ELEKTRONİK YOL GEÇİŞ BELGESİ OLAMAZ MI?

Bilişim ve iletişim çağında yaşadığımız bir gerçek. Artık sürücüsüz motorlu taşıtlar, sanal paralar, “blockchain” platformları üzerinden ticareti konuşur olduk. Çok değil daha 20 sene önce kağıt ortamında düzenlenen vergi beyannameleri, gümrük beyannameleri elektronik ortamda üretiliyor. Bankada hesap açmak, bankadan para transfer etmek gibi birçok işlemi elektronik ortamda yürütür hale geldik. Kağıt faturadan “e-fatura”ya geçtik. Seferdeki TIR kamyonumuzu araç takip sistemleri ile cep telefonlarından bile izliyoruz. T1 Belgesi, T2 Belgesi gibi transit beyannameleri elektronik ortamda üretilir oldu. Bir yazılım da TIR Karnesi takip programları konusunda geliştirildi.

Dünyadaki hal ve gidişat böyle iken, bulunmayınca can sıkan Yol Geçiş Belgesi’ni bir türlü elektronik ortama taşıyamadık. Bu konuda hâla “Taş Devri”nde yaşandığı bir gerçek.

Önce iki ülkenin kara ulaştırmasından sorumlu heyetleri bir araya geliyor. Kara Ulaştırması Karma Komisyon toplantısı yapıyor ve bir iki gün süren müzakereler sonucunda takip eden yılda kullanılacak yol geçiş belgesi kontenjanları belirleniyor. Bu mutabakat bir protokole bağlanıyor ve ilgili ülkelerin siyasi otoriteleri tarafından onaylanıyor.

Ardından protokole taraf ülkelerin Ulaştırma Bakanlıkları diplomaya benzer bir kağıt üzerine kontenjan sayısı kadar “Yol Geçiş Belgesi” bastırıyor. Bunların ikili geçiş için mi, transit geçiş için mi, boş geçiş için mi olduğu hususları da belgelerin üzerine basılıyor.

Sıra bu belgelerin karşı ülke Ulaştırma Bakanlıklarına aktarılmasına geliyor. Dönem itibarıyla tahsis edilen miktardaki bu belgelerin kargo ile aktarılması da ayrı bir sorun oluşturuyor. Anılan bakanlıkların kargo tahsisatının bulunmaması ya da kalmaması bile belge transferlerini geciktirebiliyor.

Belge için sıkışan Türk nakliyecileri başkonsolosluklardan aldıkları bu yükleri ücret karşılığı olmaksızın taşıyarak Türkiye Ulaştırma Bakanlığına teslim ediyor. Sıra geliyor bu belgelerin ilgili Ticaret Odalarına aktarılmasına. Bu süreç de istenilen hız ve etkinlikte gelişemiyor. Belge Dağıtım Ofislerindeki bürokrasi ise ayrı bir alem: ”Geçiş Belgeleri Dağıtım Esasları Yönerge”sinde belirtildiği gibi, yol geçiş belgesi almak isteyenler bir dilekçe ekinde, noter onaylı vekaletname, TIR Karnesi veya ATA Karnesi, Transit Refakat Belgesi, İhracat Gümrük Beyannamesi, iade edilmek üzere önce kullanılmamış özel tip yol geçiş belgesi gibi bir yığın belgeyi Belge Dağıtım Ofislerine sunmak zorunda.

TIR Kamyonunun geçeceği her ülke için temin edilmiş birden fazla yol geçiş belgesinin şoför tarafından kaybedilmeden ya da karıştırılmadan ilgili ülke otoritelerine teslimi de ayrı bir stres kaynağı oluyor.

Belgenin üzerine araç plakasını yazdın mı yazmadın mı? Belge üzerinde karalama var mı yok mu? Üzerine çay dökülmüş ya da köşesi hafif yırtılmış belge kabul edilir mi edilmez mi? Sorun yaratmak istersen ortam müsait!  Karşı ülke idarelerinde çalışan memurların haleti ruhiyelerine göre biz dizi bürokrasi ile boğuş boğuşabilirsen!

İyi de kardeşim bilişim çağında bunca bürokrasiye ne gerek var? Neredeyse dış ticareti ve taşımacılığı ilgilendiren tüm belgeler elektronik ortama aktarılmış iken neden yol geçiş belgeleri için böyle bir platform oluşturulmaz? Bunun için mutlaka başka ülkelerin mi öncülük etmesi gerekir?

Geliştir bir yazılım, kur bir platform, tek tek her muhatap ülke ile KUKK toplantılarında müzakere et. Karşı ülke de mutabık kalırsa sendeki yazılımı karşı ülkenin Ulaştırma Bakanlığında da kur. Sonra protokolle belirlediğiniz belge adet ve çeşitlerini sisteme yükle. Araç sınır kapısına geldiğinde memur aracının plakası ile sistemdeki bir belge numarasını örtüştürsün ve onaylasın. Karşı ülke memuru da plakayı yazdığında bu Yol Geçiş Belgesinin belgenin elektronik görüntüsüne ulaşsın. Sistem kontenjan sayısı kadar belge ürettiğinde kilitlensin. İki ülke arasında kurulacak bu sistemin başarısı ve etkinliği diğer ülkelerin de dikkatini çekecektir. Sırasıyla her yenilenen KUKK’da sisteme bir ülkeyi daha ilave et. İki yılda en az 20 Avrupa ülkesi ile bu konuda mutabakata varılacağına iddiaya girerim. İşte sana “Elektronik Yol Geçiş Belgesi Sistemi” (ya da EYGBS). 

“Neden bu zahmete ben katlanayım? Karşı ülkeler neden böyle bir sistem ve yazılım geliştirmiyor da ben yapıyorum?” diyorsan, “AB üyesi olmadığı halde Avrupa’ya karayolundan en fazla yük taşıyan iki ülkeden birisin de ondan” diyorum. Yani onlardan çok bizim böyle bir sisteme ihtiyacımız var. Bu nedenle öncüsü de biz olmalıyız.

Yazılım maliyetini ise bir yıl boyunca matbaalara bastırdığın diploma benzeri yol geçiş belgeleri ve onların kargo bedelleri bile karşılar.

Sahi, yaşadığımız bilişim ve iletişim çağında yol geçiş belgeleri neden elektronik bir sisteme aktarılmaz?

Cahit Soysal/csoysal@uysen.com  

Önceki ve Sonraki Yazılar