GÜMRÜK TARİFESİ KORELASYONU

İnsanoğlunun bilinen tarihinde hep uluslararası ticaret olmuştur. Buna bağlı olarak, uluslararası ticarete konu eşyanın kendi ülkelerine girişinde ilgili devletler gümrük vergileri tahsil etmişlerdir. Ancak, eşyanın vergilendirilmesi sanıldığı kadar kolay olmamıştır. Bunun için önce eşyanın genel kabul görmüş bir tanımının olması sonra da vergi tutarı veya oranının belirlenmesi gerekmiştir. Vergilendirmenin yanı sıra diğer dış ticaret politikası önlemlerinin uygulanması bakımından da eşyanın ortak bir tanımının olması gereği ortaya çıkmıştır.

“Ne var bunda? Bir eşya domates ise tüm dünyada domatestir, patates ise tüm dünyada patatestir” diyebilirsiniz. Evet biz çok sonraları tanıştığımız için “patates”e patates deriz. Ancak Peru’da yaşayan Kızılderililer patates için 200 ayrı sözcük geliştirmiştir. Keza, atalarımız henüz Orta Asya’dan gelmeden önce “at” günlük lisanımıza çok girmiş ve bugüne kadar “at” adlı hayvanla ilgili olarak dilimizde 500’ün üzerinde sözcük veya deyim üretilmiştir. Ama Eskimo lisanında “at” için sadece iki sözcük üretilmiştir. Demek ki bitki, canlı hayvan veya hayvan ürünleri isimlendirilirken bile toplumdan topluma, kültürden kültüre göre farklılıklar görülmekte; bir ülkenin bir eşyayı tanımlama şekli diğerinden farklı olabilmektedir. İşin içine teknolojik gelişmelere bağlı olarak yeni icat edilen eşyalar girince, durum büsbütün karmaşık bir hale gelmekte; insanoğlu bu eşyaların uluslararası trafiğini yürütebilmek adına, bunlara ortak bir tanım yapma gereği duymaktadır.

İşte “Armonize Sistem Nomanklatürü” bu ihtiyaçtan doğan bir uluslararası anlaşma olarak yürürlüğe girmiştir. Eşyaya ortak bir isim bulmanın güçlüğü, bu eşyanın ortak bir kod numarası altında sınıflandırılması ile çözülmüştür. Bu numaralandırma, dünya ölçeğinde 6 rakamlı tarife pozisyon numarası ile tanımlanırken, Avrupa Birliği bu rakamlara “Kombine Nomanklatür” adı altında iki rakam daha ilave ederek, eşyayı 8 rakamlı bir dizi ile tanımlamıştır. Türkiye’de de kendi madde politikasının uygulanması bakımından bu rakamlara “Milli Açılım” adıyla iki rakam, “İstatistik Pozisyonu Açılımı” adı altında iki rakam daha ilave ederek, her eşyayı 12 rakamlı bir kod numarası ile tanımlamaya başlamıştır.

Öte yandan, Dünya Gümrük Örgütü tarafından hazırlanan Armonize Sistem Nomanklatürü her beş yılda bir gözden geçirilerek, yeni icat edilen ürünler ile yeni ihtiyaçlardan kaynaklanan ürünler için yeni tarife pozisyonu açılımları yapmaktadır. Bu kapsamda yapılan işlem “Gümrük Tarifesi Korelasyonu” olarak tanımlanmaktadır.

Dünya Gümrük Örgütü tarafından hazırlanan ve Avrupa Birliği tarafından kombine nomanklatör kodları ile desteklenen yeni armonize sistem nomanklatürü, milli açılım ve istatistiki açılımlar yapılarak «İstatistik Pozisyonlarına Bölünmüş Türk Gümrük Tarife Cetveli»ne dönüştürüldükten sonra, 30 Aralık 2021 tarihli birinci mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan 5045 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ekinde yürürlüğe sokuldu. Yapılan değişikliklerle 55 fasılda 2139 gümrük tarife korelasyonu gerçekleştirildi.

Fikir vermesi bakımından son korelasyona birkaç örnek vermek isteriz:

  • «Paris İklim Anlaşması» ve Avrupa Birliği’nin «Yeşil Mutabakat»ı yürürlüğe girdikten sonra yeni açılımlar ile gümrük tarifesi, çevreciliği özendiren, çevre kirliliği ile mücadeleyi önceleyen ve bu anlaşmalarda yer alan temel başlıklar itibarıyla, eşyaları da mümkün olduğunca bu anlaşmalar doğrultusunda gruplandıran bir yapıya dönüşmeye başladı.

Bu kapsamda, Armonize Sistem Nomanklatüründe yapılan değişiklikle;

  • Belli bir değerin üstünde hidroflorokarbon (HFC) içeren maddeler için 29.02 tarife pozisyonunda yeni bir armonize sistem nomanklatür kodu açıldı. Örneğin, 2903.49.30 kombine nomanklatür kodu altında perfloroetan, perfloropropan, perflorobütan, perfloropentan, perflorohekzan, perflorometan için yeni GTİP numaraları belirlendi.
  • Biyodizel yakıt olarak üretilen ve insan gıdası hariç teknik veya sınai amaçla kullanılan mikrobiyal yağlar ve fraksiyonları için 1515.60 numaralı armonize sistem nomanklatür kodu açıldı.
  • Böceklerin 2 milyar insanın geleneksel diyetlerinin bir parçası olduğu biliniyor. En az 900 böcek türü bu insanlar tarafından gıda olarak kullanılıyor. Öte yandan, böcekler tozlayıcı olarak bitkilerin döllenmesini sağlıyor ve atık biyodönüşümü yoluyla toprak verimliliğini artırmakla da doğaya katkı sunuyor.  Bununla birlikte, özellikle gıda sıkıntısı çekilen Afrika’da binlerce türü olmasına karşın, salt kültürel nedenlerle böcekler gıda olarak tüketilmiyor. BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) özellikle gıda sıkıntısı çekilen Afrika’da bu kısır döngüyü kırmaya yönelik bir dizi çalışma yürütmektedir.

Bu çalışmalar paralelinde, BM Gıda  ve Tarım Örgütü’nün talepleri doğrultusunda,

  • «İnsan tüketimine uygun olan böcekler» 0410.10 armonize sistem nomanklatör kodu ile ayrı tanımlandı. Bu tanımın Afrika’da kültürel nedenlerle böcekleri gıda olarak tüketmeyen insanların geleneksel alışkanlıklarını değiştirmelerine katkı sağlayacağı umuluyor.
  • 0309 tarife pozisyonu açılarak, “balıklar, kabuklular, yumuşakçalar ve suda yaşayan diğer omurgasız hayvanların insanların yemesine elverişli un, kaba un ve pelletleri”nden, «balıklara ait olanlar» 0309.10.00.00.00 ve «diğerleri» 0309.90.00.00.00 GTİP numaraları altında sınıflandırıldı.
  • “Yeşil Mutabakat”ın yeni sanayi stratejisine göre, diğer «kaynak yoğun sektörler»le birlikte «elektronik sektörlerde de döngüsel ekonominin teşviki yoluyla, çevresel ayak izinin azaltılması» amaçlanıyor. Durum böyle olmakla birlikte, düne kadar Batı Avrupa ülkelerinde yeniden dönüşüm tesislerinin sayısı sınırlı olduğundan, «elektrikli ve elektronik hurda ve atıklar»ın yeniden ekonomiye kazandırılmasında sorunlar yaşanıyordu. Bu atık ve hurdaların yakın coğrafyadaki Türkiye, Ukrayna gibi ülkelere gönderilerek yeniden dönüşümüne katkı sağlanmak istenmekte idi. Ancak, gönderilen hurda ve atıkların hem ihracatçı ülkelerde hem de ithalatçı ülkelerde gümrük beyanlarında sıkıntılar yaşanmakta; anılan eşyanın hangi tarife pozisyonu altında ihraç edilmesi gerektiği, ya da ithalatçı ülkede hangi tarife pozisyonu altında sınıflandırılarak kendisine hangi dış ticaret politikalarının uygulanması gerektiği konularında tereddütler yaşanmaktaydı. Getirilen eşyanın bakır atığı mı, plastik atığı mı, cam atığı mı ya da çelik sac atığı mı sayılacağı konusunda gümrüklerle ihtilaflar yaşanıyordu. Bu tür tereddütleri gidermek ve «elektrikli ve elektronik hurda ve atıklar»ın döngüsel ekonomiye katkısını artırmak ve uluslararası transferini hızlandırmak amacıyla, 8549 tarife pozisyonu açıldı.

Bu kapsamda;

  • «primer hücreler, primer bataryalar ve elektrik akümülatörlerinin döküntü ve hurdaları; bitmiş primer hücreler, primer bataryalar ve elektrik akümülatörleri» için 8549.11 ila 8549.19,
  • «esas olarak değerli metallerin geri kazanımı için kullanılanlar» için 8549.21 ila 8549.29,
  • «diğer elektrikli ve elektronik montajlar ve baskılı devre kartları» için 8549.31 ila 8549.39, «diğerleri» için 8549.91 ila 8549.99,

numaraları altında armonize sistem nomanklatür kodları oluşturuldu.

  • Son üç yıldır «Coronavirus» günlük yaşantımızda en sık telaffuz ettiğimiz sözcük haline geldi. Bu virüsün tedavisinde kullanılan aşılarla da bir buçuk  yıl önce tanıştık. Daha önce hiç isimlendirilmemiş bu ürün için de bir açılım gerekli görüldü. Ayrıca “test kitleri”nin de tanımlanmasında yeni düzenlemeye ihtiyaç vardı.
  • Armonize Sistem Nomanklatüründe yapılan bir değişiklikle 3020.41 numarası altında aşılar iki gruba ayrıldı.  3002.41.10 tarife pozisyonunda «SARS ile ilişkili koronavirüs aşıları (SARS-CoV türleri)», 300241.90 pozisyonunda ise çocuk felci, kızamık, kabakulak, BCG, kolera, tifo ve karma aşı gibi aşılar «diğerleri» adı altında sınıflandırıldı.
  • Sıkça kullanılmaya başlanan «test kitleri» için de 3822 pozisyonunda 3822.11, 3822.12, 3822.13, 3822.19 ve 3822.90 alt pozisyonları açıldı; «DNA temelli biyolojik işaretleyiciler» 3822.90.00.00.11 GTİP’te sınıflandırıldı.
  • Son yıllarda dünya 3 boyutlu yazıcılarla da tanıştı. «3D Yazıcılar» için ayrı bir tarife pozisyonu yok iken, son yapılan değişiklikler sırasında bu eşya için 8485 pozisyonu açıldı. Bundan sonra, «metal katmanlı 3D yazıcılar» için 8485.10, «plastik veya kauçuk katmanlı olanlar» için 8485.20, «alçı, çimento, seramik veya cam katmanlı olanlar» için 8485.30 nomanklatür kodları kullanılacak.
  • Yakın tarihlerde diğer motorlu araçlarda olduğu gibi, eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtların da motor teknolojilerinde değişiklikler yaşandı. Eskiden sadece “sıkıştırma ateşlemeli içten yanmalı motorlar” varken, “kıvılcım ateşlemeli motorlar” da devreye girdi. Son çevreci yaklaşımlar sonrası “elektrikli motorlar” da eşya taşımaya mahsus araçlarda kullanılmaya başlandı.

Bu kapsamda;

  • «Hem sıkıştırma ateşlemeli içten yanmalı pistonlu motorlu (dizel veya yarı dizel) hem de tahrik gücü veren elektrik motorlu olanlar» için 8704.41,
  • «Hem kıvılcım ateşlemeli içten yanmalı pistonlu motorlu hem de tahrik gücü veren elektrik motorlu olanlar» için 8704.51,
  • «Diğerleri (sadece elektrik motorundan tahrikli olanlar)» için 8704.60,

tarife pozisyonları açıldı.

  • Her ne kadar 1950’lerde de deneme ve gözlem amaçlı uzaktan kumandalı insansız hava araçları üretilmişse de günümüzün teknolojisi ile silahlı ve silahsız “insansız hava araçları”nın üretimi son yirmi yılda gerçekleştirildi. Yakın tarihte de “dronlar” da günlük yaşamımızda karşılaştığımız bir araç olarak ortaya çıktı. Daha önce farklı pozisyonlarda sınıflandırılan «insansız hava taşıtları» ve «dronlar» bir araya toplanarak, bunlar için 88.06 pozisyonunda yeni bir başlık açıldı.

«İnsansız hava taşıtları» alt fasıl başlığını taşıyan bu araçlarla ilgili olarak;

  • «Yolcu taşımak için dizayn edilmiş olanlar» için 8806.10,
  • «Diğerleri, sadece uzaktan kumanda ile uçuş yapanlar» için 8806.21,
  • «Diğerleri» için 8806.91 ila 8806.99

tarife pozisyonları oluşturuldu.

  • Kültürel varlıkların korunması ve bu varlıkların yasa dışı ticaretinin önlenmesi çağdaş milli devletlerin öncelikleri içinde yer almaya başladı. Uluslararası seyahatin kolaylaşmasından sonra, insanlar da artık bu kültürel varlıkları New York, Paris, Londra gibi metropollerdeki müzelerde izlemek yerine, kendi üretildiği topraklarda görmek ve incelemek istiyor. Bu varlıkların uluslararası hareketini daha yakından takip edebilmek amacıyla kültür varlıklarının sınıflandırılmasında da değişikliğe gidildi.

Bu kapsamda;

  • «100 yaşını geçen yağlı boya, karakalem ve pastel resimler, mozaikler ve diğerleri» 9701.21 ila 9701.29 pozisyonlarında,
  • «100 yaşını geçen orijinal  gravürler, estampalar ve litografyalar» 9702.10 pozisyonunda,
  • «100 yaşını geçen heykel ve yontu sanatının orijinal eserleri (yapıldığı madde ne olursa olsun)» 9703.10 pozisyonunda,
  • «Arkeolojik, etnografik veya tarihi bir değeri bulunan koleksiyon ve örnekler» 9705.10, «Zoolojik, botanik, minerolojik, anatomik veya paleontolojik bir değeri bulunan koleksiyon ve örnekler» 9705.21 ila 9705.29 pozisyonlarında,
  • «Eskiliği 250 yılını geçen antika eşya» 9706.10 pozisyonunda,

Sınıflandırıldı.

  • Çift kullanımlı malzeme ve teknolojilerin uluslararası trafiğinin izlenmesi, her zaman bu teknolojileri geliştiren ülkelerin ve bu ülkelerin üye olduğu NATO gibi kuruluşların öncelikleri içinde yer almıştır. Örneğin bir “bilgisayar kartı” hem televizyon üretiminde hem de nükleer bomba üretiminde kullanılabiliyorsa, bu “çift kullanımlı malzeme” kabul edilmekte ve küresel düzeyde ihracat ve nihai kullanım kontrollerine tabi tutulmaktadır. Armonize Sistem Nomanklatüründe yapılan değişiklikle, kitle imha silahlarının üretilmesi, geliştirilmesi, işlenmesi, depolanması, taşınması ve yayılmasında kullanılabilecek çift kullanımlı malzeme ve teknolojilerin kontrolleri kapsamında olan eşya kendi pozisyonlarında ismen sınıflandırılarak, bunların daha kolay takip edilmesi sağlandı.
  • Artık ülkemizde “cep telefonu” olarak adlandırılan “mobil telefon cihazı”nı dünyada kullanmayan kaldı mı, kestiremiyorum. Ancak düne kadar bu telefonlar diğer hücresel ağ cihazları ile aynı alt pozisyonda sınıflandırılıyordu. Daha önce 8517.12 alt pozisyonunda sınıflandırılan «akıllı telefonlar»ın sınıflandırılmasını kolaylaştırmak ve bunları diğer hücresel ağ cihazlarından ayırarak takibini sağlamak üzere 8517.13 alt pozisyonu oluşturuldu.

Türkiye ile birlikte tüm dünyada eş zamanlı olarak 1 Ocak 2022 tarihinde yürürlüğe giren güncellenmiş “Armonize Sistem Nomanklatürü”nün, uluslararası ticareti ve uluslararası taşımayı da kapsayacak şekilde, tüm küresel tedarik zincirlerinin daha hızlı çalışmasına, dolayısıyla küresel refahın artışına katkı sağlayacağı kuşkusuzdur.

Cahit Soysal (cahit.soysal@gmail.com)

Önceki ve Sonraki Yazılar