“İlaç Lojistiğinde Soğuk Zincirin Kırılmaması Gerekiyor”

“İlaç Lojistiğinde Soğuk Zincirin Kırılmaması Gerekiyor”

144 adet hafif ticari ve 90 adet motosikletten oluşan bir araç filosuna sahip olduklarını belirten İstanbul Eczacılar Kooperatifi Lojistik Müdürü Özgür Yüksel, “169 tane rotamız var. Bu rotalarda günde 560 sefer yapıyoruz. Şu anda 234 tane araçla eczanelere ilaç sevkiyatı yapıyoruz. Günde ortalama 38 bin 500 kilometre yol yapıyoruz ve ayda 1 milyon kilometreyi geçiyoruz” diyor. RÖPORTAJ: ŞENEL ÖZDEMİR / senel.ozdemir@yesillojistikciler.com

ÖZEL RÖPORTAJ - Türkiye ilaç dağıtım sektöründe 1970’li yılların sonlarında kaos yaşanıyor. Bu durum üzerine eczacılar bir araya gelerek soruna çözüm arıyor. Kooperatifleşme çözümü öne çıkıyor. Eczacılar, ilk kooperatiflerini 1978 yılı sonlarında Manisa’da kuruyor. Bu girişimi diğer bölgeler de hizmet veren eczacıların girişimleri izliyor ve 1989 yılın da tüm bu girişimleri aynı çatı altında toplayan Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği (TEKB) kuruluyor. Aynı süreçte; eczacıların yoğun olarak hizmet verdiği İstanbul’da sürdürülen çalışmalar ve yapılan girişimler sonucunda 1989’da İstanbul Eczacılar Kooperatifi (İstanbul Ecza Koop) kuruluyor. Bu yıl 25. yılını kutlayan İstanbul Eczacılar Kooperatifi bünyesinde şu an 900 civarında çalışan bulunuyor. İstanbul Eczacılar Kooperatifi, günümüzde 16 şubesiyle 20 ilde hizmet veriyor. Merkez dahil bu şubelerin 9’u İstanbul’da 3’ü Ankara’da ve diğerleri de Kastamonu, Zonguldak, Diyarbakır ve Edirne’de yer alıyor. Kooperatife bağlı 4 binden fazla üye eczane bulunuyor. İstanbul Eczacılar Kooperatifi’nin çalışma şekli, ilaç lojistiği, depolama ve dağıtımda yapılması gerekenler,  uygulamalar ve sektörün geleceğini şekillendirecek olan İyi Dağıtım Uygulamaları konuları hakkında www.yesillojistikciler.com olarak İstanbul Eczacılar Kooperatifi Lojistik Müdürü Özgür Yüksel ile görüştük…

4 BİNDEN FAZLA ÜYE ECZANE

4 binden fazla üye eczanesi bulunan İstanbul Eczacılar Kooperatifi’nde sistem nasıl işliyor? Konuyla ilgili İstanbul Eczacılar Kooperatifi Lojistik Müdürü Özgür Yüksel şunları anlatıyor: “Eczanelere satış yapabilmemiz için kooperatife üye olmaları gerekiyor. Kooperatif üyeleri kooperatif ortağı olarak pay sahibi oluyorlar. Bize üye olmayan bir eczaneye ilaç dağıtımı yapamıyoruz. Bununla ilgili de bir üyelik sürecimiz oluyor. Kooperatifimize üye olmak için başvuran eczanelere, Yönetim Kurulumuz tarafından üyeliği onaylandıktan sonra  satış yapmaya başlıyoruz. Biz sadece üye eczanelerimize satış yapıyoruz, dolayısıyla hastanelere, diğer özel kurumlara ya da bireylere herhangi bir şekilde ilaç satışı yapmıyoruz.”

25 YAŞINDA

Türkiye’de İstanbul Eczacılar Kooperatifi dahil benzer faaliyette bulunan 4 kooperatifin sektörde faaliyet gösterdiğini söyleyen Özgür Yüksel, bu kooperatiflerin birleştiği bir üst yapının yer aldığını, bu yapının adının da Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği  olduğunu belirtiyor. İstanbul Eczacılar Kooperatifinin  25 yıllık geçmişinin bir başarı öyküsü olduğunu vurgulayan Yüksel, eczacıların bir araya gelerek kendi ilaçlarını üretici firmalardan alıp dağıtımını yapacak ekonomik ve sosyal bir organizasyona sahip olmasının çok önemli olduğunu kaydediyor. Pazarda zaten ilaç lojistiği yapan 3 büyük deponun bulunduğunu hatırlatan Yüksel, Eczacı Kooperatifleri'nin  ilaç lojistiğindeki toplam payının yüzde 18-19 civarında olduğunu söylüyor.

6 BİN 200 ÇEŞİT İLACIN DEPOLANMASINI VE DAĞITIMI YAPILIYOR

İstanbul Eczacılar Kooperatifi'nin İstanbul Yenibosna’daki merkezinde bulunan depoda bir araya geldiğimiz Özgür Yüksel, “Depoda kaç çeşit ilaç bulunuyor?” şeklindeki sorumuzu şöyle cevaplandırıyor: “Depomuzda 6 bin 200 civarında ilaç çeşidi var. En çok ilaç çeşitliliği merkezde var. Şubelerde bu çeşitlilik sayısı 4 bin 5 bin arasında değişiyor. Depolarımızda ilacın yanı sıra ilaç dışı sağlık ürünleri dediğimiz ürünler de bulunuyor. Bu ürünlerde de 10 binden fazla çeşit var. Biz piyasada satılan bütün ürünleri merkezimizde bulundurup hizmet verme gayreti içindeyiz. Türkiye’de faaliyeti olup satışı olan bütün firmaların ürünlerini alıyoruz ve onu eczacılarımıza dağıtıyoruz.”

SÜREÇ NASIL İŞLİYOR?

Özgür Yüksel’e, İstanbul Eczacılar Kooperatifi’nin eczanelere ilaçların dağıtımını nasıl yaptığını ve sürecin nasıl işlediğini soruyoruz. Özgür Yüksel, süreci şöyle anlatıyor: “İlaç firmaları üretimi yaptıktan sonra ilaçları varsa kendi depolarında tutuyor ya da üçüncü parti lojistik firmalarına depolamaları ve dağıtım yapmaları için veriyor. Bu lojistik firmaları önceden sadece ilaçların taşımasını yapıyorken bugün artık depolama, karekodlama, paketleme gibi katma değerli hizmetleri de  yerine getiriyorlar. Yani üretilen ilaç ya üretici firmanın deposunda ya da üçüncü parti lojistik firmasının deposunda depolanıyor ve ecza depolarının verdiği sipariş miktarında ecza depolarına ya üretici firmanın kendisi ya da lojistik firması sevkini yapıyor, genelde de lojistik firmaları ile çalışıyorlar. Lojistik firmalarından bize gelen ilaçları depolayıp üyemiz olan eczanelere sipariş taleplerine göre dağıtımını yapıyoruz. Tüm bu sürecin yanı sıra ilaç firmaları için 2010 yılında, ecza depoları için 2012 yılında uygulamaya başlayan İlaç Takip Sistemi(İTS) ile ilacın her bir aşamasında  karekodlar tek tek okutulup kayıt altına alınıyor. Bu bilgiler Sağlık Bakanlığına gönderilerek ilacın üretimden, hastaya verilişine kadar her adım takip ediliyor.” İlaç lojistiğinde İstanbul içi ve dışı teslimatların  farklılık arz ettiğini söyleyen Yüksel, “İstanbul içine yapılan tüm taşımalar üretici firma sorumluluğunda ve taşıma ücretini üretici firma ödeyerek lojistik firmalarına yaptırıyor. İstanbul içi teslime biz ücret ödemiyoruz ama üreticiler İstanbul dışınaücretsiz  teslimat yapmıyor ve bu teslimatları ı ya ambara ya da kendi anlaştıkları lojistik şirketlerine veriyor. Biz İstanbul Eczacılar Kooperatifi olarak ambarlarla çalışmıyoruz. İlacın yanına hiçbir ürünün konulmadığı, sadece ilaç taşıyan bir lojistik firmasıyla çalışıyoruz.. Bu lojistik firması bizim adımıza lojistik firmalarından ürünleri teslim alıyor ve bizim İstanbul dışı şubelerimize sevkiyatını yapıyor” diyor. Üçüncü parti lojistik firmaları tarafından kendilerine ulaşan ilaçların önce miat, fiyat, adet ve ambalaj kontrolünü yaptıklarını belirten Yüksel, tüm bu işlemlerden sonra ürünleri depolarına alarak raflarına koyduklarını ve satılabilir hale getirdiklerini kaydediyor. Yüksel, sonraki süreçte ise eczanelerden gelen siparişler doğrultusunda küçük küçük elleçlemeler yaparak ürünleri hazırladıklarını ve eczanelere sevk etmek üzere araçlara koyduklarını belirtiyor.

“ARAÇLARIMIZ AYDA ORTALAMA 1 MİLYON KİLOMETRE YOL YAPIYOR”

İstanbul Eczacılar Kooperatifi olarak şu anda 133 tane küçük, 11 tanesi de büyük hafif ticari araç olmak üzere 144 adetlik bir araç filolarının bulunduğunu belirten Yüksel, bu filoya ek olarak ise acil sevkiyatlar için 90 adet motosiklete sahip olduklarını kaydediyor.  Yüksel, “169 tane rotamız var. Bu rotalarda günde 560 sefer yapıyoruz. Şu anda 234 tane araçla eczanelere ilaç sevkiyatı yapıyoruz. Günde ortalama 38 bin 500 kilometre yol yapıyoruz ve ayda 1 milyon kilometreyi geçiyoruz” diye konuşuyor.

“FİLOMUZA ELEKTRİKLİ ARAÇ ALACAĞIZ”

İstanbul Eczacılar Kooperatifi çevrecilik ve sürdürülebilirlik konusunda da bir çalışma yapıyor. Filolarına elektrikli araç almak için görüşmeler yaptıklarını söyleyen Yüksel, filolarındaki tüm araçların ayda 1 milyon kilometre yol yaptığını ve bundan dolayı uzun rölanti sürelerinin ortaya çıktığını söylüyor.  Ayda 175 bin dakika rölantilerinin olduğunu bunun da 10-12 bin TL’lik bir rakama denk geldiğini belirten Yüksel, amaçlarının bu süreyi minimuma indirmek olduğunu ifade ediyor.

“GÜNDE ORTALAMA 450-500 BİN KUTU SİPARİŞ HAZIRLIYORUZ”

İstanbul Eczacılar Kooperatifi olarak günde yaklaşık 25 bin fatura bastıklarını, bunun bazı e-ticaret depolarından daha fazla olduğu bilgisini veren Yüksel, “Günde ortalama 450-500 bin kutu sipariş hazırlıyoruz. Bazı günler özellikle pazartesi günleri 800 bine yakın kutu hazırladığımız oluyor. 2015 yılı içinde yani 2 aylık dönemde bir günde en çok hazırladığımız kutu sayısı 825 bin adet oldu. Hazırladığımız kutu kadar mal kabul operasyonumuz da var.  Günde yaklaşık 4 bin 500 –5 bin kalem, 450 – 500 bin kutu mal kabul yapıyoruz”

“İLAÇ TALEBİNİ 1.5 SAAT İÇİNDE KARŞILAMAYI HEDEFLİYORUZ”

“İlaç lojistiği,  üreticiden hastaya fiziksel ilaç hareketi ile birlikte bilgi akışının etkili ve verimli bir şekilde planlanıp denetlenmesi” diyen Yüksel, amaçlarının doğru ürünü, doğru zamanda, doğru yere teslim etmek olduğunu söylüyor. Eczaneden gelen ilaç talebini 1.5 saat içinde karşılamayı hedeflediklerini belirten Yüksel, günümüzde ecza depoları arasındaki rekabetin satış koşulları ve hizmet kalitesi olarak yaşandığını belirtiyor.

İLAÇ LOJİSTİĞİ VE SOĞUK ZİNCİR

İlaç lojistiğinin regülasyonları ve denetlenmesi açısından oldukça zor olduğunun altını çizen Yüksel, özellikle soğuk zincir ürünleri de  olması nedeniyle zincirin kırılmamasının çok önemli olduğunu vurguluyor.

İLAÇLARIN DEPOLANMA SICAKLIKLARI NEDİR?

İlaçların depolarda saklanma koşulları hakkında da bilgi veren Yüksel, “İlaçlar depolarda üç grup halinde saklanıyor. Bu grupların ilki 2 - 8 derece dediğimiz soğuk zincir, 8-15 derece dediğimiz serin gurubu var. Şu an serin grupta depomuzda ilaç çeşidi yok zaten 8-15 derece aralığında saklanan 2-3 ilaç çeşidi bulunuyor. Bir de oda sıcaklığı olarak bilinen 15-25 derece aralığında depolanan ilaçlar yer alıyor. Depolarda +2 derecenin altında ilaç saklanmıyor. Depolarda ilaçların bu üç koşul aralığında saklanması gerekiyor. Zaten bu üç koşul regülasyonlara dahil. Yönetmeliklerde bu bize söyleniyor hem de İyi Dağıtım Uygulamaları (Good Distribution Practice / GDP) Kılavuzu ile bu şartları bize bildiriyorlar. Biz sahip olduğumuz Kalite Yönetim Sistemleri Belgesi gereği hem kendimizi denetliyoruz hem de Sağlık Bakanlığı ve ilçe sağlık müdürlükleri tarafından denetime tabiyiz. İlacın tüm aşamaları bu konuda  regülasyona tabi. Ürünün bulunduğu yerde ilaç dışı başka ürünün bulunup bulunmadığı, ürünün yere temas etmemesi gibi birçok regülasyon aranıyor” diyor. Y

ENİ GDP KILAVUZU ŞU AN TASLAK HALİNDE YAKINDA ÇIKACAK

GDP Kılavuzu’nun yenilenip daha detaylı ve ilaca daha önem verecek şekilde düzenlenmesiyle ilgili çalışmaların yapıldığını ifade eden Yüksel, konuyla ilgili Mart ayı sonunda Konya’da bir toplantının gerçekleştirileceğini belirtiyor. İstanbul Eczacılar Kooperatifi olarak GDP ile ilgili uygulamaları ve gelişmeleri yakından takip ettiklerini ifade eden Yüksel, “İyi Dağıtım Uygulamaları yani GDP Kılavuzu çıktıktan sonra  depolara bir takım maliyetler getirecek ama ilacın kontrollü bir şekilde daha sağlıklı ve daha güvenli  taşınması ve depolanmasına fayda sağlayacaktır. GDP yenileniyor ve yenisinde çok daha fazla detay ve kriter var. Eskisine göre daha detaylı bir GDP çalışması yapılıyor ve yakın zamanda da çıkacak. Bu durum maliyet olarak daha fazla yatırım yapmamıza neden olacak. Çünkü araç içleri frigo olacak, ısıyı sürekli takip etmemiz gerekecek.  İlaç sağlığı için önemli adımlar ama ecza depoları için bir yatırım gerektirecek.Şu ana kadar bu konuda gerekli kurallar yerine getiriliyordu ama GDP Kılavuzu ile Avrupa’daki standartların sektöre getirilmesi  amaçlanıyor. Şu an  GDP Kılavuzu bir taslak halinde ve üzerinde çalışmalar devam ediyor. Ürünün depolanması ve dağıtımı ile ilgili bütün kuralları ortaya koyuyor. Bu kılavuz bize hangi şartlarda denetleneceğimizi söylüyor. İlaç üreten firmaların kendi depoları da bu iyi dağıtım uygulamalarına tabi olacaklar” diye anlatıyor.

GDP KILAVUZU NEDİR? İLAÇ LOJİSTİĞİNE NELER GETİRECEK

İlaçlar ve Ecza Deposunda Bulundurulan Ürünler İle İlgili İyi Dağıtım ve Muhafaza Uygulamaları (GDP) Kılavuzu 20 Ekim 1999 tarihli ve 23582 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan "Ecza Depoları ve Ecza Depolarında bulundurulan Ürünler Hakkında Yönetmeliklerin 26.maddesi gereği yürürlüğe konulmuş olan ve ilacın bulundurulması gereken tüm yerlerdeki koşulların güvenilir ve sağlıklı olmasını güvence altına alan bir kılavuzdur. Günümüze kadar tüm ecza depoculuğu faaliyetleri (İlaç Lojistiği) belirtilen kılavuzun getirdiği zorunluluklar kapsamında yapılıyor ve denetleniyor.
Mevcut kılavuz ile ilaç bulundurulan ve depolanan tüm alanların ruhsat sahibi olması gerektiği ve kılavuzda belirtilen gerekliliklerin bir eczacı sorumluluğunda yerine getirilmesi gerektiği belirtiliyor.
Mevcut GDP Kılavuzu personel başlığı altında depolarda çalışan kişilere gerekli eğitimlerin verilmesini, ve kayıt altına alınmasını; kilit personellerin görev tanımlarının ve sorumluluklarının net olarak belirlenmesini, personellerin periyodik sağlık kontrollerine tabi tutulmalarını belirtiyor.  Bina ve tesis başlığı altında yangına karşı tedbirlerin alınması gerektiği; mal kabul, sevkiyat, depolama ve benzeri alanların birbirinden ayrı olmaları gerektiği; depo alanlarının yer, duvar ve tavanlarının su geçirmez, kolay temizlenebilen, dayanıklı malzemelerden yapılması gerektiği kaydediliyor.
Depolama başlığı altında özel sıcaklıkta saklanması gereken ürünler için gerekli önlemlerin alınması gerektiği, sıcaklık takiplerinin yapılması gerektiği, uyuşturucu ve benzeri özel ürünlerin kilitli alanlarda saklanması gerektiği, miadı geçmiş, imha edilecek ve benzeri ürünlerin satılabilir alanlardan derhal çekilmesi gerektiği hususlarını anlatıyor.
İyi Dağıtım Uygulamaları Kılavuzu güncellenme aşamasında olup, yeni kılavuz ilaç lojistiğinin kalite belgelendirmesi gibi standartlar, prosedürler, risk analizleri altında yapılması gerektiğini, sıcaklık koşullarının gerekli haritalama çalışmalarının yaz ve kış koşullarına göre yapıldıktan sonra takip edilmesi gerektiğini, mesul müdürlerin depolarda daha fazla sorumluluk almaları gerektiğini, tedarikçilere yaptırılan işlemlerin denetlenip, takip edilmesi gerektiğini belirtiyor. İlacın daha iyi koşullarda saklanması ve taşınması için getirilen yeni önlemler ilaç lojistiğinde yatırım yapma zorunluluğunu da beraberinde getirecek.

Etiketler :