İNGİLTERE İLE TİCARET VE TAŞIMACILIK

2016 yılında İngiltere’de yapılan referandum sonucunda Avrupa Birliği üyeliğinden ayrılma yönündeki karar, başta AB üyesi ülkeler olmak üzere, birçok ülkede şok yaşanmasına neden olmuştu. Kuruluşundan bu yana, ilk kez bir ülke AB üyeliğinden kendi iradesi ile ayrılmak istiyordu.

Yabancı göçmenlerden çok şikayetçi olan İngilizler işlerini kaybediyor ve giderek yoksullaştıklarını hissediyorlardı. Göreli olarak Türkiye dahil bazı Doğu Avrupa ülkelerinin daha hızlı büyümesi, ülkedeki gerginliği iyice artırıyordu.

İngiltere, Avrupa Birliği içerisinde sürekli öne çıkan yanlış politikalardan şikayet ediyor, Birliğin olaylar karşısında yavaş tepki verdiğini ve önlemleri geç aldığını söylüyordu. Gerçekten de Avrupa Birliği’nde çarklar ağır işliyordu. Avrupa Birliği içindeki müzakerelerde Avusturya, Slovenya, Hırvatistan, Danimarka, Çekya, Slovakya, Polonya, gibi akraba ülkeler Almanya’nın yanında yer alıyor; İngiltere kendisini yalnız hissederek AB’ne iyice soğuyordu.

Bu gerekçelerle 2016’da ülkede yapılan referandumdan “ayrılık” kararı çıkmıştı.

Şimdi ne olacaktı? Bu ülkeyle nasıl ticaret yapılacak, ihraç yükleri nasıl bu ülkeye taşınacaktı? İngiltere Türkiye’nin en önemli ticari partnerlerinden birisiydi ve Türkiye’nin nadir ticaret fazlası verdiği ülkeler arasında sayılıyordu. Nitekim 2019 yılında Türkiye bu ülkeye 11,2 milyar dolarlık ihracat yaparken, İngiltere’den 5,6 milyar dolarlık ithalat yapıyordu. Yani iki ülke arasındaki ticaret hacmi 16,8 milyar doları bulmuştu.

BREXIT diye adlandırılan bu beş yıllık dönemde, İngiltere önce Avrupa Birliği ile müzakerelere başladı ve ülkenin AB bütçesine ilişkin taahhütlerinden kaynaklanan yüklü bir “ayrılık ücreti” ödemeyi kabul etti. Taraflar arasında Serbest Ticaret Anlaşması müzakerelerine geçildi.

Birleşik Krallık bununla yetinmeyerek, başta Türkiye olmak üzere, Avrupa Birliği’nin STA imzaladığı birçok ülke ile eş zamanlı olarak STA müzakerelerine başladı. Bu bağlamda, 24 Aralık 2020 tarihinde İngiltere ile Avrupa Birliği arasında ayrılık anlaşması olarak tanımlanan “Ticaret ve İşbirliği Anlaşması” imzalandı. Eş zamanlı olarak Türkiye ile de müzakereler sürdürüldüğünden, bu tarihten beş gün sonra 29 Aralık 2020 tarihinde Ankara’da “Türkiye Cumhuriyeti ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı Arasında Serbest Ticaret  Anlaşması” da imzalandı.

İki ülke arasındaki mal ticaretinden gümrük vergisi alınmayacağını hükme bağlayan Türkiye – Birleşik Krallık Serbest Ticaret Anlaşması’nda;

  • Mal Ticaretinde Pazara Giriş ve Menşe Kuralları
  • Gümrükler ve Ticaretin Kolaylaştırılması
  • Ticarette Teknik Engeller
  • Ticaret Politikası Önlemleri
  • Sağlık ve Bitki Sağlığı Önlemleri
  • Rekabet
  • Kamu Alımları
  • Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları
  • İdari ve Kurumsal Hükümler
  • Anlaşmazlıkların Halli

Konularına ilişkin hükümler yer aldı.

Bu Anlaşma ile, “Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşması”, Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş  Anlaşmasını  Tadil   Eden  Protokole  Ekli Ticaretin  Kolaylaştırılması  Anlaşması  (27 Kasım 2014 tarihli Karar) hükümleri de benimsendi. Bu bağlamda, taşımacılık ve ticaret önüne teknik engeller konulmaması yönünde anlaşmaya varıldı.

Anlaşmanın “Transit ve aktarma” başlıklı 3.16 maddesinde şu hükümlere yer verildi:

“Her bir Taraf:

a)Kendi ülkesinde aktarım işlemlerinin ve transit sevkiyatların kolaylaştırılmasını ve etkili kontrolünü sağlayacaktır;

b)Ticareti kolaylaştırmak amacıyla bölgesel transit düzenlemelerini teşvik etmeye ve uygulamaya çalışacaktır;

c)Transit trafiği kolaylaştırmak üzere kendi ülkelerindeki ilgili tüm makamlar ve kurumlar arasında iş birliği ve koordinasyonu sağlayacaktır; ve

d)İthali amaçlanan eşyanın, gümrük kontrolü altında kendi ülkesi içinde bir gümrük idaresinden, eşyanın serbest bırakılacağı veya gümrükten çekileceği kendi ülkesindeki başka bir gümrük idaresine taşınmasına izin verecektir.”

Bu arada, STA’nın “Cezalar” başlıklı 3.13 maddesinin 2 inci fıkrasında “Her bir Taraf, gümrük kanunları, yönetmelikleri, ya da usule ilişkin kurallarının ihlali durumunda, cezaların, kanunları çerçevesinde orantılı ve ayrımcılığa yol açmayacak şekilde olmasını sağlayacaktır” hükmüne de yer verildi.

Herkesçe bilindiği gibi, 4458 sayılı Gümrük Kanununun 235/5 maddesinde yer alan  “Türkiye Gümrük Bölgesine getirilen ve varış gümrük idaresine karayolu ile sevk edilmek üzere transit rejimine konu edilen serbest dolaşımda olmayan eşyanın, yapılan kontrol veya muayene sonucunda, beyan edilenden belirgin bir şekilde farklı cinste olduğunun tahlil, teknik inceleme ve araştırmaya gerek olmaksızın tespiti hâlinde fiilin niteliğine” … “Farklı çıkan eşyanın beyan edilen eşyadan farklı şekilde, ithalinin lisansa, şarta, izne, kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik belgesine tabi olması durumunda farklı çıkan eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para cezası verilir” hükmü halen yürürlükte.

Bu bakımdan, anılan STA’da yer alan “ihlalle orantılı olmayan ceza uygulanmaz” hükmünün  daha bu günden 4458 sayılı Gümrük Kanununun 235 inci maddesinin 5 fıkrası hükmü ile  uyumsuz olduğunu söylemek yanıltıcı olmayacaktır.

Cahit Soysal (cahit.soysal@gmail.com)

Önceki ve Sonraki Yazılar