Borusan Lojistik Genel Müdürü Serdar Erçal, yesillojistikciler.com'a özel açıklamalarda bulundu. 2020’nin zorlu bir yıl olduğunu belirten Serdar Erçal, 2021’in ilk 6 ayının ise beklentilerinin üstünde geçtiğini söyledi. Aşılamanın da etkisi ile daha iyi bir ikinci 6 ay geçirmeyi umduklarını ifade eden Erçal, “2021’i pandeminin devam edeceği ama 2020’den görece daha iyi bir yıl olarak öngörüyorduk. Beklentilerimizin üstünde bir 6 ay oldu. Özellikle uluslararası taşıma tarafı daha yoğun geçti. Dış ticaretin yüksek olduğu bir 6 ay yaşadık. İç piyasanın da hareketi azımsanmayacak şekilde idi” dedi.

“PANDEMİDE ÖNCELİĞİMİZ ÇALIŞANLARIN SAĞLIĞI OLDU”

Borusan Lojistik olarak Covid-19’un Türkiye’yi etkilemeye başladığı Mart 2020’den sonra öncelikle çalışanlarının sağlığını korumayı amaçladıklarını söyleyen Erçal, bu dönemde müşterilerinin ve kendilerinin iş akışını aksatmadan sürdürdüklerini söyledi. Mart 2020’den sonra Covid-19’un Türkiye’yi etkilemeye başladığını hatırlatan Erçal, “2020 çok zorlu bir yıldı. Covid-19’dan dolayı beklenmedik sorunlar yaşandı. 2020’nin yaz ayına doğru işler yeniden hızlanmaya başladı. Ama sonbaharda yeni bir dalga ile karşı karşıya kaldık. Biz de bu dönemde yaşanan bu duruş-kalkışlara göre işlerimizi ayarlamaya çalıştık. Borusan Lojistik olarak biz o dönemde çalışanlarımızın sağlığını ön planda tutarak müşterilerimizin ve şirketimizin işlerinde herhangi bir aksamamanın olmaması için tedbirler aldık” diye konuştu.

KONTEYNER VE ÇİP KRİZİ…

“TEDARİK ZİNCİRİNİN AKIŞI BOZULDU”

Covid’in Çin’de ortaya çıkması ile üretimin durduğunu ve daha sonra Avrupa ve diğer ülkeleri etkilemeye başladığını ve beraberinde tedarik zincirinin ciddi oranda bozulduğunu kaydeden Erçal, Çin’de üretimin durmasının taşımacılıkta konteyner, otomotivde ise çip krizine neden olduğunu vurguladı. Konteyner krizi ile birlikte limanlarda ve devamında iç bölgelerde tedarik zincirinde aksamaların yaşanmaya başlandığını kaydeden Erçal, çip krizinden dolayı birçok otomotiv firmasının üretime ara vermek zorunda kaldığını ve tüm bunların tedarik zincirinin akışını bozduğunu söyledi.

Bu iki krizin gerek ihracat gerek ithalattaki mal hareketlerinde ekipman (konteyner) bulmakta zorlukların yaşanmasına neden olduğunu anlatan Erçal, Borusan Lojistik olarak ekipman krizini iyi yönettiklerinin altını çizdi.

KONTEYNER KRİZİ FİYATLARI YÜKSELTTİ

Ekipman krizinin şu an geçmişteki gibi yoğun devam etmediğini belirten Erçal konuyla ilgili açıklamalarına şöyle devam etti: “2021’in ilk çeyreği çok yoğun bir şekilde ekipman krizi ile geçti. İkinci çeyreğin sonuna doğru biraz toparlandı. Biz çok büyük problem yaşamadık. Ancak ekipman krizi beraberinde fiyatlara yansıdı. Bugün Uzakdoğu’dan konteyner ithal etmek geçmişe göre iki katından daha pahalı hale geldi. Yine aynı şey ihracatta da söz konusu. Ekipman döngüsünün bozulması armatörlere de ilave maliyetler oluşturdu. Onlarında maliyetleri artınca fiyatlar da ciddi şekilde yükseldi. Bugün ekipman bulmak ile ilgili çok ciddi bir kriz yok ama fiyatlardaki yükseklik hala devam ediyor.”

DENİZYOLUNDAKİ BAZI YÜKLER KARAYOLUNA KAYDIRILDI

Denizyolunda yaşanan ekipman krizi nedeniyle ürünlerin belli bir kısmının karayoluna kaydırıldığını söyleyen Erçal,“Denizyolunda yaşanan ekipman krizinde karayolundaki gücümüzü kullanarak müşterilerimize farklı alternatifler sunabildik. Bu dönemde iş hacmi açısından karayolunda iyi bir dönem yaşadığımızı söyleyebilirim” dedi.

“BÜYÜK BİR FİLO YATIRIMI YAPMAYI TERCİH ETMEDİK”

Borusan Lojistik’in aynı zamanda Türkiye-Avrupa arasında güçlü bir karayolu oyuncusu olduğunu hatırlatan Erçal şunları söyledi: “Uluslararası nakliyede Türk kökenli ve filosu çok büyük yani filosu ile ölçek ekonomisi yaratan bir ya da iki oyuncu var. Biz onlarla aynı seviyede filo yatırımı yapmayı tercih edebilirdik. Ama biz Borusan Lojistik olarak burada bir rekabet avantajı görmedik. Filo ile kalıcı bir fark yaratmak mümkün değil. Ciddi bir filo yatırımı yaptığınızda bu sefer fiyat rekabeti oluşacak. Beraberinde işleri almak için fiyatla fark yaratmaya çalışacağız. Bu sefer de piyasa fiyatları çok farklı yerlere gelecek. Tüm bunların hepsi bir fiyat rekabeti ve savaşına dönecek. Ne biz yaptığımız yatırımı istediğimiz ölçekte fizibil hale getireceğiz ne de rakiplerimiz bundan mutlu olacak. Ortada kazananı olmayan bir sonuç olacak. Tüm bu nedenlerden dolayı büyük bir filo yatırımı yapmayı tercih etmedik.”

KALİTELİ, BUTİK VE ÖZEL HİZMET

“Bildiğiniz gibi geçmişte Türkiye’nin önemli lojistik markalarından biri olan Balnak’ı satın aldık. Türkiye ile neredeyse Avrupa’nın her ülkesini bağlayan, parsiyel taşımacılığın, hizmet kalitesinin, hızlı teslimatın ve birebir iletişimin çok ön planda olduğu, bir kolinin bile müşteri için çok kritik olduğu taşımalarda fark yaratmak Balnak’ın çalışma şeklini oluşturuyordu. Biz de Balnak’ın hizmetle fark yaratan bu bakış açısını devam ettirdik” diyen Erçal, “Dolayısıyla biz büyük bir filo yatırımı yaparak değil de Balnak’ın hizmet kalitesi ile öne çıkan butik ve özel hizmeti Borusan Lojistik kimliği altında devam ettirmeyi ve büyütmeyi tercih ettik. Şu an gerek iş hacmimizle gerekse müşterilerimize sağladığımız hizmetle çok önemli bir noktadayız. Burada önemli olan nereden bakıldığı. Müşteriye verilen hizmet kalitesi mi yoksa filo büyüklüğü mü? Biz burada müşteri için kritik olanın verilen hizmet olduğunu öngörüyoruz. Bu yüzden de temel yönelimimizi bu çerçevede genişlettik. Sektörün çok büyük oyuncusu olduk” dedi.

“KAZANDIĞIMIZ HER KURUŞU TEKRAR TEKNOLOJİYE YATIRIYORUZ”

Borusan Lojistik’in öncelikli yatırımının filoyu büyütmek olmadığını söyleyen Erçal, şöyle devam etti: “Biz uzun bir süredir elimizdeki kaynağı araca değil, teknolojiye yatırmayı tercih ediyoruz. Dolayısıyla en büyük yatırımımızı Ar-Ge’ye, teknoloji alanındaki geliştirme çalışmalarına, dijital yol haritamızın hayata geçirilmesine yönelik konulara harcıyoruz. İşin doğası gereği araç ve depo yatırımı olmazsa olmaz ama elimizdeki kaynağın önemli bir kısmını teknoloji anlamında farklılaşmaya, gelişime ayırmaya devam edeceğiz. Kendimizi sektörün teknoloji anlamında dönüşüm lideri olarak yani dijital öncüsü olarak görüyoruz. Bunun hakkını yerine getirebilmek için yatırımlarımızın önemli bir kısımını teknolojiye yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. İşleri verimli kılmak için yapılan her türlü teknolojik destekleme çalışması aslında dijitalleşmeyi oluşturuyor. Dolayısıyla bugüne kadarki önceliklerimizi, planlarımızı dijitalleşme çerçevesinde hayata geçiriyoruz. Dijital yol haritamızda siparişi alıp müşteriye fatura kesildikten sonra tahsil edilene kadarki tüm hizmet süreçlerinin tamamında verimlilik yaratabileceğimiz her alan dijitalleme anlamında bizim için fark yaratan alanı oluşturuyor. Örneğin biz eTA’nın aplikasyonunu geçen yıl yenilemiştik. Bu yıl tekrar yeniledik. Şimdi canlı yayına geçeceğiz. Çünkü ihtiyaçlar değişiyor, teknoloji değişiyor. Belki gelecek yıl yine yenileyeceğiz. Biz kazandığımız her kuruşu tekrar teknolojiye yatırıyoruz. Bizim temel amacımız farklılaşmayı, teknoloji ve ölçek ekonomisi ile yaratabilmek. Yatırımlardaki önceliğimiz teknoloji olacaktır.”

“GEÇEN YIL eTA ÜYESİ KAMYONCULAR 500 BİN SEFER YAPTI”

Borusan Lojistik’in dijital platformu eTA hakkında da bilgi veren Erçal, “eTA bugün sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın önde gelen platformlarından biri konumunda bulunuyor. eTA’nın 160 bin tane kamyoncu üyesi var. Geçen yıl eTA üyesi kamyoncular 500 bin sefer yaptı. Bu gerçekten çok büyük bir başarı. Yanına yaklaşan bile yok. eTA bu alanda ilk ve öncü olmanın mesafesini her zaman koruyacaktır. Hem kamyoncu ile hem de müşterimizle ilişkimizi derinleştireceğimiz, ilerletebileceğimiz her türlü yeni girişim unsunları ile çalışmalar bundan sonra da devam edecek” dedi.