Transit Taşımacılıkta Yeni Düzenlemeler

11 Eylül 2001 olayları dünya ekonomik sisteminde ciddi değişiklikler yaşanmasına neden oldu. O tarihten bu yana yapılan bir dizi yasal değişiklik ile uluslararası transit taşımacılık yeni bir boyut kazandı. Artık, “Yapılan iş transit taşımacılıktan ibaret; neden gümrüklere ayrıntılı beyan verelim ki” diyemiyoruz.

O yıllarda “ülkeye getirilen eşya için taşıyıcı çok az ürün bilgisi içeren bir özet beyan veriyor. Örneğin New York limanına gelen bir gemideki konteyner için ‘muhtelif elektronik eşya’ şeklinde bilgi içeren bir konteyner muayene edildiğinde içinde bir nükleer bomba da çıkabilir. Ne de olsa nükleer bomba da patlayıcı yeri kısmında elektronik eşyadan oluşuyor. Öyleyse taşıyıcı beyanı daha ayrıntılı olmalı.” şeklinde özetlenebilecek bir anlayış egemen olmuş; bu doğrultuda ulusal ve uluslararası mevzuat değiştirilerek taşıt aracının ülkeye girmesinden önce özet beyan verilmesi, bu arada gerekli risk analizleri yapılarak gerektiğinde o taşıt aracının ülkeye girmesinin engellenmesi yönündeki uygulamaya geçilmişti. 

Türkiye’de bu yönde yapılan düzenlemeler denizyolu, demiryolu ve havayolu taşıtları için uzun süreden beri uygulamada. Ancak kara taşıtlarının bireysel sahipleri ve şirketleri olabileceği ve bu bireylerin Türkiye’deki gümrük ağlarına erişememe endişesi duyularak, kara taşıtları için Gümrük Yönetmeliği’nin 76. maddesinin 4. fıkrasına şu hüküm kaydedilmişti: “Karayolu taşımacılığında, özet beyan giriş gümrük idaresine varılmasından en az bir saat önce verilir. Bunun mümkün olmaması halinde aracın giriş gümrük idaresine varışından itibaren bir saat içinde verilir.

1 Ağustos tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Gümrük Yönetmeliği değişiklikleri ile anılan hüküm şu şekle dönüştürülmüştür: “Karayolu taşımacılığında, uluslararası sözleşmeler kapsamında başlamış bir transit işlemi kapsamında Türkiye Gümrük Bölgesine getirilen eşya hariç olmak üzere, özet beyan bilgilerini de içeren transit beyanı taşıtın giriş gümrük idaresine varmasından önce elektronik ortamda giriş gümrük idaresine verilir.”

15 Ağustos tarihinde yürürlüğe girecek bu düzenleme ile artık karayolu taşımacıları da taşıdıkları yüke ilişkin özet beyan bilgilerini içeren transit beyanını araç Türkiye Gümrük Bölgesine girmeden verecekler.

Böylece Ortak Transit Sözleşmesinden yararlanarak beyanda bulunmak isteyen nakliyeciler NCTS üzerinden, TIR Sözleşmesinden yararlanarak beyanda bulunmak isteyen nakliyeciler TIR-EPD ya da TIRCUS sistemleri üzerinden ön beyan verecekler.

Yeni duruma adapte olmak için zaman kalmamış görünüyor. Ancak, her tehdit içeren yasal düzenlemenin yeni fırsatlar yaratma olasılığı da göz ardı edilmemelidir. Zaten Türkiye’de örgütlenmiş ve donanımlı büroya sahip nakliyecilerimiz araçları Türkiye’ye gelmeden de rahatlıkla transit beyanında bulunacaklardır. Ancak, yabancı nakliyeciler bu konuda Türk paydaşlarından yardım almak zorunda kalacaktır. 15 Ağustos’tan itibaren, yabancı nakliyecilere verine acentelik hizmeti de yeni bir boyut kazanacaktır.

Kısaca belirtmek gerekirse, 1 Ağustos tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan transit rejimindeki değişikliklerin en önemlisi varış öncesi beyan zorunluluğu olmuştur. 

1 Ağustos tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan transit rejimine ilişkin mevzuat değişikliklerini sıralamaya devam ediyoruz.

  • Gümrük Yönetmeliğinin 213 üncü maddesin (b) bendinde yer alan “asıl sorumlu” tanımı, “Transit rejimi beyanında bulunan veya hesabına transit rejimi beyanında bulunulan kişiyi,…. ifade eder” şeklinde yer almakta idi. Yapılan değişikle 213/ maddesinin (f) bendinde tanım şu şekle dönüştürüldü: “Rejim hak sahibi (asıl sorumlu): Transit rejimi beyanında bulunan veya hesabına transit rejimi beyanında bulunulan ve transit rejimi kapsamında gümrük idaresine karşı mali olarak sorumlu olan kişiyi,…  ifade eder. Sektörün talepleri doğrultusunda yapılan bu değişiklik ile gümrük mevzuatından kaynaklanmayan ihlallerde dahi “asıl sorumlu” diye nakliyeci firmaların sorumlu tutulmalarının önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Böylece trafik cezası kesilirken bile şoför yerine nakliyeci firmaların muhatap alınmasının önüne geçilmiştir.
  • Transit taşımacılıkta kullanılan teminatlar konusunda da yeni düzenlemeler yürürlüğe girmiştir. Gümrük Yönetmeliğinin 222 inci maddesinin  2 nci ve 4 üncü fıkraları şu şekilde düzenlenmiştir: “(2) Ortak transit rejimi çerçevesinde Bakanlıkça verilen kapsamlı teminat kullanma izni kapsamındaki teminatlar, ulusal transit işlemlerinde de kullanılabilir.”, “(4) TIR Sözleşmesi ve Türkiye’nin taraf olduğu diğer uluslararası anlaşma veya sözleşme ile öngörülen teminat şekillerinden biri de teminat olarak kabul edilebilir.” Yapılan bu düzenleme sonrasında, nakliyeciler gümrük idaresine ya “bireysel teminat” ya da “kapsamlı teminat” sunacaktır.

           1 Ağustos tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan seri 4 no.lu (Transit Rejimi) Gümrük Genel Tebliği’nin 4 üncü  maddesinin 1 inci fıkrasında, “Aynı Tebliğ’de teminat gümrük idareleri de belirlenmiştir. Tebliğin 5 inci maddesine göre, Kapsamlı teminat için Gümrükler Genel Müdürlüğü veya yetkilendirildiği durumlarda başvuru sahibinin şirket merkezinin ticaret siciline kayıtlı bulunduğu yerden sorumlu gümrük ve ticaret bölge müdürlüğü, bireysel teminat için hareket gümrük idaresi “teminat gümrük idaresi” olacaktır. Bir başka anlatımla, bireysel teminat transit işlemini gerçekleştiren gümrük müdürlüğüne, kapsamlı teminat ise bugün itibarıyla Gümrükler Genel Müdürlüğüne verilecektir.

  • Gümrük Yönetmeliği’nde yapılan diğer bir olumlu değişiklik “riskli eşya” tanımının ve bu tanım kapsamına giren ürünlerin listesini içeren 33 no.lu ekin Yönetmelikten kaldırılması olmuştur. Genellikle tütün ve tütün mamulleri ile alkollü içeceklerden oluşan bu liste nedeniyle transit taşımacığa bürokratik engeller getirilmekte ve bu listede yer alan eşyayı taşıyan her araca Gümrük Muhafaza ekipleri tarafından ATS (Araç Takip Cihazı) takılıyordu. Bu aracın takılmasından şikayetçi olmayan, ancak takılması için ve sökülmesi için geçen süre nedeniyle operasyonları sekteye uğrayan nakliyeciler uygulamadan rahatsızlıklarını her ortamda dile getiriyordu. Böylece, bu listeye bağlı kalmaksızın gümrük müdürlükleri hangi eşyayı taşıyan araç için memur refakati vereceğine kendisi karar verebilecektir.  

Cahit Soysal/csoysal@uysen.com

Önceki ve Sonraki Yazılar