerde Türkiye pazarıda üçüncü sırada olduklarını ifade eden Ayhan, “2018 yılında 1922 perdeli treyler satıldı. Biz ise 257 tane perdeli treyler satarak yüzde 13.4’lük bir pazar payı elde ettik. 2017’ye göre yüzde 4’lük bir artışımız var. Platformda çok az adetlerde satışlarımız olduğu için şu an yokuz diyebilirim. Bu ürün grubunda kur artışı sebebiyle araç üretimini biraz askıya aldık ama pazarı takip ediyoruz” dedi.
DAMPER VE PLATFORM TREYLER ÜRETİMİ
Schmitz Cargobull olarak Türkiye pazarında dört ürün grubunda olma hedeflerinin olduğunu söyleyen Ayhan, bu dördüncü ürünün de damper olduğunu ifade etti. Damper ve platform treylerlerin kura çok duyarlı olduğunu belirten Ayhan şöyle devam etti: “Perdeli ve frigoyu döviz kazanan uluslararası nakliyecilere satıyoruz ama platform ve damper yurtiçi pazarında alıcı bulabiliyor. Dövizin çok yükseldiği dönemde pazar çok daraldı. Dolayısıyla damper için acele etmiyoruz. Yeniden kur stabil olduğunda ve şartlar oluştuğunda hemen üretime başlayabilecek durumdayız. Platformda üretim noktasındayız ama siparişe dayalı çalışıyoruz. Kurlar yüksek olduğu için bu ürün grubunda bir sipariş almadık. O yüzden de şu an üretmiyoruz.”
KDV İNDİRİMİNİN TREYLER PAZARINA ETKİSİ NASIL OLDU?
“Ticari araçlarda uygulanan KDV indiriminin üç ay için treylerde de uygulanmaya başlaması pazarı nasıl etkiledi ve etkileyecek?” şeklindeki sorumuzu Ayhan şöyle cevaplandırdı: “Ekim ayında başlayan KDV indirimi uygulamasında kamyon ve çekici vardı ama treyler yoktu. Üç ay daha uzatılan son KDV indirimi uygulamasına ise treyler de dahil edildi. Treyler endüstrisinin ağır ticari araçlar içerisinde değerlendirilmesi memnun edici. Bizi de o grupla beraber görüyor olmaları bugün ve gelecek adına bir kazanım. KDV, müşteriler için teşvikten ziyade bir finansal kolaylık. Yurtiçinde ve yurtdışında taşımacılık yapan firmalar arasında çoğunlukla perdeli ve tenteli treylerle taşımacılık yapanlar ve frigorifik treylerle taşımacılık yapanlar var. Bu ikisini kıyasladığımızda, 2018’de nispeten daha az daralan frigo taşımacılık sektöründe, 2019 itibariyle de bir talep var. KDV indiriminin özellikle frigoda talebi öne çekmiş olabileceğini söyleyebilirim. Evet, frigoda talep biraz düşse de devam ediyor ve baktığımızda frigo pazarının daha az daraldığı da görülüyor. Bunun birçok nedeni var. Frigo pazarı, biraz niş bir pazar. KDV indirimi frigo hizmeti veren filolar daha az olduğu için oradaki talebi canlandırdı. Zaten KDV indirimi gibi teşviklerin işe yaraması için öncelikle bir talep olması gerekir ki canlandırabilsin.
Diğer taraftan tenteli, perdeli tarafında ise talep çok zayıf. Perdeli-tenteli, 1 Ocak – 31 Aralık 2018 arası yüzde 41 daralmış. Özellikle Nisan’dan itibaren bakarsak ki Nisan’da erken seçim duyuruldu; seçim beklentisi, Ramazan ayı, seçim, Temmuz’da Amerika Birleşik Devletleri ile yaşanan malum gerginlik gibi meseleler derken bir düşüş oldu. Nisan ayından itibaren yani ilk çeyrek sonrasında yüzde 56 gibi bir daralma var. Durumu şöyle özetleyeyim: Biz 2018’in ilk çeyreğinde, 2017’nin ilk çeyreğine göre iyi bir dönem yaşadık. 2018’in ikinci çeyreğinde sert bir sonbahar, son iki çeyrekte de kış yaşadık. Yani özetle KDV indirimi görece talebin daha fazla olan yerini canlandırdı. Fakat talep olmayan yerde bir değişiklik olmadı. Bu indirim günün sonunda bir hareketlilik getirdi. Yüzde 10 veya yüzde 20 gibi bir katkı sağlamış dahi olsa bize çok fayda sağlayacaktır.”
“ÜÇ ÜRÜN GRUBUNDA PAZAR YÜZDE 40 DARALDI, BİZ İSE YÜZDE 12.5 DARALDIK”
2018’de frigo pazarının görece daha az daralmasından dolayı Schmitz Cargobull olarak satışlarının hiç durmadığını söyleyen Ayhan, “Biz 2017’yi dip olarak düşünüyorduk. 2018 için olumlu tahminlerimiz vardı ve hedeflerimizi de bu doğrultuda yaptık. Fakat her firma gibi biz de 2018 hedeflerimizin gerisinde kaldık. Fakat üç üründe pazarın yüzde 40 daraldığı yerde biz yüzde 12.5 daraldık. 2019’da daha düşük rakamlar görebiliriz. Çünkü 2018’in düşüş trendi, 2019’un son çeyreğine kadar devam edecek gibi görünüyor. Enflasyon tırmanışı durdu ve yavaş yavaş geriye gidiyor. Şu an kur belli bir yerde durduğu için faizlerin üzerinde bir artma baskısı yok. Belki seçimden sonra faiz indirimi bekleyebiliriz, enflasyon biraz daha geriye gelebilir. Politik anlamda yatırımcıyı korkutan senaryolar yaşanmazsa yılın ikinci yarısında da toparlanabiliriz. 2019’un sonu ya da 2020’nin ortasında pazar kendi ortalamasına koşacaktır. Belki pazar 2021’de patlayacak ve yeniden 2011’i yaşayacağız” diye konuştu.
SCHMITZ CARGOBULL’UN 2019 PLANI
2019 yılı ile ilgili hedefleri ile ilgili Schmitz Cargobull Türkiye Satış Direktörü Nihat Ö. Ayhan şunları anlattı: “Schmitz Cargobull, 36 ülkede doğrudan faaliyet gösteriyor ve direkt satış yapıyor. Almanya dışında İspanya, Rusya, Litvanya ve Türkiye olmak üzere dört ülkedeki uydu fabrikalarında üretim yapıyor. Bu ailenin büyük resmine baktığımızda yani 36 ülkede frigoda yüzde 53’le, perdelide yüzde 31’le, damperde de yüzde 19’la pazar lideri. Türkiye olarak bizim de bu ortalamanın altında kalmamamız gerekiyor. Biz frigoda yüzde 28.4, perdelide de yüzde 13.4’ pazar payına sahibiz. Geçen yıl frigodaki pazar liderliğimizi pekiştirdik. Perdelide de pazar payımızı artırdık. 2019’da yani bu yıl yine frigoda en çok satan marka olarak pazar liderliğimizi sürdürmek, perdelide de pazar payımızı istikrarlı bir şekilde artırmak istiyoruz. Platform pazarında aktif olabilmemiz için kurların sabit gitmesi gerekiyor. Damper üretimi de 2019 içerisinde görmüyoruz. Yani 2019’da damperle ilgili bir planımız yok ama 2020’de tekrar değerlendireceğiz."
“BUGÜN 16 YETKİLİ SERVİSİMİZ VAR, BU SAYIYI 2019’DA 24’E ÇIKARTACAĞIZ”
Schmitz Cargobull, Türkiye’de Temmuz 2016’da faaliyete geçti ama önceki distribütörden devraldığı kısa bir ara dönemde yapılanma süreci geçirdikten sonra Nisan 2017’de üretime başladı. Dolayısıyla biz 2017’yi milat olarak alsak da bizim için her şey Nisan 2017’de başladı. İki ay sonra iki yıl olacak. Biz iki yılda satış ve yetkili servis organizasyonlarımızı yapılandırdık. Bugün 16 yetkili servisimiz var ve bu sayı 2019 içerisinde 24’e çıkacak. 7 bölge, 81 ili kapsayan bir satış ağımız var. En ufak bir küçülme planımız yok. Üretime başladık. İki ürünü de burada üretiyoruz. Halen daha yüzde 100 ithal malzeme kullanıyoruz, malzemelerimizi Almanya’dan getiriyoruz ama yerli tedarike de orta vadede başlayacağız. Takas operasyonlarımızı geliştirdik. Bugün her marka treyler alım satımı yapıyoruz. İkinci el organizasyonumuzu oluşturduk. Finansman bacağımızı oluşturduk. 2018 içerisinde ciddi oranda bir TL finansmanı sağladık. Pazarlamada hem sahada hem dijitalde güzel etkinlikler düzenliyoruz. Birkaç güzel projemiz var ve onları da bu yıl hayata geçireceğiz. Baktığımızda 2 yılda bu sektörün ihtiyacı olan birçok ana başlığı tamamladık. Artık bunları geliştirerek pazar payımızı büyütmeyi hedefliyoruz.”
“TÜRKİYE’NİN NAKLİYE FİLOSU ŞU ANDA ÜÇ ANA KOLDA TAŞIMACILIK YAPIYOR”
Kendilerinin işinin iyi olması için öncelikle nakliyecilerin işinin iyi olması gerektiğinin altını çizen Ayhan, bugün uluslararası nakliyecinin en önemli sorunlarından birinin boş dönüşler olduğunu vurguladı. İhraç malı taşıyan araçların çok önemli bir kısmının ülkeye dönüşlerde ithal yükü bulmakta zorlandıklarını ve bu nedenle boş dönüşlerin sayısının arttığını ifade eden Ayhan, bu durumun uluslararası nakliyecilerin mevcut operasyonlarını sağlıklı sürdürmelerini engellediğini ve beraberinde sabit giderlerinde artışa neden olduğunu kaydetti. Ayhan, “Müşterilerimizin sabit giderleri çok artıyor ama navlunlarını artıramıyor, tahsilatlarını sağlıklı bir şekilde yapamıyorlar. Türkiye’nin nakliye filosu, üç ana kolda taşımacılık yapıyor. Bir kol uzun zamandır kapalı. Bu kolda taşımacılık yapan firmalar mecburen diğer kollara eğiliyorlar. Oralara çalıştığında da Batı hattında, Rusya hattında veyahut benzeri hatlarda rekabet artıyor. Bir kapının kapalı olması diğer üç kapıdan giren çıkan nakliyeciyi daha fazla rekabete zorluyor. Dolayısıyla navlunlar üzerinde çok ciddi baskı var. İhracat çok iyi gidiyor ama ithalatta sıkıntı var. Dolayısıyla bu denge sağlıklı olmadığı için nakliye filolarını büyütme yatırımları istenilen seviyede olmuyor” dedi ve ekledi:
KREDİ KULLANIMINDA YAŞANAN SORUNLAR
“İki türlü yatırım var: Yenileme ve filo büyütme. Bir süredir ekseriyetle yenileme konuşuyoruz. Fakat müşterinin aracını yenilemesi için bu sefer yatırım tarafındaki engeller ortaya çıkıyor. Burada kurun yukarıda olması bir dezavantaj. Diğer yandan TL faizler çok yukarıda. Euro faizler de yükseldi ve özellikle uluslararası nakliye sektörü için iki şeyin değişikliği onların yatırımlarında daha fazla engel oldu. Diyelim ki filosunu yenileyecek müşterilerimiz var. Müşterilerimiz bu yatırımı yapmak istiyorlar. İlgili markalarla fiyatlarını konuşuyorlar, bir noktaya geliyorlar ama TL’de faiz çok yüksek. Euro’da ya kredi yok ya faiz çok yüksek. ‘Üreticiden alayım, o bana vade yapsın’ deniyor ama döviz finansmanını da biz yapamıyoruz. Yani önlerindeki bir numaralı engel kredi kullanımı. 2 Mayıs 2018’de dövize endeksli krediler tedavülden kalktı. Bu sadece döviz kazananın döviz kredi kullanabileceği bir durum getirdi. Teoride gayet mantıklı ve geçmiş yıllarda çıkarılması gereken bir yasa. Fakat bu 2 Mayıs’taki güncelleme ‘Son 3 yıl yurtdışı satış gelirlerindeki döviz kazancı kadar bankalarda döviz riskin olabilir’ diyor. Bunu mali müşavir aracılığıyla bankaya ibraz edeceksin. Uluslararası nakliyecilerin döviz kazancı var. Banka, nakliyecilerin bilançolarındaki yurtdışı satış gelirlerinin üç yıl toplamı kadar riski kanunen kabul edebiliyor. Bu yasa çıktıktan sonra bankalar öyle olan firmalara da döviz kredisi vermek istemediler. Bu maalesef teoride yazıldığı gibi kalmadı. Normalde bunun uluslararası nakliyecinin hayatındaki hiçbir şeyi değiştirmemesi gerekirdi. Çünkü yasa bunlara izin veriyor. Fakat bankalardaki yaklaşım değişti. Bankalar müşteri o koşullara uygun olsa da krediyi kullandırtmak istemediler, ya fiyatlarını artırdılar ya da işi ağırdan aldılar. 13 Eylül’de bilhassa Dolar-Euro bazında kira ödeyen vatandaşları ve işletmeleri korumak amacıyla Türk Lirasını Koruma Yasası’ndaki düzenleme, döviz anlaşmayı tamamen iptal etti. Sonra 6 Ekim’de güncelleme geldi, bazı istisnalar yayınlandı. Bu istisnalara göre müşterilerimizle Döviz bazında anlaşma yapamıyoruz. Anlaşmalarımızı TL bazında, faturalarımızı TL bazında yapmak zorundayız. Vade yapacaksak da TL yapmak zorundayız. Biz bugün yüzde 95 ithal malzeme kullanıyoruz. A markasının yüzde 50’dir, B markasının yüzde 60’tır ama herkesin belli oranda Euro girdisi var. Günün sonunda biz Euro’ya tabiyiz. Çünkü ithal malzeme kullanıyoruz. Dolayısıyla ticareti uzun vadede tamamen TL’ye döndürmemiz mümkün değil. Mecburen belli dönemlerle kısıtlandırıyoruz. Aksi halde iş bizim için sürdürülemez olacak.
Bu işin bir tarafı. Diğer tarafı ise müşterimiz kredi bulamıyor. Yatırım yapacak, döviz kazanıyor yani 2 Mayıs’taki ve 13 Eylül’deki düzenlemelere haiz fakat biz ona döviz vade yapamıyoruz. Bankalardan temin edemiyor. Dolayısıyla yatırım yapmasına engel. Özetlemek gerekirse müşterilerimizin işleri operasyon anlamında çok zor durumda. En büyük sebebi ithalatın düşüklüğü ve boş dönüşlerin çok yüksek olması. Bunların içinde de koşulları iyi olanlardan daha çok yenileme için yatırım yapacakların fonlanmasında, kredi bulmasında sorun var. Temel olarak yatırımın önündeki engeller bunlar.”
“DÖVİZ KAZANAN MÜŞTERİLERİMİZE DÖVİZ VADELİ SATIŞ YAPMAK İSTİYORUZ”
Schmitz Cargobull olarak kendilerinin müşterilerine finans desteği sağladığını ve 2018’den itibaren müşterilerine vadeli satış yapmaya başladıklarını belirten Ayhan, “Fakat TL yapmak zorunda kaldığımız için faiz maliyetlerimiz yüksek. Bu durum döviz kazananlar için elverişli olmuyor ve yatırımı zorlaştırıyor. Oysa biz döviz kazanan müşterilerimize döviz vadeli satmak istiyoruz ama bu prensip olarak iki düzenlemeye de muhalefet etmese bile şu an yasa buna izin vermiyor. Mesela iş makineleri bu kapsamdan çıktı”dedi.