Rusya ile yaşanan krizin taşımacılık sektörüne maliyeti ne oldu?

Rusya ile yaşanan krizin taşımacılık sektörüne maliyeti ne oldu?

Rusya ile ticaretin mantık olarak bittiğini söyleyen Ekol Dış Ticaret Genel Müdürü Tamer Dinçşahin, 2016’nın Rusya pazarı için zor geçeceğini vurguluyor

Rusya ile ticaretin mantık olarak bittiğini söyleyen Ekol Dış Ticaret Genel Müdürü Tamer Dinçşahin, 2016’nın Rusya pazarı için zor geçeceğini vurguluyor. Ayda 3 bin TIR seferinin yapıldığı Rusya’ya uçak düşürme krizinden sonra 150’den fazla uluslararası nakliyecinin sefer yapamadığını kaydeden Dinçşahin, 2 bine yakın TIR’ın şu an çalışamadığını belirtiyor. Röportaj: ŞENEL ÖZDEMİR / senel.ozdemir@yesillojistikciler.com

[caption id="attachment_12783" align="alignright" width="436"] Ekol Dış Ticaret Genel Müdürü Tamer Dinçşahin[/caption]

ÖZEL RÖPORTAJ - Türkiye ile Rusya arasında “uçak düşürme” olayından sonra kriz yaşanmaya başladı ve kriz hala devam ediyor. Kriz, Rusya ile iş yapan sektörleri ve şirketleri vurdu. Türkiye’nin en büyük ticari ortaklarından biri olan Rusya ile ilişkilerin dip yapması neye ve nelere neden oluyor? Kriz hangi sektörleri vuruyor? Rusya ile Türkiye ilişkilerinin geleceği ne olacak? Ve en önemlisi taşımacılık sektörü bundan nasıl etkileniyor? Rusya-Türkiye ticaretinin ya da daha doğru bir tabirle Türkiye-Rusya taşımacılığı uzmanı Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) eski Başkanı ve Ekol Dış Ticaret Genel Müdürü Tamer Dinçşahin ile konuyu enine boyuna konuştuk…

 

 

 

 



 

TİCARET AÇISINDAN DÜŞÜNDÜĞÜMÜZDE RUSYA, TÜRKİYE İÇİN ÖNEMLİ BİR ÜLKE

“Uçak düşürme” olayından sonra Türkiye-Rusya arasında neler olmaya başladı?

Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki, bu bir siyasi gerginlik. Bu konuda da ülke olarak hep birlikte bir tarafta olmalıyız. Ama ticari açıdan baktığımızda farklı şeyler düşünebiliriz. Rusya bizim için önemli mi değil mi, en önemlisi buna bakmak lazım. Rusya, Türkiye için ticari açıdan önemli bir ülke.

Rusya ile ticaretimizin hacmi ne kadar?

Her ne kadar yazışmalarda yazılarda gördüğümüz Rusya’dan 25 milyar dolarlık mal alıyoruz, 6 milyar dolar mal ihraç ediyorsak da; Rusya ile ticaretimiz bizim gönderdiğimiz ürünlerin değeri çarpı ikidir. Yani şu an 5-6 milyar dolar ihracat deniyorsa da resmi rakamlara baktığınızda ihracatımız 10 milyar dolardan aşağı değil. Çünkü iki ülke arasında bavul ticareti diye bir ticaret şekli var. Merkez Bankası’nın ödemeler dengesi raporuna baktığınızda devletin resmi yayınında bavul ticareti diye bir kalem var.

10 MİLYAR DOLAR İHRACAT

Bavul ticareti de hangi yöne yapılıyor?

Yani yüzde 20-30’ini dışarıya yaptığımızı düşünürsek yüzde 70’si Rusya. 8-9 milyar dolardan bahsedildiği yerde 6 milyar doları Rusya hanesine yazmak gayet doğaldır.  Böyle baktığınız zaman bizimde normal şartlarda Rusya’ya yıllık 12-13 milyardan aşağı bir ihracatımız olmuyor. Bu sadece ihracata dönük bir rakam. Turizmcilerin bahsetmiş oldukları rakamları koyduğunuz zaman, turizm içinde 5-6 milyar dolarlardan bahsedeceksiniz. Yani Rusya ile büyük ticaretimiz var.

UKRAYNA OLAYI SONRASI RUSYA’DA MİLLİYETÇİLİK ARTTI

Rusya “uçak düşürme” olayından sonra Türkiye ile ticareti bitirme noktasına getirecek kadar tedbirler aldı. Sizce neden?

Rusya’da Ukrayna olayından sonra milliyetçilik kat ve kat arttı. Eskiden bu denli bir milliyetçiliği yoktu. Ukrayna ile birlikte milliyetçiliği çok arttı. Bizim gibi onların da milli duyguları fazlalaştı. Her eve Rus bayrağı asılmaya başladı. Yani bu herhangi bir şekilde dışarıda oluşacak şeylere karşı bir bütünlüğü gösteriyor. Bugün Türkiye ile olan bir krize baktığınız zaman Türkiye bize bunu yaptı, oluyor. Niye yaptı, değil. Rusya’dakilerle konuştuğumuzda karşımıza “Türkiye bunu yaptı” çıkıyor. Rusya’da yapılan bir araştırmada; ‘’Kriz sonrasında Türkiye ile işbirliğine son verilmeli mi?’’ şeklindeki soruya alınan cevaplarda, "yüzde 70.40 evet , yüzde 22.33 hayır, yüzde 7.28 kararsızım" şeklinde yanıt alınmış. Buradan gözükende Rus halkının olaya bakışıdır.

Türkiye’nin Rusların gözünde yeri nasıl? Örneğin, bir Gürcistan bir Ukrayna gibi mi görüyor?

Yok, yok… Türkiye algısı Rusya’da çok farklı. Türkiye onlarla bir çözüm ortağı. Yüzyılların vermiş olduğu bir şey var zaten. Bir içiçelik var. Moskova’nın içerisine girdiğiniz zaman içerisinde sadece Rus yok. Kazak var, Türkmen var. Özbek var Azeri var. İş adamlarının çoğuna bakıyorsunuz bu bölgenin insanlarından oluşuyor. Türkiye bakış açıları çok farklı. Rusya’da 3 binin üzerinde Türk şirketi bulunmakta. 30 dan fazla markamızın 700 üstünde mağazası var. Rusya’da çalışan Türk sayısı ise 60 bin üzeri. Evliliklerin sayısı ise 100 bin üstü.

Şimdi yıllarca örülen doku bir anda bitebilir değil mi? Bitmez, bitmeyecekte. Ancak büyük zorlamalar ve zorlanmalar var. Sabır ve sukunet gerekli. [caption id="attachment_12784" align="alignleft" width="500"] Rusya haritası[/caption]

İKİ ÜLKE ARASINDAKİ TİCARET SIFIRA İNMEZ!

Gidişat sıfır ticarete doğru gidiyor gibi geldi, doğru mudur? Sıfır ticarete gitme şansı yok artık. Niye yok sıfır ticarete gitme şansı. Rusya’da da çok global şirketler, yatırım yaptılar. Türk şirketleri ve o global şirketlerin çoğunun ikmali de tedariki de Türkiye üzerinde yapılıyor. Türkiye’de de o firmaların üretim yerleri var. Türkiye’den ticareti engelleme şansları yok. Ayrıca yasaklama Belli katma değerli ürünlerde yok. Ama bunun dışında ‘domates yemek zorunda mıyım’ değilim. Ama Türkiye’de yetişen domatesin 600 - 700 bin tonu Rusya’ya gidiyor. Vazgeçilmez mi, değil elbette.

Tarım dışında hangi sektörler etkilenecek?

Tekstil, ayakkabı sanayi gibi birçok sektör etkilenecek. Esasında bizim oraya domates gönderememizden çok Türk inşaat sektörünün Rusya’da etkilenmesi çok önemli. İnşaat sektörümüz orada etkilenmesi halinde Türkiye’de birçok geriye dönük işletme zarar görür. 100 milyon dolarla tarım ile sübvanse edebilirsin. Ama inşaat sektörünün Türkiye’den götürdüğünü sübvanse etme şansın çok az. Burada geriye dönük çok fazla zararı var. Çünkü çimentosundan demirinden tuttun da fayansından seramiğinden bataryasına penceresine kadar her şey Türkiye’den gidiyor.

Peki hangi sektörler etkilenmeyecek?

Rusya bu yasaklamada kendi üretimini sıkıntıya sokacak herhangi bir hareket yapmadı. Yani üretim noktasında hammaddeler ve makina ve yedek parça noktasında herhangi bir sıkıntı kesinlikle yaşanmayacağını düşünmekteyim. Bir de Rusya’da fabrika kuran Türkler var. Tabi. Benim bütün tereddüttüm, Rusya’da yatırım yapmış orada inşaat sektörü ile ilgili yatırımlar, projeler yapan kişilerin etkilenmesi. Bu etkilendiği zaman geriye doğru çok daha fazla şeyler gelecek. Birincisi, bir insanlar zarar edecek, iki ürün gitmeyecek, üç insanlar çalışamayacak çünkü buradan iş için gönderildi. Rusya’da Türkiye’den çalışmaya giden bir hayli fazla insan var. Onlar etkilenecek. ‘Ben onların oturma izinlerini çalışma izinlerini çizmedim, devam edebilirler diyor’ ama firma çalışamadıktan sonra. İş futbolcu transferine kadar indi. Kesinlikle doğru yani şimdi görünmeyen bir şey var. Rusya bu. Rusya çizdi mi çiziyor. Avrupa Birliği ile ilgili çok büyük bir yaptırıma imza atmış. Ve birçok ürünü almıyorum diyor. Kabul etmiyorum dediği yerde, bir ölçüde açılan penceresi Türkiye. Buna rağmen Türkiye ile de ilişkilerini çizebiliyor. 150 MİLYONLUK RUSYA’NIN 30 MİLYONUNA ULAŞABİLDİK Bundan Rusya yani Rus halkı etkilenmiyor mu? Rublenin dolar karşısındaki sallanışını görüyoruz. Ambargolar öncesi 30 ruble ortalama 1 dolardı, bugün 66 ruble. Yani insanların alım gücünü düşünebiliyor musunuz? Halkta bir ürünü 30 rubleye alırken şimdi 60 ruble veriyor. Maaşı değişmedi. Böyle olduğu zaman halkın feryat etmesi lazım ama Rusya’da bu yok. Rus halkının profili hakkında biraz bilgi verir misiniz? Rusya’da 150 milyonluk bir nüfus var. 10 milyonu lüks içinde yaşıyor. Hiçbir şeyden etkilenmiyor. Gider orada yaşar, burada yaşar, parası ile yaşar. Lüks hayat yaşayan 10 milyon insan Türkiye’den hiçbir şey kullanmıyor. İtalya’dan Fransa’dan alıyordu. Rusya’nın 30 milyonluk kesimi büyük metropollerde yaşıyor. Moskova 20 milyona yakın insan var.  Diğerleri de Petersburg, İvanova, Krasnador, Kazan ve benzeri şehirlerde yaşıyor. Bu yaşayan insanlar etkilenen insanlar yapısındalar. Zaten bu 30 milyon insan Türkiye ile olan ticarette var ve Türk malları kullanıyor. Geriye kalan 100 milyon insan ise Türk malı ile henüz dogru dürüst tanışmadı. Rusya coğrafyasına baktığınızda Moskova‘nın doğusuna mal satan Çin. Biz Rusya coğrafyasında 30 milyonluk kişiye ürün satıyorduk. Onlarla ilgiliydik. O insanlar ne olacak? Biraz daha sıkışacaklar, gelirleri ile oynayacak. Bizim zaten Rusya’nın nüfusunun yüzde 70 ile ilgimiz yok. Ürün satmıyoruz bizim gömleğimizi bizim ayakkabımızı giymiyor. Bizim tarımımız ile ilgisi yok. Bunların büyük kesimi kendi bahçesiyle uğraşıyor. Bu kriz olmasaydı Türkiye-Rusya ticareti daha artar mıydı? Elbette. Türk malları ile Rusya’da tanışmayan yaklaşık 100 milyonluk kesim var. ‘Bu 100 milyonluk kesime doğru da gidelim, oraya özgü ürünler yapalım, maliyeti düşük özellikle Çin’e rekabet edebilecek ürünler yapalım. burada verimsiz çalışan tekstil fabrikamız yokmu, gidelim bu taraflarda eski makinamızı götürebiliriz, oralara yatırım yapabiliriz’ diyorduk. Bunlar önemliydi çünkü orada bir nüfus var ve bu nüfus tamamı ile Çin’in ucuz malları ile yaşıyor. Ama şimdi durum değişti Şimdi tabi ki bu noktadan gene o 100 milyonluk kesime Çin hükmediyor du. Şimdi iç noktalarada girecek. [caption id="attachment_12781" align="aligncenter" width="800"] Ekol Dış Ticaret Genel Müdürü Tamer Dinçşahin[/caption] DOĞALGAZDA FİYATI ARTIRABİLİR, KISINTIYA GİDEBİLİR AMA KESEMEZ! Aynı durum doğalgazda da yaşanır mı? Örneğin, Rusya, birgün çıkıp ‘artık Türkiye’ye doğalgaz vermiyorum’ diyebilir mi? Avrupa Birliği ile ambargo uygulamaya başladıktan sonra en büyük doğalgaz tüketicisi kim? Almanya. Almanya’ya vermiyorum diyebildi mi? Yaptığınız anlaşma da önemli. Önemli olan burada şu: Fiyatı artırabilir mi kısıntıya gidebilir mi? Putin yaptırımlar konusunda hep 1 Ocak’ı işaret ediyor. Yani hep beklenti var: 1 Ocak, 1 Ocak. 1 OCAK Özür beklentisi mi var? Çözüm ile ilgili bir adım beklentisi var. 1 Ocak dediği şeyde biz de onu 1 aylık süreç var gelin bunu bir arada yapalım. Biz olaylara başladığından beri, bu taraftan olaylara baktık. Rusya tarafından olaylara baktığınız ise, turizm ofislerinin kapılarına siviller geçti bir tane bilet kestirmediler. KONTROLLERİ SIKILAŞTIRDI Sizin dediğiniz gibi Rusya’da milliyetçilik artmışsa 2016 yazında Antalya’ya gideceğim diyene vatan haini gözü ile bakarlar. Şöyle söyleyeyim marketler ve mağazalar sivil denetim memurları tarafından denetlenmeye başladı. Türkiye’den gelen ithalat ürünlerinin nasıl ithal edildiğine dair evraklar istendi. Yüzde 25’e yakın ürünlerde sıkıntı yaşandı. bazı ürünlerde evsafına uygun olmayan ürünler tespit edildi. Onlara çok büyük cezalar kesildi. Şu anda hala ürün ithal etmiyor dediğimiz noktada iç noktalarda denetimleri çok büyük oranda arttırdı.Satış magazalarında kontroller arttırıldı. Büyük firmalarımızın depoları ile ilgili yani stok alanları ile ilgili kontroller başladı. Şirket içerisinde evraklar kontrol edilmeye başladı, Rusya’da alıcıyı bile kontrol altına almaya başladı. Bu nedir? Bir bunaltma. Ve taşımacılık da bitti değil mi iki ülke arasında? Türk ihraç ürününü taşıyan Rus plakalı araçlar içeriye girdi. Ama onun dışında Türk ve yabancı ülke plakalı araçlar ülkeye girişlerini izin verilmedi. Geri döndüler. Biz de aynı şekilde birkaç ürünümüzü geri döndürdük. Aynı firmadan aynı ürünü taşıyan biri Türk plakalı diğeri Macar plakalı aracımız 15 gün sınırda bekletildikten sonra Macar aracına giriş izni verildi, ancak Türk plakalı araç geri döndürüldü. Bunun anlamı açık olmalı. Birkaç ürün içeri girmişti. İçeri giren ürünlerde gümrükleme süreçler çok uzun sürüyor. RUSYA İLE TİCARET MANTIK OLARAK DURDU Rus plakalı olanlar dahil mi? Hepsi Türk ihraç ürünlerin gümrükleme sırasında gümrüğe indiriyorsun, ondan sonra ithal ederken, çok fazla denetim, kontrol ek vergi uygulamaları yapılıyor. KTS dediğimiz yani şöyle söylüyor sen 100 lira diyorsun, adam diyor ki benim referans fiyatım var. 150 lira. Sen gel 150 liradan bunun vergisini öde. Normal uygulamalarda bunu yapmıyordu. Şimdi bunu yaptı. Yani, bu normal uygulamam esasında şüphelendiğin zaman ondan sonra diyor sen ispat et, gel al diyor. 3 ay, 6 ay, neyse ispat edemezsen, alamazsın diyor. Denetimler arttı. Kapı denetimlerinde içeri girerken bile ürünü alacak, inceleyecek, evrakına bakacak o da 3 günde mi biter, 13 günde mi biter, 23 günde mi biter, o da bilmiyor. Bu nedenle şu anda ticaret mantık olarak durmuş vaziyette. Öte yandan Türkiye’deki ihracatçı soruyor. Ne yapacağım? Bence olaylar netleşene kadar Beklenecek. Alternatifi yok. İki aracımızı döndürdük. Yüklüydü, geri getirdik. İhracatçı olarak riski üstlenecekse taşımacı olarak alternatif yaratabiliriz. Allah’tan bozulabilir öyle bir mal değildi de geliyor. 3-4 aracımız vardı içeri girdi gümrüklere ki diyaloglar iyi olduğu için, gümrük idarelerinde bugüne kadar temiz çalıştığımız için onlara Allah’tan iki üç günde gümrüklemelerini bitirdiler. İthalat izinlerini verdiler.Bir de, senin oradaki relasyonlarına bağlı. Diyaloglarına bağlı, gümrük idaresi ile olan, resmi makamlarla ile olan. Bugüne kadar senden bir şey görmemişse, sana da ters ama, sen biraz daha öndesin. RUSYA’YA AYDA 3 BİN SEFER YAPILIYORDU Türkiye’den Rusya’ya Ro-Ro dahil ayda kaç TIR gidiyordu? Toplamda aylık Türkiye’den Rusya’ya giden araç sayısı 3 bine yakın. 3 bin sefer şu an yapılamıyor. Siz Ekol Dış Ticaret olarak sadece Rusya’ya mı çalışıyordunuz? Ekol Dış Ticaret, Rusya ağırlıklı çalışıyor. Büyük oranda Rusya. yüzde 70, yüzde 80’lerde Rusya. Şu an elemanlar çalışmıyorlar mı? Çalışıyorlar. Çalışıyorlar ama ileriye yatırım yapıyorlar. RUSYA İLE BELGE SORUNU KALMADI! Siz dahil Rusya’ya çalışan Türk lojistik firmaları şu anda ne yapıyor? Bekliyorlar. Şu anda hepsi bir beklenti içerisinde. Rusya krizi tek bir şeyi çözdü: Artık Rusya ile belge sorumuz yok. Araç gitmiyor, belge sorunu yok. İlginç başka bir şey daha var dikkat edin; bugüne kadar her sektör kendi zararlarını açıkladı. Turizmciler, gıdacılar, inşaatçılar. Hiç kimse taşımacılık sektörünün ne zarar yaptığını, ne olduğunu hiç kimse sormadı, söylemedi, yazmadı. Siz biliyor musunuz onu? Hayır rakamsal olmasa bile dikkat edin, hiç kimsenin taşımacılık sektörünün ne kadar zarar ettiğini konuştuğu yok. 2 BİN ARAÇ NEREYE GİDECEK Ayda 3 bin sefer şu an Rusya’ya yapılmıyor? Bu 3 bin sefer kaç araca denk geliyor? 3 bin seferi şöyle hesaplayabiliriz; Bu taşımaların yarısı Türk plakalı araçlarla yapılmaktaydı. Bunun açıklasıda ‘’Türkiye’den Rusya’ya Türk plakalı araçlarla ortalama aylık 1500 sefer’’ di. Bir aracın ayda 1.2 – 1.3  servis attığını varsayarsak 1250-1500 araç şu an taşımacılık yapmıyor, yapamayacak demektir. Bunu söylerken Rusya üzerinden yapılan transit Türki Cumhuriyetleri taşımalarınıda gözardı etmemek gerekir. Bu taşımalarda artık alternatif güzergahlardan ‘’ Azrbaycan ve İran ‘’ üzerinden yapılmak zorunda. Buda maliyet ve zaman demek. 1500 araç atıl düzeyde kalacak öyle mi? Rusya’ya taşıma yapan firma ve araç yapılarına bakarsak evet. Ve bu araçlar iş arayacak? Tabi. Bu da taşımacılık sektörünün yüzde 5-6’ine denk gelir. Bir taşıma açığı olacak. Bu araçlar nereye taşıma yapmaya başlayacak? Hiçbir yere yapamaz. Standartlara uyması lazım. Standartlara uymuyorsa Avrupa’ya yapamaz. Pazar yaratılabilecek olan dogumuzdaki ülkelere olabilir, ancak pazar arttırılabilirse. Çevremizde ticaret yapabileceğimiz bir tek Irak kaldı. Yani Kuzey Irak. Bir de Bulgaristan ile Yunanistan üzerinden Avrupa. Türkiye aslında kıstırılmış vaziyette değil mi? Ticarete baktığınız zaman ihracatın düştüğü bir dönemdesiniz. Bu sene her ülke için ihracattaki azalmayı görüyoruz. Toplamda yüzde 9’lardan, yüzde 10’lardan, bahsediyoruz. İhracatın ve dış ticaretin bu kadar azaldığı bir dönemde, taşımacı gözüyle bakacak olursak bir ülkedeki pazar payının kaybedilmesi ve o ülkeye giden 2 bin aracın başka bir pazara yönlenmeye çalışmasını düşünün. Arz talep dengesinin nasıl bozulacağını düşünün. Ve bunların nasıl döneceğini düşünün. Bunların hepsini üst üste koyduğunuz zaman farklı bir şey çıkıyor. Taşımacılık sektörünün mutlaka masaya yatırılması, Rusya ile ilgili bir bütün içerisinde parçanın da önemli bir yer olduğunu bilmek lazım. Buna göre davranmak lazım. 150’DEN FAZLA NAKLİYECİ MAĞDUR Sizin bildiğiniz kaç firma Rusya’ya taşımacılık yapıyor? Hatay Mersin nakliyecilerinin büyük kısmı frigo taşımacısı ve yoğun olarak Rusya pazarına çalışıyor. Bunların sayısı 50’nin üzerindedir. Diğer bölgelerdeki nakliyecileri de eklediğimizde 150’nin üzerinde nakliyecinin Rusya krizinden etkilendiğini söyleyebiliriz. BU BÖYLE KALMAZ Peki sizin iki ülke krizi ile ilgili öngörünüz nedir Ne olacak? Bu böyle kalmaz. Rusya ile Türkiye iki dost ülke. Bu gerginlik devam eder, belli bir süre sonra da çözülür. Benim korkum şu: Rusya kuralları. Rusya ile bugüne kadar yaşadığımız krizlere baktığımız zaman taşımacılık ve dış ticarette olay bitse bile bu etkileri bir yıl iki yıl sürüyor. Sert kurallar, yumuşamıyor. Yani bu bizim için Rusya pazarının 2016’da zor geçeceğini çok net gösteriyor. Son olarak eklemek istediğiniz bir şeyler var mı? Türkiye için Rusya önemli bir pazar. Bu problem siyasi bir sorun ama ticari olarak baktığımızda bir an önce çözülmesi lazım. Bizim hep Rusya’dan çekindiğimiz taraf, Rusya kuralları ağırdır bir anda tepki alır çünkü, 24 saat içerisinde dikkat edin birçok karar aldı. Kremlin’den çok çabuk karar çıkıyor ve uygulanıyor. Geriye dönüşü çok zor oluyor. Bizim açımızdan bakıldığında; ticaret bir şekilde farklı ülke araçlarıyla, farklı ürün çeşitleriyle bir şekilde yapılmaya çalışılıyor ancak taşımacılıkla ilgili ticaret hakikaten büyük etkilendi. Birçok uluslararası nakliyeci birçok noktada ne yapacağını düşünüyor.

Etiketler :