Zengezur Koridoru ile ilgili son gelişmeleri lojistik ve Rusya konusunda uzman olan Kültür Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Dr. Ayşegül Ketenci’ye sorduk. Dr. Ayşegül Ketenci, Zengezur’daki son gelişmelerin Türkiye, Rusya, İran, Azerbaycan, Ermenistan, Çin ve ABD’ye yansımalarını değerlendirdi.
Zengezur’da yaşanan son gelişmeleri küresel boyutta nasıl değerlendirebiliriz?
Zengezur ile ilgili yaşanan son gelişmeler, sadece lojistik altyapısı açısından değerlendirilirse eksik kalır, bu aynı zamanda bir jeoekonomi projesi: Hat, ABD’nin altyapı diplomasisini bir manivela gibi kullanarak güç dengesini kendi lehine çevirme çabasını içeriyor. Son gelişmeler, uzayıp giden savaşlarla yorulan Rusya'nın ve hem iç karışıklıklar hem ekonomik sıkıntılarla kırılganlaşan İran'ın bölgedeki etkisini törpüleme gayretinin de yansıması olarak değerlendirilebilir. Koridorun işletme hakkının ABD’li şirkete 99 yıllığına verilmesi, İran ve Rusya’yı baypas eden doğu–batı bağlantısını güçlendirme adımı olarak okunabilir. Bu, ABD’nin Güney Kafkasya’ya altyapı diplomasisi üzerinden güçlü bir aktör olarak kendini göstermesi anlamına geliyor. ABD, gümrük tarifelerini bir yükseltip bir düşürürken, ticaret savaşlarından istediği sonucu alamayınca koridor savaşlarıyla daha yakından ilgilenmeye başladı. İran, kendi sınırına yakın bir ABD varlığını tehdit olarak algılıyor, Rusya ise kendi arka bahçesi olarak gördüğü post-Sovyet coğrafyasında atılan bütün adımlara karşı zaten çok hassas. İlerleyen süreçte Rusya ve İran'ın tepkilerini dikkatle takip etmek elzem, zira her iki aktör için de kendi ellerinin bu kadar kritik bir coğrafyada güçsüzleşmesi çıkarlarına ters düşüyor. Çin açısından bakıldığında, ABD’nin güvenlik şemsiyesi ile desteklenen bir koridorun, ülkenin Avrasya taşımacılığında pazarlık gücünü azaltması söz konusu olabilir, zaten ABD Çin'i kritik bir tehdit olarak görmesi sebebiyle Çin'i yalnızlaştırmak için ekonomik tedbirler dahil birçok yola başvurdu bir gerçek, teşbihte hata olmaz derler, ABD bunun için bütün tuşlara basmaya hazır.
Türkiye açısından nasıl değerlendiririz?
Türkiye içinse, Türk dünyası bağlantısının kalıcılaşması, Orta Koridor’un çekiciliğinin artması ve lojistik merkez konumunun güçlenmesi bakımından tarihî bir pencere açılıyor olabilir. Türkiye açısından bakıldığında, Türkiye'ni lehine birçok argüman mevcut, Orta Koridor üzerinden Avrupa-Asya taşımalarında Türkiye merkezli Batı-uyumlu bir güvenlik/denetim ekosistemi kurma şansı, üretim-lojistik yatırımlarını Anadolu’ya çekebilir. Türkiye için kritik olan ise, Ermenistan-Azerbaycan- İran-Rusya- ABD- Çin gibi birbiriyle çıkar çatışması yaşayan aktörler arasında dengeli, sürdürülebilir, akılcı bir diplomasi izleyerek ulusal çıkarlarını maksimize edecek stratejiler belirmesidir.